• "nefis dizi. 6. bölümde, naz'ın babasının, avukat ablanın yemek siparişini kapısına bırakıp gittiği an içim ezildi resmen."




Facebook Yorumları
  • comment image

    büyük çerçevesini hukuk eleştirisi oluşturan dizi.

    türk hukukunda ceza muhakemesi hukukunun yani soruşturma ve kovuşturma evrelerinin amacı maddi gerçeği bulmak, adaleti sağlamak ve hukuki barışı korumaktır. bu amaçlar aynı zamanda evrenseldir de. dolayısıyla amerikan muhakeme hukukunun da özünde bu amaçlar yer alır.

    şu ana kadar da dizide izleyen olaylar, hedeflenen bu amaçlarla uygulamanın nasıl çeliştiğini gösterir nitelikte ve düzenin eleştirisi şeklindedir. bu çıkarıma kendi yorumlamam sonucunda değil aksine dizide özellikle gösterilen bazı hak ihlallerinin ve yürümesi gereken hukuksal sürecin polis ve mahkeme tarafından bozulmasının ekrana bir mesaj etrafında yansıtılması nedeniyle vardım. örneğin vücutta dış ve iç muayene temel haklara önemli derecede müdahale oluşturan hukuksal işlemlerdir. siz suçlu olmasanız bile yetkili makamlar tükürük, kan, sperm gibi örnekler alarak şahsınızla ilgili önemli veriler elde eder. böyle önemli bir işlem yapılırken nazir'in yanında avukatının bile olmaması, hukukun yeterli derecede kişileri koruyamadığına delalet eder. aynı zamanda polisin nazir'i bir çok kez korkutmaya çalışmak için yanlış bilgilendirmesi de söz konusu olmuş ve hukuksal bilgiye sahip olanların muhakkak gözüne çarpmıştır.

    nazir'in avukatının ısrarla gerçeği duymak istememesi ve gerçeğin bir işe yaramayacağını söylemesi, muhakeme hukukunun en temel amacı olan maddi gerçeği bulmak amacıyla çelişmektedir. avukatın bu söylemi ve hukukun amacının çatışması da şu manaya gelmektedir:

    yasa koyucunun iradesi ile amaçladığı ve mahkemelerin verdiği kararlar birbirinden farklı mıdır? merak edenler varsa eğer hukuki realizm ya da amerikan hukuk realizmi gerçek hukukun mahkemelerin verdiği kararlar olduğunu, dolayısıyla hukuk araştırmasının hakimlerin verecekleri kararların tahmin edilmesi olduğunu iddia eder. yani bu durumda bir anlamda jürinin vereceği kararı tahmin etmek... yani amerikan realizmi muhakemenin ne adalet ne de gerçeği bulmak için yapıldığını iddia etmektedir.

    ve dizi bu tartışmalar etrafında seyircinin aklında soru işaretleri oluşturmak niyetindedir. adalet nedir, nasıl sağlanmalıdır. amerikan mahkemeleri ve muhakemesi adil midir gibi soruların seyircinin aklında uyanması beklenmektedir.

    bu yazı da diziye farklı açıdan bir yaklaşım oldu.

    ekleme: hukuk ile ilgisi olmayan bir insanın hiç bilmediği polis soruşturması, gözaltı, tutukluluk, yargılanma süreçlerinden geçerken yaşadığı yalnızlık ve olası kötü bir hükmün korkusunu, cezaevlerinin kriminojenik ortamını ve normal insanları nasıl daha da birer profesyonel suçu haline getirdiğini, bir ceza yargılamasının suçsuz bile olsanız nasıl da hem kendi hayatınızı hem de ailenizin maddi ve manevi yaşamını mahvettiğini, verilen sonucun ne adalet için ne de mahkemeler için bir önemi olmayıp beraat bile etseniz bir tatmin bile yaşamadığınızı neden o zaman yazmamışım bilmiyorum. bugünkü haliyle ceza yargılaması iğrenç ve korkunçtur. otokratik rejimlerde suistimal edilmeye oldukça açıktır. polisin sözde maddi gerçeği aramak için ancak bundan başka her şeyi yaparken yetkili kılındığı çok fazla gücü ve yaptırımı bulumaktadır. bilgisiz ve donanımsız insanlar güç sahibi olduklarında yozlaşma ve çökme eğilimindedirler.


