Süre                : 1 Saat 38 dakika
Çıkış Tarihi     : 07 Ağustos 2008 Perşembe, Yapım Yılı : 2008
Türü                : Korku,Gizemli
Taglar             : Fotoğrafçı,metro,Kasap,kız arkadaşı,Sanat Galerisi
Ülke                : ABD
Yapımcı          :  Lakeshore Entertainment , Midnight Picture Show , GreeneStreet Films
Yönetmen       : Ryûhei Kitamura (IMDB)
Senarist          : Jeff Buhler (IMDB)(ekşi),Clive Barker (IMDB)(ekşi)
Oyuncular      : Bradley Cooper (IMDB), Leslie Bibb (IMDB)(ekşi), Brooke Shields (IMDB)(ekşi), Vinnie Jones (IMDB)(ekşi), Roger Bart (IMDB), Tony Curran (IMDB)(ekşi), Barbara Eve Harris (IMDB)(ekşi), Peter Jacobson (IMDB)(ekşi), Stephanie Mace (IMDB), Ted Raimi (IMDB), Nori Satô (IMDB), Quinton 'Rampage' Jackson (IMDB), Dan Callahan (IMDB), Donnie Smith (IMDB), Earl Carroll (IMDB), Allen Maldonado (IMDB), Michael Shawn McCracken (IMDB), Ryan McDowell (IMDB), Eddie Vargas (IMDB), Kelvin O'Bryant (IMDB), Jayson Sanchez (IMDB), Brian Taylor (IMDB), Greg Brown (IMDB), Geoffrey Gould (IMDB), Bryn Hammond (IMDB), Chris LaCentra (IMDB), Kate Mulligan (IMDB)

The Midnight Meat Train (~ Dehset treni) ' Filminin Konusu :
New York’lu bir fotoğrafçı olan Leon Kaufman (Bradley Cooper), sanat galerisi sahibi olan Susan Hoff (Brooke Shields)’in etkisiyle daha dişli hale gelmektedir Bu sırada bir seri katille yolları kesişen Leon, insanlığın karanlık tarafına şahit olmaya başlayacaktır...Geceleri metrolarda seri cinayetler işleyen Mahogany (Vinnie Jones), kurbanlarını korkunç şekilde parçalara ayırır. Leon’un Mahogany’yle olan ilgisi, kız arkadaşının tüm korkularına rağmen onu metroların içine ve şeytanın ta kendisine doğru çeker; Maya da onla berbaer bu karanlığa sürüklenip gidecektir.


  • "lionsgate tarafından sinema uyarlanan , çekimlerinin bitmiş olduğu film.başrollerde vinnie jones ve leslie bibb ** oynamakta."
  • "clive barker'ın yer yer cthulhu mitolojisinden izler taşıyan en gerilimli kısa öykülerinden biri. filmi de 10 ekimde türkiye'de gösterime giriyor."
  • "türkçesi dehşet trenidir.(bkz: sevgi çemberi)(bkz: eğlence hezeyanı)(bkz: seks treni)"
  • "filmle ilgili cok hafif (bkz: meme yapmak) filmle ilgili cok hafif"
  • "yanlislikla porno film adi verilmis bir korku filmi. meat train nedir yahu? hatta unlu filmerin pornosunun cekilmesi ekolunde midnight meat train'i ismini degistirmeden cekmelerini bekliyorum."
  • "filmin yönetmeni azumi, aragami, versus gibi filmlerin yönetmeni ryuhei kitamura'dır."
  • "books of blood da bulunan yeraltı yaratıklarına dair bir clive barker öyküsü."




Facebook Yorumları
  • comment image

    saw serisinin 2004te çekilen ilk filminden beri izlediğim en iyi gerilim hatta daha iyi olduğu bile söylenebilir. son yıllarda gösterime giren dandik korku/gerilim filmlerinin çokluğundan ve türkiyede gösterime tropic thunder ile aynı zamanda gireceğinden, sinema salonunun önünde afişlere bakıp gideceği filme öyle karar verenler tarafından "boş ver şimdi uyduruk gerilim filmini nasılsa bir numarası yoktur" diye es geçilebilir ama hem vaktinize hem de paranıza değecek bir film olmuş.


