Çok Güzel Hareketler Bunlar ' Dizisinin Konusu : Oyuncular skeç konularını tamamen kendi yazdıkları oyunları oynamaya başlar, her oyunun sonunda programın sunuculuğunu da yapan Yılmaz Erdoğan seyircilerin arasından çıkar ve oyuncuların performanslarını değerlendirilmesini ister. Değerlendirirken ÇGH (çok güzel hareketler), GH (güzel hareketler), Yani ve Zil (zilin çalınması oyunun çok kötü olduğu anlamına gelir, sahnenin kenarında bulunan zil çalındığında oyun derhal sonlandırılır ve oyuncu izleyicileri selamlayıp sahneden çıkar). Sırayla diğer skeçlere geçilir.Bunların Yanında bir de Rezil vardır ki bu,yani ve zil değerlendirilmeleri hiç kullanılmamıştır.
Olacak O Kadar(1986)(8,4-1078)
Ekmek teknesi(2002)(8,0-2730)
Komedi Dukkani(2007)(8,0-2352)
Arkadasim Hosgeldin(2013)(7,9-1700)
1 Erkek 1 Kadin(2012)(7,7-3423)
Beyaz Show(1996)(7,2-3253)
Müdür Ne'aptin?(2016)(7,1-615)
Genis Aile(2009)(7,1-3126)
Yalan Dünya(2012)(7,0-4966)
Güldür Güldür Show(2013)(6,7-839)
Ruhsar(1998)(5,8-1567)
Çok Filim Hareketler Bunlar(2010)(4,3-3508)
son bölümünde oyunculardan biri reklamların azizliğine uğramıştır. o eller şöyle sağlı sollu bir sıvazladı. izlerken koptum da bilmem resimle anlaşılır mı;http://img146.imageshack.us/img146/9462/reka.png
(princess carya - 13 Nisan 2009 12:39)
basladigindan beri bir "gencler birseyler yapiyor, yardimci olmak lazim" geyigi dondu ki, agzim acik izledim. sanki 16-20 yas arasi gencler toplanmis, sokak calgiciligiyla darfur'a destek kampanyasi yurutuluyorlarmis gibi bir hissiyata kapilmak hangi tur bir empatinin eseri onu anlayabilmis degilim. bir yandan "ayda bilmemkac tl'yle gecinemeyen ogrenci" lafini duyar duymaz "bakbakbak orspu coccuuna bak" deyip klavyeye saril, bir yandan bu programdakileri yilmaz erdogan kafeste tutup simitle besliyormus gibi hallerine aci, "saclarini oksamak lazim, onlar daha bebek abisi" de. hepsi kazik kadar adamlar, kadinlar yahu.bkm mutfak'in sitesinden:aydan tas.................27bulent emrah parlak..30burcu gonder............26ersin korkut.............30zeynep ender ige......29sevket suha tezel.....31busra pekin..............27ayca erturan............26esen yenerler..........25gulsum alkan...........30murat teken............29pelin oztekin............22metin kececi............34hamdi kahraman......34nazmi kahraman......31sahin irmak.............28metin yildiz.............35zeynep kocak..........26oguzhan koc...........24gizem tugral...........21emre canpolat........28aysegul akdemir.....30bu listedekilerin hepsi cok guzel hareketler bunlar'da oynuyor mu, yaziyor mu bilmiyorum, ama yas ortalamasi 28. yaziyla yirmi sekiz. oyle musamerelerde ront yapip, piyesler yazacak cocuklar degiller yani. ha dersen ki bir tek oguzhan koc'la esen yenerler yaziyor bu skecleri, onlar da 24-25 yasinda adamlar yahu. hepsi amcalarina pipisini gosterme yasini baya bir geride birakmis insanlar, bu sahte yavrucak sevimliligine girmeye gerek yok. kaldi ki edebiyat da sahne sanatlari da yetenek meselesi. ya var ya yok. yoksa ite kaka bir yere kadar gidiyor, metrobus gibi. varsa 20 yasinda da basarili bir tiyatro eseri yazabiliyorsun, profesyonel