amerikan tarihinde önemli bir yeri olan kuzey-güney savaşının ardından ortaya çıkan büyük haydut çeteleri vahşi batı diye bilinen topraklarda dehşet saçıyordu. işte judas adiyla tanınan alan scott'un hareketli yaşamı bu yıllara rastlar. ünlü pinkerton ulusal dedektiflik bürosu'nun en iyi ajanı olduktan sonra yeraltı dünyasının korkulu düşü ve en büyük düşmanı haline geldi.
fırtınalı geçmisinin kahredici anılarından bir türlü kendini kurtaramayan judas, kin ve nefret dolu bir dünyada yaşamını tek başına sürdürdü. gözünü kırpmadan her tehlikeye karşı koymaya hazır olan bu adam için tek yasa, belindeki tabancasıdır. büronun kurucusu allan pinkerton'un kısa zamanda sonsuz güvenini kazanmış, son derece yetenekli ve cesur; aynı zamanda da dinmek bilmeyen bir inatçı bir sabrı var.
yıllar önce henüz çok gençken bir haydut çetesine katıldı. kambur adiyla bilinen martin cole, andy storr, elvis baynes, pat johnson ve rick o'neal çetenin diğer adamlarıydı.
montana eyaletinin sheridan kasabasındakı bankayı soyacaklardı. alan scott, kasabaya indiği bir gün vivian tyrrel ile tanıştı ve ona aşık oldu. bir sabah şafak sökerken kasabaya saldırdılar. çatışma çıktı ve birçok insan öldü. bu arada martin cole, vivian'ı vurdu. kız hemen öldü. paralarla birlikte dağa kaçtılar. bu arada alan scott kendini sorgulamaya başladı. sonuçta büyük bir pişmanlık duydu. çetenin diğer adamlarıyla çatışmaya girdi. martin cole, elvis baynes ve rick o'neal bu çatışmada alan scott tarafından öldürüldü.
scott, andy storr ve pat johnson'u da yanına alarak kasabaya indi ve sheridan kasabasının şerifi truscott'a teslim oldu. arkadaşlarına ihanet ettigi için ona "kalleş" anlamına gelen judas denmeye basladi.
galeyana gelen halk, şerif bürosunu bastı ve üç tutukluyu dışarı çıkardı. onları linç etmek üzerelerken kasaba yakınlarında bulunan bir süvari müfrezesi olaya el koydu.
alan scott, beş yıl hapse mahkum oldu ve montana eyaletinin deerlodge hapisanesinde cezasını tamamladı. oradaki hapisane müdürü, alan scott'u yasaların yanında yer almaya ikna etti.
cezası bitince de onu allan pinkerton'a gönderdi.
italyan orjinli judas'ın senaryoları e. missaglia tarafından yazıldı. i. pavone ve v. missaglia, tarafından çizildi.
türkiye'de 1981 yılında tay yayınları tarafından 96 sayfalık tam maceralar halinde 16 sayı yayınlandı.
aslında kaliteli ve iyi düsünülmüş bir western olan judas, türkiye'de pek tutulmadı. belki yayınlamak için geç kalınmıştı. çünkü judas, çok yoğun olmasa da spaghetti tatları taşıyordu.
judas-alan scott, tam anlamıyla bir kahraman sayılmaz. kahramandan çok anti-kahraman özellikleri taşır. itici bir tipi ve kişiliği vardir. yalnız ve soğuktur. hatta bürodaki arkadaşları bile onunla bir arada olmak istemez, ondan çekinirler.
judas senaryolarında, diğer çizgiromanlarda pek karşılaşılmayan bir şekilde, psikolojik tahlillere de yer verilmiştir. bu tahliller en yoğun olarak judas'ın kendisiyle başbaşa kaldığı yalnız gecelerinde karşımıza çıkar. tabi 5 numaralı macera olan "kalleş"i de unutmamak gerekir. alan scott burada yoğun ve uzun bir iç çatışma yasamıştır. (bkz: allan pinkerton)

(c kardelen - 23 Aralık 2002 22:09)

olması gereken ismi bad romance part ii olan yeni lady gaga hit'i. başarılı bir formül neden değiştirilsin ki?

(riddler - 15 Nisan 2011 21:59)

vevo'dakini izledikten sonra konuşabilirim artık.

