Stardust (~ Yildiz tozu) ' Filminin Konusu : “Stardust”ta sevdiği kadının kalbini kazanabilmek için Yvaine adlı yıldızı sönmek üzere olan bir oyuncuya yeniden hayat vermeye söz veren Tristian’ın öyküsü anlatılır. Tristian ile Yvaine beraber çıktıkları macerada Kaptan Shakespeare adlı bir korsan ve şeytani ruhlu bir cadıyla yüz yüze gelmek zorunda kalacaklardır.
Bridge to Terabithia(2007)(7,2-148878)
The Chronicles of Narnia: The Lion, the Witch and the Wardrobe(2005)(6,9-333834)
The Spiderwick Chronicles(2008)(6,6-81225)
The Chronicles of Narnia: Prince Caspian(2008)(6,5-196960)
The Golden Compass(2007)(6,1-165649)
Inkheart(2009)(6,1-74780)
salondan parlayarak çıkmanızı sağlayacak bir film. en az kitabı kadar güzel.
(delirium - 7 Ekim 2007 16:16)
uzun süredir dinlediğim izledigim gördüğüm ve inandığım en tatlı masal.. mutlaka görülmeli..--- spoiler ------ spoiler ---kitabı okumadna filmi izlemiş olduğumu belirterek başlayayım öncelikle..filmde mekanlardan dekorlara renklere kadar her şey masal.. sizi küçükken uyumadna önce adile teyze yi dinlerken olan hallerinize götürecek kadar masal..ayrıca ingiliz havası harika.. neden bilmem ama bana a midsummer night s dream i hatırlattı izlerken film..robert de niro nun ismini shakespeare olması tesadüf değildir belki de..yeri gelmişken michelle pfeiffer ve özellikle robert de niro ya izlerken tekrar tekrar hayranlık duymamak mümkün değil..filmde ölü prenslerin diyalogları ile robert de niro tek başına yarmaktadır ayrıca..sırf robert de niro nun o hali için bile görülmeye değer..--- spoiler ------ spoiler ---fazla söze gerek yok..eğer masalları severseniz mutlaka görülmeli derimedit : aslında entry i yazma nedenimi söylemeyi unutmuşum dostum lanet olsun ha! filmin sonunda çalan şarkıyı bulana veya getirene yüz bin lira veriyorum(bkz: sarki adi soruyorum hemen silecegim)sonuç editi : şarkının ismi tatli karınca nın müthiş uğraşları sonucu bulunmuş ve şarkı huşuu içerisinde tekrar dinlenmiştir.. merak edenler için şarkının ismi rule the world, seslendiren take that isimli grup..
(teletabi - 8 Ekim 2007 03:50)
böyle bal ne ki, şeker ne ki tadında bir film. filme girmeden bu fantastik dünya konusu bayarsa bu kadar dakika geçmez diye düşünen beni ters köşe yapmıştır.--- spoiler ---filmin konusu aslında eski türk filmlerine çok benzer: fakir çocuk/zengin kız ilişkisi, kayıp anneyi bulma, kötü karakterlerin ölmesi, vb. gibi. ama böyle bir açıklamaya da gerek yok bence çünkü çoğu filmin bazı aynı zaten.tristan'ın beğendiği kız başkası ile ilişki yaşamaktadır ve de tristan'a tezgahtar muamelesi yapıp, ayrı dünyaların insanıyız muhabbeti çekmektedir aslında. fakat tristan kızı kafaya koyduğu için, başlar tehlikeli bir göreve: düşen bir yıldızı getirmek...bundan sonrasını izlemenizi tavsiye ederim zira robert de niro, claire danes ve michelle pfeiffer'ın dahil olacağı mükemmel bir hikaye ile başbaşa kalacaksınız.entryimi bitirirken allah insana tristan thorn şansı versin der, gözlerinizden öperim...--- spoiler ---
(undernick - 8 Ekim 2007 15:15)
kitabı bilmem, film şahane.
