Süre                : 1 Saat 39 dakika
Çıkış Tarihi     : 23 Mayıs 1981 Cumartesi, Yapım Yılı : 1981
Türü                : Aksiyon,Bilim Kurgu
Ülke                : İngiltere,ABD
Yapımcı          :  Embassy Pictures , International Film Investors , Goldcrest Films International
Yönetmen       : John Carpenter (IMDB)
Senarist          : John Carpenter (IMDB),Nick Castle (IMDB)(ekşi)
Oyuncular      : Kurt Russell (IMDB)(ekşi), Lee Van Cleef (IMDB)(ekşi), Ernest Borgnine (IMDB), Donald Pleasence (IMDB), Isaac Hayes (IMDB)(ekşi), Season Hubley (IMDB)(ekşi), Harry Dean Stanton (IMDB)(ekşi), Adrienne Barbeau (IMDB)(ekşi), Tom Atkins (IMDB), Charles Cyphers (IMDB), Joe Unger (IMDB), John Cothran (IMDB), Joel Bennett (IMDB), Steven Ford (IMDB), Bob Minor (IMDB), John Diehl (IMDB), George 'Buck' Flower (IMDB), Al Cerullo (IMDB), Alan Shearman (IMDB), Rodger Bumpass (IMDB), John Carpenter (IMDB), Jamie Lee Curtis (IMDB), Ken Tipton (IMDB)

Escape from New York (~ New York'tan kaçis) ' Filminin Konusu :
1997 yılında suçun artması sonucu duvarlar ve dikenli tellerle çevrilen New York, ABD'nin geri kalanından yalıtılarak adeta dev bir açık hava cezaevine dönüştürülmüştür. En iflah olmaz suçlular oraya atılıp anarşik ve vahşi bir yaşama mahkum edilirken, kaçmaya çalışanlar vurulmaktadır. Manhattan'ı anakaraya bağlayan köprüler havaya uçurulmuş ve mayınlanmıştır.İşte böyle bir ortamda, ABD başkanının uçağı Hava Kuvvetleri 1 teröristlerce kaçırılır ve başkan kaçış kapsülüyle New York'a düşer. Onu kurtarmak için eski asker ve şimdinin dik başlı mahkumu katil Snake (Yılan) Pliskin bir anlaşmaya zorlanır. Snake'in koluna 24 saat içerisinde infilak edecek bir patlayıcı yerleştirilip New York'a gönderilecek ve başkanı bulup getirecektir. Zamanında ve bu imkansız görevi tamamlamış olarak dönerse, Snake'in hayatı da kurtulacaktır.


  • "snake plissken daha sonra çok ünlü bir oyun karakterini doğurtmuştur.**(bkz: solid snake)"
  • "william gibson, neuromancer'ı yazarken bu filmden etkilendiğini belirtmiştir. larry maccaffery'e verdiği röportaja şuradan ulaşabilirsiniz. hem snake hem de sprawl'a kaynaklık etmiş film."
  • ""i heard you were dead" repliği akıllardan çıkmayan , kült film.bu replik üzerine bir video hazırlamışlar."
  • "her turk gencinin hayatinda en az bir kere yasamasi gereken tecrube."
  • "tamamen bağımsız imkanlarla çekilmiş anarşist bir carpenter klasiği. (bkz: başyapıt)"




Facebook Yorumları
  • comment image

    snake, bütün film boyunca sisteme hizmet ederek new york'un sistem-dışı anarşist adasının içine sıçmış olsa da, filmin en sonunda hem amerikan başkanına orta parmağını gösterir hem de dünya barışı hakkındaki samimi duygularını ortaya koyar. filmde cronenberg isimli bir karakter oluşu da unutulmazdır. bu filmi her izleyişimde içtiğim biralar nedeniyle çiş molası vermek zorunda kalıyor ve çişimi yaparken, "sanırım john carpenter düşündüğümden daha iyi bir yönetmen. hatta en iyiler arasında" diyorum. gerçekten öyle!