+ gaga ilk defa bu kadar muhteşem görünüyor.
+ koreografi bazı yerlerde çok iyi, bazı yerlerde hiç oturmamış. laurieann gibson'ı suçluyorum.
+ ayrıca çok fazla dans göstermişler (ki genelde tam tersi olur) ama nasıl olmuşsa breakdown kısmının yarısında koreografiyi göremiyorum. kesmişler. vay canına. yeniden laurieann gibson'ı suçluyorum.
+ judas'ı oynayan adam norman reedus. ama ısınamadım. jesus daha hoş.
+ ayak yıkama sahneleri çok muhteşem. ayrıca judas'ın birayı gaga'nın götüne döktüğü sahne de favorim.
+ klipte birçok konsept bir araya gelmiş ve büyük kargaşa çıkmış gibi.
+ taşlandığı sahnede neye benzediğini hala çözemedim. ayakları bir biçim. elleri bir başka. karabasanın beynimde oluşturduğu görüntünün aynısı.
+ bad romance'i hala geçemedi.
+ http://25.media.tumblr.com/…d0vbis1qbpemeo1_500.gif ve http://oi55.tinypic.com/142swlu.jpg
+ http://nicolaformichetti.blogspot.com/…credits.html

(tea tree soap - 5 Mayıs 2011 23:19)

born this way'in 2. klip parçası. klip için eyyorlamaya geçersem:

+ motosikletli giriş sahnesinden lady gaga gerçekten çok güzel gözüküyor. normalde güzel olmadığını zaten kendisi de söylemekte. bu sahnede parmağı olan makyözü/makyörü öperim ^*. ama anacım o sarıldığın motosikletli abi de neyin nesi? serdar ortaç kaşı yapmışlar adama ya, ağlıyorum şu an.
+ bal köpüğü mü derler, bilemiyorum, koyu sarı saç gaga kızımıza olmuş. peruk yerine tez boyatılmasına.
+ bordo iç çamaşırı çok başarılı. gerçi az daha kassalarmış bir dansöz kıyafetine dönüşecekmiş ama, neyse. nasipse bir dahaki klibe.
+ gaga'nın burnu malum, biraz kişilikli. yakın planları çeken kişiyi de öpüyorum şu an. gerçekten nasıl bir açı yakalamışsa artık, bakış açın olayım parçala beni.
+ gelelim küvetli sahneye. "serdar ortaç kaşlı abi vs gaga'nın tabancadan çıkan ruju sürdüğü abi" yine yine yine "güzel ayaklı erkek yoktur"u bize kanıtladılar. çabalarından dolayı teşekkür ediyor, bir daha olmasın diyorum. güzel ayaklı kızlar var, bu işi onlara bırakın olur mu? bir dahaki sefere bu kadar sakin söylemem, bilmiş olasınız.
+ ama küvetli sahnede bir an var ki, bayıldım. gaga'nın tabancadan çıkan ruju sürdüğü abi, bakıyor haha serdar ortaç kaşlı abi'ye ilgi gösteriyor, kendisine kıçını dönmüş, içkisini gaga'nın kıçına döküp teneke kutuyu fırtalıyor ya. o fırlatış, çok başarılı. ciddiyim.
+ umarım şu göz altına 2 kez kalem çekmece bir takım bir değişik kaşları boyamaca olayı moda olmaz. ya da olsun da munis kızlarımız daha bir ön plana çıksın ^*. demem o ki böyle şeyleri gaga'ya bırakalım.
+ lady gaga'nın ayakkabıları yine çok başarılı. kim seçiyorsa kulu kölesi olacağım az kaldı.

edit: tamam hepinizin ayakları güzel, nolur mesaj atmayın artık.

(cherry cherry boom boom - 6 Mayıs 2011 13:11)

çok afedersiniz ama bad romance'in yandan yemişidir bu şarkı. başka bir şey demiyorum.

(the saddest girl ever to hold a martini - 7 Mayıs 2011 19:15)

ya ben anlamıyorum. madonna filan, yok boktan klip diyenlere. gaga'nın bu klipte yapmaya çalıştığı şarkıyı oluştururken açığa çıkan düşüncelerini görsel bir sunum ile bizlere aktarmak. piç olan erkeği çizısa bile tercih ettiğini judas üzerinden göstermek. bunu da beklenilenden çok daha iyi bile yapmış. gerek şarkının açılışında ve birtakım yerlerinde burnu tıkalı gibi söylemesi (ki inanılmaz bir çekicilik katıyor bence), judas tarafından poposuna kutudan dökülen şarap sahnesi, 'ew' demesi.. manikürleri ve o kadar çok detayıyla güzel olmuş ki! koreografi bile kendince güzel. (sözlerle uyumuna dikkat edince özellikle, orada temsil edilen pek çok şey var.) en sonunda taşlanarak ölmesi ve piç erkek aşkına yenik düşünce hayatının nasıl sonlandığını görmemiz.. çok özlülüğünü anlamayanlar anca tu kakalasın. hıh.

