Tahammül / 10
  • "- well henry, what do you know?+ oh, i don't know much of anything."
  • "anlayıp anlamadığınızı bile anlayamadığınız bir film."
  • "baş ağrısıyla girip*, kafasız çıktığım film.kafam koptu filmi izlerken.araştıralım, okuyalım, bu dünya lynch'e kalmaz."
  • "stanley kubrick'in favori filmi."
  • "soğuktu ve yağmur çiseliyordu'dan sonra izlediğim en kasvetli film. anladığım kadarıyla dul komşusuna sıvazlayanın dünyada ve ahirette iki yakasının bir araya gelmeyeceğinden bahsediyor."
  • "ne kadar anlatırsanız anlatın karşınızdaki bir bok anlamayacağı için yazdıklarınızın başına ibaresi koymanın gereksiz olduğu film."
  • "bağımsız amerikan sineması içinde sanatsal bir isyan sayılabilecek film. detaylı bir analiz için şu ve devamı niteliğindeki bu ve şu yazı okunabilir."
  • "kanal 1 filmi silgi kafa ismiyle oynatıyor ve digiturk ekranınzda şöyle bir özet geçiyor: "bir zombi ve kız arkadaşının korku dolu hikayesini konu alıyor"(bkz: sensin zombi)(bkz: sizi tarih affetsin)"




Facebook Yorumları
  • comment image

    filmi izlemiş olmama rağmen, "eraserhead'i izledin mi?" sorusuna "hayır" cevabını verecek bir kişiden hiçbir farkım yok, yine bir sik anlamadığım david lynch filmi olarak kişisel tarihime ekledim.

    filmi izlerken başrol oyuncusunun (henry) sandalyede oturup bir yerleri pis pis kestiği sahnede uyuyakalmışım, uyandığımda herif hala sandalyede oturmuş tip tip aynı yere bakıyordu. 10 dakika boyunca yine öylece izleyiverdim. meğersem uyumadan evvel filmi durdurmuşum. öyle de bi film.

    bir de filmin etkisine girince kafayı çiziyor insan. gidip bir çorba koyayım kendime dedim, tabağın taştığını gördüğüm halde çorba eklemeye devam ediyordum. pederin götüme çaktığı jeneriklere geçecek dömi voleyle kendime geldim. sonra götümü tekmeleyenin bizim peder değil de acaba hangi imgeleme tekabül ettiğini düşünürken bir kepçe çorbayı pederin kulağına akıtıvermişsim. peder beyse sağlı sollu tokatlarla adeta mutfakta devleşiyordu.

    lan neyse, öss'deki bütün soruları yanlış yapmak gibi bir film işte.


    (kelevelelis - 8 Şubat 2009 04:54)

  • comment image

    --- spoiler ---

    henry toplumdan izole yaşayan içine kapanık bir adam. her içine kapanık adam gibi geniş bir hayal dünyası var. bir şekilde kendini bulan sorunlara karşı direnme gücü olmadığından onlardan kaçınmaya, onları görmezden gelmeye veya sadece kafasında yarattığı bir dünyada aşmaya çalışıyor. hemen herkesin günlük hayatında az ya da çok arkasına sığındığı savunma mekanizmalarını biraz abartan bir arkadaş. bu tür karakter yapısına sahip insanlar var olan sorunlarını olduğundan daha korkunç görme eğilimindedir. bu da çözümü zorlaştırır, hatta imkansız kılar, bir tür kısır döngüye sokar.

    filmdeki absürd/korkutucu öğelerin bu abartma eğiliminden doğduğunu ve henry'nin korkularının bize, onun gözünden gerçeküstü bir şekilde gösterildiğini düşünüyorum. henry nelerden korkuyor? kadınlardan korkuyor. sorumluluk almaktan korkuyor. dışarıdaki dünyadan korkuyor. genel olarak gerçeklikten korkuyor. bu gerçeklikten kaçmak için çok daha korkutucu olan hayallerine sığınabiliyor.