    (siz tek ben hepiniz - 26 Temmuz 2016 03:26)

  • comment image

    dizinin yapımcılarından rahmetli james gandolfini yaşasaydı, dizide de oynayacaktı. john turturro'nun yerine o oynayacaktı diyenler var ama detective lucas için biçilmiş kaftan olurmuş söylemek lazım. mükemmeliyetçi, titiz, işinin erbabı polisi dehşet güzel oynardı, ruhu şad olsun.

    turturro zaten tek başına bir şeyi izleme sebebi benim için. ekranda belirdiği anda içinde bulunduğu sahneyi bambaşka bir heyecana bürüyen, çok ama çok özel bir oyuncu. the night of'un gözümde bir tık yukarıda olmasını sağlayan adam.

    hikayenin baş karakteri naz'a hayat veren riz ahmed ise gerçekten takdire şayan bir performans ortaya koyuyor. ilk bölümden bu yana sadece gözlerini takip edin, gözbebeklerinin büyüyüp küçülmesinden tutun da bakış açılarına kadar müthiş bir oyunculuk sergiliyor.

    valla açık konuşayım, elbette dizide katilin kim çıkacağını merak ediyorum ama karşımızda basit bir katil kim sorusundan öte, seyirciyi bambaşka bir boyuta sokan çok saf bir sinema var. gerçek bir sanat eseri, bugünlerde eşine pek rastlanmayacak derecede çıplak gerçeklik vurgusuyla bezeli, süsten püsten uzak bir kara kutu. üstüne yazılacak, çizilecek tonla şey var. en iyisi dizinin bitmesini bekleyelim, sonra üstünde daha rahat yazışırız.

    --- spoiler ---

    5 bölümün tamamında dikkatimi çeken en önemli ayrıntı, cinayetin işlendiği evin giriş kapısında duran geyik başının mutlaka her bölümde bir saniye bile olsa gösterilmesidir. tek aklıma gelen, o geyiğin içine gizlenmiş bir kameranın ortaya çıkması ve cinayetin çözümlenmesidir.

    ---
    spoiler ---


    (jokond - 9 Ağustos 2016 16:29)

  • comment image

    --- spoiler ---

    bu ayaklarda kesin bir mesaj var diyip duruyordum. nihayet bu bölümde tahminim var: sanırım, amerikan sağlık sistemine paralel olarak amerikan adalet sistemine bir gönderme var. amerikalı doktorlar havalı sözlerle, reçeteler sundular. hepsi bir öncekini reddetti ama verdikleri ilaç faydalı olmak bir kenara daha da zarar verdi adamın ayaklarına. çinli bir amca ise son derece sade bir şekilde ilacını sattı ve adamın tüm dertlerine bir anda çare buldu. avukatımız ayakkabıları ile gösteriş yapacak kıvama geldi.
    jack stone zaten zor yürür bir haldeydi. ayaklarında sorun vardı ve genellikle karşıdaki tarafından ilk dikkat çeken özelliği kaşıdığı ayaklarıydı. aldığı ilaçlar nedeniyle cinsel yönden de çökünce bir avukat olarak mecazi anlamda da hiçbir gücü kalmıyordu. sağlık sistemi, yetenekli bir adamı tamamen bitirmiş olacaktı.
    adalet sistemi de bu adamı pek sevmiyor. amerikan adaleti, aynen tıpta olduğu teatral bir havada sürüyor. bol şatafatlı ama sonucu belirsiz. belki de dizi, bize çözümü kokuşmuş adalet sistemi yerine alternatif bir yolda aramamız gerektiğini ima ediyor.
    ---
    spoiler ---


    (yalnizlik mavisi - 16 Ağustos 2016 09:49)

  • comment image

    dizide çok şahane bir detay yakaladım

    --- spoiler ---

    naz saçlarını kazıttıktan sonra freddy bi lakap seçmen lazım alaaddin mi sinbad mı demişti, naz sinbad'ı seçti. ilerleyen zamanda bir elinin parmaklarına dövme olarak 'sin' (günah) yazdılar, sonrasında çok kısa bi geçişle diğer elinin parmaklarında 'bad' (kötü) yazdığını gördük. birleştirince sinbad, yani naz'ın seçtiği lakap ortaya çıkıyor.

    ---
    spoiler ---


    (ichabod - 20 Ağustos 2016 17:42)

  • comment image

    6. bölümü izlemediysen okuma...

    --- spoiler ---

    avukat beyin 6. bölümde ancak keşfettiği şeyi, daha 2. bölümde benim anadolu çomarı arkadaşım keşfetmişti. tabi ki müge anlı sayesinde. klasik bir türk olarak adamın aklı önce "bu ev nasıl sadece kıza kalır la, kesin akrabası öldürtmüştür" dedi. ve sonuçta bu çıktı. teşekkürler müge anlı.

