Yunus Emre ' Dizisinin Konusu : Aşkın Yolculuğu'nda Yunus Emre'nin hakikat arayışı anlatılıyor. Yunus iyi eğitim almış ve kadı olmuştur. Makam sahibi olan Yunus insanlara tepeden bakmaktadır. Henüz ham olan Yunus'un hayatı Taptuk Emre ile karşılaşması ile değişir. Taptuk Emre dergahına giren Yunus dervişlik yolunda ilerlemeye başlar...
Mehmetçik Kut'ül Amare(2018)(6,9-798)
Filinta(2014)(6,5-2234)
Payitaht Abdülhamid(2017)(5,1-6782)
felsefesi tüm insanlığa hitab eden insan:'elif okudum ötürüpazar eyledim götürüyaratılanı severimyaratandan ötürü' diyerek insan sevgisini dile getirmiştir.
(ceylin - 9 Nisan 2002 15:39)
yüzyıllar öncesinden duru, akıcı bir türkçeyle, ve yine bana göre kendini bulmuş bir ezgiyle kanatlanmış düşüncelerin insanı.islamcılar sever gibi görünür, sevmezler ancak "allah sevgisi" kısmını tramplen niyetine kullanıp kendi dümen suyuna sokmaya çalışırlar.ama bu adam o yozluğa koyalım desek sığar mı?
(otisabi - 16 Nisan 2000 11:29)
taptuk emre'nin öğrencisi.. önemli şahsiyettir..taptuk emre'nin yanında yetişmiş, ondan önemli şeyler kapmıştır..bir gün yanlış bir şey yaparak taptuk emre'yi kızdırır ve hatasını anlayıp taptuk emre'nin evinden ayrılır..taptuk emre oldukça kırılmıştır..arada sırada hocasının evine uğramaktadır..yunus gelince taptuk emre'nin karısı taptuk emre'ye gelerek yunus geldi diye haber vermektedir..taptuk emre de hangi yunus türünden anlamamazlığa gelen cevap verince yunus hüzünlü bir şekilde geri dönmektedir..bu arada yunus önemli işler yapar, insanlara yardımcı olur..arada ziyaretlerini de sürdürmektedir hocasına..ama hocasının cevabı hep aynı olmuştur..günlerden bir gün gelir ve yunus tekrar hocasını ziyaret eder..affetmesini ummaktadır yine..karısı taptuk emre'ye gelir..yunus geldi bey der..taptuk emre bu sefer bizim yunus mu? diyerek yunus'u affeder...
(parma maniac - 26 Kasım 2002 00:05)
yunus mevlananın mesnevisini okur ve''ben olsaydım:ete kemiğe bürünürdüm,yunus diye görünürdüm der ve işin içinden çıkardım''...hayatını manevi değerlere adıyan halk sanatkarı.ne varlığa sevinirimne yokluğa yerinirimaşkın ile avunurumbana seni gerek seni
(easyaslife - 9 Haziran 2000 16:53)
şu an piyasadaki en büyük para olan 200 liranın üstünde bir lokma bir hırka anlayışı ile yaşamış olan yunus emre'nin resmi var. gözleriyle görse inanmazdı her halde. yahu bari 5 liranın üstüne koysaydınız, ne o öyle küfreder gibi 200 lira.