    ortada premature bir çocuk var. kendisinden olup olmadığı belli değil. hatta büyük ihtimalle başkasından. naifliğini kullanarak çocuğu buna bir şekilde kakalıyorlar. birdenbire kendini, umudunu kesip resmini yırttığı bir kadınla evli buluyor. premature olmasından dolayı özel ilgi gerektiren bebek ise ona çok daha korkutucu görünüyor. annenin de sorumluluk alacak olgunlukta olmaması sırtındaki yükü artırıyor. bebekle ilgilenmek istiyor, ama korkuyor. kadın dellenip evi terk edince sonunda bebekle yüzleşecek cesareti kendinde buluyor. zira kadın artık olmadığına göre bir şeyler yapmak zorunda. sahip olduğu karakter yapısını harekete geçirebilecek tek itki yumurtanın hepten göte dayanması.

    lynch sinemasının metaforlarını, imgelerini yorumlamak kolay iş değil. lynch'in hayatını, filmi çektiği dönemi bilmek gerektiği gibi diğer filmlerini de okuyabilmek gerek. çünkü lynch'in filmleri birçok ortak öğeye sahip. hatta inland empire'da olduğu gibi, önceki filmleriyle/kısa filmleriyle bir şekilde bağ kurulmadığı zaman hiçbir anlam ifade etmeyebiliyor. o yüzden bu film için kapı şunu simgeliyor, tokmağı bunu nitelendiriyor, deliği bilmem neyi anlatıyor mevzularına giremem.

    bununla birlikte, bana bariz görünen birkaç nokta da yok değil. örneğin ne zaman büyük sıkıntı duysa gözü pencereye gidiyor (hayatından kaçma isteği). kaloriferin arasında bir sahne ve dans eden kadın hayal ediyor (öne çıkma, kendini gösterme, ilgi çekme, var olma isteği). komşu kadınla zina yaparken yatakta boğulması (vicdan azabı). kesmeye çalıştığı tavuğa bi haller olduğunu hayal etmesi (başarısızlık, beceriksizlik korkusu). sahnedeki kadına sonunda dokununca yok olması (sevdiği kadını tanıdıktan sonra yaşadığı hayal kırıklığı). makine, tren seslerinden ürkmesi, rüyasında kafasının seri silgi üretimi yapılan bir makinenin hammaddesi haline getirilmesi (yaşadığı sanayi toplumundan korkma) vesaire vesaire vesaire.

    filmin sonuna doğruysa, henry'nin ruh dünyası birbirine zıt bir şekilde yorumlanabilecek bir yola girer. bu çelişik durum benim cahilce yorumum da olabilir. şöyle ki, çocuğun sorumluluğunu üstlendikçe gerçeklik sınaması yavaş yavaş yerine oturur; hayal dünyası yıkılır, radyatördeki kadın ortadan kaybolur, kendisini ayarttığını hayal ettiği vamp, fantazmatik komşu kadın eve başka bir adamla gelir vs. ne var ki bu yıkıma dayanamaz ve cinnet geçirip çocuğunu öldürür. bu sorunu ortadan kaldırınca radyatördeki kadına yeniden kavuşur. eski dünyasına döner
    veya, gerçekliklikten o denli kopar ki, kasıt olmaksızın çocuğunu öldürür ve hepten tırlatır.

    ---
    spoiler ---

    ama bu, filmi yalnızca bir kere izlemiş birinin yorumu. ikinci kez izlemeye ne zaman götüm yer bilmiyorum. sıkıldığı zaman söylemeye çekinecek entel dantel birini bulursam bir daha izlerim herhalde. o zaman yazdıklarım bana bile mantıksız görünebilir. siktir et, sanki her kuşu siktik bi eraserhead kaldı.


    (mazochist - 7 Temmuz 2010 05:36)

  • comment image

    az önce bitti; ama hala midem bulanıyor.

    --- spoiler ---

    mary'nin bebek ağladığı için uyuyamayıp kalktığı ve henry ile tartıştığı sahnede mary yatağın altından bavulunu almaya çalışıyormuş. bavulu gördükten sonra bir "oha" dedim tabii. çünkü bana göre o, tam bir tecavüz sahnesiydi -mary açısından bakıldığında tabii-. belki de lynch'in anlatmak istediği de buydu, yani bebeğin anne hayatına müdahalesi/ tecavüzü.. ama tabii hiçbir zaman anlayamayacağız bunu.

