su linkteki cumleleri kurabilmis bir adam:
http://www.youtube.com/watch?v=rpacqkjpe9k

bir gun new york'ta rastgele girdigim bir bodrum katinda rastgele sahneye cikmis, beni gulmekten kirip gecirmis, videolarini youtubede aratip aratip kendimden gecmeme sebep olmus bu kisi ayni zamanda lucky louie nin de yaraticisidir.

(charlie brown - 21 Ocak 2008 19:21)

önce shameless sonra chewed up güncel olarak da hilarious adlı gösterileri piyasaya sürülen stand up sanatçısı.

bunlar içinde bana göre sonuncusu en az komiği olsa da sundance film festivali'ne kabul edilen ilk stand up filmi olarak bir anlamda tarihe geçmiştir.

chewed up adlı gösterisiyle "outstanding writing in a comedy or variety special" dalında emmy adayı olmuştur.

ağırlıklı olarak gözleme dayalı espriler yapar, ağzı bozuktur, acaip fantastik ve bazen çok iğrenç benzetmeler ve söylemler kullanır. aslında en çok da ortalama beyaz amerikalı vatandaşı eleştirmektedir. biraz da çocuk yetiştirme ve fiziksel kusurlar ve yaşlanma belirtileri üzerine yoğunlaşır. boşanmış ve iki çocuk sahibi, 41 yaşında, tombul bir heriftir netice itibariyle...

şöyle ki:

--- spoiler ---
beyaz olduğum için çok mesudum. beyazlar siyahlardan daha üstündür demiyorum. beyazlar siyahlardan daha şanslıdır diyorum. eğer siyahsanız... çok şey kaçırıyorsunuz.... şöyle düşünün: tarih boyunca beyazların ezildiği bir zaman dilimi yoktur. bir beyaz olarak zaman makinesiyle geçmişe dönmekten hiç çekinmem. milattan sonra 2 yılına bile gitsem, hemen kibar biri yanıma yaklaşır ve "beyefendi buyrun yeriniz hazır, hoşgeldiniz" der. ancak bir siyahsanız o makinayı kullanmaktan korkardınız...
--- spoiler ---

izleyin, izlettirin.

(robert kokorec - 28 Şubat 2011 15:55)

türkiye'deki o suya sabuna dokunmayan kıçımın kenarı paragöz komedyenlerin ve korkak mizahçıların toplanıp ders alması gereken bir adamdır louis ck.

(inancsiz deve - 8 Aralık 2012 13:29)

kesinlikle yeni plato, aksini iddia edeni doverim.

bazilari saniyor ki baudrillard, foucault, iste zizek bunlar cok onemli feylosoflar. onemliler de cok ufak sayida insan icin onemliler, zira cok soyut kaciyorlar, normal insan seviyesine inmeleri ya imkansiz ya da cok zaman gerektiriyor.

plato mesela oyle degil. bilmeyenler icin diyorum, gayet gunluk olaylardan yola cikip, daha sonra fantastik sorunlar yaratip daha sonra bunlara cozum ariyor. "yarattigi sorunlar" cogu zaman son derece guncel sorunlar, o yuzden hala okuyup "vay anasini" diyebiliyorsunuz.

mesela, gyges'in yuzugu diye bir durum var plato'da, ozetle "ahlaki degerlerimiz kaynagi nedir" sorununa cozum ariyor. simdi bu gyges bu sihirli yuzugu takinca gorunmez oluyor. bu yuzuge sahip kac kisi acaba gunumuz standartlarinda ahlakli bir hayat yasar? kaci birilerine tecavuz eder, hirsizlik yapar, insan oldurur? louis'de bu soru cok sık karsimiza cikiyor.

ornegin "cinayetleri onleyen bir numarali sebepin insan oldurmenin cok ciddi bir suc sayilmasi" oldugunu soyluyor louis.

