Distopya / 20 Tahammül / 10
  • "ilk defa viddylediğim andan beri, her mükemmel ludwig van'ı dinlediğimde, guliverime tolshock olmuş enstantaneleri ile çağrışım yaptırtan horrorshow."
  • "bu filmin/kitabın konusuna sıradan diyebilmek için baya gerizekalı olmak lazım."
  • "film üzerine iktidar tandanslı bir okuma."




Facebook Yorumları
  • comment image

    filmde alex seckin bir muzik-markette iki kizla tani$tigi sirada en ondeki plak nedir ? 2001 a space odyssey'in soundtrack'idir . kubrick boyle de bir gonderme yapayim demi$, guzel de olmu$ . ayrica singing in the rain e$liginde tecavuz gercekle$tirilen evin kapi zili de beethoven'in en unlu eserlerinden birinin melodisine sahiptir . bir de, filmin sonlarina dogru yine alex'in agzindan duyulan "forever and ever and ever" kelimeleri ayni the shining'deki iki olu kizin agzindan cikan vurgulamayla soylenmi$tir . onlarin bir habercisi miydi yoksa bu* ?


    (set - 18 Şubat 2002 03:27)

  • comment image

    ilerleyen bolumlerinde, yazarin tecavuze ugramis kadin yerine tuttugu gozluklu halterciyi
    oynayan adamin daha sonradan star wars da darth vader olarak izleyicinin karsisina ciktigi film. (bkz: darth vader)


    (aluminyum - 28 Mayıs 2002 16:23)

  • comment image

    ilk defa viddylediğim andan beri, her mükemmel ludwig van'ı dinlediğimde, guliverime tolshock olmuş enstantaneleri ile çağrışım yaptırtan horrorshow.


    (sysyphus - 28 Mayıs 2009 21:16)

  • comment image

    biz bu filmi vakti zamanında kriminoloji dersinde ibret-i alem diye izlemiştik. suçu, suçluyu, cezalandırma sistemini ve çevresel koşulları çarpıcı bir şekilde işlemiş, cesur bir filmdi. cesur dedim çünkü malum sahneleri yüzünden filmi yarıda bırakıp gidenler olmuştu. sayımız azaldıkça izlemesi zorlaşan bir film halini almıştı, ama benim filmin başından sonuna kadar amfide göz dolduran varlığımın sebebi, başladığı bir kitabı ya da filmi bitirmek konusundaki -yer yer anlamsız- ısrarımdır. bir sonraki ders film hakkında konuşurken hocanın "evet keyfekederolsun, filmi sonuna kadar izledin, neler düşünüyorsun?" sorusuna muhatap kaldığımda sınıfın 'vay be kıza bak. sonuna kadar izlemiş' bakışları hala hatırımdadır. filmi iyi-kötü anlattık da, yine hocanın "sence katılım neden azdı, insanlar neden filmi yarıda bıraktı?" sorusuna "ramazan ayında olduğumuz için rahatsız olmuş olabilirler." demek de neyin nesiydi ya? utanmasam toplum buna hazır değil filan dicem. te allaam.


    (keyfekederolsun - 24 Temmuz 2009 02:17)

  • comment image

    sistemin kontrol ve ıslahat araçlarını eleştiren başarılı film (sadece film üzerine konuşabilirim):

    sorun, aile toplumun en küçük bireyidir diyen parsonscu yaklaşımla, suç ve şiddet dürtüsü sahibi alex'imizin birbirine anne-baba diye hitap eden ebeveynlerinden başlar. sadece ismen anne-baba mıdır bunlar diye kendimize sorarız. asıl istedikleri tepeden inme bir oğuldur herhalde; öz oğullarının tedavisinin bittiğini neşeli müzikler eşliğinde birlikte okudukları, oğullarının odasını kiraya verdikleri tip gibi. zira, onun omzunda ağlanıyordur da ve ana babalık kontrat gibidir. modern batı toplumu hikayesinin taşlarından biri.