    ---
    spoiler ---

    ve bugüne dek izlediğim diğer filmlere "güzel film, rahatsız edici ve güzel film, oo süper film" gibi yorumlar yaptığım için, bu filmden özür dilerim.
    işte bugüne dek izlediğim en güzel film.


    (ulrike meinhof - 23 Ocak 2012 03:15)

  • comment image

    yemişim imgeleri, bilinçaltını, sembolikliği yarrak gibi film afedersin. amına koyim hepiniz mi sinema eleştirmenisiniz anlamadım ki. yok buna benziyor, yok şuraya gönderme, yok dışa vurum, dönüşüm bilmem ne. o kadar vaktimi yedi lan bu film. bi sik de anlamadım.


    (bir yudum ben - 4 Kasım 2012 17:09)

  • comment image

    charles bukowskinin "hayatım boyunca izlediğim en iyi film. ikinci bir film adı veremem size" şeklinde değerlendirdiği film. lynch ve bukowski barfly'ın setinde bayağı beraber vakit geçirmişler. heralde lynch bukowski'nin koltuğunun altına sıkıştırıvermiş bu filmi.


    (tabularasa - 1 Eylül 2003 01:39)

  • comment image

    insanlar tarafından anlaşılmayınca evirip çevirip bir şekilde saçma, berbat, anlamsız, mantıksız diye eleştirilen filmdir. eraserhead lynch'in ilk uzun metraj filmidir ve bundan sonra blue velvet, mulholland dr. ve lost higway gibi üç başyapıt daha çıkarmıştır. ben de sırası ile ilk önce lost highway'i, ardından mulholland'ı sonra da blue velvet'i izledim. lost higway hakkında da mulholland hakkında da yeterli bir şeyler anlamadım, ancak anladıklarım da "tam" anladıklarımdı. bunun dışında blue velvet'in sadece bir kısmı hakkında yorum yapacak oldum şu yazı çıktı: blue velvet/@viva la anarchy

    neyse ilk filmi sona saklamış olduk. daha kolay anlaşılır diye. ancak yanılmışım. ben elimde defter kalem not tutmaya çalışırken, önce oedipus kompleksine, sonra nesne ilişkileri teorisine, oradan topografik kurama, sonunda yine kastrasyon anksiyetesine gitti aklım.

    filmin mesajı güzel. ancak lynch'in ilk filmi ve hali ile bir kaç sembol göstereceğim derken sıkmış seyirciyi. filmin mesajını almak için kastım evet, ama film kesinlikle yukarıda saydıklarım kadar olamaz. filmi izledikten sonra, hele de bir şeyler kapmışsanız ucundan kıyısından anlıyorsunuz. anlıyorsunuz dediğim de illa ki eksik kalacak, çünkü en mükemmel analiz bile bir çok eksik, karanlık yerler bırakır ardında. analizden kastım "psikanaliz".

    david lynch'in filmlerini anlamak istiyorsanız, psikanaliz malumatınız olmak zorundadır. çünkü tamamı ile sembol ve düş üzerinden gidiyor. hali ile başlı başına psikanalizin alanıdır. ki bence lynch de psikanaliz ile dar alanda kısa paslaşmalar yapıyor bu mevzuda. neyse...

    ---

    film hakkındaki özet görüşüm, kendisinin çirkin bir çocuk olduğuna inanan, (belki küçükken kendisine eraserhead diye seslenen birileri vardı) ve bu çirkinliği yüzünden annesinin kendisi yerine başka birisi ile birlikte olmayı seçtiğini düşünen bir çocuğun hikayesidir. film de baştan sona düştür.

    notlarımdan teker teker gideyim..