plato'dan beri bu soruna verebildigimiz en yaygin cevap din. kanunlar da var tabii; ve louis'nin hakkini yememek lazim, cinayetleri onleyen bir numarali sebep kanunlar, fakat iki numarali sebep ilahi adalet, yani din olgusu: yakalanmasan bile sonsuza kadar yanacaksin anlayisi. zaten sirf bu yuzden dindar insanlar ateizm'den korkuyorlar, cunku onlara gore tanri inanci olmayan bir insan butun ahlaki sorumluluklarindan azledilmis bir kisi oluyor ve seni oldurmemek icin hicbir sebebi kalmiyor. birini oldurmemenin veya birine tecavuz etmemenin tek sebebi, bu insanlar icin, bu hareketin bir cesit cezasi olmasi.

tabii ki sosyal evrim bu soruna cevap buluyor, ama buldugu cevap cogu insana ic acici gelmiyor. isin ozu su: insan oldurmek yasal olsaydi eger, insan oldurmenin yasal olmadigi kucuk gruplar evrilirdi. soyle dusun: yarin insan oldurmek yasal olsun, daha bir hafta gecmeden seni oldurmeyeceginden emin oldugun kisilerle takilmaya baslarsin. icinizden birisi cinayet islerse, bu kisiyi gruptan dislarsiniz. cinayetin yasal oldugu gruplar birbirlerine guvenemeyecekleri icin ortak is yapamayacaklar ve kisa surede yok olacaklar, boylece evrim birbirlerini keyfi olarak oldurmeyen topluluklari sececektir. benzer akil yurutmelerini tecavuz, hirsizlik icin de uygulayabilirsin.

bu aciklama paradoksal bir sekilde dindarlar tarafindan sevilmiyor, cunku insanlari hesap yapan, iyiligi iyilik gormek icin yapan bireyler olarak gosteriyor. ama bu sacma bir paradoks cunku din dedigin olgu bence daha da alt seviye bir duyguya dayaniyor: birine kotuluk yaparsan cok feci sekilde cezalandirilacaksin.

louis ve louis'nin tarzi daha cok populerlik kazanacak, cunku gunumuz insani icin din gitgide anlamini yitiriyor. ilahi adalet kimseye bir sey ifade etmiyor artik. yuzyillardir suc islememen, kotuluk yapmaman icin one surulen sebep "incil'de/kur'an'da yaziyor" artik cogu insan icin yeterli degil. daha da kotusu, neden olarak "incil'de/kur'an'da yaziyor"la karsilasan birey "neden?" diye sordugunda artik dayak yemiyor ya da kuyuya atilmiyor, ama dindarlar bu sorunun alternatif cevaplarini unuttuklari icin baska bir cevab da veremiyorlar.

louis dusunmememiz gerektigi soylenen seyleri ortaya dokuyor, cunku bir seyi "dusunme" demek artik yeterli degil, artik hepimiz biliyoruz ki bana ne kadar bir seyi dusunmememi soylersen o seyi o kadar cok dusunecegim. ve bu zannettigimiz kadar buyuk bir sorun degil, aklimiza sacma sapan bircok sey gelebiliyor, bu kotu biri oldugumuz anlamina gelmiyor. onemli olan bu dusunceleri ortaya koyup bunlarin neden yanlis oldugunu anlamaya calismak.

bu acidan bakarsak louis modern bir din'in ilk peygamberi gibi de dusunulebilir. biz de elcisi oluyoruz herhalde.

(k mno4 - 12 Temmuz 2014 14:03)

fanatik trabzonsporlu'dur.

bu da yalanına sokuyumculara gelsin. 2. ve 3. fotoya odaklanalım. özellikle 3. foto.

https://twitter.com/…spor/status/688329376434237441

helal olsun sana adam gibi adam. bize comedy cellar da trabzon.

