Süre                : 2 Saat 1 dakika
Çıkış Tarihi     : 19 Haziran 1998 Cuma, Yapım Yılı : 1998
Türü                : Drama,Gizemli,Bilim Kurgu,Heyecanlı
Taglar             : Ajan,bomba,Hükümet,yabancı,komplo
Ülke                : ABD
Yapımcı          :  Twentieth Century Fox , Ten Thirteen Productions
Yönetmen       : Rob Bowman (IMDB)(ekşi)
Senarist          : Chris Carter (IMDB)(ekşi),Frank Spotnitz (IMDB)(ekşi),Chris Carter (IMDB)(ekşi)
Oyuncular      : David Duchovny (IMDB), Gillian Anderson (IMDB), John Neville (IMDB)(ekşi), William B. Davis (IMDB)(ekşi), Martin Landau (IMDB), Mitch Pileggi (IMDB)(ekşi), Jeffrey DeMunn (IMDB)(ekşi), Blythe Danner (IMDB), Terry O'Quinn (IMDB), Armin Mueller-Stahl (IMDB), Lucas Black (IMDB), Dean Haglund (IMDB), Bruce Harwood (IMDB), Tom Braidwood (IMDB), George Murdock (IMDB), Michael Shamus Wiles (IMDB), Darrell Davis (IMDB), Carrick O'Quinn (IMDB), Tom Woodruff Jr. (IMDB), Ted King (IMDB), Luis Beckford (IMDB), Steve Rankin (IMDB), Gary Grubbs (IMDB), Larry Joshua (IMDB), Glendon Rich (IMDB), Scott Alan Smith (IMDB), Michael Krawic (IMDB), Josh McLaglen (IMDB), Jason Beghe (IMDB), Darrell Britt (IMDB), Fuad C'Amanero (IMDB), Maxine English (IMDB), Gilley Grey (IMDB), Glenne Headly (IMDB)

The X Files (~ Gizli Dosyalar: Gelecekle Savas) ' Filminin Konusu :
The X Files is a movie starring David Duchovny, Gillian Anderson, and John Neville. Mulder and Scully must fight the government in a conspiracy and find the truth about an alien colonization of Earth.


  • "ne lost'u, ne fringe'i ne de supernatural'i ne de bir başkası. hiçbirisiyle kıyas bile kabul etmeyecek kadar harika bir dizidir.(bkz: the truth is out there)"
  • "gender bender isimli bölümünde geçen diyalogla beni yarmış dizidir..dana scully : there's something up there mulder..*fox mulder : i've been saying this for years.."
  • "(bkz: alemin kralı geliyor)"
  • "(bkz: ağlamıyorum gözüme karayağ kaçtı)"
  • "dunyanin en yuzeysel insanlarinin uzak durmasi gereken dizi. izlettirmeyin, izlemesinler."
  • "bugunku bolumde opustukten sorna mulder "bak dunya sona ermedi" dedi hakaten de onca senedir ulan bunlar opusursa dunya sona erer, kiyamet kopar diyorduk..."
  • "dizinin 7. sezon, rush adlı bolumunden;max: too much teen spiritmulder: yeah? smells like murder to me(bkz: budur)"




Facebook Yorumları
  • comment image

    bizi bizle bırakalı nerdeyse on yıl geçmiş dizidir.

    tabi çok şey değişti o zamandan bu zamana..

    herşeyden önce biz değiştik, önceden dokunulmazdık. her cuma the x-files izlerdik ulan biz. o gazla bir sonraki cumaya yetecek kadar, pek yüce, pek aşmış bir havamız vardı.
    20 alakasız gazete haberini birbirine bağlar, arka plandaki büyük komployu sezerdik biz. kimseye de güvenmezdik, hükümet, büyük şirketler, kanser adam avcunu yalasındı;
    bize bir şey olmazdı, bize dokunamazlardı.