(o beldenin sakini - 2 Ağustos 2011 20:12)
ramazan özel programlarında ahmet özhan'ın yorumladığı, ama timur selçuk'tan erkan oğur'a kadar özgür yorumlarını duyageldiğimiz bir ilahi var. şöyle başlar: "şol cennet'in ırmaklarıakar allah deyu deyuçıkmış islam bülbüllleriöter allah deyu deyu"çoğumuz onu "şol cennet'in ırmakları" diye tanır, yunus emre'nin diye biliriz. işte bu meşhur ilahinin asıl adı "segah ilahi", ozanı da "yunus emre" değil, "aşık yunus" imiş. her ne kadar "emre" eski türkçe'de aynı kökten "emrah" ve "imre" gibi "ozan/aşık" anlamına gelse ve isim karışıklığı buradan kaynaklanır görünse ve dahi yunus emre bazı şiirlerinde kendisinden "aşık" diye bahsetse de, aşık yunus, hem şair hem filozof olan yunus'tan çok daha sonra bursa'da yaşamış bir kişilik olup yunus emre'ye izafe edilen örneğin"dolap niçin inilersinderdim vardır inilerimben mevlaya aşık oldumanın için inilerim" diye başlayıp,"benim adım dertli dolapsuyum akar yalap yalapböyle emreylemiş çalapderdim vardır inilerim" diye devam eden ve daha ilginci ünlü "sordum sarı çiçeğe" gibi ilahiler yunus emre'nin değil, bursalı aşık yunus'unmuş.bu kişinin yunus emre'den ayrı bir kişi olduğu divanındaki bazı şiirlerinde, 14. yüzyılda (1368-1410) yaşamış olan emir sultan'ı övmüş olmasından anlaşılmaktaymış:"yunus sana candan tutmuştur özi mübarek ravzana hem sürer yüzi efendim ceddine ulaşdur bizi yeşil donlu emir sultan merhaba!.."ve"emir sultan dervişleri tesbîh-ü sena işleri dizilmiş hümâ kuşları emir sultan türbesinde." hatta bursalı aşık yunus'un yunus emre'ye gönderme yaptığı bir şiir dahi varmış:".....kimi tapduk kimi yunus, her birisi derya dengizyunus'a da bu cür'adan zerrece sunuldu yine....."rivayet olunur ki yıldırım bayezit han, çelebi mehmet ve ikinci murat devirlerinde yaşamış olan bursa'lı aşık yunus, emir sultan'ın müridlerinden nam, abdülrezzak efendi'nin oğlu olup sohbet ve zikir meclislerinde yetişmiş mektep medrese de görmüş; kur'an, tefsir, hadis, kelâm, fıkıh, mantık dersleri okumuş. daha belirgin söylenebilecek olan varsa emir sultan hazretleri de ayni tarikatın, aynı koluna: "halvetîye'nin nur-bahşî kolu"na mensup olduğudur. hicri 843, miladi 1439-1440 tarihinde veya bir müddet sonra öldüğü tahmin edilen bursalı âşık yunus'un, emir sultan'ın ders ve sohbetlerini dinlemiş ve gene onun tavsiyesiyle pişmek için; eskişehir, kırşehir, sivas gibi aşıkı bol şehirlere gitmiş, tekkelerde çalışıp bazen de 2-3 derviş arkadaşıyla köy, kasaba gezdikten sonra 1420 yılında bursa'ya yerleşmiş olduğu sanılmaktedır. o dönemde artık kendisinden nefes istenen, şiirleri beğenerek dinlenilen bir âşıkmış. bu esnada asıl yunus emre ile isim benzerliği o noktaya varmış. ki bursa'nın şible mahallesi karamazak sokağı’ndaki mezarı bile yunus emre mezarı diye bilinir olmuş.şimdi gelelim asıl sözümüze. önce aşık yunus'un "batıda" olsa barok olarak nitelenecek o muhteşem cennet tasviri "segah ilahi"ye 'a kulak verelim. sözlerinin tamamı şöyledir:"şol cennet'in ırmaklarıakar allah deyu deyuçıkmış islam bülbüllleriöter allah deyu deyusalınır tuba dallarıkur'an okur hem dillericennet bağının güllerikokar allah deyu deyukimi yiyip kimi içerhep melekler rahmet saçaridris nebi hulle biçerbiçer allah deyu deyualtındandır direklerigümüştendir yapraklarıuzandıkça budaklarıbiter allah deyu deyuaydan arıdır yüzlerimisk anberdir sözleri*cennet'te huri kızlarıgezer allah deyu deyuhakk'a aşık olan kişiakar gözlerinin yaşıpür nur dolar içi dışısöyler allah deyu deyune dilersen hak'tan dilekılavuzla gir doğru yolabülbül aşık olmuş güleöter allah deyu deyuaçıldı gökler kapısırahmetle doldu hepisisekiz cennet'in kapısıaçılır allah deyu deyurıdvan'dürur* kapı açanidris'dürur* hulle biçenkevser şarabını içenkanar allah deyu deyumiskin yunus var yârınakoma bugünü yarınayarın hakk'ın divanınavaram allah deyu deyuburada gördüğümüz şey, zanının, tanrı sevgisini, nebe suresi 31. âyet-i kerimesinde "şüphesiz allah’a karşı gelmekten sakınanlara bir kurtuluş, bahçeler, üzümler, kendileriyle yaşıt olan, göğüsleri çıkmış genç kızlar ve dolu dolu kadehler