    (dukeler - 8 Ekim 2008 03:02)

  • comment image

    clive barker'ın yer yer cthulhu mitolojisinden izler taşıyan en gerilimli kısa öykülerinden biri. filmi de 10 ekimde türkiye'de gösterime giriyor.


    (asden - 9 Ekim 2008 10:05)

  • comment image

    of of of of...
    lions gate, saw'dan sonra bir kez daha ruhumu fethetmeyi başardı. hakkaten helal olsun.

    korku sinemasının artık klişeler üzerinde dönmekten daha öteye gidemeyeceğini düşünürken, üzülürken hatta, offff.. yepyeni bir soluk getirmiş bence bu film. neresinden başlasam, spoiler vermeden nesini anlatsam bilemiyorum.

    kesinlikle böylesine mükemmel bir film beklemiyordum, daha çok saw v için ısınma turları olarak bakıyorum böyle filmlere. ama... neyse bir yerlerden başlasam iyi olacak...

    öncelikle "ah katil kim acaba?" gibi sorular sormuyorsunuz, sordurmuyorlar. katilin yüzünü veya 'eserini' (artık öyle deniyor ya) gizlemiyorlar. fakat bir şeyi köküne kadar sorduruyorlar, "niye ulan niye!"

    trenin, daha doğrusu metronun tünelde hızla ilerlediği sahnelerdeki 'makinist' gözünden yapılmış çekimler harika, harika. adamı alıyor, resmen metronun yerine koyuyor. ayrıca daha önce hiçbir filmde karşılaşmadığım çekim teknikleri var. bir örnek vermek gerekirse, ki yine spoiler gereksinimi olmadan kısıtlı ifadelerle yazıyorum; katilin kurbanın kafasına 'aleti' indirdiği karede, kurbanın kafası kamera yerine konulmuş. yani kafa uçunca, kamera da uçuyor ki, siz kendi kafanız uçmuş gibi hissediyorsunuz. çok iyi düşünülmüş. ve öyle güzel ters açılar var ki, olayları bir an soluk kesmeden takip ediyorsunuz.

    her cuma akşamı asla sektirmeden sinemaya giden birisi olarak, son zamanlarda izlemekten pişman olmayıp, aksine hastası olduğum ve bir kez daha görmeyi planladığım nadir filmlerden biri bu.

    spoiler içeren entrylerimi daha sonra yine yazacağım.. ama önce sen de git ve izle, kaçırma.


    (tek ihtimali olan insanlarin hikayesi - 11 Ekim 2008 13:01)

  • comment image

    yıkama yağlamayı yaptık, biraz da spoiler tadında şeyler yazalım bu filmle ilgili...

    ---
    spoiler ---

    kasap seçimi harika. adam ne yakışıklı, ne de çok iğrenç. karizmatik gibi görünüyor, ama bön bakıyor. zaten öyle de olması gerekiyordu, iyi tercih. kurbanların kafalarını et dövme aletiyle patlatması (ki biraz da balyoza benziyor) tam kasaplık iş. fakat burada asıl enteresan ve çekici olan, kasabın metroya hep takım elbiseyle binmesi ve çantadan usulca balyozu çıkarıp, beyne indirmesi. zaten bu sahnelerde yapılan zaman zaman flu çekimler müthiş bir tat vermiş filme.

    kasabın şeker satan gençlere tam balyozu çıkarıyor gibi yapıp para vermesi çok iyiydi. salondaki heyecanı ve gülüşmeleri hissettim. kendi gibi bir insan azmanıyla karşılaştığında, o insan azmanının kasapla makara yaptığı an da süperdi. salonda herkes, "hahhaa şimdi görürsün ali sami'yi" der gibiydi.

    ***

    daha önce de bahsettim, metronun tünellerde ilerleyişi ve bu yolculuğun direkt makinistin gözünden verilmesi ayrı bir heyecan katıyor filme. bir süre sonra insanın kafasını, "ya bu kasap manyak mı sürekli metroda adam kesiyor?" soruları basıyor. çünkü sadece öldürmüyor kasap, kurbanların ayakkabılarını, giysilerini güzelce poşetleyip, kafasını tıraş ediyor, gözlerini çıkarıyor ve çırılçıplak tavana koyun gibi asıyor. ondan sonra vücut kesilip, fazlalıklar mezbahaya götürülüyor.