(xavier - 10 Ekim 2007 01:21)
yıllar önce bir sahafta sırf kapağı hoşuma gitti diye alıp sonra da hayran kaldığım bir peri masalıydı stardust... bir iki sene önce filminin yapıldığını duyunca açıkçası pek de oralı olmamıştım çünkü kitabın büyüsünü yakalayabileceğine hiç ihtimal vermemiştim.bugün filmi izledim, tıpkı kitabı ikinci (belki de üçüncü) kez okumuşum gibi, yvaine'in kırılganlığına ve hassaslığına tekrar hayran kaldım, tristan'ın değişimine ve gerçekten sadece bir tezgahtar olmadığını kanıtlamasına bir kez daha şahit oldum...sanırım gördüğüm en iyi kitap uyarlamalarından biriydi, bir kez daha duvarın öte yanındaki krallığı görme arzusu duydum, içime belki de wall kasabası vardır diye çocukça bir heves geldi yerleşti...--- spoiler ---gelelim hayal kırıklıklarına...duvarın öte tarafına 9 yılda bir olan panayır için olan geçiş hakkı sanki kaçakmış gibi gösterilmiş ve asıl büyük hayal kırıklığım ise tristan'ın annesi una'nın şahane güzelliği çok önemsenmemişti... elbette yine de çok hoştu fakat o baştan çıkarıcı hatta insanı bir peri olduğundan şüphelendiren güzelliği yoktu (bildiin insandı) tristan ise gayet yakışıklı bir delikanlıydı; sakar, uzun kulaklı ve garip görünüşlü olması gerekirken...ve en büyük hayal kırıklığım ise filmin bir sonu olduğunu anladığım zamandı, bitmemesini o kadar çok istemiştim ki...--- spoiler ---
(saphire - 10 Ekim 2007 23:21)
robert de niro'yu öldüğünde çok arayacağımızı anladığım film oldu bu. gözüktüğünde coştuk sevgilimle sessiz sessiz alkışladık. zaten sevgiliyle gidilmesi gereken filmlerden. öyle tek başınıza ya da iki erkek gitmeyi düşünüyorsanız başka bir film seçin (iki kız gidilebilir eet de iki erkek ı ıh, film bittiğinde kendinizi bi tuhaf hissedersiniz ben söyleyeyim). katıla katıla güldük. kafa kafaya verip göz yaşlarımızı tuttuk. aşkı izlerken el ele daha sıkı tutuştuk. heyecanlandık, üzüldük, sevindik, coştuk. filmin geneli böyleydi zaten. mükemmel bir denge var. atmosfer harika. son aylarda izlediğimiz en güzel filmdi. izlenmesi gerekli cidden.--- spoiler ---yıldızlar sütyen takıyormuş.--- spoiler ---
(radioheadbanger - 12 Ekim 2007 00:42)
bir babil kandili yakıp bizi çocukluğumuzun masallarına ışınlayan film-i şahanedir efendim...
(sydonia - 14 Ekim 2007 15:07)
casting'i, efektleri ve diyalogları başarılı film. keşke başları da sonları kadar akıcı olsa. ama o zaman sonları bu kadar akıcı gelmezdi di mi?--- spoiler ---- it's about my reputation.- but captain! we already knew you're a whoopsie!--- spoiler ---
(hooker with a penis - 15 Ekim 2007 00:23)
aşık olduğumuzda gözlerimizdeki parlayan ışığın sebebini anlatan film.
(crzytrk - 29 Ekim 2007 21:52)
uzun zamandır izlediğim en süper film diyerek başlayayım lafıma. film zaten ian mckellenın muhteşem sesi ve aksanıyla başlıyo hah diyosunuz koltuguma şöle bi yayılayım, eh konu ian mckellen olunca insan direk zaten lord of the rings havasına bürünüyo ki, filmde lord o fthe rings etkileri vardı ama kesinlikle rahatsız edici ölçüde değil. film zaten nerde büyük oyuncu var hepsini bünyesinde toplamış, robert de niro aşmış gitmiş herzamanki gibi, keza michelle pfeiffer cuk oturmuş rolüne, ufak da olsa peter o'tooleu görüp memnun oluyoruz, kötü cadı kardeşlerden birini sarah alexander canlandırmış, şahsen ben filmde tanıyamadım süper makyaj yapmışlar, prenslerden secundus olanı da rupert everettmiş. film 2 saat sürüyo ama 1 dakikasında bile sıkılmıyor insan ya da keşke şu sahne olmasaymış demiyor, filmin müziklerini ilan eshkeri bestelemiş çok da başarılı bi iş çıkarmış kanımca, espriler çok yerli yerinde kullanılmış özellikle prenslerin olduğu sahneler çok komik.sonuç olarak yüzünüzde gülümsemeyle izleyeceğiniz bir film, kaçırmayın. bi kaç tane de trivia veriyim tam olsun;* başrol için sarah michelle gellar düşünülmüş fakat o kocasıyla daha fazla zaman geçirmek adına rolü reddetmiş.(bence çok isabetli bi karar olmuş zira sarah'da (evet yakınızdır) claire danes'deki zerafet yok maalesef. * filmin hakları normalde miramaxtaymış fakat kontrat zamanı geçmiş ve neil gaiman hakları kime vericeği konusunda baya bi düşünmüş ve sonunda yakın arkadaşı matthew vaughn'e ücretsiz bir şekilde vermeye karar vermiş.*terry gilliama filmi yönetmesi için teklif götürmüşler fakat o the brothers grimmi henüz bitirmiş oldugundan, peri masallarına biraz ara vermek istediğini söyleyip teklifi reddetmiş.* bütün prenslerin adları, dogum sıralarına göre konulmuş (primus,secundus,tertius vs.) hepsinin pelerinine de de numaraları işlenmişmiş.* psikoposu canlandıran mark burns film vizyona girmeden hayatını kaybetmiş.* filmin sonunda çalan parça take that- rule the world
(venus - 15 Aralık 2007 22:52)
defalarca izlesem de sıkılmayacağım tatlı mı tatlı film.bambaşka diyarlara götürür seni.hele captain shakespeare li sahneler gülümsetir insanı.yerim.