    şimdi öyle değil ama. bir kere ele ayağa düştü böyle şeyler. bir d&r a gidip çok satanlar listesinden bir kaç kitap okuyan adam, sanki "kutsal sır yüce prensi" oldu çıktı başımıza.
    ciddi adamların tartışması gereken meselelere üç beş özel efekt ekleyip, süsleyip paketlediler; ağzına patlamış mısırı basmaya çalışırken boş boş izledin. bayağılaştırdılar
    herşeyi. bir yerde ciddi ciddi bir komploya inandığından bahseden adamları taşşak malzemesi yaptılar.
    halkın beynini yıkamadılar, resmen siktiler. üç beş seçilmiş uyuz tipi televizyon programlarına, yarışmalara, yemekteyizlere çıkardılar. sen de o üç beş tipten tümevardın:
    "sikerim lan bu milletin tümü aptal olmuş" dedin, soyutladın kendini toplumdan, hiç tanıyamayacağın milyonlarca altın kalpli insanı silip atarak.

    bize de en etkili darbesini indirdi sistem: geçim sıkıntısıyla, tiksindiğimiz multi-trilyar-dolarlık şirketlerin türkiye ayaklarında köleler olduk. saatin altı olmasını, şurdan bir
    çıkmayı bekledik. sonra koşarak kendimizi barlara attık. beyhude sohbetlere daldık, beyhude insanlarda.
    e ama hani biz farklıydık gözüm? ilerde bir fark yaratacaktık hani? o kutsal kılıcı alıp sistemin gözüne sokacaktık hani?? nerdeeee... daha yerde ufacık bir atacak taş bile
    bulmana izin vermeden ezip geçtiler seni.

    uyuşturdular seni, rol yapma oyunu diye birşeyler verdiler eline... rol yapma oyunu! olmadığın ve hiç olamayacağını anladığında çok geç olacak kahramanlar gibi hissettin
    kendini. senin gazını da böyle aldılar. daldın gittin. ver elime kılıcı! ver asamı, büyü kitabımı, ver de dünyayı kurtarayım. çok epik!

    sen de boşverdin, kabullendin. senin daha ciddi dertlerin var artık. sana mı düştü üzerinde dönen oyunlara bir dur demek?
    domuz gribiymiş, koca şirketlerin ülkeye özel hazırladığı aşılarıymış, genetiğiyle oynanmış gıdalarmış.... bunlar hep olan şeyler değil mi spooky mulder, değil mi scully'ciğim?
    cep telefonundan 3 saniyede yerimizi tespit ediyorlarmış, süper hiper casus uydularından midende ne olduğunu bile görüyorlarmış. sor bakalım: beş para eder miymişiz biz,
    onu da görebiliyorlar mı?

    şöyle bir bakıyorum da, götümüze kadar sokmuşlar x-files'ı,
    kanser adam kazanmış
    biz kaybetmişiz.

    *


    (projektor kumandasindaki kirmizi tus - 13 Kasım 2009 10:48)

  • comment image

    bir takım dedikodular dönüyormuş, yok efendim fox eski dizilerini farklı oyuncularla yeniden çekmeyi planlıyormuş da, the x-files da bunlardan biri olabilirmiş de...
    çok net yazıyorum, sikerler.

    bu ultra gerizekalı fikir bir yana; the x-files, ne olursa olsun, david duchovny'siyle, gillian anderson'ıyla bir bütündür, ayrı düşünülemez.


    (the 8th endless - 14 Kasım 2011 00:01)

  • comment image

    ikibinlerin başında, başlı başına bır olaydı ailemiz icin. yeni evlenmiştik, küçük bır evimiz vardı, apartmanın bahçesindeki ağaçlar camlara vururdu zaman zaman, irkilirdim. işte o zamanlar muhterem dizimizi izlemek ayri bır keyif verirdi. şimdilerde oldugu gibi, internetten dizi takip etmeniz mümkün olmadığı için paşa paşa yayınlandığı gün ve saatleri beklerdik, çayımızı, çekirdeğimizi hazır ederek... hatta o dönem aramızdaki en büyükk geyik çocuklarımızın birinin kiz birinin erkek olması durumunda isimlerini skali ve moldir koymaktı. yıllar geçti, dizi bitti, bizim çocuklar dünyaya geldi, isimleri farklı kondu, zaten biri kız olmadi, üzerine çok dizi izlendi, ama bu diziyi izlerken alınan keyif hiç birinden alınmadı.

    iş bu entry bir saygı duruşudur.