    kasap her gece en son seferi bekliyor, zaten son metroyu bekleme sahnesi, insanların vızır vızır geçişi, o hızlandırılmış sahne de güzeldi. o hareket saatleri yüzyıldır belliymiş ki, bunları o kasap ailesi albümünden anlıyoruz! tamam da "niye bu metronun vagonları kontrol edilmiyor" dediğiniz anda, makinistin de olayla direkt bağlantılı olduğunu anlıyorsunuz, tıpkı o siyahi kadın polis gibi. oldukça geniş bir teşkilat olduğu ortaya çıkıyor film ilerledikçe.

    kasabın adı mahoney gibi bir şeydi, mahoni geliyor insanın aklına. neyse, takım elbiseyi giyerken, vücudunun üzerinde bulunan ve keserek bir kavonoza koyduğu parçaların ne olduğunu anlayamadım. salonda, "sinirlerini kesiyor bak, hmmm" gibilerinden kötü espriler dolandı. filme de pek etkisi olduğu söylenemez.

    ***

    daha çok uzatmak istemiyorum, çünkü yazdıkça kafam karışıyor, daha sonra yine yazarım. şimdilik finalden bahsedip, mevzuyu kapatalım. "zorlama mı olmuş" sanki gibi bir düşünce geçti ama en azından özgün bir yaklaşım olduğu kesim. yani insandan önceki yaratıklar. onların beslenmesi, saklanması, korunması gibi bir düşünce. tamam her şey güzel de. bu teşkilat acaba devlet eliyle mi besleniyor? yani bunun için çalışan insanlar, karşılığında ne kazanıyor? öyle değil mi? bu tarih öncesi insan yiyen karanlık yaratıklar bu adamlara para ödüyor değil herhalde:)

    son olarak fotoğrafçı çocuğun yeni kasap olması sürecinde tek merak ettiğim, kasaplık dersi alıp almadığı. yani tamam adamları öldürürsün de, insan kesip parçalamak pek öyle sıradan bir iş olmasa gerek.

    bu filmin devamı gelir arkadaş...

    --- spoiler ---


    (tek ihtimali olan insanlarin hikayesi - 11 Ekim 2008 16:23)

  • comment image

    "beklediğim kadar 'sağlam' çıkmasa da, özellikle kamera kullanımı, renk seçimi ve mekanlardaki başarısı ile öne çıkan atmosferi sizi içine çekiveriyor. eli yüzü düzgün, derli toplu bir film olmuş. senaryo biraz daha güçlü olsaydı, yeme de yanında yat olurdu. " deyü diyiverdiğim film.

    finaldeki cthulhu mitosuna göndermeler, lovecraft severleri ayrı bir mutlu edecek, diyerekten bir de ipucu vereyim.

    edit: unutmadan, "please... stand away from the meat!"


    (l goshin - 12 Ekim 2008 00:42)

  • comment image

    bazı sinema eleştirmenlerinin "son yılların en iyi korku filmi" laflarına kanarak ve belki de büyük bir beklenti içerisini girerek, daha heyecanlı olsun diye gece seansına yetişmeye çalışarak ve zor zahmet yetişerek izlediğim ama biraz hayal kırıklığına uğradığım bir film. kötüydü diyemeyeceğim ama bana açıkcası pek farklı bir şey sunmadı. filmin ortasında da sonunu ve katilin ne yapmaya çalıştığını romanını bilmememe rağmen rahatlıkla tahmin edebildim. bazıları da dedi ki "e daha ne istiyosun, bolca kesme-biçme ve kan var". iyi de kardeşim ben bir filmi kasaplık unsurları bol diye izleyeceksem giderim her kurban bayramı belediyelerin kesim yerlerine yüzlerce büyük baş ve küçük baş hayvan kesimi izler daha da çok gerilirim.

    netice olarak vinnie jonesun varlığı dışında olmamış diyor ve 10 üzerinden 6 veriyorum.


    (exavier mcdaniel - 13 Ekim 2008 09:51)

  • comment image

    son onbeş dakikasına 8/10, ilk yetmişbeş dakikasınaysa 2/10 verdiğim dengesiz film. finali izleyene kadar o kadar saçma şeyle karşılaşıyor ki insan mantık hatası içeren gerçekçilikten nasibini alamamış sahneleri saymaktan yorgun düşüyor, ama o fantastik finalle tüm bunları silerek benim gönlümü aldı. çok daha düz bir kapanış bekliyordum, öyküyü bilmediğim için sürpriz oldu. ama vinnie jones olayında biraz kolaya kaçılmış gibi. çünkü adam film boyunca bir kez bile rol yapmamış. normal hali bu zaten.