olarak sahneye de cikabiliyorsun. simdi bu ekibin ne kadar "yetenekli" olduguna karar vermeye yetkisi olan bir merci degilim. tiyatroda da sahne deneyimim olsa da, profesyonel olarak calismadigim icin yetenekleri konusunda ahkam kesmemin anlami yok. ancak begenip begenmedigim konusunda istedigim kadar konusmaya da hakkim var tabii. saniyorum su ana kadar 4 program izledim, bir kere guldum (kahretsin ki neye guldum hatirlamiyorum). oyle "ben herseye gulmem arkadasim, espri dedigin kaliteli olacakhh!" deyip elimi masaya vuran bir adam da degilim yani, guzel olan her turlu muzigi dinlerim hesabi, komik buldugum herseye gulerim. ama bu ekipte malzeme yok. hala sittin senelik zeki alasya & metin akpinar tarzi espriler, avam diyecegim ama tam avam da degil, "knock knock jokes" veya "your mom is so fat" gibi "halk bunu istiyor abi" tarzi standart olmus seyler, kaliplasmis homofobik karakterler, standart kadinlar, ergenlik oncesi doneme ait laf sokmalar, zibilyon tane karikature malzeme olmus konular, etige uygunsuzlugunu gectim direkt densiz "espriler"... bunlarin hicbirinde komik bir yan bulamiyorum. deniz baykal bile daha komik olabiliyor zaman zaman. bir de su kopruyu gecene kadar ayiya dayi meselesi var deginmek istedigim. tiyatroyu sevdiriyormus efendim bu program. ya siz cok naifsiniz ya ben cok pesimistim. bu programa gulenlerin cogu, zamaninda bir demet tiyatro'ya da guldu. iki programin ratinglerini kiyaslasak herhalde arada daglar vardir. e ne oldu, sehir tiyatrolari dolup tasti mi bir demet tiyatro zamaninda... ne alakasi var yahu. televizyonda tiyatro izlemekle, tiyatroyu sevmek, iskender sevmekle, iskender yemeye bursa'ya gitmek kadar farkli birsey. turk milleti o kadar da cahil degil, herkes zaten mizah tabanli tiyatronun ne oldugunu biliyordu. en basitinden devekusu kabare 25 yil acikti, onlarla kac nesil yetisti. nejat uygur 13 yil boyunca sirf turnedeydi. ferhan sensoy 30 yildir sahne aliyor. halk hic komedi amacli tiyatro gormemis degil ki. tiyatroyu sevdirmek icin cok guzel hareketler bunlar'a kaldiysak aman aman yani. kendimizi kandirmanin anlami yok, tiyatro ucuz espriyle sevdirilebilecek birsey degil. 150 kere ayni ersin korkut'a gulen adam aydinlanma yasayip arthur miller izleyelim diyecek degil.yalniz soylemezsem gozum acik giderim, yilmaz erdogan ne zaman "hoca", "ustat" oldu da ben kacirdim? bu programdan biraz once, bir demet tiyatro'yu biraz degistirip tekrar firina verdi, kimse izlemedi, programi yayindan kalkti diye hatirliyorum sanki. gerci ben bir demet tiyatro'nun bazi karakterlerinin de atilla atalay'dan asirma oldugunu da hatirliyorum sanki...neticede, komik buluyorsaniz izleyin tabii, humor polisi degilim ki derya baykal gibi ev ev dolasip "pardon o cok guzel hareketler bunlar'la ne yapacaksiniz? yani bu densizliklerle dolu programi cocugunuza mi izlettireceksiniz?" diyeyim. ama bu gereksiz hissiyatlara girmeyi de birakalim, yoksa "hocam" laptopunu acip "turkiye'de mizah" prezentasyonlari gostermeye baslayacak...
(pseudo junkie - 3 Temmuz 2009 09:35)
bunyesindekilerden asla olgun simsek ayarinda bir oyuncu cikaramayacak hareketler bunlar.