    (qfwfq - 11 Şubat 2012 11:47)

  • comment image

    her şeye rağmen güzelliği tgrt zamanlarında eziyet çekerekten izlemesinde olan tarihe geçmiş kült dizi. sonra cnbc-e aldı hatırı sayılır kesip biçmelerle verip nihayetinde tamamladı sağolsun ama aklım halen cuma gecelerinde bahtımıza paraya kıyılıp alınmış yeni bölümler mi yoksa dön başa eski bölümlerden biri mi çıkacağını beklediğim zamanlarda. günümüz dizileri habire ara verip durduğundan niyeti bozup tekrar dokuz sezonuna baştan girişsem mi diye kaşınmıyor da değilim hani.

    bir de o yılların (ne var ki deme önümüzdeki yıl pilot bölümden bugüne 20 yıl -çüş oha yuha o kadar oldu mu- geçmiş olacak) imkanlarıyla böyle uçuşlarda olan bu dizi şimdinin azmış teknolojisiyle neler yapardı diye düşünmeden de edemiyorum. kendi adıma altıncı sezonu final kabul ettim. aşağı yukarı mitin bitip okeye dönmeye başladıkları zamana denk geliyor. yine de her türlü gideri var tabi. ayrıca başlarda (ki o başlar neredeyse beş sezon) inanmama konusunda destan yazan scully'nin sekizinci sezonda doggett'ın gelişiyle rolleri değişmesi de ironiktir. doggett demişken ilk geleceği söylentileri dolaşmaya başladığında (tabi biz türkiye olarak o bölümlerden fersah fersah gerideyiz) sevinmiştim terminatörün akışkan manyağı geliyor diye. fakat adam gelip de dizi bizde yayınlanana kadar paslandı iyi mi. yine de hakkını yemeyelim john doe bölümünde karizmanın tozunu attırmıştı. böyle de çoğu bölüm adlarını hatırlarım yapımcısıyım sanki. tabi x-files herşeyden öte fox mulder'dır, mulder candır, bir nesle "paranoyak nedir?" "nasıl olunur?"u öğretmiştir.

    ayrıca çokça belirtildiği gibi dizinin senaryosu bir çok diziye fikir verdiği gibi konuk oyuncular açısından da cast ajansı kadar çalışmıştır. sonuçta varış noktasını hiç beğenmeyip direk hikayeyi başımıza sarana beddua etmiş olsam da scully'nin sunshine days'te dediği gibi dokuz yıl kazandım ve şimdi bile jeneriğini duysam bir hallenirim ne yalan diyim.


    (sah ru - 16 Mart 2012 18:07)

  • comment image

    üzerinden 20 yıl gecmiş olmasına insan inanamıyor. kesinlikle zamanının ötesinde bir diziydi. ınternetın neredeyse olmadıgı dönemde meraklılarını bir sürü fenomenle tanıstırmıstı.
    gectigimiz ay tekrar en bastan izlemeye basladım. 4.sezonun ortalarındayım. ve bazen düsünüyorum yeniden cekimi yapılsa fox kim olurdu , dana kim olurdu ? cancer man, skınner, lone gunmen ekibi...
    acıkcası davıd duchovny filmler ile devam etmek istiyormus x-files'a.


    (alice in tardis - 8 Ocak 2014 09:25)

  • comment image

    ikinci kez izlerken tüm aforizmaları kenara not ettiğim dizidir. şimdi hepsini paylaşıyorum izninizle.

    • paslanmanın organik eş değeri erken yaşlanmaktır - mulder

    • bir insanin karakteri onun kaderi ise bu savaş bir seçim değil sadece çağrıdır. yine de bazen bu yükün ağırlığı yanılmamıza neden olarak aklımızın kolay incinen kalesine erişir ve canavarları serbest bırakır. ve deliliğin gülen yüzüne doğru boşluğa bakar kalırız - mulder (bu sözler aklıma h. p. lovecraft'ın at the mountains of madness öyküsünü getirdi)

    • ölüm korkulacak bir şey değildir. sadece bir geçiş sürecidir. ama umutsuz bir hayat cehennemde yaşamak gibidir. bu yüzden sonu ölüm de olsa umut benim onlara verdiğim bir hediye - yer altında illegal oyun oynatan çin'li amca

    • canavarları defetmek için önce onları anlamamız gerek, zihinlerine girmeyi göze almalıyız. ama bunu yaparken onların da bizim zihnimize girmelerine izin vermiş olmuyor muyuz? - scully

    • zamanın geçişi bizi tuğla ve harçla yapılmış bir hücreye değil sönmüş umutlar ve önlenmiş trajedilere mahkum eder. geri dönme şansı yakaladığında geçmişle yüzleşmek, kendinle yüzleşmek zorunda kalmak ne büyük bir derstir. zamanın mahkumiyetinden kurtulmak seni kendi karakterinin hapishanesinden kurtaramıyor. üstelik bundan kaçış yoktur - mr x

