mission impossible altıncı sezon yedinci bölümünün adı.

(meth - 9 Ekim 2011 14:31)

aynı zamanda hercules the legendary journeys üçüncü sezon on üçüncü bölümünün adı.

(meth - 26 Aralık 2011 15:25)

alexander skarsgard'ın reklam yüzü olduğu calvin klein marka parfüm

(tari fefalas - 8 Mart 2013 19:36)

üst notasında mandalina, kakule ve rom; kalp notasında biber, mısır yasemini, paçuli ve konyak; alt notasında ise ağar ağacı, atlas sedir ağacı ve seksi musk kokularını barındıran calvin klein imzalı güzel ve yeni bir parfüm.

(scad - 9 Mart 2013 22:24)

bunun bir de random lusu vardır tablodan bakarsınız d100 e göre ne çıkarsa gurubun bahtına bir encounter olur

(screamager - 7 Eylül 2003 02:21)

frp'de parti'nizin karşısına çıkabilecek yaratıklar/canavarlar.

(goldenwand - 17 Mayıs 2001 12:31)

pa$a pa$a yururken sizi yolculugunuzu durdurmak zorunda birakan durum. illa ki canavar ucube olmasi gerekmedigi gibi bu anlama da gelmez. parlayan bir ta$, bir sandik, ceset, grubun ilgisini cekebilecek her $ey bir encounterda kar$iniza cikabilir.

(nevermind - 30 Haziran 2001 12:21)

commodore 64 dönemine ait bir bilgisayar oyunu.
siyah blokların serpiştirildiği sınırsız bir alanda tank gibi bir araç içinde ilerlenir. ufukta beliren ve siyah blokların arkasında sinsice saklanarak yavaş yavaş yaklaşan baklava dilimi şeklindeki hedef vurularak puan toplanır. yeterince puan toplandıktan sonra siyah bir zaman penceresi açılır. buradaki engelli parkurdan sağ salim çıkılabilirse diğer bir level'e atlanır.

(justus jonas - 1 Mayıs 2015 00:02)

cia'nın kültürel soğuk savaş kapsamında kurup/kurdurup perde gerisinden beslediği dünyanın başta avrupa tüm coğrafyasına yayılmış kültür/sanat/edebiyat dergilerinden biri.

[cia ajanlarından biri, "asıl gizem, bu dergilerin nasıl çalıştığıydı," diyordu. "bütün bu aydınlar bir kokteyl partiye bile birlikte gitmezdi ama hepsi preuves, tempo presente, encounter'da toplanmıştı. işte bunu amerika'da başaramazdınız. harpers bunu yapamadı, the new york times yapamadı. isaiah berlin ile nancy mitford'u ve bütün ötekileri bir araya getiremediler. hatta londra'dan döndükten sonra irving kristol bile bunu başaramadı. bana kalırsa yanıt michael josselson'daydı."] frances stonor saunders - who paid the piper cia and the cultural cold war

[cia'nın washington'daki karargahına dönersek, orada encounter bir "amiral gemisi" olarak görülüyor, atlas okyanusu'nun birbirinden koparamadığı, birbirine sıkı sıkıya bağlı kültürel bir topluluk düşüncesini pekiştirmenin bir aracı olarak övülüyordu. hatta cia ajanları için bir tanıtma kartı haline gelmişti.] agy

[derginin (cazip ücretler ödemesini bir kenara bırakırsak) en iyi yazarları kendine çeken yanı kültürel yanıydı, bunun için cia yine de spender'a^* teşekkür etmeliydi. stuart hampshire, "stephen olmasaydı insanlar encounter'a yazı yazmazdı," diyordu.] agy

[^*geriye dönüp cia'nın kültür politikasına müdahalesine bakınca şöyle diyordu: "gizli bir teşkilat olarak cia'da yola gelmez, geveze personel sayısının olağanüstü fazla olması dışında ben cia'yı, örneğin posta idaresinden daha fazla eleştirmek için bir neden göremiyorum." encounter için şu sonuca varıyordu: "zamanın okunmaya değer tek dergisinin cia tarafından finanse edilmesi ilginçtir ve ingilizlerin buna teşekkür etmesi gerekir."] agy

(bkz: the cultural cold war/@ibisile)
(bkz: irving kristol/@ibisile)

(ibisile - 19 Ekim 2016 19:01)

ilginç bir uzaylı kaçırma vakaları ile ilgili filmdir.

uzaylılara inanmayan bir belgesel çekim ekibinin uzaylı kaçırılma vakalarının aslında olmadığını ispatlamaya çalışırken düştükleri egzantrik durumdur.

filmin kimi noktalarını ileri sararak izledim. ancak sonu hoşuma gitmedi değil. hatta sadece sonu hoşuma gitti diyebilirim. başlardaki gereksiz konuşmalar saçma sapan diyaloglar beni benden aldı.

sırf sonundaki uzak gelecek insan evrimi göndermesi için;

şahsi puanım: 6,1/ 10.

(huguker - 17 Haziran 2018 00:44)