Süre                : 1 Saat 30 dakika
Çıkış Tarihi     : 16 Şubat 2007 Cuma, Yapım Yılı : 2007
Türü                : Biyografi,Drama
Ülke                : ABD
Yapımcı          :  The Weinstein Company , L.I.F.T. Production , Holly Wiersma Productions
Yönetmen       : George Hickenlooper (IMDB)(ekşi)
Senarist          : Captain Mauzner (IMDB),Simon Monjack (IMDB)(ekşi),Aaron Richard Golub (IMDB),Captain Mauzner (IMDB)
Oyuncular      : Sienna Miller (IMDB)(ekşi), Guy Pearce (IMDB)(ekşi), Hayden Christensen (IMDB)(ekşi), Jimmy Fallon (IMDB)(ekşi), Jack Huston (IMDB)(ekşi), Armin Amiri (IMDB)(ekşi), Tara Summers (IMDB)(ekşi), Mena Suvari (IMDB), Shawn Hatosy (IMDB), Beth Grant (IMDB), James Naughton (IMDB), Edward Herrmann (IMDB), Illeana Douglas (IMDB), Mary Elizabeth Winstead (IMDB), Don Novello (IMDB), Grant James (IMDB), Tarajia Morrell (IMDB), Johnny Whitworth (IMDB), Meredith Ostrom (IMDB), Jeff Galpin (IMDB), Deneen Tyler (IMDB), Thomas Faustin Huisking (IMDB), Peggy Walton-Walker (IMDB), Will Carter (IMDB), Colleen Camp (IMDB), Tommy Perna (IMDB), Alexi Wasser (IMDB), Brandon Olive (IMDB), Joel Michaely (IMDB), Trace Cheramie (IMDB), Tim Soergel (IMDB), Madeleine Poirrier (IMDB), Heather Bloom (IMDB), Morris Bart (IMDB), Georgina Chapman (IMDB), George Plimpton (IMDB), Cary Elwes (IMDB), George Hickenlooper (IMDB), Tim Hickey (IMDB), Ashley Nicole Hudson (IMDB) >>devamı>>

Factory Girl (~ Edie) ' Filminin Konusu :
Düş gücüne dayalı görsel biçemine bol bol “Glam Rock”ın eşlik ettiği çok yıldızlı dram “Factory Girl”, 60’ların “o kız”ı, Amerika’dan yayılan ün sevdalısı kültürün hem görkemini hem de trajedisini bir arada sergileyen Edie Sedgwick’in (Sienna Miller) kuyrukluyıldız gibi yükselip düşüşünün öyküsünü gözler önüne seriyor. Zengin bir ailenin güzel, yetenekli ve karizmatik kızı olarak dünyaya gelen ve hayatına renk katmak için 60’lı yılların ortasında New York’a taşınan Edie’nin, zamanın aykırı sanatçısı Andy Warhol (Guy Pierce) ile tanışmasıyla tüm hayatı değişir. Warhol’ın bohem ve yaratıcı cenneti olarak bilinen ve önceden bir şapka imalathanesi olarak kullanılan ‘Fabrika’sına heyecanlı bir giriş yapan Edie, burada isimleri sonradan tüm dünyada birer marka olmuş müzisyenler, şairler, sanatçılar ve oyuncularla bir araya gelme fırsatını yakalar. Gündüz ‘underground filmler’de rol alırken, gece tüm New York’lu sanatçıların katıldığı çılgın partilere katılır. O sıralar efsane müzisyen Billy Quinn - Bob Dylan - (Hayden Christensen) ile tanışır ve onunla tutku dolu bir aşk yaşamaya başlar. Ancak hızla içine sürüklendiği uyuşturucu batağı hem hayatındaki en önemli arkadaşı Warhol’ın, hem de sevgilisi Quinn’in bir anda kendisini dışlamasına sebep olur. Girdiği bunalım ve ne kadar çabalasa da kurtulamadığı bağımlılıkları bu kırılgan küçük kızı ve bir zamanların güzel prensesini önlenemez bir sona götürecektir.