    • insanoğlu besin zincirinin en tepesindedir ve diğer türlerin yaşama şansını azaltır - scully

    • birinin vicdanını susturabilen bir kişi onun özgürlüğünü de alabilir - cigarette smoking man

    • bilimin asla açıklayamayacağı bir şey var ki o da içimizdeki bilinmeyen korkusu. bizi gerçeği anlamak için araştırmaya değil; yalana, iki yüzlülüğe ve sahtekarlığa saptıran korku. gerçeği sadece başkalarından değil kendimizden de saklama korkusu - scully

    • bir rüya nasıl soracağımızı bilmediğimiz bir soruya verilen bir yanıttır - mulder

    • sürekli inkar edildiğinde cehalet, gerçek kadar kabul edilebilir oluyor - mulder

    • hayal gücü insanı bilgeliğe götürür - mulder

    • dilek sözcüğünü hiç duymamış olmayı dilerdim. hayatımın her anını tadını çıkararak yaşamak isterdim. böylece hayatın ne olmadığı konusundaki endişelerimi bırakırdım. bir yerde oturup kahve içerken hayatın akışını izlerdim - insanların dileklerini gerçekleştiren kadın kılığındaki cin


    (halitkin - 16 Eylül 2014 13:32)

  • comment image

    tekrardan geri döneceğini duyunca heyacandan ne yapacağımı şaşırdım.
    kim ne derse desin, x-files dizilerin atasıdır, mihenk taşıdır.
    hala bir çok dizi için bile, aha işte x-files'in, x bölümüne benziyor denir.
    izlemeyen varsa baştan sona izlesin. abd derin devleti, komplolar, uzaylılar, mitoloji derken ne ararsanız hepsini olağanüstü bi şekilde harmanlamıştı bu dizi.

    eğer orjinal kadro ile gelirse ki mecburen öyle olmalı, tadından yenmez.
    gerçi aptal abd'liler artık salya sümük aile dramaları, ergen triplerine hayran olduğu için uzun soluklu olmamasından korkuyorum.


    (stargate solucani - 24 Mart 2015 18:45)

  • comment image

    (bkz: aman tanrım dedim)

    tam da bir bölüm açıp izlemişken, bölüm bitince ekşiye bir göz gezdireyim demişken sol frame'de ismini görünce 'hehe tesadüfe bak' diyip açtım ve bu müjdeyle coştum.

    ileride burada 'david de yöşlönmöş yö' entrylerini görürsem seri eksilerim bu konuda anlaşalım.


    (false awakening - 24 Mart 2015 19:00)

  • comment image

    californication dizisindeki hank moody rolünden sonra david duchovny'ye yeniden mulder karakteri çerçevesinde ısınmak zor olacak, her sahnede scully'nin üzerine atlar mı diye gerileceğiz.

    şaka bir yana yeni bir kardeşim doğmuş kadar sevindim bu habere. yeni bir x-files'a çok ihtiyaç vardı. uzaylı fenomenleri ve bilim kurgu literatürü geçen 13 yılda çok büyük gelişmeler yaşadı. bu serüveni bir x-files evreninde yeniden yad etmek harika olacak.


    (sirensoul - 24 Mart 2015 19:01)

  • comment image

    hagaden scully nin tavirlarindan dolayi uyuz eden bir dizidirde.

    mulder: aman allahim scully uzaylilar kaciriyor seni!
    scully: bilemiyorum mulder halisunasyon goruyor olabilirsin.
    mulder: e oha kollarina girmisler goturuyorlar iste seni!
    scully: hava karanlik tulum giymis tamirci olabilir yurumeme destek oluyordur.
    mulder: mina koyim senin scully, baska da bir sey demiyorum.


    (nuitari - 2 Ekim 2004 23:21)

  • comment image

    9 sezon yayınlanan, 200'den fazla bölümü çekilen, bir filmi yayınlanmış, ikincisinin çekimi devam eden, 16 emmy, 5 tanede golden globe ödülüne layık görülmüş, yüzbinlerce insanın hayatının bir parçası olmuş dizidir.

    fikir beyanı özgürlüğü hakkını kullanan birisi çıkıp, bu başarı abidesi diziyi 'dünyanın en gereksiz dizisi' ilan etse bile, bu beyan dizinin değerinden bir gram bile eksilmesine neden olmaz.

    ancak, bu beyanı okuduktan sonra insan bazı şeyleri açıklığa kavuşturma isteğiyle yanıp tutuşuyor.

    mesela:

    -dizinin senaryosunun neresinde çelişki var?