    kendi dillerini yaratmış, bembeyaz kıyafetleriyle alex ve kardeşlerinin* ödünç alınmış masumiyetleriyle şiddet dolu gecelere süt içerek ve arınarak başlamaları da ilginçtir. günümüz clubberlığını çağrıştıran bir enerji sözkonusudur sanki. bu beyaz kıyafetler, onca şiddetin, tacizin ve ölümün üstüne inadına beyaz kalır.

    alex'in tutuklanması sonrası ise hayli trajiktir. hapishane şefinin alex'i teslim alışı ve edişi, adamın göründüğü sahneler boyunca ağzından kusarcasına çıkan "sir" vurgusu ve bürokrasi.

    burdan sonra, "biri şu adamı durdursun" dediğimiz alex'e acımaya başlarız ve kendileri neredeyse bizi de iyi olmak istediğine inandırır. fakat bilirzi ki hapishanede geçen o iki yıl pek bir şey değiştirmemiştir. kontrol üzerine tepki geliştirmiştir sadece, sessiz.

    tedavi süreci baştan sona, sistemin iyileştirme aygıtını ti'ye alan başarılı bir kurgudur. şartlı öğrenme yoluyla pavlov'un köpeğine evrilen alex'in tedavi sonrası sahnede duruşu, sınanışı, yüzüne vuran ışık, izleyiciler (devlet, polis, sağlık örgütü, din) görülüp de görünememesi, tam da panoptikan oluşumudur. hapishaneden hastaneye geçişi katı ortaçağ disiplininden modern disipline geçiş olarak da adlandırabilir miyiz? evet. ah, foucault.

    filmin çarpıcı hikayelerinden biri de, alex'in brotherlarından ikisinin polis olarak karşımıza çıkmasıdır: "işe girme yaşımız geldi ve işimiz oldu, polis olduk" derler. burdaki vurgu, yine ve elbette şiddet üstünedir: suç işlerken de suçu cezalandırırken de.

    alex cezalandırılmaya karşı savunmasızdır, çünkü şiddeti hadım edilmiştir.

    derken, politika kendini açık eder. alex'in beyninin yıkanmadığının kanıtlanması için şiddete geri dönmesi gerekmektedir. bu dürtüsünün geri geldiğini gören mavi saçlı psikiyatr nasıl da sevinir. içişleri bakanını elinden iştahla yemeğini yiyen alex eski tiksindirici halini almıştır. bundan sonra işleyeceği suçlar kutsanacaktır. kötülük denen ikilik birimi kazanmıştır, kötülükle elele, kolkola.

    damla damla yağan kontrol yağmurları altında şarkılar söylüyoruz hepimiz tabi, mekanik otomatik; singing in the rain.


    (caldera - 15 Ekim 2002 10:24)

  • comment image

    salak bi bakirkoy sinemasinda seyrettigim olaganustu film. kubrick'in (bkz: kubrick) olaganustu sinemasal zekasinin burgess'in (bkz: burgess) muthis edebi zekasiyla bulusmasi.
    9. senfoninin, singin' in the rain'in cok farkli kullanildigi film.
    daha 5. dakikasinda sinemaya gelmis tum jiks, tiki, teenagerlari kaciran film.
    film oglu film.
    sikiyorsa alexin gozlerinin zorla acik tutularak nazi iskencelerinin izlettirildigi sahnelerde sogukkanlı bir sekilde koltugunuzda oturun.
    bu film soundtrack'i de asmis. tema muzigi zaten klasik oldu.