  • "andy warhol'un "biz kötü film yapıyoruz fakat bunu iyi yapıyoruz" lafıyla kendisini içerisinde özetlemiş film."
  • "edie sedwick'i anlatmaktan çok andy warhol'a bok atmak için çekilmiş gibi duran film. bob dylan yaşıyor diye de onun karakterini gizlemek çifte standarttır."
  • "bob dylan'in anlatılanları onaylamadığı için isminin filmde kullanılmasını engellediği ve hakkında dava açtığı film."
  • "(bkz: göz makyajı)"




Facebook Yorumları
  • comment image

    26. istanbul film festivalibünyesinde gösterilecek olan ama emule yoluyla ya da dvd kiralayarak da ulaşılabilecek edie sedgwick'in andy warhol ile tanışmasından sonraki hayatını anlatıyor film.
    oldukça etkileyici bir hayat hikayesi, çarpıcı bir çıkış ve acıklı bir çöküş hikayesi diyebiliriz. sorunlu ailenin sorunlu kızı, andy warhol'un gözbebeği, paylaşılamayan ve bundan dolayı da yalnız ve kimsesiz kalan, hüzün dolu bi kız...

    --- spoiler ---

    edie sedgwick aslında kendi sonunu kendi hazırlıyor. andy warhol için çok değerli biriyken, onun başka birini tercih etmesi andy warhol'u çılgına çeviriyor ve görüntü açısından edie'ye benzeyen ama onunla alakasız bir kız buluyor sonra onu bırakıp başka birini buluyor. ama aradığı ne yanında dolaştırcağı bi eskort ne de bir sevgili.

    ---
    spoiler ---


    (saphire - 27 Mart 2007 22:09)

  • comment image

    --- spoiler ---
    bob dylan'ın ismini itinayla gizleyen, "folk singer" olarak kendisini anan film. bilmeyenlerin "bu kim ulann?" şeklinde aklını yemesine sebep olmuş, bilenleri ise hınzırca gülümsetmiştir zira bob dylan'ın edie sedgwick'e yazdığı bir çok şarkı olduğu biliniyor diyelim, lafı da burada keselim.
    ---
    spoiler ---


    (abendrot - 31 Mart 2007 15:52)

  • comment image

    tipik bir hollywood öyküsünden ziyade; çarpan, iç burkan, tüm objektifliğiyle insanı sarsan, görsel tasarımıyla insanı yerinde oturtmayan, kafa yoran bir film. sienna miller, edie sedgwick rolünde başarılı bir oyunculuk sergiliyor. bu filmden bir sonuç çıkarma durumu olmuyor. bir döneme adını yazdıran ve günümüzde de hala adından söz ettiren edie sedgwick'in yeri geldikçe insanı rahatsız edici hayat öyküsünü anlatan, bittiğinde andy warhol'ün her ne kadar eleştirse de tam da pop'un göbeğinde olduğunu gösteren yapım. filmin tüm özeti şu cümlede saklı bence;

    andy: edie? onu çok iyi tanımıyordum...


    (buzzy - 28 Temmuz 2007 01:10)

  • comment image

    george hickenlooper ın, andy warhola nın brillo kutularını gözümüze sokmasından hareketle diyebiliriz ki bu film warhol ün eşsiz boş ve sıradan şeyleri değerli, popüler ve sanatsal kılma yeteneği üzerine yoğunlaşıyor, factory nin sanatsal faaliyetleri ve sanatçıları, warhol ün zeka seviyesi ya da dönemin ruhundan ziyade.. "musician" - bob dylan ın yorumlarını doğru veya yanlış diye genellemeden, yalnızca sözlerinin edie üzerindeki haklılığını vurguluyor .. kullan at tipi bi kız olduğu gerceğini edie kabullenemese de gerceğin bu olduğunu da ekliyor tabi .. ayrıca warhol ün eşcinselliğini de sanki negatif bişimiş gibi aktarması, warhol ün bu tercihinin nelere mal olduğunu ve bunun sanatsal üretimine nasıl yansıdığını göstermesi de filmin artılarındandır .. bunun dışında edie nin trajedisini hakkıyla yansıtan başarılı bi biyografik film olmuş, sırf edie nin dönemin new york unda hayatından kesitler sumaktan ziyade..