    (tabi daha kesin değil)
    ---
    spoiler ---


    (deer therapist - 20 Ağustos 2016 22:35)

  • comment image

    muhteşem bir final ile bitmiştir. tüyler diken diken, o en son sahnenin ardından, aklıma direkt olarak salinui chueok geldi. 2003 tarihli o kore harikası film. ve de yüzümde kocaman bir gülümseme. teşekkürler hbo.

    bu arada şunu yazmadan geçemeyeceğim. tv ekranları artık beyaz perdeyi, hollywood'u fersah fersah geçmiş durumda. son 3-4 seneyi düşünüyorum da, tv'de o kadar muhteşem, o kadar yaratıcı şeyler seyrettik ki; en son bir sinema salonundan darmadağın halde ne zaman çıkmıştım, düşünüyorum, ama hatırlayamıyorum.


    (arsonist - 29 Ağustos 2016 20:09)

  • comment image

    finalinde, hiç de beklendiği gibi müthiş bir mahkeme savunması sahnesi, naz'ın kesin olarak aklanması, ya da herhangi bir noktada herhangi bir katarsis yaratan herhangi bir öge barındırmadı. bu harika.

    uzun süren çetrefilli bir orta saha mücadelesi ve berabere biten bir maç.

    baştan sona, siyah ve beyazın hiç olmadığı bir dizi bu. herkes ve her şey gri. herkes ve her şey mümkün. ve iyi ve kötü falan da yok. çünkü herkes iyi ve kötü.

    hapishanedeki (boardwalk empire'daki chalky white'ı da oynayan) abimiz her türlü suçlu, ama iyi. "gerçeği" bildiği halde naz'ı yine de içeri attırmak isteyen "kanun adamı" savcı, kötü.

    naz iyi, naz kötü.

    annesi masum ve de suçlu.

    avukatlar zaten, grinin elli tonu.

    neyse, acayip bir diziydi. her türlü klişeyle yola çıkıp onları en sonunda alaşağı etmek, bu sırada da her yere mesajını güzelce iletmek, ancak hbo'nun yapacağı işti zaten.


    (sutsuz kahve - 30 Ağustos 2016 03:13)

  • comment image

    nefis bir finalle ekranlara veda eden dizidir. yılın tartışmasız en iyi tv yapımıydı. bu kadar güzel kadrajlar ve color correction kalitesi sektördekilere ders olarak okutulmalı.

    --- spoiler ---

    nasir’in cinayet davasından aklanıp çıkmak üzereyken içeride işleyececeği bir suçtan (freddy’i öldürmek gibi) hapiste kalarak biteceğini düşünmüştüm ama bu son da beni fazlasıyla mutlu etti. son sahnede kedinin kadraja girdiği an insanın gözlerini yaşartan bir sahne olmuş.

    egzama ve kedi mevzuları üzerine;
    avukat stone’un egzamasının kaynağı tamamen psikolojik. o yüzden ne kullanırsa kullansın geçmedi. ona iyi gelen şey aslında alerjisi olduğunu sandığı kediydi. kediden nefret ediyor gibi gözükse de aslında ona duyduğu merhamet ve sevgi duygusu ve onu ölümden kurtarmanın verdiği huzur avukata iyi geldi ve kediyi eve aldığı anlarda iyileşme belirtileri gösterdi. geri verdiği zamanlar da ise hastalık nüksediyordu. buradaki metaforik anlamlara da bakmak lazım. muhtemelen egzama mevzusu, iyileştirmek adına kullanılan farklı yöntemleriyle, yöntemleri kullanan mercilerin farklı ve birbirinden yanlış düşünce yapılarıyla, ne olursa olsun iyileşme belirtisi göstermeyip her defasında daha kötüye gitmesiyle amerikan adalet sistemini temsil eden bir metafordu. kedi ise masumiyeti, dolayısıyla da naz’ı temsil ediyordu. avukatın egzama olmasına yol açan ruhsal bunalımlarının sebebi, ailesel problemleri ve en çok da şimdiye kadar hep gerçek ve genelde adi suçluları temsil etmiş olmasıydı. naz’ın davasıyla ilgilenerek masumiyet karinesinin önemini bir daha idrak etti ve aslında masum göçmen bir çocuğun amerikan adalet sisteminin önyargılarla dolu çarkları arasından kurtulmasına yardım ederek iç huzuruna kavuştu.

    ---
    spoiler ---


    (alabamaclarence - 2 Eylül 2016 11:40)

Yorum Kaynak Link : the night of