(silvio - 8 Kasım 2009 17:12)
ilk bolumunu izlemistim. hic bir editoryal kontrolden gecmedigi belli olan ''sisman kadin'la evlilik'' tarzi mizah denemelerinin uzerine tuy diken bir ''babacim, baba meger sen hep buradaymissin, yanimdaymissin. : (( (cute face)'' tarzi hesaplanmis melodrama cilali bir garabetti. simdi hala oyle midir bilemiyorum, ve fakat duzelmesi icin de herhangi bir neden goremiyorum. goremeyisimi de soyle aciklayayim:yilmaz erdogan.bu kadar. tek nedenim bu. yilmaz erdogan'i bir degil, bin kere ovdum su hayatimda. bence hala turkiye'nin en iyi gulmece oyun-yazarlarindan birisi. ama tv'ye is yaparken 'cak gitsin'cil yapimci tavrindan vazgecmis degil. mutfak gibi bir ekibi kurup kurnaz yapimci-isi ucuza icerik urettirmek, 'bak meshur olacaksiniz, sizi adam edecegim, asil sizin bana para odemeniz lazim''cilligina kadar gerilemesi ile alakali. ama zaten iyi yazar'in iyi, sorumluluk sahibi, insancil, hayirsever, idealist yapimci olmasi gerekmiyor. hatta iyi yapimci diye bir sey mumkun olabilir mi? ondan da emin degilim. emin oldugum bir sey var o da su: yilmaz erdogan da tipki cem yilmaz gibi isminden yiyor. islerin 'basari'sini goz onunde bulundurursak 'goze alinamayacak' tip riskler degil bunlar. prestij kaybetsen para kaybetmiyorsun, bu islerden indirdigin paranin faiziyle 'saygin' is yapip hemen diger musterine de servis yapiyorsun. cem yilmaz orneginde oldugu uzere yilmaz erdogan'da da bu ''muhatabi musterilestirme'' tavrini sahih bir zemine oturtamiyorum. zira tipki cem yilmaz gibi yilmaz erdogan'in da 'acilen para'ya ihtiyac duymasi, denizdeki yilana sarilmasi gibi bir durum soz konusu degil. ikisi de bizim bilemedigimiz bir gucler dengesi ya da iktidar savasi icin servet biriktiriyorlarsa sayet, disaridan o mucadelenin konusunun kesinlikle net gorunmedigini kendilerine belirtmek lazim. cem yilmaz'in durumundan oldum olasi emin olamadim ama yilmaz erdogan gibi aydin ve aymis bir muharrir'in disaridan salt para hirsi gibi gorunen bir mucadelede bu denli adanmis ve faal bir bicimde yer almasi, mutlak iktidardan baska bir nihai hedefle izah edilemiyor. oteki turlu yilmaz erdogan turkiye sathindan gelisiguzel toplanmis bir araba insani muhsin bey'deki ''seda kasetcilik arabesk yarismasi'' mantigi ile bir araya getirip carpistirmak sakilligini nasil izah edebiliriz? izledigim tek bolumde ve ardi sira denk geldigim butun skeclerde su manzara sabittir: birbirinden sahne ve rol calmaya calisirken girtlaklarini parcalayan, mizahla bile izah edilemeyecek kadar sekilsiz, izansiz abartilarin uclarina savrulan duskunler. tum o grubun dinamigini 'aninda oylanan ve grafik artisi yukselisi gercek zamanli izlenebilen tv tartisma programinda herkesin cosmasi' konulu muthis onion skecine benziyor. 