(bkz: wite out)

(sleepy99 - 3 Kasım 2006 23:32)

(bkz: whiteout staff)

(portakal - 3 Kasım 2006 23:37)

britney spears'ın resmi olmayan albümü. içeriği blackout için kaydedilen fakat albüme girmeyen b-side şarkılardan mürekkep.

(simpson - 25 Mayıs 2008 16:48)

kate beckinsale in başrolünde oynadığı, sonbahar 2008 de vizyona girecek dark castle yapımı film..greg rucka nın aynı adlı romanından uyarlanan film antartika'da geçen bir gerilim hikayesi.

(kumrengi - 29 Mayıs 2008 18:32)

kötü hava şartlarından olsa gerek sürekli ertelenen ve 2009 eylülüne sarkan gerilim filmi. fragmanına bakacak olursak bu kadar beklemeye ve izlenmeye değer gözüküyor. dark castle entertainment ı, kate beckinsale i ve kutupta geçen gerilim filmlerini özlemiştik.

http://www.dailymotion.com/…eout-trailer_shortfilms

(kumrengi - 15 Ağustos 2009 04:11)

fragmanlar ve tv tanıtımlarına bakılınca nutella olsa ekmeğe sürülmez bir film havası veriyor. klişeler klişesi gibi duruyor. tabi çok önemli bir avantaja sahip; kate beckinsale'in dudakları.

(spinapubica - 18 Ağustos 2009 23:48)

(bkz: without)

(bkz: serbest çağrı$ım)

(robinbook - 18 Ağustos 2009 23:50)

antarktika'da gecen, "katil kim acaba hmm" temali, bol karli ve soguk gerilim filmi. fazla bir esprisi yok ama antarktika'da gecmesi filmimizi biraz ilginc kilmis. sinemada izlemek filmin etkisini daha da arttirir pek tabi ama sunu onerebilirim ki film bitince hemen kalkip gitmeyin, jenerik esnasindaki antarktika goruntuleri izlemeye deger, hele en sondaki gun batimi...

--- spoiler ---
parmaklariniza mukayyet olun, soguk metallere ciplak tenle dokunmayin emi..
--- spoiler ---

antarkatika'da gecen daha guzel bir film icin sizi boyle alalim:
(bkz: eight below)

(ermanen - 16 Eylül 2009 07:57)

ülkemizde soğuk ölüm adı ile gösterime girmesi planlanan film..ancak vizyon tarihi henüz belli değil.

(kumrengi - 26 Aralık 2009 20:41)

oldum olası katilin/suçlunun baştan tahmin edilebildiği filmleri sevmem.bu da onlardan biriydi.

(sungub - 28 Ocak 2010 09:42)

bu filmi ne zamandır izlemek istiyordum, nasip az evvele oldu. az evvel tamamladım. oldum-olası kuzey kutbu, buz, soğuk tarzı filmleri sevmişimdir. bu uğurda the thing gibi efsaneler, the thaw gibi kepazelerin koynuna girdim (fiilleri usturuplu seçmeye çalışıyorum ama elimden gelmiyor). hakkında hiçbir şey okumadan, salt afişinden hareketle dondu donacak bir hatunun başına gelen seyirlik olaylar tadı bekledim ama olmadı meğerse film, "ben aslında sandığın kişi değilim" filmlerinden biriymiş. benim ilgimi çekecek tek şey mekanmış, ötesi yalanmış. yalana yalana ne hale gelmiş, niteleyecek söz bulmakta güçlük çekiyorum.

sean connery'li outland'da da benzer bir duygu yaşamıştım. afişine ve filmin konusuna bakınca, "vay be jüpiter'deki kolonide geçiyor vaayy!!" diyorsunuz ama ilk yarım saat sonunda "anlaşıldı, karanlık kısımları forward forward yapacağız" demeye başlıyorsunuz. tam anlamıyla hayâl-kırıklığı... tıpkı outland'de olduğu gibi whiteout'ta da izleyiciyi mekana çekiyorlar, hikâye önemli değilmiş gibi hissettiriyorlar.

hangi düzensizliği ve özensizliği sayayım. 50'lerden, soğuk/nükleer savaş günlerinden kalma bir sovyet uçağındaki elmaslarla hayatını kurtaracağını düşünen alkolik doktorun, yakalanacağını anlayınca kara teslim oluşundan mı yoksa leb demeden çorum'u anlayan parmaksız şefin "hıı kutuyu açmaya çalışırken bacağını yaralamış olmalı" türünden sıfır yaklaşık tespitlerinden mi? benim zekâm bana yeter ama üstüne bir de tesla zekâsı ekleyin, yine de o weiis mıdır ne kareköktür, onun bacağını o kutuyu açmaya çalışırken yaraladığını tahmin edemezdim. "sonra da şuradan sürüklemiş olmalılar..." haydi canım benim. beni sürüklüyorlar. o an orada olmak isterdim. "peki kar tanecikleri havada birbirine değmiyormuş, buna ne dersin?" diye sorup, "yazgıdan ve kargıdan kaçamazsın jimi" cevabını almak isterdim. bu gibi filmler en basit tabirle can sıkıyor. manzara izleyeceğiz, kutup havası alacağız diye de bu işkenceye katlanılmaz ki. national geographic'in ve discovery'nin bin tane belgeseli var aç izle ya da olmadı, birkaç tane yüksek çözünürlüklü kutup fotosu bul, slayt gösterisi düzenle, aç viskini kendi kendine keyiflen.