    "hadım edilmişçesine" - (psikanalitik literatürde "hadım" bilinçdışı bir yıkımı temsil eder. gündelik yaşamda da kullanılır. bu yüzden.. anladınız..)

    hadım edilmişçesine içine kapanık bir adam. evine geliyor, etrafta kumlar var. bu kumlar ilk başta aklıma kompulsif biriktiriciliği, yani anal evre saplantısını (anal retantive) getiriyor. içe kapanık olma ve biriktirme, anal retantive dönemin iki özelliğidir. bu aklımızda kalsın.

    açıkçası ev ziyareti kısmını anlamadım... ancak normal olmadığı belli bir aile var ortada. anlamış olan varsa yeşilleşelim.

    oda içindeki çirkin bebek henry'nin kendisidir. annesi kendisine yemek vermeye çalışmaktadır, ancak o ısrarla dışarı atmaktadır yemeği, annesi ise usanarak yatağına girer. yatakta annesine dokunmak ister henry, ancak annesi onu iter. (annesi = karısı) devamında uyuyamıyorum, kafamı dinleyemiyorum diyerek evi terk eder. buraya dikkat, "neden sadece kalmıyorsun ki?" der henry. elinden bir şey gelmemektedir, sadece ifade eder. belki içinden geçenler bunlardır. devamında rüya görür, bu rüyasında sahnede bir kadın oynamaktadır, ve tepesinden cenin düşmektedir. bunu sperme benzettim, çünkü ilk başında da ağzından sperme benzer bir "şey" çıkıyordu. kadın ise bu spermlerin üzerine basmaktadır.

    devamında uyanır henry, uyanır ve yanında karısını görür. kıvranmaktadır kadın. henry ise yatağın içinden cenin gibi şeyleri çıkarıp duvara atar. kabaca bu cenin tipli şeyleri sperm olduğunu düşündüm. yani rüya açıkça bir boşalma rüyasıydı. ancak bu bir çeşit üzüntü ve kederin eşlik ettiği, korku ve haşyet duyduğu bir boşalmaydı sanki. kendisini değersiz mi hissediyordu? muallak...

    devamında kapısını komşusu çalar. asıl arzu rüyası da burada başlamaktadır. daha evvelinden iyi besleyememiş ve terk etmiş annesi gitmiştir. bu sefer daha güzel ve baştan çıkarıcı bir anne gelmiştir. komşusu ile "süt dolu" bir küvetin içinde, sadece öpüşmektedir. öpüşmekte ve sütün içindedir. direkt olarak oral evreye gittim.

    şimdi başa dönelim, anal evrenin pisliğini ve düzensizliğini kaldıramayan çocuk, oral evrede annesinin her ihtiyacını karşıladığı, bolluk içinde süt verdiği zamana gerileme yaşar. anne ile bütünleşme arzusu, tüm güçlü hissetme arzusu da oral evreye has bir özellik olarak belirir.

    bu araya bir iğdiş edilme rüyası gelecek. rüyasında önce gördüğü yanağı sarkık kadın "her şey güzeldir cennette, her güzel şeye sahipsin, benimkilere de" diye bir şarkı söyler. bu cennet tasviri anne memesidir. bolluk ve doğurganlıktır, ihtiyaçlarının karşılanmasıdır. her güzel şeye sahip olması annenin kendisidir/veya memesidir. devamında rüyasında başının düştüğünü görür. bu sembolik olarak iğdiş edilmedir. ancak yerine bir başkası çıkmakta ve bu iğdiş edilme kaygısına direnç göstermektedir "çocuk".

    hemen ardındaki sahne ise komşunun gelmesini beklemektedir evde, gidip kapısını çalar ancak açan olmaz. bu esnada gidip yatar uzanır yatağına, eli ile yatakla oynar. bunun da çocukluk mastürbasyonu olduğunu düşündüm. annesini düşlemektedir çocuk. sonra ayak seslerini duyar, bir koşu bakar ki ne görsün? komşu kadın bir adam ile fazla samimidir. bu da çocukta travmatik bir hadiseye neden olan "ilk sahne"dir. (bkz: primal scene)