    uyuşturucu sorununun yalnızca aptallığından iradesizliğinden -uyuşturucudan- değil de yaşadığı travmatik olaylardan ki bunların içinde bilmem kaç defa uygulanan elektroşok veya ensest falan da var, kaynaklandığını da söyler hatta üstüne basa basa, sade ibret alınası ne kötü şey şu uyuşturucu demesin diye izleyici .. edie nin beyinsiz ve dünyaya karşı ilgisiz olmadığını (30000 asker daha gitti- şeklindeki gazte manşetini kapması gibi) ama warholün yarattığı kimlik yüzünden "vietnam savaşı hakkında ne düşünüyosun", diye soran gazeteciye "jeanne yı seviyorum, dizisini izlemeyi tercih ederim" (gibi bişidi) demek "zorunda" kaldığını da acıklı biçimde dile getiriyor, sanki popülerliğin özgürlükleri kısıtladığını (oğlan fotolarına bakarak warholün otsbir çekmesi de girer bu kapsama) gerçeğini hatırlatmak ister gibi..
    en sonda richie miller (mena suvari) ın konuşması da bünyeyi şaşırtıyor ister istemez, isteyince yaşanıyomuş yani ..


    (ditriell - 27 Eylül 2007 03:36)

  • comment image

    "bir çok kez boşanmış olmasına rağmen arkasında iyi dilekler bırakan biri" olan edie'nin hikayesi... kendine has estetiği ile, gerçeğe olan uyumunu tamamen göz ardı ederek izlediğim film. edie'nin neden bu kadar özellikli ve ilgi çekici bir kız olduğunu anlatamamış olsa da, büyük adamların arkasındaki kadın karakter olarak çok iyi verilmiş. gerçekten büyük adamlar zor adamlardır ve yanlarındaki kadın özel kadınlardır hissi var. (john lennon & yoko gibi) "bir artisti aldatamazsın" sözü ile bunu özetlemiş.

    gene de, tek kelime ile özetlemek gerekirse: estetik.


    (anahita - 28 Eylül 2007 01:23)

  • comment image

    filmde anlatılan olaylar ışığında edie'nin tabir-i caizse neden kötü kötü yollara düştüğünün mantığını çözemedim. değil iç dünyası, edie'nin çevresinde dönen olaylar dahi tam olarak anlatılmamış. hatta çılgın geçen bir kaç yılı anlatmak için filmde sık sık kullanılan "hip müzik artı hızlı geçen montajlanmış kol ve kıç morluğu görüntüleri kombinasyonu" sembolizmde bir mihenk taşı olmuş diyebilirim. edie neden andy'ye bu kadar zaaflı, edie neden bunları yaptı, edie hiç ünlü olmak istemiş miydi, istemediyse neden andy bu şekilde yüzüne vururken mal mal bakıyor, istediyse andy bu şekilde yüzüne vururken neden mal mal bakıyor, bu kız aptal mı, sadece uyuşturucu insanı böyle yapar mı, bunların hiç mi bağlılığı yoktu, filmde gördüğümüz diyaloglardan başka bir şeyleri olmadı mı, ve ikinci kez edie aptal mı sorularıyla başbaşa kalıverdim. biraz daha ayrıntı, biraz zekice ünlemler parantezler sorular olsun istiyoruz da çok mu istiyoruz.


    (marty mcfly - 20 Kasım 2007 14:41)

  • comment image

    andy warhol'un "biz kötü film yapıyoruz fakat bunu iyi yapıyoruz" lafıyla kendisini içerisinde özetlemiş film.


