yine hayal kırıklığı gibi duran film. ulan 100. yılı gelmiş savaşın artık bişey yapın.

ulan ortalıkta kan gövdeyi götürüyor, sefalet diz boyu;

yine hemşireler manken gibi güzel, bembeyaz önlüklerle gezmekteler.. yine subaylar ütülü üniformalarla traşlı yüzlerle ve taranmış saçlarla arzı endam etmekteler. gilette balsam sürülmüş yüzleri parıl parıl parlıyor. bıyıklar muntazam, uçları özenle kıvrılmış. saçlar briyantinli.

yine aynı subaylar yine arkası boş nutuklar çekiyor askere, hemde concon bir türkçe kullanarak. sıfır aksan, sıfır ruh... sanki hepsi nişantaşı çocuğu aq.

çocuklar mı? her biri servis şöförleri turgut abinin gelmesini bekleyen doğa koleji öğrencisi gibi. ablalardan biri her an kellogslarınızı yediniz mi çucuklarrr diyebilir.. ha büyüyünce astronot olmak istiyolarmış aynı zamanda.

(zaptir - 12 Mart 2015 11:16)

fragmanını izleyince gitmemeye karar verdiğim film. benzeri yapılan bir çok film-dizi ile aynı hataya düşülmüş ve bu fragmanda açıkça görülüyor. askerlerin üzerindeki üniformalara bakıyorum maşallah deterjan reklamındaki gibi pırıl pırıl... sonuçta bu tür filmlerde görsellik ön planda tutularak o dönem yansıtılmaya çalışılır. özellikle son yıllarda yapılan çanakkale filmlerinde bu özensizlik göze çarpmaktadır. 1994 yılında turgut özakman'ın senaryosunu yazdığı ve ziya öztan'ın yönettiği kurtuluş dizi serisi bu konuda örnek alınmalıdır.

(berkman87 - 13 Mart 2015 10:18)

cami çıkışı dilencisi filmidir.

insanların duyguları üzerinden rant yapmaya çalışıyorlar.

(yer mantari - 13 Mart 2015 10:19)

her şeyi nasıl ak parti ve onun zihniyetine bağlıyorsunuz diye düşünenler olabilir, ama gerçekten bu vıcık zihniyet ülkenin tüm deliklerine sızmış durumda.

giyim kuşam, tiplerinden ve temsil ettikleri kültürden de anlayacağımız üzere, her konuda çok büyük üstüne düşülme ve harcama yapılmış olma görüntüsü verilmesine rağmen onun altında yatan bir özensizlik ve estetiksizlik yaptıkları her işte mevcut.

çok güzel, kendi zengin kurumların (kültür ve turizm bakanlığı, thy, ziraat bankası ve halk bank) ile güzel bütçe oluşturup film çevirmişsin; yahu gerçekten bu temizlik, sakal, kıyafet, ortamın leş gibi olmaması gibi durumlara takılmamak mümkün değil.

inanılmaz ya. savaşlar hakkında birçok kitap okudum, bir sürü katliamın yapılıp, toplamda 50 milyon insanın öldüğü 2.dünya savaşı bile 1.dünya savaşı'nın yanında temiz kalan bir savaş. 1.dünya savaşı, insanlık adına dünyanın gördüğü en büyük çirkinliklerden birisidir. neden başladığı anlaşılmadan herkesin birbirine girmeye başladığı, dünyanın her yerinde en kanlı savaşların, en çirkin ölümlerin, en değişik yöntemlerin kullanıldığı bir savaştır. tam anlamıyla bir insanlık ayıbıdır.

sırf, "ecdad, bizim atalarımız, vatan millet sakarya, din, ya allah" konularını vıcık vıcık anlatıp, onun cümleleriyle onların temsilcisi diye gösterilmek istenen şahsı insanlara aşılamak ve insanların duygularını bu gibi filmlerle ve vıcık vıcık sözlerle sömürüp onları her manada kullanmak için böyle bir savaşı "aslında temiz, sadece ölüyoruz" diye göstermek neyin nesidir?

bu adamların fıtratında sanat, bilim, doğrular yok, sadece para ve duygu sömürüsü var. senelerdir böyle ve böyle devam ediyor. elini attıkları her alanda; sinema olsun, tv olsun, bilim olsun hepsine paranın gücüyle geliştirilmiş kılıfı geçirmelerine rağmen hala tüm işlerinin aslında içleri o kadar boş, temeli o kadar zayıf ki resmen kendilerini temsil ediyor. türk milleti çok uzun yıllardır hiç muhteşem bir dönem geçirmedi ama şu an içinde yaşadığımız dönem eski dönemlerin aksine varlıklı gözüküp aslında tüm değerlerimizi ve gerçekleri boşladığımız çok yazık bir dönem, ve bunun çok geç farkına varacağız. yazık.