(my lost lenore - 17 Haziran 2010 19:26)
türkiye'de yıldız tozu adıyla gösterime giren oldukça keyifli ve güzel, hakkını vermek gerekirse şahane diyebileceğim bir fantastik film. yönetmenliğini matthew vaughn yapıyor. başrolde claire danes, robert de niro, michelle pfeiffer, sienna miller gibi isimler yer alıyor. senaryo, oyunculuklar, kurgu, müzik... film, her şeyiyle seyirciyi memnun edecek bir düzene sahip. hele ki kaptan shakespeare rolündeki robert de niro'ya, mutlu olduğunda eski parıltısını yakalayan güzel yıldıza, uzun saçlı ingiliz haliyle tristan'a ve tabi duvarı geçmeye çalışanları engelleyen 90 küsür yaşındaki bekçiye hayran olmamak elde değil. öte yandan bir prenses olmak dışında her şeye benzeyen, karavan gülü havasına sahip anneyle, biricik oğlunun annesi olan kadını asla aramayan ve duvarın öte tarafına geçerek onu kurtarmaya çalışmayan pısırık babaya da öfkelenmeden duramıyor, insan. --- spoiler ---aşk hakkında bir şeyler bildiğimi söylediğim zaman vardı ya? bu doğru değildi. aşk hakkında pek çok şey biliyorum. onu gördüm, yüzlerce asırdır onu gördüm. dünyanızı seyredilebilir kılan tek şey aşktı. onca savaş, acı ve yalanlar... nefret... arkamı dönüp bir daha asla aşağı bakmamayı istedim; ama insanoğlunun aşkını görmek... demek istediğim; evrenin en uzak köşelerini arayabilirsin ve ondan daha güzel bir şeyi asla bulamazsın. evet, aşkın kayıtsız şartsız olduğunu biliyorum; ama aynı anda tahmin edilemez, beklenmedik, kontrol dışı, dayanılmaz olabiliyor... ve garip bir şekilde, hata yapmayı kolaylaştırabiliyor. ve söylemeye çalıştığım şey şu, tristan: sanırım seni seviyorum.. kalbim, yerinden fırlayacakmış gibi atıyor. sana artık bana değil de sana aitmiş gibi.. kalbimi istersen sana karşılıksız olarak verebilirim. hediye, mal mülk istemem, bağlılığını kanıtlaman da gerekmez. sadece senin de beni sevdiğini bilmem yeter... sadece; kalbim karşılığında kalbin!yıldız tozu esprisine gelince; stormhold'a yıldız olarak düşen güzel kızımız; iki ülkeyi birbirinden ayıran, fantastik geçit görevini gören duvardan geçtiği takdirde sıradan bir kaya parçasına dönüşecektir. bunu bilmeyen tristan ise yıldızın saçından bir parça kopartarak onu, sevdiğini sandığı victoria'ya götürür. victoria, saçın sarılı olduğu paketi açtığında toz parçacıklarından başka bir şey göremez ve bu durumu geç de olsa fark eden tristan, gerçek aşkını kurtarmak için duvara doğru koşmaya başlar. filmde, babasına işten kovulduğunu söylemek için ayna karşısında prova yaparken babasına yakalandığı sahneden tutun da, victoria'ya hazırladığı sürpriz gece pikniği, voodoo büyüsü gibi hayatın içinden sahneler görmek de çok güzel ve filmi samimi kılar nitelikte.. - victoria, seninle evlenebilmek için okyanusları hatta kıtaları bile aşarım. + sahi mi? - evet... victoria, seninle evlenebilmek için san francisco'nun altın madenlerine gider ve sana ağırlığınca altın getiririm. yaparım. afrika'ya gider ve yumruğun büyüklüğünde bi elmas getiririm veya kuzey kutbuna gider, bir kutup ayısı öldürür ve başını sana getiririm.--- spoiler ---"yıldızlara baktığımız için mi insanız yoksa insan olduğumuz için mi onlara bakıyoruz? gerçekten anlamsız.. yıldızlar da bize bakıyor mu?" (bkz: babil mumu) (bkz: yıldız kayması)
(staring girl - 29 Haziran 2010 13:13)