    (enis zenci - 18 Mayıs 2007 23:16)

  • comment image

    gerçekten de tüm zamanların en iyi bilimkurgu/aksiyon filmlerindendir, yine aynı dönemde çekilmiş diğer karanlık atmosferli filmler olan mad max 2, blade runner ve alien ile birlikte kare as'ı oluştururlar. filmin çekimleri 1979 ve 1980 senelerinin yaz aylarında yapılmış *, 1981 yazında da gösterime girmiştir.

    --- spoiler ---

    john carpenter özel efektler için o zamanki en gelişmiş teknolojiyi istemiş fakat maliyet çok artacağından james cameron bazı ışık oyunlarıyla 3d modellemeler yapmış ve oldukça da gerçekçi olmuştur*. çekim teknikleri, açılar bence yine o yıllara göre fersah fersah ilerdedir, film süresince hiç bir b movie sahnesine en azından ben rastlamadım. ayrıca new york terkedilmiş görüntüsüyle ve sokaklarda hüküm süren kaosuyla oldukça güzel tasvir edilmiş, gelgelelim film çoğunlukla başka şehirlerde çekilmiştir. kurt russell pek karizmatik, lee van cleef yine ciddi, ernest borgnine her zamanki gibi sevimli ve alien'dan tanıdığımız pek sevgili harry dean stanton da burada the duke'ün hizmetkarı brain rolünde. bir de rahmetli isaac hayes'in canlandırdığı the duke'ün avizeli lowrider'ına takıldım, o ne güzel bir dizayndır yahu. son olarak soundtrack'e söylenecek söz yok, tek kelimeyle olağanüstü.

    ---
    spoiler ---


    (secret omen - 14 Ocak 2009 02:52)

  • comment image

    halk kütüphanesinden petrol çıkarmak ya da erkeklerin kadın kıyafetiyle kan kan dansı yaptığı opera binasıyla tamamen saçma, abuk bir dünyayı irdeleyen film. zengin efektlerle tekrar çekilse de izlesek.


    (samatya - 4 Eylül 2009 02:28)

  • comment image

    john carpenter' ın unutulmaz filmlerinden. çok kitsch filmdir, bu kitschliği efsane oyuncuları, atmosfer yaratmadaki başarısı ve 80'lerin unutulmaz kılık kıyafetlerinden alır. carpenter' ın en sevdiğim filmlerinden biridir ayrıca. devasa bütçeli, bol efektli aksiyon-macera filmlerinden sonra bünyeye ilaç gibi gelir. filmin 30. yılına yaklaştığımız şu günlerde saygıyla anıyoruz.

    (bkz: call me snake)


    (xcays - 4 Nisan 2010 15:31)

  • comment image

    john carpenter'ın kadrolu elemanı kurt russell'ın başrol oynadığı bir diğer film. snake'in giydiği tayt ve duke'nin önüne avize asılmış arabasıyla aklımda kalan filmdir. imdb'deki puanını* çekildiği döneme göre düşünürseniz hakeden bir filmdir fakat günümüz şartlarında puanlamaya kalktığımız zaman 10 üzerinden ancak 5 alacak bir filmdir. çok şey vadetmeyen karanlık bir havası vardır. izlenebilir.


    (bengeceyiolduruyorumgunduzlerdebeni - 19 Mart 2011 02:12)

  • comment image

    "escape from" filmlerinin ilki efendim, amerika artik suçlularla ve george w bush ile başa çıkamamıştır, hepsini büyük bir hapisane haline getirdiği new york'a kapatmış, etrafina duvar örmüş, yollari mayinlamiş, internet bağlantısını kısmış, mutlu mutlu yaşamaktadır... fakat bir gün başkanın uçağı tam ny'un içine düşer, onu oradan çıkarmak da kurt russel'in oynadiği snake plisskin'e... önce içeriye sızmayı başarması, sonra da başkanı bulup bütün haydutlardan korumaasi ve dişari çikmak isteyen george w bush'u engellemesi gerekmektedir, tahmin ettiğiniz üzere olaylar gelişir...