    (tanzer - 29 Temmuz 2008 20:17)

  • comment image

    herkesi kendi gibi sevgi dolu ve dürüst zanneden bir kızın ağzına sıçılmasının hikayesi. kan emici arkadaşları onu sömürürken bunun farkında bile değil. bob abi kızım aç gözünü bunlar senden besleniyor bu herifleri sevmek bir yana nefret etmelisin diyor ama hatun anlamıyor. bobn abi de bu adam olmaz diyip kendi yoluna gidiyor. bu filmin erkek karakterleri arasında kahraman yok, beyaz atlı prens yok. filmin sonunda kızcağızın abisinin anlattıklarında biraz sevgi var o kadar.


    (en bi gercek sour - 31 Temmuz 2008 10:28)

  • comment image

    andy warhol'un üstümde berbat derecede olumsuz etkisi olan bir film. isterik bir iştah içinde çıtır çıtır kız-insan yiyen biri gibi. zerre sevgi sızmıyor adamdan dışarıya.
    film, bizim “fabrika kızı” şarkımızdan daha acıklı. “andy warhol da gebersin gitsin, böyle kız çarçur edilir mi?” hissiyatıyla donanmış biçimde kapanışı yaptım. resmen tiksiniyor insan ama andy warhol'un nesnesinden yana değil, çok daha başka bir biçimde onun zihnini besleyen her şeye karşı.
    boşluk hissi veren tiplemelerle dolu. ifadeler, açıklamalar yani bir bahane veya mazeret de yok. böyle hayatlar didaktik mesajlarla yüklü olmalı demiyorum ama insan izlerken bu “dibe vurmalar”ın gerekçelerini de az çok anlamak istiyor. gereksizce iç kıyırtan, bir kızı hiç eden bencillik andy warhol'un çok da hak ettiği bir imtiyaz değildi.


    (alef - 20 Ekim 2008 20:41)

  • comment image

    andy warhol'un esrârengiz factory'sinde sözde yaşananları anlatan hollywood filmi.

    60'ları yaşayamamış talihsiz genç dimağları bu yeni yetmeliğin pişmanlığıyla kudurtmasının yanı sıra warhol yaşantısına; andy warhol efsanesine körü körüne bağlanmış, warhol yaptıysa doğrudur ilkesini benimsemiş pop art fetişistleri gözüyle değil dış seyirci edasıyla parmak atar...

    bu parmak atış, filmde anlatılan sözde yaşanmışlıkların sağlam bir kaynağı olduğu kanısına vardırmamalı tabi ki.
    tüketim toplumlarının baş tükettiricisini; fabrikasına kapanıp püskürtmeler yapan, underground filmler çekerek kan emen, histerikli bir oğlancı olarak ve bu baş tükettiricinin superidol'ünün hikayesini alabildiğine abartıp süsleyerek yansıtması ne kadar doğrudur; o fabrikada bulunamadığımız için hiç bir zaman bilemeyeceğiz tabi ki ancak ölmüş tiplemelerin ardından sözde biyografiler çekerek yerle bir edilecek basitlikte yaşantılar değildiler sanırım.

    filmde anlatılanların bana inandırıcı gelen tek yanı, valerie solanas ve i shot andy warhol hikayesinden anladığım kadarıyla warhol'un cidden çektiği filmlerin parasını ekibine vermemesi ve yandaşlarını kendisine muhtaç bıraktırması galiba. onun haricinde filmin, harun yahya belgeseli tadında öğütler veren ibret alınası hikayeler anlatır hollywood üslubunu bir kenara itecek olursak; aksettirdiği sözde yaşanmışlıklar muhtemelen abartılardan ve hatta yalanlardan ibarettir zira söz konusu fabrikada bulunan tanıkların ifadelerini doğru kabul eden bir senaryoya sahiptir. fabrikanın ve o güruhun yaşayış biçimi düşünüldüğü zaman ne kadarının hakîkat ne kadarının palavra olduğunu kimse kestiremez gibi geliyor bana yoksa şüphen mi var?

    ilaveten ilk fabrika sahnesinde çekilen kovboy filminin lonesome cowboys olması çok muhtemeldir ve sienna miller hârikulâde bir kadındır!