    ilk sahneye şahit olmuş çocuk, annesinin babası ile birlikte olduğu sahneyi görmüştür. ve bunun suçlusu olarak kendisini hissetmektedir. suçludur çünkü çirkin olduğuna inanır. çirkin olduğu için annesi onu terk etmiştir, babasına gitmiştir. işte o an uğradığı yıkım ile makası çıkarır. makası çıkarır ve kendi kendisini iğdiş eder. buradaki self castration bir semboldür. artık cinsellikten soyut birisidir henry. ilk sahne travmasından sonra cinsellikten soyutlamıştır kendisini. ancak sonra bu dürtüler büyümüştür. bastırdığı dürtüler büyümüş, büyümüş ve kocaman bir kafa görünümü almıştır. yaratık henry'nin cinsel dürtüleridir. açığa çıkmasını istemez ve rahatsız eder durur. salt olarak penisi temsil etmez.

    bitti(m).


    (viva la anarchy - 25 Mayıs 2013 01:09)

  • comment image

    hayatimda görüp görebilecegim en abuk filmdir. accayip degildir sürreal degildir bambaska biseydir bu. bulamadim uygun bi sifat bu film icin. bu filmden sonra mulholland drive a lost highway e sevgiyle bakar oldum. ne kadar da normalmis ne kadar da siradan olaylar oluyormus der oldum. eraserhead dedigimiz bu filmde bi saniye bile normal bi olay olmuyor. hadi konusunu anlamayalim onu gectim bari normal karsilayacagimiz olaylar gelissin. ne biliyim arabadan insin biri kapisini kapasin sonra. yemek yesin de elini yikasin birisi. biri telefonla konussun. birisi esnesin uyusun falan. ne olur lütfen. diger filmleri de manyakti da bu david lynch in en azindan böyle olaylar olurdu rahatlardik. ha evet dünyadayiz hayattayiz derdik. bu filmde oda yok. onun yerine bi cuval pislik var.


    (aimar - 3 Kasım 2003 16:50)

  • comment image

    ne kadar anlatırsanız anlatın karşınızdaki bir bok anlamayacağı için yazdıklarınızın başına spoiler ibaresi koymanın gereksiz olduğu film.


    (alex xander - 21 Ocak 2014 20:43)

  • comment image

    sinema tarihinde düş'e en yakın şeylerden biri. anlatmaya ve çözümlemeye çalışmak hata olur, not bile almamalı. kubrick filmi hayattayken kankalarına tavsiye edermiş, filmdeki bebeği nasıl yaptığını öğrenmek için de para teklif etmiş, fakat lynch üstadı memnun etmemiş.


    (enis zenci - 20 Haziran 2001 21:02)

  • comment image

    --- spoiler ---
    filmin henüz başlarında amcamın sağ ayağı çamura girmiştir ve kendisi eve geldiği zaman sol ayağındaki çorabı çıkartıp radyatöre asmıştır.*
    bu bir çekim hatası mıdır -ki david lynch gibi bir üstadın* böyle bir hata yapabileceğini düşünmüyorum- yoksa a dream of dark and troubling things sözünden yola çıkarak bunların hepsi rüyaydı ve rüyaların tersi çıkar olayı mı. filmdeki herşeyi anladımda, işte budur benim yıllardır içimi kemiren soru işareti
    ---
    spoiler ---


    (figment - 8 Eylül 2004 01:42)

  • comment image

    indirmek için 2 hafta kastığım, ama film biter bitmez harddiskten sildiğim film. buyuk bir david lynch hayranı olan, twin peaksi bile normalmiş gibi eşek gibi çözmeye çalışan beni bile dumur etti ya helal olsun yapımda emeği geçen herkese. tarantino'nun filmi çok sevmiş olması da cabası, bsg diyorum.