    (gimeno - 30 Temmuz 1999 00:00)

  • comment image

    --- spoiler ---
    154 dakika boyunca izleyiciyi geren, tipki alex'e zorla izletilen sahneler gibi kendisini zorla izleten, gozlerimizi kapatmamiza izin vermeyen sarsici bir fiilm. filmde; tum siddet yonleri koreltilmis bir insanin, toplum icerisinde dusecegi durum kullanilarak, sert elestiriler yapilmis, hatta kim oldugunu bilmezken alex'in hukumet tarafindan haksizliga ugramis bir kurban oldugunu dusunen "yazarin" bile, kendi intikam duygusuyla basbasa kaldiginda ne derece siddet egilmlisi olabildigi, bunu acikca ortaya koymus, ayrica tum bunlardan ayri olarak, bu basyapiti ilk izleyisinizi akliniza getirin ve kac tane sahnede kac kisiye karsi nefret ve siddet duygulari beslediginizi dusunun... ilk sahnelerde psikopat 4'lumuze, daha sonra gardiyanlara, sonra alex'in ailesine, evlerine kiraci olarak yerlesmis gicik cocuga, alex'i sikistiran dilencilere, ormana goturup saldiran "brother"lara, alex'e iskence yapan yazara... bu sahneleri izlerken hepsinin bogazina yapisip, iskence cektirmek istemedik mi?
    ---
    spoiler ---


    (toshi - 6 Temmuz 2003 03:12)

  • comment image

    12 yaşındaki yeğenimin sürekli "abi beni de götür sinemaya nolur" dediği ve "peki yürü lan" dediğim bir günde izlediğimiz bir filmdi. beyoğlu sineması'ndan çıktığımızda ben "herifler amma piskoydu di mi lan" diye ona döndüm. ama o boş boş boşluğa bakıyordu. teyzeme sordum, o gün evde hiç konuşmamış. erken yatmış. bir daha değil benle sinemaya gelmek, sinemaya gitmeye tövbe etti.


    (cnbce - 4 Kasım 2003 06:45)

  • comment image

    kubrick’in evreninden benim yakaladığım filmin akışına paralel satır başlıkları;

    1. stilize bir gelecek tablosu içinde bireyin temel iki dürtüsü olan şiddet ve cinsel arzunun “sözde estetik” patlamalarla ortaya çıkışı. yani hayvansal ihtiyaç ve tepkilerin modernize edilişi (filmin hemen başında alex ve çetesinin sükunet ve gurula gerçekleştirdiği şiddet gösterileri).
    2. bu modernizasyon ile birlikte eskiye, sözde ilkelliğe karşı duyulan tiksinti (alex ve çetesinin köprü altında ihtiyara saldırması).
    3. birlik olmanın, toplumun beklentilerine göre yaşamamanın, kendine ait bir sürüyle olmanın verdiği güç ve özgüven(alex ve çetesinin araba sürerkenki coşkusu).
    4. diğer sürülerle girişilen toprak mücadelesi (billy boy ve ekibine karşı alex ve çetesini girdiği kavga).
    5. zaferin barış değil, yeni zaferlere duyulan bir açlık ve doyumsuzluk getirmesi( billy boy ve ekibine karşı kazanılan zafer sonrası yazarın evine yapılan şiddet dolu baskın).
    6. sürü içi iktidar savaşı. liderin becerililerin sorgulanması (georgie’nin lider olma çabaları).
    7. alex’in sürü içi liderliğini korumak için şiddete başvurması (çetesini denize dökmesi).
    8. toplumsal otoritenin yanında sürü içi otoritenin de en büyük silahının birey üzerinde oluşturduğu korku olması (çetenin alex’e karşı duyduğu büyük korku).
    9. liderin önce arkasından, sonra yüzüne karşı gösterilen isyan. (alex’in suratında patlayan süt şişesi)
    10. sürünün lidere ihaneti sonucu, liderinin sürgünü. (alex'e kurulan komplo)
    11. erkek cinsel organının toplum için tehdit olduğu vurgusu (sporcu kadının alex tarafından penis şeklindeki heykel ile infazı).
    12. daha büyük bir otoritenin, “totaliter rejimin” devreye girmesi (alex'in hapishaneye girişi)
    13. rejimin devrik lideri tutsak etmesi (alex’in hapishaneye girişi). rejimin bireye verdiği; “ruhunun ve bedeninin her zerresi benim” mesajı (gardiyanın alex’e yaptığı anal muayene).
    14. bireyin temel dürtülerini bastıramaması, sadece gizlemesi (alex’in süregelen şiddet odaklı fantezilerine karşın uysallaşmış bir rol içine girmesi).
    15. totaliter rejimin birey ve toplumu uyuşturma çabaları.
    16. dinin bu dizginleme faaliyetlerindeki en temel araç olması. buna rağmen ironik bir şekilde kutsal kitapların içerdiği yoğun cinsellik ve şiddetin alex’in fantezileri ile birleşmesi. (alex'in incil okurkenki düşünceleri)
    17. rejimin iyileşme dediği şeyin aslında sadece uyum sağlama olması. özgür iradeyi devre dışı bırakıp bireyi mutlak bir uyuşmuşluğa terk etmesi (alex, uygulan tedavi sonunda artık istese bile şiddet uygulayamaz olmuştu).
    18. toplumu oluşturan bütün parçaların da bu uyuşmuşluğa göz yumması (alex’in ailesinin oğullarına karşı duyduğu korku ve tepkisizlik).
    19. bireyin rejim karşısında acizleşmesi ve düşüşü (alex’in sahnedeki adamın ayakkabılarını yalaması)
    20. ölümün bir çıkış olmaması ( alex’in başarısız intiharı)
    21. bu acizleşmenin bireyi kıpırdayamaz hale getirmesi (alex’in bir bebek gibi başkaları tarafından yatalak olduğu yatakta beslenmesi)
    22. rejimin istediğinde gösterdiği sıcak yüz( başkan’ın alex’i beslerken takındığı babacan tavır). elbette bu besleme sürecinde rejimin bireye verdiği; “karnını ben doyuruyorum” mesajı.
    23. bireyin artık vazgeçmesi.
    24. rejimin kazanması (alex’in başkan’ın elini sıkması).
    25. mutlak teslimiyet (alex'in kameralara gülümseyerek verdiği poz).