zihnimde oluşturduğu hortumdan çektiğim kelimeleri buraya dökecek kadar zalimleşemediğim film. onun yerine sadece bir kaç alıntı yapmak isterim.--- spoiler ---well, if i can't liberate you, what do you want of me?...............tristan?if you can understand me, look at me now.you know when i said i knew little about love?well, that wasn't true. i know a lot about love.i've seen it. i've seen centuries and centuries of it.and it was the only thing that made watching your world bearable.all those wars. pain and lies. hate.made me want to turn away and never look down again.but to see the way that mankind loves. i mean, you could searchthe furthest reaches of the universe and never find anything more beautiful.so, yes, i know that love is unconditional.but i also know it can be unpredictable, unexpected, uncontrollable, unbearableand, well, strangely easy to mistake for loathing.andwhat i'm trying to say, tristan, is i think i love you.my heart, it feels like my chest can barely contain it.like it doesn't belong to me anymore. it belongs to you.and if you wanted it, i'd wish for nothing in exchange.no gifts, no goods, no demonstrations of devotion.nothing but knowing you love me, too.just your heartin exchange for mine.--- spoiler ---
(chingon - 8 Ağustos 2011 00:01)
sanırım hikayede bahsedilen duvarı tesadüfen buldum... http://www.hadrians-wall.org/…ory_id=1&gallery_id=4
(masal kitabi - 24 Ağustos 2011 18:25)
gerçekliğin iğrençliğinden, basitliğinden, gerçekliğin gerçekliğinden kaçış filmlerinden biri. izliyosun, izliyosun böyle filmleri sonra hayat tatmin etmez tabii.
(ucankurbaga - 6 Aralık 2011 23:31)
neil gaiman hayranlığımı perçinleyen müthiş bir kitap. sahip olmak üzerine çok çok çok güzel bir kısmı vardır."ben çok gençken birisi bütün bu ormanın pan'a ait olduğunu söylemişti bana. doğrusu, -sahip olmak- gibi sahip olmak değildi. ormanı bir başkasına satacakmış ya da ona çepeçevre bir duvar dikecekmiş gibi değil......sahip olmak zor değildir bir şeye. ya da her şeye. sadece onun sana ait olduğunu bilmen ve sonrasında onu kendi haline bırakmaya razı olman gerekir. pan bu şekilde sahiptir bu ormana."
(tumbleweed - 28 Ekim 2013 17:12)
gerçek sevginin yapılabileceği en güzel tanıma sahip film.--- spoiler ---filmde yıldızın peşinde koşan karakterleri bir anlık menfaat ya da güzellik uğruna koşan insanlar olarak görebiliriz.bu sadece tüketmekten başka bir şeye yaramıyor.fakat yvaine'in tanımladığı gibi sevgi menfaatsiz olmalı. diğer unsurların önemi yok. sadece kalbe karşılık kalp.ne kadar yaşadığımızın önemi yok, önemli olan nasıl ve kiminle yaşadığımız.gerçek sevgiyi bulduğumuz zaman parlarız.--- spoiler ---filmdeki diğer güzellikleri bir kenara koyup sadece sevginin değeri açısından izlenmeli.
(ramagic - 19 Ocak 2014 20:01)
özel bir film.stardust kotu buyuculer kazanına sevdigi adamla beraber dusmustur.yenilmektedirler.ikisi de ölmek uzeredir.derken bir sekilde sevdigi adamla yan yana gelirler savas meydanında.-(stardust) sarıl bana sevgilim.sevgili kisisi stardust a tum kalbiyle hissederek sarılır.ve mucizevi bir sey olur.o gucten dusmus stardust ışıl ışıl parlamak suretiyle en güçlü kimligine gecer ve butun kotu cadıları yok eder:-(adam) boyle yeteneklerin varsa neden daha önce kullanmadın?-(stardust) sen olmadan yapamazdım!!!!!!
(tuzbuzz - 1 Ağustos 2014 15:10)
şu kuyrukluyıldızın sesini dinledikten sonra tekrar seyrettiğim film. kitabı güzeldi lakin film olarak da güzel dahası birilerinin büyükleri düşünüp hala masal yazması ve çekmesi keyifli.ve gerçekten de insanların aşık ve mutlu olunca parlaması tıpkı kuyrukluyıldız gibiyiz hepimiz.
(kuturkuturyesilpapazerik - 13 Kasım 2014 15:43)
hadi git kayan bir yıldız yakalaadamotundan çocuk yapmayı bir dene..bi yazarlığa kabul ediliyim gerisini yazıcam
(milk - 14 Ocak 2002 22:38)
Yorum Kaynak Link : stardust