    (fitneci - 25 Ekim 2004 23:50)

  • comment image

    david lynch'in 1977'de yazdığı, yapımcılığını yaptığı, yönettiği, seti düzenleyip etrafın temizliğini yaptığı, anlaşılması neredeyse olanaksız olan filmi. marjinal anlatımlar, kafa karıştırıcı metaforlar, simsiyah imgeler, ürkütücü simgeler, enteresan göstergeler ve garip mecazlarla dolu olan film; sanayileşmiş bir toplumda yaşamanın ve bu sanayileşmiş dinamiğin bir parçası olmak zorunda kalmanın insanın hayatını nasıl kabusa çevirdiğini anlatan bir filmdir diyebiliriz, ancak sadece bu yetmez. zira bu karanlık görüntünün ortasında yaşamak zorunda olmak ve bunu olanca ağılığıyla taşımak da vardır. herkes gibi henry'de hayatını kazanmak için bir iş de çalışmak zorundadır. ve çalıştığı iş, bunaltıcı atmosferiyle onu iyice içinden çıkılmaz bir cendereye sıkıştırmıştır. garip de bir kız arkadaşı vardır. onunla yürüttüğü ilişki de diğer herşey gibi anlaşılmaz derecede rahatsız edicidir. üstüne üstlük bir de kız arkadaşı hamile kalmıştır; bu nedenle mecburen onunla evlenmiştir. böyle garip bir karı-kocadan hilkat garibesi bir bebek gerçekten doğmuş mudur, yoksa bu bebek de henry'nin nice kabusundan biri olarak mı görünür bilinmez. ama ucube bebek; henry'nin evlilik, babalık, yaşamak,ve varoluş korkularının somutlanmış halidir. bir nevi henry'nin karmakarışık ve kaotik iç dünyasının bir simgesi konumundadır.

    --- spoiler ---
    henry nin hayat, kadin, yani kısaca üreme korkusunun ve evli çiftlerin birbirlerini aldatmalarının imgesi olan spermvari yaratıkların gözüktüğü kabus sahneleri, baba olmanın ya da olacak olmanın ve zamansız evliliğinin getirdiği sorumluluğun yükü, durmadan çalışan makinelerin sesleri yüzünden sürekli uğuldayan endüstrileşmiş, kapkaranlık bir dünyaya hapsolmanın sıkıntısı, henry'ye kapana kısılmışlık duygusunu var gücüyle yaşatır. tek kaçış noktası yatağının yanındaki radyatörün arkasında düşlediği veya gördüğü küçük sahnede şarkı söyleyen kadındır (bkz: lady in the radiator). ne zaman dayanamayacak kadar daralsa oradan yükselen ışığı görür. o kadın kirletilemez, o kadın o pislik içindeki dünyada tek temiz kalmış şeydir henry için. çünkü o, sahnedeyken yukardan düşen spermsi yaratıkları olanca masumiyetiyle ezer; o kirletilemez. ilahi bir şarkı söyler o kadın (bkz: in heaven everything is fine).. yani cennette her şey güzeldir. ya da şöyle çevrilebilir, heaven bir anlamda tanrı da demektir, yani tanrı'nın yanında her şey mükemmel ve güzeldir. henry için -umutsuzluk ve çıkışsızlık içinde hapsolanların çoğu için hatta- kaçış noktası ölümdür. umutsuzluğunun doruk noktasında kundağına sarılı, öylece masanın üzerinde yatan bebeğin kundağını keser fakat umduğu görüntüyle karşılaşamaz henry. kundağa sarılmış bir bebek bedeni görmeyi bekleriz biz de henry gibi ama görülen şey bebeğin içidir. henry kundağı kesmekle bebeğin bedenini kesmiş, içini açmıştır. bir anlamda kendi kozasını yırtmış ve kendisiyle, iç dünyasıyla yüzleşmiştir. gördükleri karşısında iğrenen, tahammülü tükenen henry, bebeğin iç organlarını kundağı kestiği makasla yaralayarak bebeği yani aslında kendini öldürür. filmin başından bu yana görünen, spermvari yaratıkların geldiği gezegen yıkılıp dağılmakta, gezegendeki cildi hastalıklı adam acı çekmekte, yok olmaktadır. henry intihar etmiştir. bembeyaz bir ışıkla beraber o ulaşılamaz, kirletilemez masum gülümsemesiyle "o" kadın çıkagelip henry'ye sarılır. henry'nin yüzünde ağlamaklı, hüzünlü bir huzur ifadesi vardır. sonunda tüm yüklerinden, sorunlarından, sıkıntılarından, sorumluluklarından kurtulmuş, her şeyin iyi olduğu cennete doğru, bu şarkıyı söyleyen melek eşliğinde yola çıkmıştır.
    ---
    spoiler ---

