megadeth - risk albümünden leziz bir parça. seyyah bir kişinin ruh halini anlatmakta. sözleri ise;

as sure as the sun rises in the east
another gunman will come seeking my defeat
will he be as fast as me, are his nerves quiet and still
will he fall like all the rest ending his days upon boothill

i'm an outcast riding into town alone
i got wanderlust branded deeper than the bone
i'm an outcast riding into town alone
i got a lust for wandering branded deeper than the bone

as i ride into the sunset to take another town
thank you for the invite, but i just can't settle down
the dust that coats my hat is from a dozen towns
dust from shooting down another dozen clowns

i'm an outcast riding into town alone
i got wanderlust branded deeper than the bone
i'm an outcast riding into town alone
i got a lust for wandering branded deeper than the bone

a drum beats for me, it's louder every day
the cadence tells me that soon i'll meet my judgment day
life's an endless showdown never knowing when they'll come
i sleep with one eye open lying with my smoking gun

the game i play has caused a lot of grief
they were dying for fame, so i obliged them some relief

i'm an outcast riding into town alone
i got wanderlust branded deeper than the bone
i'm an outcast with lightning in my hand
i got wanderlust lost in no man's land

i got a lust for wandering lost in no man's land
i got wanderlust

(mortifera - 6 Temmuz 2002 13:12)

(megadeth $arkisi olaninda) solo girdigi anda $arki birden hizlanir, "a drum beats for me.." bolumu ba$lar, biter, $arki eski temposuna doner, nakarat girer. i$te bu tempo degi$ikliginden sonra giren nakarat inanilmaz bir duygu verir. bu adamlar bu i$i biliyor dersiniz.
risk'te oldugu icin onyargiyla yakla$mamak lazim. tamam belki rust in peace albumunun sounduyla kar$ila$tirilamaz ama cryptic writings ve hatta youthanasia albumunde tani$mi$ olsaydik bu $arkiyla, albumdeki diger $arkilarin yaninda hic siritmazdi..

(nevermind - 9 Ekim 2002 15:00)

nightwish'in parçası. sözleri:

i want to see where the sirens sing
hear how the wolves howl
sail the dead calm waters of the pacific

dance in the fields of coral
be blinded by the white
discover the deepest jungle

i want to find the secret path
a bird delivered into my heart, so

it`s not the end
not the kingdom come
it is the journey that matters, the distant wanderer
call of the wild
in me forever and ever and ever forever
wanderlust

i want to love by the blue lagoon
kiss under the waning moon
straying, claiming my place in this mortal coil

riding the dolphins
asking the mountains
dreaming alaska
the earth can have but earth

i want to find...

it`s not the end...

drown into my eyes and see the wanderer
see the mirrors of a wolf behold the pathfinder

(beren - 13 Ekim 2002 01:15)

alm. yolculuk isteği, dünyayı görme arzusu. ^*

(eloise vera - 21 Nisan 2011 22:34)

sozlukce sevilmeyen bir film ovme klasigine ho$ geldiniz.
gunahim kadar sevmedigim (gunahimi seviyorum, zevkli eglenceli oluyorlar genelde) jennifer aniston ile kendisinden daha bile itici olan rol arkada$ina ragmen keyif almayi ba$ardim bu filmden. temel gerekcesi de neyse o olmasiydi (hayatta her $eyden bekledigimiz gibi, degil mi necati?)
daha onuncu dakikada hizli diyaloglari, durmaksizin siraladigi sarkastik esprileri ve bunlari gozumuze sokmaya cali$mayan tavriyla ho$landim kendisinden. filmin sonunda $u yuksek bir yerden du$up ayi gibi boguren sunucunun yuutub videosuna referans verilmesi gibi ayrintilar da iyice kopardi. into the wild gibi cok "akil acici" imi$ gibi durup da surekli acik veren yapimlardansa, aha bu da boyle bir hikaye bak diye cekilen bu gibi filmler daha kendine durust duruyor kanimca. zira kadin karakterin gidip bir diger adamla sevi$tigi, adamin ise gercek hayatta cokca ba$a gelen o seks oncesi terroru ya$ayip kactigi, kadinin bu yaptigi icin "ceza" almadigi ve hatta hakli oldugu bir (holivut) filmi kac kere gorduk ki.

guvenli denizlerde yelken aciyor. komedi filmine gulmek icin bile en azindan belli bir zemine basmasini on $art kabul ettigimden gulebildim.