(efreet sultan - 17 Ocak 2016 01:27)

boş zamanlarında takma isim kullanarak ted üniversitesi'nde ders vermektedir.

louis serhat

(musahib - 12 Eylül 2016 11:52)

siyasal ve toplumsal pek çok hicive başvuran, tabu sayılan konularda bile kara mizahtan çekinmeyen bir komedyendir.

bu bakımdan da türkiye'deki mevcut herhangi bir "komedyen"e pek karşılık gelmez; özellikle de cem yılmaz'a.

cem yılmaz, "15 temmuz darbe girişimi sırasında otuzbir çekiyordum" veya suriye gibi bir konuda "eğer başka ülke topraklarına girip oradaki insanları vurmaya çalışıyorsan, ölmen biraz da senin hatan sanki" diyebilirmiş gibi yapmayalım yani.

cem yılmaz etliye sütlüye karışmayan dümdüz bir adamdır ve en "aykırı" olduğu şey biraz "küfür" kullanıyor olmasıdır.

(cikolatali seffaf karpuz - 8 Ocak 2017 17:16)

şu dakikalarda salak bir lince kurban giden komedyen. pek sikinde olacağını zannetmiyorum. hatta muhtemelen bir sonraki gösterisinde bunu kullanacak.

'' ne kadar kötü olduğunuzu anlamak istiyorsanız 11 eylülden kaç gün sonra mastürbasyon yaptığınızı bakın. ben açıkcası 2. bina yıkılmadan başlamıştım''

diyen bir adamdan bahsediyoruz asdasd.

(oguizm - 9 Kasım 2017 23:29)

louis c.k.'nin iki komedyen kadın karşısında osbir çekmesi taciz değil ki, komik aq.

(alexdelarge - 10 Kasım 2017 00:14)

“i think the line gets crossed when you take all your clothes off and start masturbating,” ms. wolov said.

adamın tacizi bile absürt. şu anda dünyanın en ünlü 2-3 komedyeninden biriyken, new york times'ın bu yazısı sonrası kariyeri çat diye bitebilir.

[özetin özeti: louis ck'i severim. kadınlara yaptığı bariz yanlış. sapıklığı umrumda değil. medya histerik. farklı olayları aynı kelimelerle anlatmak insanların kutuplaşmasında büyük bir etken. bir gün herkes 15 dakika içinde rezil olabilir, öyle oynak bir topluma doğru gidiyoruz].

***

louis'nin yaptığı suç olmasa da, sorunlu bir davranış, orasını kabul etmek lazım. yani düşün, ofiste biriyle çalışıyorsun, adamla ilişkin tamamen profesyonel, bir anda diyor ki "aleti çıkarıp, sana bakarak 31 çekmemin bir sakıncası var mı?"

bana komik geliyor ama adamın yarısı ağırlığında bir kadın olsam, o anda donakalırdım herhalde. naparsın ki? güler misin, çığlık mı atarsın, duymamazlıktan mı gelirsin, sen de mi kendini parmaklamaya başlarsın, nedir yani buradaki ideal cevap?

bir de kadınlar "yok kalsın" deyince, "tüh neyse, benim de böyle birtakım sorunlarım var işte" deyip normal takılmaya devam etmiş. tamam o da iyi, ama ertesi gün bu insanla tekrar aynı ofiste olacaksın gece geç saatlere kadar, ondan sonraki gün de, sonraki gün de.

biz erkekler, bu uzun dönem rahatsızlığı tam anlamıyoruz bence. çünkü bir duruma o anki tehdit üzerinden bakıp, tehdit azsa "eyvallah" diyoruz, "adam kibar kibar sormuş işte, büyütülecek bir şey yok" diyoruz. halbuki sapıklık ve kibarlık, içler dışlar çarpımıyla birbirini sadeleştirmiyor. başkası için her gün o işe gelip o ortamlarda bulunmak stres dolu bir rutine dönüşebiliyor.

zaten kendi de özür yazısında buna değinmiş:
"i said to myself that what i did was okay because i never showed a woman my dick without asking first, which is also true. but what i learned later in life, too late, is that when you have power over another person, asking them to look at your dick isn't a question. it's a predicament for them. the power i had over these women is that they admired me. and i wielded that power irresponsibly."

