- helal olsun herife be, mahalleye geleli iki gun olmadi, gardrop'un kariyi araklayiverdi
- gardrop onu kıtır kıtır dogramıştır ulan!
- ne doğraması, karşısındaki birinci sınıf marangoz ulan, öyle bi sıyırtmış ki, gardrop'tan artık iskemle bile olmaz

(star is tired - 24 Aralık 2006 09:31)

buna gülmeyen insanlarla aynı ülkede yaşamak onur kırıcı!

(enduksiyon bobini - 30 Kasım 2010 14:52)

çoğu sahnesi yeşilköy'de çekilmiştir.
gardrop fuat'ın evi(atletle apartmanın dışına kadar şakir'i kovaladığı sahnede görülebilir mesela) yeşilçam'ın ortak sahne alanı haline gelmiş stavro'nun köşkü'nün hemen yanındaki aliye naşit apartmanı'dır. halen buraların aynı hali görülebilir. şakir, fuat ve zabıta üçlüsünün kovalamaca sahneleri de çiroz'a doğru, şimdilerde balık restoranlarının bulunduğu kısmın arka sokaklarında çekilmiştir.

(nevarki - 22 Ağustos 2011 02:31)

çoğu türk filminde olduğu gibi bu filmde de bir bilemedin iki saz, ya da osuruk bir bağlama loop melodisi
vardır.ve fakat bu filmdeki melodi, filme çok yakışmaktadır, müthiş uyumludur ve ansızın fade in yaparak
olayların gidişatını, komikliği ikiye üçe katlar..o zamanlar soundtrack hadisesi falan olmadığı için kaset çıkarıp
bu filmin geneline hakim parçaya "sakar şakir main theme" adı verilip piyasaya sürülememiştir haliyle..

(full tilt boogie - 11 Nisan 2003 18:46)

"hacı demişler ona, kirayı vermezsen adamın dübüründen kıl bile yolar, ne inektir o, anadınmı" repliği filmde ali şen'in oynadığı karakteri özetlemek için yeterli olur sanırım.

(soup nazi - 27 Mayıs 2004 17:49)

otobüs yolculugundaki sahneler klasiktir. özellikle hiyar sahnesi -$ahsi fikrim- kemal sunal'in durum komedisinde zirve yaptigi andir.

ss^*: al hiyar! (elindeki salataligi gardrop fuat'in agzina tutarak)
gf^*: çek ulan $u hiyari gözümün önünden.

bunun üzerine $akir, hiyari çatir çatir yer. otobüsteki herkes bön bön bakar. yalniz $akir'in uzattigi hiyar o kadar kalin ve büyüktür ki, nerde nasil yeti$mi$tir yillardir merak konusudur.

(axellennox - 18 Mayıs 2005 15:38)

daha ilk sahnesinde insanın ağzına sıçan, kopartan, mahveden bir filmdir.

sakar şakir'in amcası (saçları ağartılmış, hitler bıyıklı kemal sunal tabi) ölüm döşeğindedir, başında da miras için bekleyen akbaba rolünde ali şen vardır,

- ıııh... ölüyorum... ooooyh... tarlaları, çifti çubuğu bağı bahçeyi otu boku hedeyi hödöyü yeğenim şakir'e bıraktımgh..., deyip ölür

ali şen kudurur tabi, adamcağızı sarsar,

-peki ya bana? ölmeeeaaa!!! bana ne bırahtınggg! uyang laaang!! bana ne kaldı?!

amca şakir laank diye hortlar, ali şen'in "höööö!" diye tırsması görülmeye değerdir, şakir'in amcası,

- bi bok kalmadı...

diye patlatır cevabı, gözler fırıl fırıl kayar ve yine ölür. ölüm bile bu denli komik olabilir kemal sunal ve o dönemlerde ekol haline gelen bu muhteşem filmleri çeken kadro söz konusu olunca.

bu filmin sonu da apayrı bir ekoldür, şekildir, şemaldir, bitirir insanı.

bi de bu sahnenin bağlamayla çalınan dehşet bi fon müziği vardır, hiç bir soundtrack görmemiştir böyle bir eseri: dın... dındınnn... dırınım... dındınnn... dıdınnn dıdınnn, dırınım... dındınnn...

(jamsession - 8 Ağustos 2005 23:10)

kadinlar tuvaletindeki kadinlarin performansi süperdir.

kemal sunal kosa kosa kadinlar tuvaletine dogru gider, daha adimini dis kapidan iceri atar atmaz iki kadin cantayla üzerine yürür:
-ahlaksiz!
-irz düsmani!
-kadinlar helasina girmeye utanmiyo musun!
(kemal sunal)- cantayla vuruyo bak!

"buraya birazdan bir erkek girecek, hemen disari atin" diye iki kadini kapi arkasina mevzilesen bu kadar cabuk reaksiyon veremezler.

(star is tired - 5 Ekim 2005 08:45)

adile nasit'in bildigim kadariyla kötü rolde oynadigi tek filmidir. cocuk yaslarda filmi ilk seyrettigimde aksamlari bizi televizyonda ismimizle cagiran^*, uyumadan önce masal anlatan adile teyze'yi böyle bir rolde hic kabullenememistim.

sakir'in otobüste tohuma kacmis salataligi yerken cikardigi ses efektleri sanki baltayla kütük yarar gibi cikar.

bir keresinde bu filmi fethiye izmir otobüsünde oynatmislardi, o sahnelere (hiyar yeme, sapkaya iseme, yogurt dökme vs.) turistler bile en az turk yolcular kadar gülmüstü. kemal sunal'in essizligini o zaman bir kere daha idrak ettim.

(star is tired - 5 Ekim 2005 09:08)

(yine ayfer feray'la kemal sunal'in evde oldugu sahne, kapi calinir)
ayfer feray - eyvah! kocam geldi! seni burada görürse ikimizi de parcalar, hemen saklan!
kemal sunal - evet saklanayim... (kanepenin üzerine cikar).. burda görülürüm.

(star is tired - 5 Ekim 2005 09:38)