(willow is still blessed - 24 Haziran 2012 19:57)

iyi bir mevzuyu iyi esprilerle ve iyi bir oyunculukla soslandıramamış, ekşitmiş romantik komedi türevi. sonuna kadar izleyemedim.

(qfwfq - 19 Temmuz 2012 22:47)

wanderlust... kötü... jennifer aniston bile kurtaramamış...
bir boş anında çekti herhalde.. halbuki bu kadar göz önünde olan bir yıldız, 43 yaşından sonra daha mantıklı işlere zaman harcamalı değil mi.. o taş gibi vücudunu pörsümeden önce, bu tip filmlerde zayi etmemeli..
new york'ta tutunamayan bir çift, yolda dinlenmek için seçtikleri pansiyonda, bohem bir yaşamın içine düşüyor.. tipik komün bir toplulukta.. seksin, çıplak dolaşmanın, amaçsızca yaşamanın, kapısız odalarda oturmanın, esrar içmenin keyfine kapılıp.. önceki hayatlarını sorguluyor..
çok pespaye anlatılmış..
yarısında bırakmak da istemiyorsun, bitse de kalksak da diyorsun..
vaktinize yazık..
horrible bosses'tan sonra bir yıl bekleyip bir jennifer aniston sineması izleyelim diyorsanız.. bu yılı atlayın, derim..

(journalist - 23 Temmuz 2012 00:02)

bulunduğunuz yerden uzaklaşıp dışarıdaki dünyayı görmek, seyahat etmek için duyulan yoğun istek.
bana pek tanıdık gelen bir his, özellikle şu son zamanlarda en çok hissettiklerimden..

cees nooteboom tutkum da buralardan çıktı hep çünkü o wanderlust'ı hisseden bir adam. (bkz: gezginin oteli)

(uniqueunicorn - 10 Mart 2013 20:43)

ing.
amaçsızca, başıboş, yönü, maksadı bellisiz şekilde dolaşmaya, seyyahlığa, bedeviliğe
karşı şehvetli/tutkulu meyyaliyet.

(serendipity - 24 Eylül 2004 12:25)

toni collette'nin terapist olan, evli ve 3 çocuk annesi joy karakterini canlandırdığını yeni ingiliz dizisi.
tek eşliliğin ne kadar mümkün olduğunu, cinselliğin farklı yaşlardaki kişilerdeki durumlarını, bunun yanında evliliklerinde sorun yaşayıp kendisine danışanları vs. anlatıyor. diziyi ilk 3 bölüm cıvık romantik - komedi gibi görmeme rağmen 5. bölümde aşırı beğendim.

--- spoiler ---

bütün bölüm joy karakterine ait bir terapi seansı ile geçiyor. 5. bölüme kadar izlediğimiz komik ve umursamaz kadının aslında davranışlarının arkasında sebepleri izlemek çok hoşuma gitti. genç bir kızken annesinin ölümü, alan ve lawrence ikilemi, bu ikilemi yaratmasındaki sebepleri.
kederini ve yasını yaşayamamış bir insanın sıkışmışlığını anlatması ve bununla yüzleşmenin ne kadar zor olduğunu göstermesi çok başarılı ve hatta bilimsel bile anlatılmış.
yıllar sonra joy'un yine aynı sularda dolaşması aslında insanın kaçış yöntemini bir kere bulduğunda ve yüzleşmemeyi bir pattern haline getirdiğinde ne kadar da kısıtlı ve sığ bir düşünceyle hayatını sürdüğünü gösteriyor. bir şeylerden yüzleşmekten kaçıldığında içinden geleni yaptığını zannetsen bile tek yaptığın samimiyetsizce bir tekrardan ibaret.

--- spoiler ---

(birtutamkarabiber - 23 Ekim 2018 09:51)