(edit: bu arada, buradaki fikirlerin daha kapsamlı halini şurada yazdım şimdi. medium'dan okumayı sevenlerse buraya)

***

hele o otel odası muhabbeti daha da acayip. iki kadın bir şov sonrası louis'nin davetini kabul edip gelmişler ama daha bunların montları üstlerindeyken, bizimkisi "çükümü çıkarıyorum" uyarısı yapmış, soyunup 31'e başlamış, sonra da bir güzel göbeğinin üstüne attırmış, hahaha. yahu %100 sevişmek istediğin bir herif bile bunu yapsa tırsarsın. onu bırak, bir kadın bunu bana yapsa, küvette buz var mı diye kontrol ederdim. yine işin tehdit kısmı az, kadınlar isteseler çıkabilirler filan fişmekan, ama normal tecrübe aralığımızda olan şeyler değil bunlar, donup kalmak doğal.

sonrasında bu kadınlar olan biteni etrafa anlattıklarında bayağı bir dirençle karşılaşmışlar, işin orası kötü. yani kadınların ajansı, "louis ck'in agent'ı beni tehdit ediyor, çenenizi kapayın" diyor. louis ck bizzat bir şey yapmıyor, haberi dahi olmayabilir, ama tam da kariyerine yardımcı olması gerekenler tarafından engelleniyorsun.

***

kevin spacey örneğinde, bu "mahalle baskısı" daha da barizdi tabii. adam hem şovun yıldızı, hem yapımcısı, hem platformun (netflix) reklam yüzü, hem efsane aktör, hem şu hem bu. dolayısıyla oradaki bir teknisyene sarkıntılık yapması, dev bir güç asimetrisi içinde oluyor. güçlü insanların, konumlarının farkında olup, anlık zevkleri uğruna başkalarını zor ikilemlere sokmamaları lazım.

robot gibi yaşamak imkansız tabii, insanlar sinyalleri yanlış okuyabilir ve her ilişki de illa eşit güçteki\statüdeki insanlar arasında olacak diye bir şey yok. sonuçta güce tapan kadınlar da var. ama entrynin başındaki alıntıda denildiği gibi, başkası önünde soyunup mastürbasyona başladığında çizgiyi geçmiş olursun. böyle bir hareket yapacaksan, bayağı bayağı emin olman lazım karşı tarafın istediğinden. arandaki ilişkiye bağlı olarak, tek bir soru da yeterli olmayabilir, çünkü özgür iradeden bahsetmek zor bu durumlarda.

ha, bill burr'ün tabiriyle bir "gold digging whore" gelirse, o tip leş kargalarına karşı hassasiyet göstermemek mübah. çünkü onların da amacı aynısını yapmak, güzellikle veya şantajla para koparmak. yani onlar "oyunun" içindeler, diğerleri ise "sivil". (omar'ın dediği gibi, it's all in the game yo)

***

şu an tam bir histeri yaşanıyor. her gün birileri hakkında taciz haberleri çıkıyor ve aynı kelimeler kullanılıyor: "şok edici, kabul edilemez, kurbanlar çok cesur vs". ve cüzzamlıdan kurtulur gibi her kurum anında ilişkisini kesmeye, geçmişteki ilişkilerini de açıklamaya çalışıyor. bunun yarattığı ikiyüzlülüğü ve siyasi boyutunu, harvey weinstein örneği üzerinden yazmıştım.

yani düşünün, tecavüze uğrayan da kurban oluyor, telefonda louis'nin mastürbasyon yaptığını dinleyen de. weinstein da tacizci, spacey de, louis ck de. her örnek aynı kelimelerle aynı kefeye konduğundan, en aşırı tepki norm olacak bir süre sonra. louis ck de bu histerinin altında ezilecek büyük ihtimalle. daha 24 saat geçmemiş, proje iptalleri konuşulmaya başlanmış.