    (portakal - 21 Haziran 2003 18:32)

  • comment image

    filmin ortalarında aklınıza gelen ilk şey "oğlum bu zombi filmlerinin ilham kaynağı" olur. haydi gidip new yorklu zombili flm çekelim hacıt diyebilirsiniz.
    çoğu sahne sanki frp oyunundaymış hissi ile izlerken. amiga oynayan nesil müzikleriyle oyunun içinde kendini bulabilir.
    the thing filmini hemen serbest çağırıştırır dikkat 2 km öteden john carpenter filmi dersiniz

    ekstra not: film çılgınlar gibi sigarayı kullanıyor. coca cola reklamı gözlerden kaçmadı karpıntır


    (fukka - 24 Şubat 2013 15:24)

  • comment image

    içinde türk kelimesi geçen filmlerden. ayrıca kahramanımızın susturucu takılmış uzisinin üzerinde hayvan gibi bir dürbün eklenmiştir. mantığını anlayan beri gelsin.

    --- spoiler ---

    snake lağımlarda yaşayan hırbolardan kaçarken bir dükkana sığınır. orada tanıştığı seksi hatun türklerle birlikte olduğunu söyler.

    ---
    spoiler ---


    (shinigami ryuk - 24 Kasım 2013 08:41)

  • comment image

    1981 tarihli 1 saat 40 dakikalık john carpenter'ın yönettiği macera-aksiyon-bilimkurgu filmi.

    1988'de amerika birleşik devletleri'nde suç oranı %400 artmış; new york şehri, tüm ülkedeki en güvenli hapishaneye dönüştürülmüştür. ülkedeki tüm mahkumları barındıran bu hapishane 60 metrelik duvarıyla new jersey sahil şeridini kaplamakta , harlem nehri'nden brooklyn sahil şeridine kadar manhattan adası'nı tamamen çevrelemektedir. tüm köprüler ve su yollarına mayınlar yerleştirilmiştir. birleşik devletler polis gücü, bir ordu gibi adanın çevresine konuşlandırılmıştır. hapishanede gardiyan bulunmamakta sadece mahkumlar ve kendi kurdukları düzen hüküm sürmektedir. tek bir kural vardır: bir kez girdiysen, dışarı çıkamazsın...

    tüm mahkumları manhattan adasına tıkan bu mutlu mesut amerikan rüyasında olaylar 1997ye kadar sorunsuz devam eder. o zamanlar islami terör olmadığı için komünist bir terörist grup ; ezilen dünya işçileri adına ; başkanın uçağını* içindeki amerika birleşik devletleri başkanıyla birlikte kaçırır. uçak muhtemelen film yapım masrafları daha fazla artmasın diye world trade center yerine onun yakınında ki bir binaya çarptırılır. tabii ki başkan yanına önemli belgelerini de alıp çarpışmadan önce bir kapsülle uçaktan fırlatılmıştır.

    fakat dünyayı bekleyen çok önemli bir sorun vardır. öncelikle başkan hapishane sınırları içerisine düşmüştür ve burası gece sevgilinizle kol kola dolaşabileceğniz bir yer değildir. etraf yeraltında yaşayan insan yiyen üşütüklerle, oğlancılarla, ve bilimum sıyırmış mahkumla doludur. ikinci problem ise başkanın 24 saat içinde kurtarılması ve rusya , abd , çin arasındaki üçlü tarihi zirveye yetiştirilmesi gerekmektedir.

    dünyayı kurtaracak adam olarak; tam da hapishaneye yeni düşmüş, eski teğmen, yeni mahkum snake plissken* seçilir. biz onu pek tanımasak da tüm new york'da hangi mahkuma sorarsanız, "ahh evet snake, ama ben onu öldüğünü duymuştum" cevabını alırsınız.

    dostlarının "snake" düşmanlarının "plissken" dediği bu anti-kahramanımız tüm karizmasıyla, biraz da zoraki olarak göreve başlar, olaylar gelişir...

