birde bunun ultra all inclusive modeli vardı daha da hoştur ama bu all inclusive modelinin sorunu, yemek kalitesinin düşüklüğüdür kanımca. en kral 5 yıldızlı tesiste bile çok kalite bir yemek beklemeyin üzülürsünüz. eh herşey bedava olunca maliyetleri düşürmek gerekir malumunuz. ama gene de hiç yoktan iyidir tabi.

(venus - 25 Nisan 2007 13:53)

sadece yerli içki dahil olduğunda dahi müşterilerin bütün gün barın çevresinde pinekleyip bira içerek, snack yiyerek sürekli ihtiyaçlarını giderdiği ve çevre barlar ile restaurantların sinek avlamasına neden olan uygulama. bunu yapan otellerin de bazıları zarar etmekte ama maksat kara para aklamak ise sorun teşlik etmemektedir

(dreamer - 21 Ağustos 2002 12:56)

"all inclusive soygundur, bunu yapan serefsizdir" diyen, neyin ne oldugu hakkinda hicbir fikir sahibi olmayan insanlar her zaman olacaktir. bazilari, all inclusive'in tamamen ufak esnafi oldurdugunu savunmaktadirlar -ki dogrudur. ancak bunun en buyuk sorumlulugunu da, dusunmeden etmeden buyuk tatil koyu isletmelerine atarlar.

oncelikle, bunun sacmaliklarinin nedenlerini siralayalim:

1. bir otelin, "aman musterim disari cikmasin, parasi bizde kalsin" diye calismasi gibi bir durum soz konusu degildir. tatil koyleri banka olmadiklari gibi, sadece musterinin kendi tesisi icinde harcayacagi paraya bakar.
2. civardaki ufak esnaf, bir tatil isletmesinin hinterlandidir. "otel cok guzel ama dag basinda, disarisi sifir! hep otelde hapsoluyorsun, disari cikamiyorsun, cunku disarida hicbirsey yok" dendigini duymayan varsa bir adim one ciksin (koc lisesi'ni, sabanci ve koc universiteleri'ni hatirlatti bu bana).
3. genelde buyuk tatil isletmeleri, civardaki ufak esnafin kurulmasinda buyuk rol oynarlar. gerek altyapi, gerek finansman, gerekse baska turlu yollarla bu esnafa destek olduklari gibi, eger gerizekali bir belediye baskani yoksa (camyuva'da otellerin turistlerine ayirdiklari sahil seridine kiremitten yaya yolu yapmak isteyen, ancak yaptigi yolun tamamlanan %80'lik kisminda halen daha inin cinin top oynadigi dag kackini gibi) belediye'ye dahi yardimci olurlar. bakin, bu "dag basina kurulup daha sonra cevresine kasaba kurulmasina sebebiyet vermis tesisler" tarzinda bir liste yapabilirim size.

zaten all inclusive'i vermeyi hicbir tatil koyu istemez. bunun sebepleri soyle siralanabilir:

1. all inclusive olunca kalite buyuk oranda duser, cunku musteriye hersey paket halinde verilmektedir. herseyin en ucuzu ve kalitesizi saglanmaya baslanir. akli basinda hicbir tatil koyu isleticisi bunu istemez.
2. belli bir musteri kitlesi kaybedilmeye baslanir. bu musteri kitlesini geri almak gayet zor oldugu gibi, en cok para getiren musteri kitlesi de yine budur. "devamli musteri" konsepti yok olmaya baslar.
3. musteri kalitesi duser. hep "bedavacilar" olarak adlandirabilecegimiz, en alt tabaka ingiliz ve rus turistler akin etmeye baslar. tabii personelin bu tur musteriler ile ilgilenmesi de bir o kadar (hatta asiri derecede) zordur.
4. bahsis diye birsey yoktur. kimse ustunde para tasimadigi icin, sifir bahsis birakirlar. bu sey ayni zamanda "akpil" benzeri bir uygulama ile de oluyordu eskiden, simdi cogu isletme bu uygulamayi birakti.
5. otelin sagladigi su sporlari, dalis okulu, harabe turlari, yat gezileri, ve benzeri yan hizmetler para yapamaz, cunku all inclusive'a gelen turist ek ucret odemeye hazirlikli degildir.

hepsinden ote, all inclusive sistemine bir zorunluluk yuzunden gecilmektedir. bunlari da listeleyelim de isletmecinin aslinda "ooh serefsizlik yapalim" mantiginda olmadigini anlayalim:

1. all inclusive olmayip, yarim veya tam pansiyon sistemde sirf kaliteli musteriye hizmet verilmek istendiginde, su anda turkiye'ye gelen kalitesiz turist bollugunda buyuk bir sekilde zarara ugranmaya baslanir.
2. turkiye'ye kaliteli turistin (alman genellikle) gunumuzde nedense az gelmesinin sebebini "her otel all inclusive olursa tabii ki kalitesiz turist gelir" diye ozetleyenler olsa dahi, bu sadece kendi basina bir kisir dongu'den ibarettir. bunun yaninda, turkiye'de vaktinde yasanmis terorizm dalgasi (pkk) gosterilebilir. o yuzden her terorizm olayindan sonra turizmciler "bu yaz turist bol! merak etmeyin!" aciklamasi yaparlar.
3. yabanci tur operatorleri, "ya all inclusive'a gecersin ya da senden oda almam" demektedirler. eger buyuk bir tesissen, sikiysa all inclusive'a gecme! bak bakalim, kac tane tur operatoru seninlen anlasacak... bak bakalim kac tane tur operatoru senden oda alacak... turist gelmez belki ama, sinek avlanabilir, zevkle...

"ay ama club med filan gibi yerler tam olarak boyle deel? ayy..." diyenler icin: club med, uluslararasi bir hoteller zinciridir. cok daha saygin tur operatorleri ile calisma luksune sahip oldugu gibi, bir "daimi musteri"si her zaman olacaktir. yaptigi isim, herhangi bir turk oteller zinciri ile kiyaslanamaz bile (orn: dedeman, ceylan, princess, vb).

(spincrus - 9 Aralık 2003 07:02)

otellerde yediginiz, ictiginiz herseyin oda fiyatina dahil edilmesi uygulamasi. tuketici acisindan faydali olmakla beraber, yabanci ickinin dahil edilmemesi veya birakin yabanci ickiyi bindiginiz jet-ski nin bile fiyata yedirilmesi gibi alt-ust uygulamalari mevcuttur. (bkz: magic life), (bkz: world of wonders)

(hadileen - 31 Mayıs 2001 12:21)

otellerde ve ozellikle paket turlarinin icerigini belirtmek icin kullanilan turkce meali hersey dahil.

(lithium - 31 Mayıs 2001 20:50)

sadece resort otellerde görülen bir işletme türü. şehir otellerinde su içsen paradır.

(mortimes - 28 Mayıs 2004 13:13)

birde "ultra all inclusive" vardir ki neredeyse hatun bile ayarlar otel size.

(stonesour - 28 Haziran 2004 16:55)

bir de bu ibarenin yanında select, ultra ve plus ibareleri de yer almaktadır. aralarındaki fark henüz anlaşılamamıştır.

(rosina - 10 Temmuz 2004 21:02)

otellerde herşey dahile yakın pansiyon çeşitleri
hb+ yemek sabah ve akşam şeklindedir. ithal içkiler dışında içecekler ise 24 saat ücretsizdir, bu sistem yarım pansiyonun kalmadığı ve herşey dahil sistemle müşteri kaçırmamak isteyen oteller tarafından uygulanır. 2 yıllık bir geçmişi vardır, hamam ücretsizdir

a.i. yiyecekler ana restaurantlarda sunulur, bunun haricinde snacklarden faydalanmak isteyenler için özel menü oluşturulur ve bu menunun haricindeki istekler ücretlendirilir. gece için her hangi bir barda aperatif yiyecekler veya çorba sunumu vardır, içki yerli olmak kaydıyle 24 saat ücretsizdir, hamam ve sauna aktivitelere dahildir.

mega a.i. bütün yiyecekler serbesttir. sebil saldırın olayı yaşanır bu işletmelerde, canınızın istediğini yaptırabilir ve yiyebilirsiniz. içecek ganidir, oda servisi vardır. restaurantta ücretsiz portakal suyu içersiniz, öğlen yemeğinde dondurma yersiniz. hamam - sauna - bazı motorlu su sporları ücretsizdir.

ultra a.i. yiyecekleri tekrarlamıyorum, içeceklerde yerli yabancı ayrımı gözetilmez. çamaşırhane, bazılarında telefon, hamam-sauna, motorlu su sporları ve yelkenli su sporları ücretsizdir. odanızda akşam servisi yani yatmadan önceki hazırlıklar yapılır, yatağınız açılır duruma göre çiçek veya lokum - çikolata konulur.

peki hoteller bundan ne kazanır? otellerin kazançlı çıktığı bir sistemdir. yaygın kanının aksine müşteriler sürekli yiyip - içip boşaltım sistemini çalıştırmaz. bu kanı tatilin sadece ilk 3 günü için gerçektir. sonrasında ise misafirin gözü doyar ve daha az yer - içer. çektiğin fahiş fiyat yanına kar kalır.

ucuz ve isimsiz markalar kullanılıyor lafı doğrudur, x işletmelerde sıklıkla yapılan bir uygulamadır, ne yediğimi bileyim, kimse bana ucuzu dayamasın diyenler haccp uygulayan otellere gitmelidir.