    (sundance kid - 13 Aralık 2013 09:26)

  • comment image

    üç anlamı vardır alex adının, a-lex bölümlemesinden türeyen, lex kanun demektir.
    1. a-lex : a eki 1 anlamına gelir; yani bir/tek kanunu olan, kendi kanunu olan.
    2. a-lex : a eki yok anlamına gelir, türkçedeki na- olumsuz ön eki gibi; yani kanunsuz olan demektir.
    2. a-lex : a eki ingilizcedeki to be anlamına gelir; yani sadece kendine ait olan.
    anthony burgess kahramanına bu adı verirken, çok araştırmış, sonunda bu anlamlarından dolayı bu adı vermiştir.


    (zhenya - 20 Mayıs 2004 14:22)

  • comment image

    clockwork saatçilikte mekanik işleyişi ifade eder. orange ise ingilizcedeki portakaldan değil endonez dilindeki (bkz: orangutan) orang kelimesinden gelmektedir. orang, adam demektir. mesela, adam gibi adam mı diyeceksiniz, malezyada orang gibi orang diyoruz. yazarın malezyada geçirdiği dönemden kalma bir deyimden türetilerek isimlendirilmiştir kısacası.

    buna göre kitabın ve filmin türkçesinin otomatik portakal değil, mekanik adam olması gerekmektedir; ancak kaderin bir cilvesi, internetsizliğin getirisi olarak hoşgörmek lazım, zira artık yerleşmiş adı değiştirmek imkansız. yine de, isimdeki belirsizliği, anlamsızlığı, içerikle olan bağlantısızlığı çözmek adına bu bilgi de ahan burda duruversin.