[tabii gayet ona özel bir durum da var: son filminde işlenen konular (yaşlı birinin reşit olmayan biriyle evlenmesi, woody allen'a açık açık göndermeler) ve sahneler (işyerinde mastürbasyon), bu olaylar açığa çıktıktan sonra normal biçimde izlenemez. o yüzden, yapımcılar ve festivaller, normalde iptal edecekleri olmasa bile sırf konuların benzerliği yüzünden iptale zorlanacaklar. (bkz: life imitates art)].

benim merak ettiğim, louis ck'in filan ötesinde, bu püritanlığın varacağı nokta nedir? yani seneye netflix, sadece hayatında kimseye pandik atmamış, bir klüpte kimseye sürtünmemiş, kimsenin götü hakkında iş ortamında yorum yapmamış azizlerle mi çalışacak? (spacey'e getirilen suçlamalardan biri bu sonuncusuydu). herkes "şok" ola ola, kriterleri sulana sulana, geriye kimse kalmayabilir. bu bir temizlik hareketinin ötesine geçip, sadece en iyi yalancıları ve en iyi pr uzmanlarını ödüllendirecek bir yapay seçilime doğru gidiyor.

(edit: şov dünyası standartları için konuşuyorum, paragrafın bağlamından belli olması lazım. "pandik normal değildir, yuh amk yuh" diye yorum yapmadan önce kafa yorun. hadi paragrafın bağlamını çıkaramadınız, entrynin geneli belli. amk değil sükunet.)

***

histeriler, insanları siyah-beyaz görmeye zorladıkları için tehlikeliler. ve bu kaçınılmaz olarak bir karşı-tepki doğurur. bu karşı-tepki yüzünden de, daha ciddi tacize uğrayanların hikayeleri dahi dinlenmeyecektir bir süre sonra. işin asıl kötü tarafı da bu.

halihazırda taciz ve tecavüzlerin büyük kısmı ortaya çıkmıyor. hollywood\netlfix\new york çok değişik ortamlar ama genel toplumu düşünün. şu çalışma gerçekten korkunç mesela:

her 1000 tecavüzün,
sadece 310'u şikayet ediliyor,
57'si tutuklamaya yol açıyor,
11'i savcıya ve davaya gidiyor,
6'sı hapis cezası alıyor.

1000'den 6'sı. her yalan veya abartı taciz/tecavüz iddiası başına, kaç tane bilinmeyen gerçek olay var. fakat bu tip yüksek profilli davalardaki histeri yüzünden, ortalama insanın genel duyarlılığı azalabilir.

***

bu histeri muhabbeti demek değil ki louis ck de bir "kurban". hem yukardaki hataları sabit (zaten kendi de farkında, özür dileyip durmuş) hem de bunlarla başetmek için dünya kadar fırsatı vardı. taa bu yaza kadar, röportajlarda bu dedikodular hakkında kendisine sorulmuş, iş arkadaşları bile bir itiraf yapması için uyarmış, o ise yıllarca reddetmiş.

5-10 sene önce iş arkadaşlarından halka açık bir özür dilese, veya sadece bir ay önce sosyal medyadan bir mektup yazsa, şimdi kraldı. kimse de "sapıkmış bu" diye izlemeyi bırakmazdı, zaten adamın mizahı belli. şimdiyse weinstein'ın başlattığı çığ altında kaldı. işin kötü yanı, sadece şu anki hali değil, tüm geçmişiyle birlikte. ben yine komedisini izlerim de, bir çok insan için artık youtube'daki her repliğini dibe çeken bir ağırlık olacak. böyle de oynak bir sarkaç altında yaşıyoruz çoğumuz, farkında değiliz. gece yatarken vezirsin, sabah uyandığında rezil.

(uzun versiyonu şurada)

(immanuel tolstoyevski - 10 Kasım 2017 17:16)