    (cobongo - 24 Ocak 2009 23:35)

  • comment image

    andy warhol'a degradeli ve kenarları taşlı bir güneş gözlüğünün ardından değil de, mesela çıplak gözle bakmış bir film. belki de bu yüzden bu kadar tepki çekmiştir. belki pop art zarftır sadece, mazrufu yoktur.

    ayrıca not: sienna miller mis gibi.


    (themanwhosoldhissoul - 29 Ocak 2009 11:04)

  • comment image

    saf kız edie'nin çöküş nedenlerini anlatmayan film. yani tamam, kadın çok yanlış seçimler yapmış, görmemiş etrafındaki kötülükleri, hatta iradesini kaybetmiş bile bile lades demiş, ve hatta kendini resmen kullandırtmış, sömürtmüş falan ama olayın perde arkası atlanmış bu filmde. çok kısaca enseste ve haksız yere akıl hastanesine kapatılıp belki de yanlış tedavi edilmesine falan değinilmiş ama yeterli değil bunlar bu kızın neden çoktüğünü anlayabilmek için. izleyicinin hayal gücüne ve ahlak anlayışına bırakılmış edie'yi yanlış seçimler yapmaya iten süreçler. filmdeki tek vurgu "andy warhol pis bi adamdır ve uyuşturucu kullanırsanız kötü adamlar becerir sizi, zengin babanız da para vermez sonra" olmuş ki bu aslında konunun odak noktasından uzaklaşma halidir bir bakıma. edie zaman zaman dangalağın tekidir ama aslında tüm yaptıklarını içindeki bitmez tükenmez sevgi açlığından ve yaşadığı travmalardan yapıyordur. işin trajik yanıysa tam mutlu sonla bitecek derken edie'nin aşırı dozdan ölmesidir, oysa o ne kadar da akıllanmış, arınmış görünüyordu. insanın içinde acımadan öte garip bir sevgi ve burukluk oluşturmuştur bu film.


    (pinkylips - 15 Şubat 2009 00:09)

  • comment image

    bob dylan'in anlatılanları onaylamadığı için isminin filmde kullanılmasını engellediği ve hakkında dava açtığı film.


    (woodstockg - 12 Nisan 2009 03:32)

  • comment image

    --- spoiler ---

    edie sedgwick'ten andy warhol'a...

    "you filthy, filthy fucking faggot!
    you fucked me up! and your factory!
    you fucked me up and you know it! you look at me! look at me! look at me!
    look at what you've created!"

    ---
    spoiler ---


    (cikolata ve krema - 22 Aralık 2011 11:32)

  • comment image

    filmin açılışında şu söz geçer;
    ”one person in the sixties fascinated me more than anybody i had ever known. and the fascination i experienced was probably very close to a certain kind of love.”
    yalnız filmde bob dylan ıda bir yakışıklı seçmişler,diğer oyuncu seçimleri başarılı da dylan abartı olmuş.filmi izledikten sonra geriye sadece hüzün kalıyor sonra gidip "acaba dylan bu kadına neler yazmış" diye araştırıyorsunuz.kısacası edie iyi kızdı da çevresi kötüydü filmi diyebiliriz.


    (bonifas - 23 Nisan 2012 20:30)

  • comment image

    bir sahnesi vardır:

    --- spoiler ---
    billy quinn* edie sedgwick'e toparlanması gerektiğini, andy warhol'un onu bitirdiğini söylediği bir sahne. işte bu kısımda sienna miller öyle bir i can't hate him! der ki... hayatınızda birinden ölesiye nefret etmek isteyip başaramadığınız olduysa muhtemelen ömrünüzden ömür götürecektir.
    ---
    spoiler ---

    şahsen benim hiç öyle bir durumum olmadı ama her defasında ağzıma sıçmayı başarıyor. öyle bir çaresiz yakarıştır.


    (nick dusunurken yazarligi kacirdim - 27 Kasım 2012 00:28)

Yorum Kaynak Link : factory girl