Oh Lucy! (~ Ach, Lucy!) ' Filminin Konusu : Orta yaşlı bir kadın olan Setsuko (Shinobu Terajima) sıradan bir hayat yaşayan ve geleceğe dair fazla hayali olmayan, Tokyo'da yaşayan bir kadındır. Bir gün yeğeninin yönlendirmesiyle bir İngilizce kursuna kaydolur. Tuhaf yöntemlerin kullanıldığı bu kursta 'Lucy' adını alan ve hocası John'a (Josh Hartnett) aşık olur. Ancak John kursu bırakıp memleketine döner ve 'Lucy', John'u bulabilmek için Güney California'ya doğru bir yolculuğa çıkar. Yanında pek de iyi anlaşamadığı ablası da vardır.
Lean on Pete(2018)(7,2-8462)
Leave No Trace(2018)(7,2-24506)
Night Comes On(2018)(6,5-309)
Keep the Change(2018)(6,3-493)
sanırım vizyona bu hafta girmesi beklenen atsuko hirayanagi'nin yönettiği film. sadece fragmanı izledim şimdilik. tokyo'da yalnız yaşayan ve ingilizce öğrenmeye karar veren bir kadınla alakalı gayet eğlenceli bir konusu var.penny dreadful'daki kurtadam da oynuyor bu arada. izleyince update edeceğim sevgili sözlüğü.
(rencidefelek - 30 Ocak 2018 21:54)
mutlaka bulunup izlenmesi gereken filmlerden.trajikomik kelimesinin karsiligi gibi. yer yer guldurup yer yer goz doldurdu.basroldeki shinobu terajima rol yapmamis canlandirdigi karaktere tam anlamiyla hayat vermis. festivalde izledigim en "sicak" filmdi diyebilirim.
(damn - 4 Mart 2018 15:09)
lucy, insanlarin tren onune atlayip intihar ettigi tokyo'da yalniz yasayan, hayatini ikiyuzlu is arkadaslari ile dolu ofis ve cop dolu evi arasinda geciren mutsuz ve yalnizlastikca tuhaflasmis bir japon. zamaninda da kiz kardesi erkek arkadasini calip onunla evlenmis. kiz kardesiyle de arasi iyi degil. lucy'nin hayatindaki boslugun ingilizce ogretmeninin(amerika'dan tokyo'ya hicbir donanimi olmadan, hayatindaki problemlerden kacmak icin gelmis tipik white trash. tokyo'daki yabancilarin buyuk cogunlugu tam olarak boyle) sarilmasiyla dolmasi hikayeyi baslatiyor.ben filmi, ozellikle de sonunu cok begendim.
(feelingsobohemianlikeyou - 18 Mayıs 2018 05:19)
1962 yılı yapımı olan my geisha filminde, shirley maclaine, lucy dell isimli bir hollywood yıldızını canlandırmaktadır. lucy, yönetmen olan kocasının filmlerinin tamamında başrolü oynamaktadır. karısının gölgesinde kalan yönetmen koca, başrolde karısının oynamadığı bir film çekmeye karar verir. ancak bunu karısının kalbini kırmadan yapmalıdır. bu yüzden, madam butterfly filmini çekme kararı alır. şu dünyada hiç kızıl saçlı, mavi gözlü geyşa olur mu! neyse efenim, yönetmen koca, oyuncu seçmek için japonya'ya gider. lucy de gizlice japonya'ya giderek, kocasını takip eder ve geyşa taklidi yaparak, başrolü kapmaya çalışır. artık ismi yoko'dur. filmde, lucy'nin yoko olmasını, geyşa makyajı yapmasını, siyah peruk takmasını ve geyşalar gibi küçük adımlarla yürüyebilmek için ayaklarına ip bağlamasını izleriz. filmin ilerleyen dakikalarında yönetmen yoko'ya aşık olur. oh lucy ise my geisha filminin negatifidir. dakka bir gol bir! setsuko, bir film yıldızı değil, yıllık izinleri mütemadiyen biriken bir ofis çalışanıdır. göt kadar bir dairede, tek başına yaşamaktadır. filmde, setsuko'nun sarı peruk takarak lucy olmasını, peruğuna yakışacak ruj rengi beğenmesini, ayna karşısında ağzını geğdire geğdire "haaay! cooon!" antremanı yapmasını ve amerika'da adımlarını kocaman kocaman atarak yürümesini izleriz. hollywood komedisinin tersine çevrilmiş halinde; kadınlar arası rekabet, kız kardeşlik gibi kızsal mevzuları seyrederiz. setsuko'nu eğreti lucy peruğu, tam da itaat kültürü içerisinde yetişmiş kadının, tutkularının peşinden giderken yaşadığı hayal kırıklığını işaret eder. hüzünlü ama güzel bir film.
(vardevela - 10 Eylül 2018 12:50)
sarı pinpon topu, bolca sigara ve kıvırcık peruk. her ne kadar tür olarak dram-komedi denilse de komediden ziyade japonların o kendilerine has realist absürtlükleriyle dolu bir film. kendi adıma dram kesinlikle sevdiğim bir tür değil. ama oh lucy, sanırım son bir yılda izlediğim en iyi film. bunun nedeniyse ana karakter setsuko'nun o çok tanıdık, çelişkilerle, hayal kırıklıkları ve sırılsıklam bir başınalıklarla dolu hayatının hiçbir şeye dokunulmadan verilmesi.setsuko'nun o berbat kişiliği... sahi yalnız kalanlar başlarına geleni hak etmiş midir? bencillik bir tercih midir?sorun nerde ne konuşacaklarını bilememeleri ya da umursamamaları mıdır? ufacık ihtimaller uğruna her şeyden vazgeçebiliyor olmak, aslında sona gelindiğinin göstergesi midir?önemli not: sarılmak öldürür.
(erna - 5 Şubat 2019 01:12)
Yorum Kaynak Link : oh lucy