• "the man from earth'un john oldman'inin "hayatinda tanidigi en muhtesem insan""
  • ""olduğumuz herşey, düşünmüş olduklarımızın sonucudur." buddha"
  • "gittim gördüm beğendim, şu anda hala daha beğenmekle mesgulum.edit: gittiğim yer buddha değil kargaymış."
  • "" ofkeye tutunmak, zehiri kendin icip otekisinin olmesini beklemek gibidir."buddha"
  • ""there is no way to happiness, happiness is the way" (mutluluğa giden bir yol yoktur, mutluluk yolun kendisidir)sözüyle hayata bakışıma yön vermiş ruhani bir öğretmendir."
  • "konfüçyus ve sokrates ile hemen hemen aynı yüzyılda ortaya çıkması "acaba dünyanın havasına suyuna bir müdahale mi (?) oldu" diye düşündürüyor."




Facebook Yorumları
  • comment image

    buddha ne bir dindar,budizm de ne bir dindir.budizm bir öğreti,buddha aydınlanmış kişi anlamına gelen bir kelimedir.birden çok da buda vardır.en bilinen ve budizme adını veren guatam buddha dır.anlayışa göre de herkesin içinde çıkarılmayı bekleyen bir buda vardır.her dinin doğuşuna öncülük eden aydınlanmışların ölümünden sonra etrafındaki ruhban çevrelerinin bu anlayışı organize etmesiyle din haline gelir.isa da aydınlanmış biri,mahavira da buddha da.evet budizm bir din gibi görünür.ama buddha nın meditasyon-kendini bulma-temelinde inşa ettiği kavrayışın dışarı taşmış halidir o."sadece oturun " demiş.hintlileri rehavet sarmış,japonlar zen i bulmuş."bana göre insanlığa en çok yararı dokunan buddha dır "demiş bernard russel.odur buddha.insanın doğumundan başlayarak aile,din.çevre vs. tarafından üzeri örtülen,katmanlaştırılan öz varlığını bulabilmenin yolunu göstermiştir.


    (yagmurunsesinebak - 5 Kasım 2011 13:22)

  • comment image

    buddha dört asil hakikat’in olduğuna inandı. ilki, dünyada acının olduğudur. ikincisi, bu acının bir nedeni vardır ve o da istektir (arzulardır). üçüncüsü, ‘nirvana’ adı verilen, acının olmadığı bir hâl vardır. dördüncüsü, bu hale erişmenin bir yolu vardır.


    (alkolikbudist - 29 Ekim 2015 21:56)

  • comment image

    "there is no way to happiness, happiness is the way"
    (mutluluğa giden bir yol yoktur, mutluluk yolun kendisidir)
    sözüyle hayata bakışıma yön vermiş ruhani bir öğretmendir.


    (givemesomelove - 2 Ocak 2017 02:30)

  • comment image

    "buddha bir köyden geçiyordu ve insanlar gelip onu aşağıladı. kullanabilecekleri tüm aşağılayıcı sözcükleri kullandılar; bildikleri tüm küfürleri sıraladılar. buddha orada durdu, sessizce ve dikkatlice dinledi ve sonra, 'bana geldiğiniz için teşekkürler ama acelem var. bir sonraki köye ulaşmak zorundayım insanlar beni orada bekliyor olacak. bugün size daha çok zaman ayıramayacağım ama yarın geri dönerken daha çok vaktim olacak. eğer söylemek isteyip de söyleyemediğiniz bir şeyler kaldıysa yarın yeniden toplanabilir ve bana söyleyebilirsiniz. ama bugün için beni mazur görün' dedi.
    insanlar gözlerine, kulaklarına inanamadılar: bu adam tamamen etkilenmeden, rahatsız olmadan kalmıştı. birisi sordu: 'bizi duymadın mı? seni herhangi bir şeymişsin gibi taciz ediyoruz ve sen yanıt bile vermedin!'
    buddha dedi ki: 'bir yanıt istediysen geç kalmış durumdasın. on yıl önce gelmiş olman gerekirdi o zaman seni yanıtlardım. ama bu on yıldır başkaları tarafından yönlendirilmeye bir son verdim. artık bir köle değilim, ben kendimin efendisiyim. ben kendime göre davranıyorum, başka kimseye göre değil. ben kendi içsel ihtiyaçlarıma göre davranıyorum.
    beni bir şey yapmaya zorlayamazsın. beni taciz etmek istediniz ve ettiniz bunda yanlış hiçbir şey yok. tatmin olmuş hissedebilirsiniz; işinizi mükemmelce yaptınız. ama benim açımdan bakıldığında, ben bu aşağılamaların hiçbirini üzerime almıyorum ve ben onları almadığım müddetçe de bir anlamları yok.'
    birisi seni aşağıladığında bir alıcı haline gelmek zorundasın, onun söylediğini kabul etmek zorundasın ancak o zaman bir tepki verebilirsin. ama eğer kabul etmezsen, sadece karışmadan durursan, mesafeyi korursan, sakin kalırsan sana ne yapabilir?
    buddha dedi ki: 'birisi yanan bir meşaleyi nehre atabilir. nehre ulaşana kadar meşale yanık kalır. nehre düştüğü anda tüm ateşi söner; nehir onu soğutur. ben bir nehir oldum. bana aşağılamaları fırlatırsınız; onları fırlattığınızda onlar ateştir ama bana ulaştıkları anda benim serinliğimin içinde ateş kaybolur. artık acıtmazlar. siz dikenleri atarsınız; sessizliğime düşünce onlar çiçeğe dönüşür. ben kendi yaradılışımın doğasından hareket ediyorum.''