not: aynısını ruslar, stalingrad gibi dünyanın en büyük muharebesinin döndüğü bir yeri, sırf efekt ve aşk ile soslayarak popülarite uğruna aynı isimde bir filmle çıkardılar ve hakettiği puanı aldılar (5,6) (politik durumları bizimkine benzer). savaşlar; efekt, duygu sömürüsü, gaz olmak değildir. savaş rezilliktir, pisliktir, psikolojik çöküntüdür. gerçekten savaşmış birçok insan o günleri hatırlamak istemez ve asla gaza getiremezsiniz. duvara boş bakar, senelerce kendine gelemez. ki bu bahsettiğim insanlar bizim kıçıkırık pkk ile savaşan komandolarımız. kendilerine saygım sonsuz ama kafayı çıkardığınız anda öleceğinizi bildiğiniz, karşınızda metal yığını olan ordular ile savaşmakla gerilla ile savaşmak aynı şey değil ve bu durumda geçmişte olmuş, çanakkale, stalingrad gibi muharebelerdeki askerlerin ruh halini düşünün. evet mertçe savaştılar, belki muharebe öncesi gaz ile korkularını yendiler ama o cephelerde yaşananların pislik, kan gölü, yere düşen bağırsaklar, gözler, beyin parçaları olmasından sonra "hıaa" diye savaşmanın pek mümkün olmadığını, ya soğukkanlı bir robota döndüğünüzü ya da korkudan aklınızı yitireceğinizi ve donuklaşacağınızı bilmeniz gerekir. bu gibi filmler insan duygusunu sömürmektedir. savaş psikolojisini en iyi anlatan yapım "unsere mütter unsere vater"dir. bunu izleyin ondan sonra savaş filmlerinin çoğunun fragmanından kolpa olduğunu anlayacaksınız. savaş kahramanlık değil, katliamdır ve bunun aksini empoze her film duygu sömürüsüdür ve gercegi yansitmamaktadir.

(smokinle kopruden atlayan adam - 18 Mart 2015 06:49)

yazan, yöneten, yapımcı aynı isim. tanımıyorum. belli ki reklam yönetmenliği yapan biri. böylesine mühim bir konu sinemacılık olarak bu kadar kötü işlenir.
birkaç ay önce izlediğim the water diviner ile kıyaslanamaz bile. 80lerdeki türk futbolu gibi.

özetle:
söylenenler doğru. din istismarı ve akp propagandası kokan, sığ bir yapımcının elinden çıkan maalesef çok kötü film.

(social parasite - 20 Mart 2015 21:57)

akp propagandası yapmak, dini istismar etmek, çanakkale'deki mustafa kemal'i yok saymak, yalanlar üzerine kurulu ir ümmet yaratmak amacıyla her yıl oütobüslerle birnlerce insanı bedavaya taşıyan akp belediyelerinin gezi videosu.
gökten inip savaşı kazandıran (ama ne hikmetse kaybedilen savaşlarda gözükmeyen!) küçük yeşil evliya askerler de var mı acaba filmde?

(dikakana bey - 21 Mart 2015 02:43)

tarihe biraz saygınız varsa, bu ülkenin kurucusunun, hayatı cephelerde geçmiş bir adamın kemikleri sızlamasın istiyorsanız bu filmi kesinlikle izlemeyin. atatürk'süz bir çanakkale filmi izlemeyin, izlettirmeyin.

(hergecemehtabacikanadam - 26 Mart 2015 01:53)

afişinin altında kültür ve turizm bakanlığı, türk hava yolları, ziraat bankası, halk bankası, avea, atv amblemleri olan film. hal böyle olunca atatürk'ü anzak subayı yapmadıklarına şükretmek lazım.

(space cadet - 27 Mart 2015 17:58)

seksendört'ün ilk albümlerinde yer verdiği, ayrılık üzerine dinlenmemesi gereken müthiş parça.

bırakmaz yakamı hiçbir aşk, sonunda ne oldu bize bak
ayrılmak için çok erken, yarım kalacak sevdalar
ayrılmak için çok erken, can dayanır mı buna derken
başımı koyduğum kucak nerede, salıp kurtul beni derde

bedenden koptum bir pare elinde taş olacak bak
yanındayken ben biçare, yaşanmaz olmuş sevdalar.

saatler durmuş gözümde, zaman yara çok derinde
ellerim buz gibi oldu bak, ateş teninde nafile

hasretlik çekilmiyor bu soğuk gecelerde
sensin hiç yaşamadım ki bu kahpe boş şehirde
ah bir bilsen sevdiğim, bu sana son mektubum
ister at ister oku ben yine sana mecburum.

(sophomore - 11 Aralık 2005 02:10)

seksendört 'ün yeni çıkan albümünde bulunan son parça. ses getirmesi muhtemeldir. ilk 2 dakikalık akustik kısım ve diğer bölüm tadından yenmeyecek türden.

gün içinde defalarca dinledikten sonra gelen edit: kesinlikle albümün en iyi parçası. piyasa olmamasını umarım.

(luis alberto - 13 Aralık 2005 17:45)