    dizinin amansız bir fanatiği ve takipçisi olarak şu yorumu getirmekte sakınca görmüyorum. ancak altıncı sezonun ortasına kadar bütün bölümleri izledikten sonra dizinin senaryosu eksiksiz diyebileceğimiz bir şekilde açıklığa kavuşmaktadır.

    o bakımdan; misal, ben diziden, senaryodan kopuk bir insanım diyelim. daha fox mulder'ın adını bilmiyorum. arada denk gelince izliyorum. zaten başını sonunu görünce, tüm senaryoyu şıp diye anlayacak derecede keskin zekalıyım ve tümevarım mantığına tamamen vakıfım. bu durumda bile kaçınılmaz olarak senaryoyla ilgili bir çok çelişki olacaktır kafamda. dikkatinizi çekerim, çelişki senaryoda değil benim kafamda vuku bulacaktır.

    -scully'nin dünya dışı yaşam formlarını inkarı, her bölüm başında sırtındaki hafıza reset tuşuna basılmasından mıdır? scully casio hesap makinesi midir?

    scully, senaristin yarattığı bir karakterdir. senarist bu karakteri yaratırken ona bazı özellikler vermiştir. bu özelliklerden konuyla alakalı olanı, bilmsel olarak somut delillerle kanıtlanmamış, 'hiçbir şeye' inanmamasıdır. gözle gördüğüne, duyularıyla hissettiğine değil, bilimsel delillerle kanıtlayabildiklerine inanır. çünkü duyularının onu yanıltabileceğine inanan bir karakterdir. daha açık nasıl anlatsam. bir paladin, çirkeflik yapan bir, hmm... ne bileyim red dragon olsa bile, buyur kardeşim gel kozumuzu paylaşalım demekten başka seçeneğe sahip değildir. karakterinin doğası onun davranış modelinin sınırlarını, şeklini beliler. scully'nin karakteri, davranış modelide senarist tarafından belli sınırlar içinde, dizinin kendi mantığı içinde belirlenmiştir. superman neden sabah kahvaltısında kryptonite yiyemiyorsa, örümcek adam neden kollarından örümcek ağı yerine müfettiş gaddet gibi canı ne istiyorsa onu çıkaramıyorsa, scully'de o yüzden gülhane askeri tıp akademisinin resmi sağlık heyeti karşısında etiyle kemiğiyle capcanlı bir alien gelipte onu sinkaf etmediği sürece dünya dışı canlıların var olduğuna inanmayacaktır.

    ayrıca scully'nin bu inatçılığı, diziye renk katar. mulder ve scully arasındaki çekişmeler, laf sokmalar, espiriler, en önemlisi iki karakterin birbirini tamamlaması scully'nin bu temel özelliğine göbekten bağlıdır. bilmem anlatabildim mi...


    (mithril - 6 Mayıs 2005 00:44)

  • comment image

    "dizi" demenin doğru olmayacağı fenomen.

    öncelikle x-files'ı diğer bütün tv programlarından ayıran şey senelerdir süregelen ve de gelişen alternatif bir kültürü gayet tutarlı ve net şekilde ekrana/ana akıma taşımış olmasıdır. bu alternatif kültür bize insanlık tarihi, sosyal yapısı ve dini inançlarıyla ilgili söylenen herşeyin yalan yanlış olduğunu, insanlık tarihi boyunca daha üst düzey varlıkların sürekli gelişime müdahele etmiş olduğunu söyler. bu konu ufo'lardan genetik programlamalara, insanlığın bir deney olması olasılığından zaman/uzay manipülasyonlarına, atlantis/lemurya uygarlıklarından anunnaki'lere, kutsal kase/da vinci şifresi hikayelerinden illuminati inancına dek çok geniş bir yelpaze içerir. (1)