    (kucuk insomnik - 21 Temmuz 2017 23:22)

  • comment image

    konfüçyus ve sokrates ile hemen hemen aynı yüzyılda ortaya çıkması "acaba dünyanın havasına suyuna bir müdahale mi (?) oldu" diye düşündürüyor.


    (allaha tapan ateist - 12 Mayıs 2018 14:56)

  • comment image

    gautama'nın içgörüsü, zihnin deneyimlediği şey ne olursa olsun genellikle bir şeyleri çok istediğini ve bunun da mutsuzluğa yol açtığını söyler. zihin hoşuna gitmeyen bir şey yaşadığında şiddetle bu rahatsızlıktan kurtulmak, hoşuna giden bir şey yaşadığında da zevkin kalıcı olmasını ve yoğunlaşmasını ister, bu yüzden de hep doyumsuz ve huzursuzdur. bu, acı gibi hoşumuza gitmeyen şeyler deneyimlediğimizde çok açıktır. acı sürdükçe mutsuz oluruz ve acıdan kurtulabilmek için her şeyi yaparız. öte yandan, keyifli şeyler yaşadığımızda bile tamamen mutlu değilizdir. ya keyfimizin biteceğinden korkarız ya da keyfin yoğunlaşmasını dileriz. insanlar yıllar boyunca aşkı bulmak isterler, ama bulduklarında da nadiren hoşnut olurlar. bazıları partnerlerinin kendilerini bırakacağından endişe eder, diğerleri hak ettiklerinin daha azına razı olduklarını ve daha iyi birini bulabileceklerini düşünürler, çünkü hepimiz bunu başaran insanlar tanırız.

    büyük tanrılar bizim için yağmur yağdırabilir, sosyal kurumlar adalet ve iyi sağlık hizmetleri sunabilir ve şanslı tesadüfler bizi milyoner yapabilir, ama bunların hiçbiri temel zihinsel örüntülerimizi değiştiremez. bu yüzden de en büyük krallar bile sıkıntı içinde, devamlı acı ve mutsuzluktan kaçarak ve hayat boyu büyük zevklerin peşinde koşarak yaşarlar.

    gautama bu kısırdöngüden çıkmanın bir yolunu bulmuştu. eğer zihin keyifli ya da can sıkıcı bir şeyler yaşadığında bu olayları oldukları gibi kabul ederse, o zaman acı doğurmaz. eğer üzüntüyü, üzüntüden kurtulmayı dileyerek yaşamazsanız gene üzüntü hissetmeye devam edersiniz, ama bundan acı çekmezsiniz, hatta üzüntüde bile bir zenginlik bulabilirsiniz. eğer mutluluğu, mutluluğun uzayıp yoğunlaşabileceği ihtimalini düşünmeden yaşamayı başarabilirseniz, akıl sağlığınızı kaybetmeden bu mutluluğu hissedebilirsiniz.

    zihnin bütün bu duyguları olduğu gibi kabul etmesini ve başka bir şey istememesini nasıl sağlarsınız? mutsuzluğu mutsuzluk, neşeyi neşe, acıyı acı olarak görmesini nasıl başarırsınız? gautama zihnin deneyimleri olduğu gibi yaşamasını sağlayacak meditasyon teknikleri geliştirdi. bu teknikler, zihnin "şu anda ne yaşıyor olabilirdim?" yerine "şu anda ne yaşıyorum?" sorusuna odaklanmasını sağlar. bu tür bir zihinsel duruma ulaşmak zordur, ama imkansız değildir.

    gautama bu meditasyon tekniklerini birtakım etik kurallara da bağlayarak insanların gerçekte var olan deneyimlere odaklanmalarını kolaylaştırıp çeşitli isteklere ve fantezilere dalıp gitmemelerini de sağladı. takipçilerine öldürmeyi, gelişigüzel seksi ve hırsızlığı yasakladı; çünkü bu eylemler ister istemez daha fazla şey arzulamanın fitilini ateşler (daha fazla güç, bedensel haz veya zenginlik). bu arzular tamamen dizginlendiğindeyse yerini nirvana olarak bilinen (kelimenin tam anlamı "ateşi söndürmek"tir) büyük bir doyum ve huzura bırakır. nirvana'ya ulaşanlar tüm acılardan arınır, gerçeği olabilecek en yüksek netlikte, fantezilerden ve hayallerden arınmış olarak deneyimlerler. elbette yine tatsız ve acı dolu deneyimler yaşarlar ancak bunlar ızdıraba yol açmaz. sürekli arzulamayan, acı çekmez.

    budist geleneğine göre gautama'nın kendisi de nirvana'ya ulaşmış ve acıdan tamamen kurtulmuştur. o andan itibaren de "buddha", yani "aydınlanmış kişi" olarak bilinmiştir. buddha yaşamının geri kalanını, keşiflerini diğer insanlara anlatıp onları da acı çekmekten kurtarmaya çalışarak geçirmiş ve bu amaçla tüm öğretilerini tek bir yasa altında toplamıştır: arzular acı çekmeye sebep olur, acı çekmekten tamamen kurtulmanın tek yolu da arzu duymaktan tamamen kurtulmaktır. bunu yapmanın tek yolu da gerçekliği olduğu gibi yaşaması için zihni eğitmektir.


    (justafterrain - 14 Eylül 2018 03:36)

Yorum Kaynak Link : buddha