    (ytse jam - 19 Şubat 2015 15:21)

  • comment image

    apply polly loggies => apologies
    bitva => fight
    chai => tea
    chelloveck => man
    devotchka => girl
    doobiedoop => okay
    droog => friend
    eggyweggs => egg
    glazzies => eyes
    gloppy => stupid
    grazhny => dirty
    gulliver => head
    guttiwuts => guts
    horrorshow => splendid
    in-out-in-out => sexual intercourse
    lonticks => slices
    malchick => boy
    malenky => little
    milicent => policeman
    pee & em => mother & father
    prestoopniks => criminal
    pretty polly = money
    ptitsa => bird
    rasoodock => mind
    sinny => movies
    tashtook => handkerchief
    viddy => look
    vonny => smelly
    yahoodies => jew
    yarbles => testicles


    (dustbros - 10 Ocak 2005 15:11)

  • comment image

    repliklerini ezberleyecek kadar kafayı sıyırmadıysam da kitabı da filmi kadar ya da filmi de kitabı kadar iyi diyebileceğim kusursuz bir birleşim.
    ama eklemeden geçmemeli filmdeki alex yaşını başını almış bir elemanken, kitaptaki alex 14 yaşındadır, odasına götürdüğü 12 yaşındaki kızlara tecavüz eder.o sıralar onları çekmek yememiş, cıver ını ben çekecem inşallah.


    (otisabi - 12 Aralık 1999 20:53)

  • comment image

    lisede okuyor olmasından da anlayabilirdik ama 17 yaşında muamelesi de yapabilirdik, 14 nere 17 nere...dile kolay...
    ama alex rolünde ki amcamızın muazzam oyunculuğu bu detayın üstüne çıkmıştır.sonrada bi skim filmde sivrilememiştir, guguk kuşundaki hemşire hanım gibi...
    bi filmde süpernova mı yaşıyo ki bunnar?
    bitiyo mu enerji, yoksa oyuncu aslında bi skim diil mi, yönetmensiz?


    (otisabi - 12 Aralık 1999 20:57)

  • comment image

    ikinci, hatta ucuncu seferden sonra bile insanda tekrar izleme istegi uyandiran, uzerine saatlerce konusulmasi gereken, konusu ve anlatimi kadar her karesinde gizlenmis ayrintilarla hayranlik uyandiran bir basyapit. tabi caizse dopdolu bir film.

    stanley kubrick'in cok titiz oldugunun bir diger gostergesidir bu film. zira kendisinin bazi filmler icin kilometrelerce film bandi kullandigi, bazi sahneleri onlarca defa tekrar ettirdigi bilinir.

    --- spoiler ---
    soyle ki, filmin sonlarina dogru, alex'in evine girip karisina tecavuz ettigi yazar, raslanti eseri alex'le tekrar karsilasir ve ceza vermek icin bir eve kapatip beethoven dinlettir. bu sahneyi daha cok su ayrintiyla hatirlarim ben: o esnada alt katta mevzubahis yazar, usagi ve alex'in egitmeni bir bilardo masasinin etrafinda bekleyip alex'in feryatlarini zevkle dinlemektedirler. kamera yazara odaklanmis olarak sahne baslar ve plan yavas yavas genisler. bir kac saniye sonra egitmen kareye girdiginde, elindeki bilardo toplarini birer birer yuvarlayarak masanin oteki ucundaki delige soktugunu gorursunuz. plan en genis haline gelene kadar yaklasik 25-30 sn gecer ve adam baya bir top sokmustur. bu sure boyunca kimse gozlerini bile kirpmadan pozunu korumaktadir. sirf bu sahnenin cekilmesi bile ne kadar emek istemektedir dusunebiliyor musunuz.

    ya da su, georgie ve dim artik birer polis olmustur ve karsilarina bir gun bizim alex cikar. onlar da alex'ten intikam almak isterler ve adamimizi kirsal bi yere goturup, atlarin su ictigi yalak gibi bi seyin basina getirirler. kafasini defalarca su dolu yalaga sokup cikarirlar ve her seferinde en az 10 sn tutarlar. ustte anlattigim ki gibi bu da tamamen kesintisiz bir sahnedir. inanilmaz emek sarfedildigi aciktir ve saygiyi hakeder bence...
    ---
    spoiler ---


    (motorla odun kesilir - 14 Eylül 2005 16:42)

Yorum Kaynak Link : a clockwork orange