'bir kisi' tarafindan komik kabul edilmek musteregiyle bir araya gelmis, kimyalari uyumsuz, birbirine rakip ve dusman, her an komiklik yapmak zorunda hissetikleri icin edebi adabi yirtmaya hazir, buna hazir olduklari icin zamanlama ve mizah duygusundan uzak, ve bundan gocunmayacak, yuksunmeyecek olduklari icin bu noktaya kadar gelebilmis, yirtmaya azmetmislerin bir aradaligi... grup seks konulu pornolardaki insanlar birbirilerinden ve yaptiklarindan ne kadar zevk aliyorlarsa, bu sekilde bir araya itelenmis adamlar da isgal ettikleri sahneden de istigal ettikleri oyunculuktan da o kadar zevk aliyorlardir. ikisinin de 'izleyicisi' olmasi, yapilanin bes para etmezligini degistirmiyor, umarim hemfikirizdir. tum bunlarin uzerine, tum bu sahnede dalasma tablosuna 'uzman yonetmen' olarak mudahale eden, cocuklara 'iyiyi, dogruyu' ogreten ve egiten egitimci sifatiyla yilmaz erdogan'in ise bu is nihayetinde bir de kolektif algiya tiyatro duayeni olarak gecmesi, bu imai olusturmak icin para kazandigi is araciligi ile 'ekran varligi' satin almasi...bu bildigimiz sinan cetin-isi self-promosyon degil mi? yilmaz erdogan'i biz hala nasil ve ne icin savunuyor olacagiz merak ediyorum. enfes bir seye imza atarak 'geri donusum' yaratacagini ummaktan baska bir umidim yok. yilmaz beni ara. cok iyi senaryom var. ahahah
(otisabi - 21 Aralık 2009 01:38)
bir gün o seyirci olarak aldıkları ilkokul çocuklarından birinin çıkıp "ne anladınız bu skeçten ?" sorusuna , "işte amca komik sikeçti , muz'u vermiş aplaya , yarrak manasında söylediler onu galiba anladım ben ekiekieki." demesini beklediğim program.
(pckopatjam - 7 Şubat 2010 22:35)
salondaki izleyicilerin çoğu 18 yaşının altında lise-ortaokul talebesi iken sürekli belden aşağı espriler yapıp bir de iyi halt etmiş gibi "önerme" nedir burda diye soran felaketötesi program. önerme sizin belden aşağı olmayan birşey önerememenizdir.
(sigortateli - 7 Mayıs 2010 14:06)
bana göre dün akşam öyle bi halt etmişlerdir ki, bırakın bir daha sahneye çıkmayı insan içine çıkmamaları gerekir. boşan benden filan gibi bir bölüm vardı, (yazarı kim hatırlamıyorum ama okunuyo, izleniye, kayıt ediliyor ve yayınlanıyorsa bu süreçteki herkes sorumludur).evlendirme programları üzerine yazılmış bir oyundu ama tersine bir ilişki kurulup, boşanmaları için bir gayret vardı "şaka"da. boşanma ihtimali olan çiftlerden birinde erkek, boşanmayı isteme nedenlerinden biri olarak "anjelina joli bekledim ayşen gruda çıktı" diye bi laf etti.ayşen gruda olmak/benzemek boşanma nedeni olur diye düşünüyorsan, bu senin algında, saygında bir sorun olduğunu gösterir.sinemanın en önemli karakterlerinden birini, "şaka"nda kullanırken dikkat edeceksin hafız, unutmayacaksın senin yaşından fazla süredir tahmin bile edemeyeceğin çok insanı güldürmüş, ağlatmış bir sanatçıdır ayşen gruda. ustalık çıraklık sadece senin bulundugun catının altında değildir. metafor ama bir yere kadar metafor.
(dogar - 21 Haziran 2010 09:51)
yılmaz erdoğan'ın programdan ayrılma kararını çok güzel bir hareket olarak gördüğüm gösteri.
(slackwax - 24 Ekim 2010 21:01)
küfürlü çocuk tiyatrosu
(paradoxx - 31 Ekim 2010 22:30)
keşke hiç bitmeseydi dediğim televizyon programı. ekibin tamamına gıcık oluyordum zaten. eskiden en azından bi aradalardı tek seferde gıcık oluyordum. şimdi nereyi açsam birer ikişer çıkıyorlar karşıma. yeri gelmişken söyleyeyim mizah anlayışları gerçekten berbattı.
(entamoeba histolytica - 7 Temmuz 2012 00:28)
Yorum Kaynak Link : çok güzel hareketler bunlar