(hayatacaylakkaldim - 17 Temmuz 2004 13:49)

bu sistem ilk olarak avrupa'da yerlesim birimlerine uzak olan konaklama yerlerinde uygulanmaya baslanmistir ki, asil amaci da budur. fakat turizmin iyilesmesini, gelen turistlerin cokluguyla ozdestiren zihniyet sonucunda ulkemizde cogu buyuk otel isletmesi, yerlesim merkezinin icinde olsa dahi bu sisteme dahil olmustur ya da cesitli sekillerde olmak durumunda kalmistir. boylece otellerdeki hizmet kalitesi dusuklugu, dusuk hizmetli ucuz fiyatli rekabeti de beraberinde getirip kaliteyi iyice dusurmus, bunun sonucunda da gelen turist kalitesinde net olarak dusurucu bir etki yapmistir. bunu herkes bilir ki, bundan 6-7 yil once ve daha onceleri de (10-15 yil onceleri....) ulkemize gelen turistler gelir ve kultur seviyeleri daha yuksek yani kaliteli turistlerdi. artik almanin da ingiliz'in de rus'un da adeta en dusuk seviyeli insanlari geliyor ulkemize. bizim insanimiz da olaya tamamen farkli bi paradigma ile baktigi icin, yani turistin kultur ya da maddi duzeyini ayirt edemedigi icin, turist coklugunu iyi bi olcu gibi algiliyorlar. almanya'da dusuk duzeyde geliri olan bir cift (ornegin ayda toplam 1500€) aylik gelirinin yarisi ile antalya yoresinde 5 yildizli otelde 10 gunluk hersey dahil konaklama ile turkiye'de tatil yapabiliyor (bunun icinde gidis donus ucak bileti, transferler ve tum otel giderleri var). burasi adeta onlar icin cennet. bizim ulkemizin hakettigi bu degil, potansiyelimiz cok daha fazla. bu dusuk gelirli turistler, isin belki de en kotu yani, ulkemize doviz birakacak baska hicbir ekstra harcama yapmiyorlar. su anda turizm esnafi kan agliyor guney yoresinde. hangi esnafa sorarsaniz sorun turistin cingeneliginden, parasizligindan yakiniyor. ruslar 4 dolarlik yastik kilifina 1 dolar veriyorlar. boyle pazarlik mi olur, oluyor iste.

peki hersey dahil sistem cesitli sekillerde kisitlansaydi da, sadece gerektigi yerlerde uygulansaydi ne olurdu? bugunku durumumuzdan cok mu farkli olurduk?

1. oncelikle boyle oldugu icin otellerin rekabeti dusuk fiyat uzerinden degil de olmasi gerektigi gibi hizmet kalitesi uzerinden olacakti ve su anda dunyadaki tum gelismis toplumlarin olcusu olan musteri odakliligin getirisi ; "kalite" anlayisi benimsenecekti. bu kalite anlayisi beraberinde kaliteli musteriler getirecekti, hem otellerin geliri artacak hem de insanliga hizmet etmis olacaklardi. su anda hersey dahil sistemle oteller de kazanmalari gerektigi gibi kazanamiyor.

2. turistik yore esnafi da kendi islevlerini saglikli bi sekilde yerine getireceklerdi ve kalitesiz,dusuk gelirli turiste hizmet eden bir yapidan (imitasyon, dusuk kaliteli mallar vb.) siyrilip tamamen kendi potansiyelimizi kullanarak yapabilecegimiz ve gelecegi olan seylere yoneleceklerdi. gun gibi asikar ki ulkemizdeki el sanatlari (halicilik, islemecilik, dokuma, tekstil, vb...) cogu diger ulkelerin ve kulturlerin begenisini kazanan bi duzeydedir.

3. turizmin milli ekonomiye katkisi simdikinden kat kat daha fazla, yani olmasi gerektigi gibi olacakti..

butun bu gerceklerin yaninda insanimizin turizm anlayisini da bi derece degistirmesi lazim. turist kaziklanacak bir insan degil, ulkemize cesitli sebeplerle gelmis ve harcama yapmaya hazir yabancilardir, hizmet ve kalite beklerler, karsiliginda da doviz birakirlar.

(tarrasque - 27 Şubat 2005 11:30)