bu film üç vakte kadar kötü yola düşecek. 2 ayda-bir show tv 23.45 sonrası filmlerinden biri olacak. geceleri, hırkasını henüz çıkartmamış, saçlarına white'lar düşmüş pederlerin ilk yarım-bir saatini izledikten sonra devamını göremeyeceği nadide aksiyon yapımlarından biri olacak. yatmadan önce kombiyi kapatan türk ailesinin içini titreten bir beyaz ölüm olarak tarihte yerini alacak. herkesi sakin olmaya ve etraflıca düşünmeye çağırıyorum.

(jimi the kewl - 12 Şubat 2010 05:03)

(bkz: görüş mesafesinin sıfıra düşmesi)

(sleepy99 - 28 Nisan 2010 11:25)

had safhada kliselerle bezeli olmasina ragmen, o kadar da kotu olmayan bir film. bombos gececek bir zaman icin yerinde denilebilir.

--- spoiler ---
filmin basindaki banyo sahnesinden cok beklentiler icinde olunmamasi anlasiliyor. yani hatun soyunur ve banyoya girer ve yikanir. bu esnada katil gelmeyecekse, soygun yapilmayacaksa, yuzugunu kaybetmeyecekse boylesine bir sahnenin izleyicilere hikaye acisindan katkisi nedir? bir cok filmde bulunan bu sahne bizim aktritimiz cok guzeldir demek haricinde pek bir ise yaramaz. yok zaten porno olsa tek basina girmez dusa. her neyse, bunun disinda ortalamanin az ustunde bir film denilebilir ancak ortalama hesabinin icinde gercekten cok fena filmlerinden bulundugunun goze alinmasi gerekir.

--- spoiler ---

(kuzen - 26 Şubat 2012 06:41)

görüş mesafesinin sıfıra yakın olduğu bir katil kim? filmi. kate beckinsale ortağının ihanetine uğradığı için mesleğe küsüp kendini kutuplara vurmuş bir polis. fakat olaylar orada da peşini bırakmıyor. havaların yavaştan ısınmaya başladığı şu günlerde karlı, fırtınalı bir filmden iyisini bulamazsınız.

filmin bulmaca kısmı beklediğimden zayıftı. suçluyu bulmak bu tarz çoğu filmdeki gibi gayet kolay. klişe sahneler bolca kullanılmış. fakat öykünün antarktika’da geçmesi, soğuk iklim şartları filme ilginçlik katmış. özellikle kar fırtınasında geçen kovalamaca sahnelerindeki belirsizlik hoşuma gitti. normal koşullarda bam güm dalarak yapılan kavgaların fırtına tarafından yutulmamak için halatlara bağlı şekilde yapılması az da olsa klişelerden sıyrılmanızı sağlıyor. doğa şartlarının ağır olduğu film atmosferlerini her zaman sevmişimdir.

(cncn - 4 Mayıs 2012 16:15)

dominic sena'nın uzunca bir süre sonra çektiği sinema filmi.. kalifornia, gone in sixty seconds, swordfish sonrası pek olmamış.. kar, fırtına falan tamam ama senaryo klişelerden sıyrılıp kurtaramamış filmi.. kate beckinsale ve poison ivy'den bildiğimiz tom skerritt hatırına izlenebilir..

(returntheinnocence - 11 Temmuz 2012 23:00)

gi joe serisinde bir karakterdir. asil ismi leonard j. lee iii'tur. karli bolgelerde devriye gezer.

(agamemnon - 4 Mart 2004 21:26)

command and conquer generals'ın 8 kişilik karlı multiplayer haritası.

(exquares - 4 Mart 2004 21:37)

ing., meteor. kutup bölgelerinde kar örtüsü ile bulutların birbirine karışmasından doğan beyazlık.

(demlikposet - 4 Mart 2004 21:40)

ing. karlı bir bölgede bir bulutun alçalması sonucu üstten gelen ışıkla kardan yansıyan ışığın eşit miktarda olması, ve bu durumda görüş mesafesini sıfıra inmesi.
şibumi'nin sonunda bu doğa olayı oluyordu. türkçesini bilmiyorum.

(tsan chan - 8 Ocak 2002 10:09)

kadrosunda jon spencer'in da hazir bulundugu boss hog'un 2000 albumu.. tali yolda bir funkbluespunk kavsagi..

(aritmi - 8 Ocak 2002 10:50)