    (sir gawain - 15 Ekim 2008 23:22)

  • comment image

    son sahnesine kadar 6,5/10 verdigim filmdir. fakat kesinlikle sıkılmadan izletiyor kendini.

    --- spoiler ---

    kitabında nasıl baglanıyor sonu bilmiyorum ama filmin son 3 dakikasında "bu kardeslerimiz insan yiyor, devlet de anlaşmış elemanlarla, sınırlı sekilde buna goz yumuyor" diye kesip atmaları hos olmamıs. hatta o son 3 dakikası bile filmin 2/3 luk kısmında anlatılabilirdi.
    once esas oglan metroda saklansın bir koseye, olup biteni izlesin vs diye bekledim. cumburlop bitirdiler olayı, yazık olmus konuya. fakat kitabını okumayı dusunuyorum, sardı konu.

    ---
    spoiler ---


    (iyilik yap pitbull - 15 Ekim 2008 23:38)

  • comment image

    oncelikle filmin goruntu yonetmeni her kimse - jonathan sela- ders diye okutulacak kamera kullanimi ve apertur secimleri icin ellerinden opuyorum. film tarraklara yan basan fotografci hikayesi anlattigindan, viewfinderdan bakan gozun gordugunu motion picture a donusturup, kanli bir slide show izlettiren vizyonuna ovgu duzmekten kendimi alamiyorum. bak hala burdayim konuya oyunculuga senaryoya gecemedim.

    kitabi okumadim ama mevzu iyi anlatilmis, iyi toparlanmis. ctulhu mitosuna asina olanlar icin olayin icinde devlet eli olmadigini anlamak zor degil. bir tarikat var ve buna inanan bi takim ibi$ler var, mevzu bundan ibaret. the thing that should not beler ortaligi talan etmesin diye yapilmis gizli ve eski bir akit var, ona uyuluyor, kervan yuruyor. derin devlet bile degil yani, bi nevi mistik ergenekoncular.

    clive barker'in adinin gectigi herseyde bi sapiklik beklemek luks degil, saolsun herseye doyurdu. bu turun klasiklerinden biri olacak materyalden mahrum ama bos beles film degil. birden fazla izlenebilecek gorsel malzemesi yeter de artar bile.

    bu arada, ski tutan fotografcinin film boyunca elinden dusurmedigi makina bi leica m4-p dir. eger bi filmde daha leica kullanan birini gorursem basicam parayi alicam, o olacak sonunda. icimiz gidiyor, yapmayin etmeyin.


    (sanborn - 17 Ekim 2008 11:38)

  • comment image

    filmi yarıda keserek belirtmek isterimki 'izlediğim filmler arasında en kötü ilk on için yerini hızla sağlamlaştırıyor.' ya ben bu tarz filmlerin izleyiciye vermek istediğini alamıyorum yada bu film imdb'deki 7.1(şimdilik) puanı haketmiyor. ikisinin ortası yok seç birisini.. bu arada son bişey daha,

    --- spoiler ---

    o filmin bittiği sahnede bizim ezik fotoğrafcının vinnie jones'dan sonra o karizmatik bakış atma çabası için mi(emeğe saygı +rep) verdiniz o puanları...

    ---
    spoiler ---


    (sryche - 18 Ekim 2008 04:11)

  • comment image

    yanlislikla porno film adi verilmis bir korku filmi. meat train nedir yahu?

    hatta unlu filmerin pornosunun cekilmesi ekolunde midnight meat train'i ismini degistirmeden cekmelerini bekliyorum.


    (wpi - 23 Ekim 2008 12:05)

  • comment image

    filmi tamamlayana kadar bos yere izlememis olmak icin daha once rastlamadigim farkli bir seyler bulamadim. ucuncu sinif bir korku, ikinci sinif kuru bir vahset. tabi filmi pazarlamak icin sadece ucuncu sinif erotizmin ya da vahsetin yeterli oldugu bir sektorden bahsettigimize gore fazlasini beklemek de biraz luks oluyor.


    (nicomedian - 25 Ekim 2008 16:12)

Yorum Kaynak Link : the midnight meat train