vardır" diyen kur’an'dakine yakın alegorik ifadelerle tasvir ettiğidir. "yunus emre" ise şunu demiştir:"cennet cennet dedikleri birkac koskle birkac huri,isteyene ver onlari bana seni gerek seni"aynı yunus:"ne varlığa sevinirimne yokluğa yerinirimaşkın ile avunurumbana seni gerek seni" derken maddesel dünyaya topyekün yeni bir bakışa şahit oluyoruz. burada maddenin ve bunun insana etkisinin tamamen görece olduğunun ve aslında gerçek olarak varsaydıklarımızın görünüşlerden ibaret olduğunu ifade eden bir dünya görüşü var. aynı şiirde:"eğer beni öldüreler külüm göğe savuralar toprağım anda çağırabana seni gerek seni" derken batı felsefesinde "panantheizm" denen felsefi görüşün ve buna bağlı evren anlayışının bir izdüşümüne ulaşır. buna göre insanın kendisi ile evren arasına koyduğu sınır kendi "benlik" yanılsamasıdır. oysa insanın yapısı temelde evrenin yapısı ile aynıdır. (ne ilginçtir ki modern bilim de buna şahitlik eder konuma gelmiştir.) bu nedenle, evreni içinde barındıran ve onla bir bütün olan tanrı'yla bütünleşmenin tek yolu, benliğin sınırlarını aşmak ve evrene karışmakla mümkün olur. burada dikkat edeceğimiz husus ozanın tanrı anlayışının kadim dinlerdeki somut, alegorik ifadelerden daha soyut ve zihinsel bir kavrama yaptığı yolculuktur. son dizelere bakılırsa yunus emre, ileriki bir dönemde amacına ulaşmış görünüyor. ancak onu orada adeta bir hayal kırıklığı beklemektedr. o dönemde:"isteridüm allâh'ı buldumısa ne oldıağlarıdum dün ü gün güldümise ne oldı" derken, benliğin sınırlarını aşıp evrenin tam idrakine varsa da tanrı'nın insanın kendi sanrılarının ortaya çıkardığı görece kavramlarla ilgisi olamayacağını da farketmiş görünüyor. buna göre evrenin bir bütün olarak bile mükemmellikten uzak olduğunu ve "salt ve mutlak iyilik" denen kavramın yani batı'daki adıyla "ideal evren"in burada varolamayacağını ve ne yazık ki tanrının insan için içinde yaşadığımız türden bir evreni layık gördüğünü kavramış olduğunu ifadeye çalışır gibidir.http://yazarmezar.com/mezar-sayfa-351.htmlhttp://www.btch.org.tr/…=bursa-li-asik-yunus&id=109
(andrew - 2 Kasım 2011 03:11)
benim için en önemli dizeleri şunlar:"ben gelmedim davi içinbenim işim sevi içingönüller dost evi içingönüller kurmaya geldim"-----------------"ya elim al kaldır beni ya vaslına erdir beni çok ağlattın güldür beni gel gör beni aşk neyledi"--------------"bir kez gönül yıkdın ise bu kıldığın namaz değilyetmiş iki millet dahielin yüzün yumaz değil "-----------------"bir garîb ölmüş diyeler üç günden sonra duyalar soğuk su ile yuyalar şöyle garib bencileyin"-----------------bana namaz kılmaz diyen, ben kılarım namazımıkılar isem kılmaz isem ol hakh bilir niyazımı-------------------dinin terk edenin küfürdür işi,bu ne küfürdür, imandan içeri...------------------beni bende demem, bende değilem,birben vardır bende benden içeri-------------------ister idim allah’ı ,buldum ise ne oldu?..ağlar idim dünü gün, güldüm ise ne oldu?..------------------danışmentle alimin, medresede bulduğun,ben harabat içinde buldum ise ne oldu?..-----------------ilim, ilim bilmektir; ilim kendin bilmektirsen kendini bilmezsin, ya nice okumaktır!..------------------yirmi sekiz hece, okursun uçtan uca!sen `elif dersin hoca, manası ne demektir?yunus emre der, hoca, gerekse ver yüzümcecümlesinin yekreği, bir gönül’e girmektir!..------------------sen sana ne sanırsan ayruğa da onu san dört kitabın mânâsı budur eğer var ise----------------yûnus emre der hoca gerekse var bin hacca hepisinden eyicebir gönüle girmektir -------------------evvel benem âhır benem canlara can olan benem azup yolda kalmışlara hâzır meded iren benem--------------------bunlar bir vakt beyler idikapıcılar korlar idigel şimdi gör bilmeyesinbey hangidir ya kulları -------------------
(andrew - 27 Ekim 2003 02:48)
türkçenin ebesi.ölümden ne korkarsınkorkma ebedi varsın
(tashih tamyeri - 28 Mayıs 2004 02:16)
yücelerden yüce ululardan ulu bir alim..
(kris - 7 Kasım 1999 02:52)
hepimiz birer yunus emre degiliz ama yunus emre hepimizden birazdi.
(tremola - 26 Ağustos 2006 04:41)
Yorum Kaynak Link : yunus emre