(phoebe buffay - 10 Mayıs 2011 12:03)

tıpkı alejandro gibi, bad romance gibi, poker face gibi judas da bir -arap asıllı producer- nadir khayat (redone) şarkısıdır. şarkılardaki benzerlikler, yetersizlik/aptallık ya da serda rortaç sendromundan ziyade bilinçli bir pr politikası olan 'familiar sound' felsefesine dayanır. bu felsefenin en hızlı dönüş yaptığı alanlar; hızlı markalaşma, 'rabarba' da olsa kendinden fazlaca söz ettirme ve beyinde 'melodik referans zinciri' oluşturarak akılda kalıcılığı sağlamaktır.

ayrıca jennifer lopez'in son hiti dance on the floor da yine bu nadir kardeşimizin işidir. beğenirsiniz/beğenmezsiniz ama kitleleri sevk ve idare etmeyi biliyor bu insanlar.

(insigna - 14 Mayıs 2011 20:34)

yıllar sonra mtv türkiye'nin lady gaga klibi yayınlamasına ön ayak olmuş şarkı. ilk albümünden beridir gaga'nın hiçbir klibini yayınlamıyordu bu gudik kanal. bad romance , alejandro , telephone , born this way bir kere bile yayınlanmadı adında mtv geçen bu oluşumda. ilk albümden de sadece just dance ve poker face'in kliplerini yayınlıyorlardı zaten. diğer kliplerinin neden yayınlanmadığını tahmin edersiniz artık. judas'ın klibi diğer gaga kliplerine göre son derece normal, son derece edepli ve son derece muhafazakar olduğu için mtv türkiye de en sonunda beklediği fırsata kavuşmuş olacak ki, yeni görmüş gelin gibi sabahtan akşama kadar saldırır biçimde lady gaga yayınlıyor. adamlar lady gaga yayınlamak istermiş de otosansürden dolayı yayınlayamazlarmış meğerse, altın madenine düşmüş gibi oldular. gözlerim yaşardı inanmazsınız, mtv'de lady gaga izliyoruz ^*

(snidget - 24 Mayıs 2011 14:01)

hristiyanlık tarihinin en nefret edilen karakteri. (bkz: yahuda)
romalılara, 'yarın meydanda onu öpeceğim, gidip yakalarsınız' diyerek verdiği işaretle isa'nın çarmıha gerilmesine neden olan havari. (bkz: judas öpücüğü)

yalnız ben karakter 'judas'tan değil de daha çok lady gaga'nın klibinden bahsedeceğim. zira, dans sahnelerini çıkarırsak izlediğim en iyi klip, dinsel sanat. keşke dans sahnelerini asgari düzeyde tutsalarmış demeden de edemeyeceğim.

isa'nın 12 havarisini motora bindirme fikrinin şahaneliğine hiç değinmeden direkt klibe dair kendi çıkarımlarımı açıklayacağım: lady gaga kişisi, boynundaki hacdan ve isa'nın motorunun arkasında durmasından anlaşılacağı üzere isa'nın takipçisi bir karakter olarak gösterilmiş. kalabalık meydanda çıkan arbedede isa'yı kollarıyla tutarak onu korumaya çalıştığı da görülüyor. ancak judas'a ruhunu satan/gönlünü veren lady gaga karakteri, judas'ın isa'yı ele vereceğini bilmesine ve elindeki silahla onu öldürebilecek olmasına rağmen bunu yapamaz. dolayısıyla judas'ın isa'yı öperek o işareti vermesine ve isa'nın askerler tarafından yakalanmasına izin vermiş olur. işlediği günahın vicdan azabını çeken lady gaga karakteri, tıpkı işlediği günahlardan arınmak için isa'nın ayaklarını yıkayan mary magdalene gibi, isa'nın ayaklarını yıkar. klibin sonunda da isa'nın ölümüne sebep olduğu için taşlanır.

(einmalistkeinmal - 21 Eylül 2011 03:43)

hristiyan caimasinda ihanet etmek fiiliyle o kadar ozdeslesmistir ki, biri size ihanet ettiginde 'seni judas seniii' dersiniz eger hristiyansaniz

(freak - 13 Mayıs 2001 12:09)