    başrol oyuncusu john nance'le -filmdeki henry spencer- david lynch'in kendisini özdeşleştirdiği bir filmdir bu; zira henry'nin saçları lynch'in saçlarının tıpatıp bir yansımasıdır. bilen bilir, david lynch'in saçları da aynı henry'ninkiler gibi havaya dikilmiş, kabarık ve dağınıktır. henry'nin tüm iç sıkıntıları, korkuları, umutsuzlukları lynch'in kendi korkuları, umutsuzluklarıdır kısacası. neyse ki david lynch, henry spencer gibi intihar etmemiş, bize üstünde "bu ne demek acaba?", "burada ne anlatmak istemiş olabilir ki şimdi?" diye düşüneceğimiz başka filmlerini izleme şansı tanımıştır.


    (tut miki yan cek - 8 Ocak 2005 09:48)

  • comment image

    benim oedipal üçgenin insan üzerindeki baskısının ve arzunun * elde tutulamazlığının altında ezilen bir adamın karar aşaması olarak izlediğim filmdir.
    film oedipal dramayla açılışını yapar, kahramanımızın kendisiyle özdeşleştiği, bir o kadar başka biri olmak istediği tanrısal yaratıcılık diyarında yaşayan adam* tarafından bir cenin figürü gönderilir. benim tanrısal yaratıcılık diyarı diye adlandırdığım yer baba’nın kanununun* geçerli olduğu, yaratılan ceninin geliştiği uzayda bir bölge olarak görülmektedir.
    --- spoiler ---
    filmin ilerleyen sahnelerinde göreceğimiz gibi henry’nin başkaldırısı bu dünyayı yok edecektir.
    ---
    spoiler ---