    günümüz kriterlerinde değerlendirmenin yanlış olacağı bir filmdir escape from new york. aslında 1981'de çekilmiş düşük bütçeli bir film için iyi bir iş çıkarmış bile diyebiliriz. orijinal bir fikir, hapishaneye dönüştürülmüş bir new york, gökdelene çakılan air force one ve hafif dozaj aksiyon. yine de tüm bunlar filmi üçüncü sınıf bir aksiyon filmi olmaktan kurtaramamıştır. kafalarda "acaba şimdi çekilse nasıl olurdu?" sorusu ile film izlenir ve ertesi güne herşey unutulur.

    ayrıca (bkz: escape from los angeles)


    (ucuncu tekil sahis - 4 Haziran 2004 01:40)

  • comment image

    bu filmden michael jackson'un oldukca etkilendigini du$unuyorum, zira manhattan'i yurt bellemi$ haydutlarin cadde ortasindaki $ehir kanalizasyon kapaklarini acarak bir duman icersinde di$ari cikmalari olsun, yirtik pirtik giysiler ve ellerindeki sopalar ile kahramanimizi kovalamalari, evlerin kapilarini ve camlarini kirarak deh$et sacmalari olsun bize filmden iki sene sonra cekilen thriller parcasinin videoklibindeki zombileri hatirlatmaktadir. ayrica filmin kotu karakteri "the duke" 'e $oyle bir baktigimizda birakin sadece zenci olu$unu ve otantik kiyafetini, tip ve duru$u olarak da hik demi$ beat it in klibindeki beyazli adam'in burnundan du$mu$tur.

    filmde abd ba$kani rolu var ki evlere $enlik.. bu rolde oynattiklari adam oldukca kisa boylu, toparlak, tonto$ ve kel birisi.. yani anlayacaginiz bugune kadar her yerde (gercek hayatta da) filinta gibi, jon gibi bir portre cizen abd ba$kaninin yerinde yeller esiyor..

    film, beyaz perdenin me$hur "kotu"'su lee van cleef'in oynadigi son me$hur film olmasi itibariyle onemli addedebilecegimiz bir filmdir, fakat onlardan daha fazla me$hur olmasina ragmen kurt russell'in bir breakdown ve bir unlawful entry filmleri kadar izleyiciyi* ekran kar$isina mihlayamami$tir.


    (huger - 12 Eylül 2004 12:36)

  • comment image

    fılmın orıjınal muziği dahil tamamı john carpenter'a aittir. burada dikkat edilmesi gereken bir husus "special effects director of photography" dalında james cameron'ın jim cameron olarak adlandırılmasıdır. yani demem odur ki judgement day geliyorum demiş de biz anlamamışız.


    (melyche - 14 Eylül 2004 18:52)

  • comment image

    o değil de, ne zaman denk gelip seyredilse insanın yeni bir şeylere uyanmasına sebebiyet veren bir filmdir.

    mesela bir seferinde "blade runner mı döver escape from ny mu sorunsalı" temalı bir sohbet konusu oluşmuştu evde.

    diğer yandan john carpenter'ın o dönemlerde gözde aktörü kurt russelmış, 90lı yıllarda sam neilldı hatırlarsanız. yani en akıllarda kalan filmlerinde başrole seçtiği aktörler anlamında demek istiyorum.

    george miller'ın daha sonra kült halini alacak madmax serisinin ilk filminden yola çıkarak 80lerin bilimkurgu - macera - aksiyon filmlerinin neye benzeyeceğinin de bir göstergesi olmuştur. judgement day'den judgment night'a kadar bir çok filmin oluşmasına katkısı olduğunu düşünüyorum. buna b kategorisi aksiyon filmleri de dahil.

    her ne kadar diğer filmlerinin müziklerini yaptığını bilsek de unutulmaz bir theme yaparak john carpenter'ın müzisyen yanını en çok takdir ettiğimiz filmdir.


    (melyche - 15 Eylül 2004 09:18)

Yorum Kaynak Link : escape from new york