    x-files'a verilen tepkiler bu açıdan çok önemlidir, kimin- ne kadar- neyle programlanmış olduğunu rahatlıkla anlayabileceğiniz bir mihenk taşıdır. x-files yavaş ilerler ama hiçbir şeyi dışarıda bırakmaz, bahsettiğim alternatif kültürün tüm ayrıntılarını bir yerlerde mutlaka bulursunuz. öte yandan bilgi'nin insan hayatında ne kadar önemli yer tuttuğunu, daha fazla öğrendikçe/ilerledikçe insanın nasıl değiştiğini de ana iki karakter üzerinden son derece güzel ortaya serer. başlangıçta hardcore komplo inançlısı olan mulder, son dönemlerde iyice kuşkucu birine dönüşür**, tam tersi scully ise yavaş yavaş alternatif düşüncenin/deneyimlerin tam ortasına girer. ama burada çok önemli bir ayrıntı vardır, scully başta ortodoks inanca sıkı sıkıya sarıldığı için doğal olarak yeni bilgiler onda dini bir takım duygular uyandırmaktadır- çünkü önceden herhangi bir araştırması, bilgi birikimi veya deneyimi yoktur bunlarla ilgili, dolayısıyla çocukluğundan beri ona anlatılan/söylenen dinsel imgelerle çoktan enfekte olmuştur.

    başta dediğim gibi x-files bir fenomendir ve tam anlamıyla keyfini çıkarabilmek için tüm bölümleri aralıksız takip etmek gerekir.

    ** iki hafta önceki bölümde birileri mulder'a "you are very skeptical" dediğinde mulder'ın yüzünde beliren alaycı ifade sürekli izleyicilerin yüzüne de yerleşir mesela.

    (1) edit: bu alternatif kültürün daha üstü kapalı, daha sembolik ama en az x-files kadar muazzam bir anlatımı için (bkz: harry potter)


    (feritciva - 25 Temmuz 2005 10:59)

  • comment image

    --- spoiler ---

    bugunku bolumde opustukten sorna mulder "bak dunya sona ermedi" dedi hakaten de onca senedir ulan bunlar opusursa dunya sona erer, kiyamet kopar diyorduk...

    ---
    spoiler ---


    (nuitari - 13 Şubat 2006 04:00)

  • comment image

    şimdiye kadar izlediğim en kaliteli dizi diyebilirim.
    polisiye korku gibi gözükür, ancak altında çok daha derin anlamlar yatar. ölüm ötesi, hayat, bilim kurgu, felsefe, aşk, nefret, kibir, merak...
    kara mizah'ı absürt komediyle birleştirmek gibi, pizzanın üstüne suşi koyup yemek gibi.
    x-files'ı x-files yapan da sanırım budur.

    fox mulder'ın o çocuksu gülümsemesiyle hayalci fikirleri, dana scully'nin asık suratla dolaşıp sürekli bilimselliğe atıfta bulunması...
    başlarını hep belaya sokmaları, üstleri kirlense de bunlardan kurtulmaları...

    sahne çekimleri oldukça dikkatli ve ayrıntılı tasvir edilir. "kitapta yazıldığı gibi, televizyonda nasıl anlatılabilinir ki?" sorusunun yanıtıdır adeta. bir lavabo sahnesinde önce lavaboyu görürüz, sonra kişinin tuvalete yavaş yavaş girdiğini farkederiz, kamera kişiye doğru döner, sonra lavaboya doğru birlikte eğiliriz ve kişinin el yıkayışını izleriz. ardından kamera sabit dururken kişi uzaklaşmaya başlar.
    bunun gibi ilginç ayrıntılar dizide yansıtılır. sanki bir kitap okuyormuşsunuz hissini verir. bazen de ortamın korkutuculuğunu arttırır.
    basit bir çocuğun bile tüylerinizi diken diken etmesini sağlıyan bir dizidir x-files.
    her an ağzından yılanlar çıkıp adamı öldürecekmiş gibi gerer, ama diğer klişe filmlere ziyade, her tahmin ettiğiniz hadise gerçekleşmez.
    tahmin ettiğinizi aynen gerçekleştirerek hikayeyi monotonlaştırmaz, tahmin ettiğinizi hiç bir zaman gerçekleştirmeyerek de hikayeyi monotonlaştırmaz. hep bir sanş vardır. sanki bozuk para atıp da karar veriyorlarmış gibi.
    bu ihtimal hadisesi de, sürpriz payı bırakır. bunun sayesinde de hep gergin, hep yusuf yusuf vaziyette dolaşırsınız.

    her bölüm mutlaka size okkalı bir kafa gömerek başlar. küçük tokatlar atarak adeta sizle eğlenir. daha sonra aniden geri döner ve çeker gider.
    arkasından "neden, niçin?" diye sormaya kalksanız da cevaplamaz. kafanız soru işaretleriyle dolar, bunların çözümlerini sizin hayal gücünüze bırakır.
    sorunuza soruyla karşılık verir,
    "sence neden?"


    (bonecrusher - 3 Temmuz 2006 13:26)

Yorum Kaynak Link : the x-files