    olayların gelişimine hakim, her şeyin başlatıcısı bu fallik babadan, bir anlamda henry’nin baba olduğu zaman dönüşeceği kişiden sonra üçgenin öteki ucunu, anneyi görürüz.
    henry kız arkadaşının evine çağrıldığında evdeki anne figürü henry’ye sarkar, henry’nin bu durum karşısındaki tavrı çekimserdir, ürker, annesiyle ilişki kurarsa onu hadım* edeceğinden korktuğu baba figürü hem tanrısal bir varlık olarak en yukarda hem de bulundukları odanın biraz ilerisinde durmaktadır. evdeki pısırık baba kızı hamile bırakılmış bir babanın sahip olacağı hiçbir tavrı benimsemez, orada sadece babalığın varlığını göstermek için bulunmaktadır.
    filmin içeriğini karar alma olarak yorumlamama sebep olan sahne anne, kızı ve henry arasında geçen konuşmadır. annenin dediğine göre ortada doğmuş bir şey vardır yalnız henüz çok küçüktür ve ileride bir bebeğe benzeyip benzeyemeyeceği kuşkuludur. burada kız atılır ve küçük de olsa onun bir bebek olduğunu söyler. bu cümle kürtaj karşıtlarının cenin için “henüz bir bebek olmasa da o bir varlık” demeleriyle benzerlik göstermektedir.
    tekrar başa filmi kız arkadaşının hamile olduğunu öğrenen ve kürtajla evlilik arasında kalan, bir karar vermeğe çalışan bir adamın bilinçaltında gelişenler olarak seyredebilir miyiz? ben böyle yapmayı seçtim.
    henry kız arkadaşının doğurduğunu öğrenince burnundan kan gelir, kendisi evet derken vücudu kürtajı onaylıyor gibidir. filmin içinde kesilen el yapımı minik tavukların kürtaj sonrası kanama benzeri bir kanama geçirmesi de henry’nin içinden geçirdiği bu isteğin dışavurumudur. karar verene kadar henry’nin bocalaması tatilde olmasıyla pekiştirilir. henry bir karar alana kadar bütün hayatı askıda kalacaktır.
    evlilik hayatları boyunca karısı bir yok olup bir geri gelir çünkü henry bilincinin yönettiği dünyasında henüz evlenme kararı alamamıştır. evdeki, ceninin biraz büyümüş, biraz ucube hali yaratık da hem ne yapacağına karar veremediği çocuğu hem de kendi babasıyla olan ilişkisinin bir simgesidir.
    bu durum yetmezmiş gibi henry kadın ile ne yapacağını da düşünmektedir ve asla yakalanamayacak olan arzu nesnesi değiştikçe değişir. bir yanda hayatına bir sokup bir çıkardığı, onun için artık çekiciliğini kaybetmiş kız arkadaşı vardır ve henry açık bir şekilde onun kendisini hadım edeceğinden korkmaktadır. bu sebeple postadan gelen penisi ya da spermi simgeleyen varlığı ondan gizler. evlerinin içindeki küçük evimsi dolapta bu varlığı onun gözlerinden saklar. dolap henry’nin iç dünyası, kimseyi sokmadığı kişisel özgürlük alanıdır.
    ikinci kadın ise asla ulaşılamayan, asla kirletilemeyen fallik anne imgesidir. bu kadın evin tek sıcak köşesi olan kaloriferin, benim okumama göre koruyucu anne rahminin içinde yaşar ve üstüne düşen spermleri ezer, çünkü kirletilemez meleksi bir varlıktır. henry’nin hep kavuşmak istediği ama baba’nın kanunu’nun ona yasakladığı meleksi anne figürüdür bu ve ona şarkısında cenneti ve cennetin içinde kendini vaad eder. henry’nin kendisini eksik hissettiği diğer kadınların tersine bu kadın ona hep arayışında olduğu tamlığı sunmaktadır.
    üçüncü kadınsa henry’nin elde etse de ona bağlı kalmayan, sürekli başkasının elinde olan ve bundan dolayı çekiciliği artan kadındır ki henry bütün cinsellik istediğini bu kadınla bir sperm havuzuna dalarak tatmin eder.
    bu kadınla birleşmesi onu tekrar oedipus kompleksinin içine çeker. belirsizleşen arzu nesnesi tanrısal yaratıcılık diyarını gözlemekte, yaratılması muhtemel başka bir çocuğun çekirdeğine bakmaktadır. baba’nın hakim olduğu bu dünyanın korkusundan henry annenin koruyucu rahmine sığınır ve burada babasıyla özdeşleşmesi had safhaya varır. kendi kafası patlar ve ortaya geleceği belirsiz çocuğunun kafası çıkar. henry'nin kafası kan içinde boğulur bu babanın düzeninin yıkılmasının ilk aşamasıdır. bundan sonra henry babasıyla olan çekişmelerinin tehdidindeki başka bir baba oğul ilişkisini reddedecektir. babası olmak istemez bu yüzden baba olmak da istemez.
    ana rahminden fantazisinde kurduğu evlilik hayatına döner dönmez hadım edilme korkusuyla iç dünyasına kapattığı penisini ya da spermini özgür bırakır. varlık aile ağacının üzerinden geçer ve özgürleşir. kararını verip özgürleşen henry de gidip ceninin kundağını açar, kundak açıldığında bebeğin içini görürüz.
    --- spoiler ---
    henri kozamsı kundaktan aslında kendini özgürleştirmiştir. ceninin organlarının deşip onu öldürdüğünde tanrısal yaratıcılık diyarı patlar, babasının düzeni artık yıkılmıştır. onun emirlerinden kendisini azad etmiştir ve artık babasının kendisini hadım etmesinden korkmamaktadır. kürtaj kararı alınmış, cenin doğmadan öldürülmüştür, babalığın reddedilmesiyle babası gibi olmanın korkusu da ortadan kalkmıştır. henry bu kararın ve babanın baskısının artık bulunmamasının rahatlamasıyla hayalinde kendini tam bir varlığa dönüştürecek annesiyle rahimde tekrar birleşir. sarılırlar, beraber olmalarını engelleyecek, aralarına girecek bir baba baskısı artık bulunmamaktadır.
    ---
    spoiler ---


    (talassa - 6 Ağustos 2005 20:40)

Yorum Kaynak Link : eraserhead