türkiye nin ilk kuantum filmi başlığıyla yola çıkmış ancak yarı yolda kalan yapımlardan biridir.bugüne kadar kuantum çalışmarı ile kendini duyurmuş r. şanal ve karısı rüya yorumcusu ışık elçi tarafından yazılıp yönetildiği söylenen film tam bir yalan rüzgarına dönüşmüştür.sete uğramayan akşam yemek saati gelince ekibine hadi arkadaşlar iyi çalışmalar deyip evinin yolunu tutan,işi çıkınca yönetmen olarak sete karısını yollayan,ekibe paralarını ödemeyen,gazetelerde yalan haber yaptıran (15 figüranın olduğu sahneye 2000 figüran denen,1 terzinin bile olmadığı sete 15 terzi çalıştı diyen,3 saatte kurulan dekora 3 gün diyen.
(http://www.haberler.com/…atte-yandi-3181643-haberi/).
madem ki param var neden film çekmiyorum, yönetmen olmuyorum mantığı ile yola çıkılmış. afişte yazdığı gibi yönetmeni de r. şanal değildir,filmin post prodüksiyonunu yapan şirketin montajcısı bizzat sete gelip filmi çekmeye çalışıp gitmiştir,zaten çekimler sırasında yönetmen vasfında kimse olmamıştır.

(welcome to the machine - 21 Aralık 2011 14:15)

sessiz sinema oynarken sorulabilecek filmler listesine eklenmesi gereken film.

(zargonyali - 11 Ocak 2012 19:33)

filme uyarlandığını görünce şok olduğum kitap. bu kıtabı 2007 yılında okumustum. sonrakı zamanlarda tekrar tekrar okudum 2-3 kez. motive edici, umut verici bir kitaptı. duygusal konularda umudunu yitirmiş kişiler için motive edici olabilir bu film de. filmin fragmanını ve fılmden bolumleri izleyince kıtaba sadık kalarak uyarlandığı görülüyor.

(nickyy - 2 Şubat 2012 00:48)

şahsımı tam bir ekşici yapmış film. sayesinde kırk yıllık hayatımda ilk defa bir filmin yarısında çıktım. bana bu fırsatı verdikleri için kendilerine teşekkür böylesi bir şeyi sinemalarda gösterebildikleri için de tebrik ediyorum.

hakkatten gerçekten, vallahi billahi çok ama çok kötü bir şey bu film.

(suskungeveze - 6 Şubat 2012 09:25)

hakkında ne yorum yapacağımı bilemediğim film.

öncelikle, türkiyenin ilk kuantum filmi olma özelliği vurgulanan bu film, külliyen bir aşk hikayesidir. üstelik kendi aşk hikeyeleridir, karakter ismi bile bulmamışlar. bunun için film mi yapılır, hala şaşkınlık içersindeyim.

kuantum düşünce tekniğinin türkiye geneline yayılmasında ve takipçilerinin artmasında büyük rol oynayan r.şanal, dua etmeli ki bu filme giden çok olmasın, zira o günden sonra okur sayısının azalacağını düşünmekteyim.

filmin tek güzel yanı için;
(bkz: musa uzunlar)

(sapsari laplacivert - 6 Şubat 2012 22:00)

hiç abartısız, hayatımda izlediğim en kötü film.

ayrıca hayatımda bu kadar çok her hangi bir şeyi eleştirdiğimi de hatırlamıyorum. film gerçekten izleyiciye büyük saygısızlık. her hangi bir düğün kasetini izlesem gerçekten daha az sıkılırdım. sıkılmak kelimesi bile komik kalıyor ne söylesem de eleştirsem bilemiyorum, şok oldum.

hani dünyayı kurtaran adamla falan maytap geçenler var ya onlara diyeceğim; bu filmi izleyin ki dünyayı kurtaran adamı oscara aday göstermeyenin götünü kesin, olmaz yine de düşmanıma bile kıyamam bu filmi izlemesine, o derece! düşük cümle falan kurdum film aklıma gelince o derece sinirlenip sapıtıyorum ben 2 saatimi bu şeye nasıl oldu da harcadım diye, burda da klavyede zaman tüketiyorum bak! çabuk uzaklaşın....

(sivazlayan balbazar - 10 Şubat 2012 16:12)

keş ruhumun leş zamanı

(bkz: serbest çağrışım)

(nihil est - 14 Şubat 2012 16:47)

sinemada izlemek gibi bir hata yaptığım filmdir. hiç gerek yokmuş. kuantum muantum hikaye. tipik türk kadınının sıradan sevgili bulma süreci anlatılmış. hani falcıya gidersin, falcı 'adı k harfiyle başlayan bir sevgilin olacak' tarzı şeyler zırvalar da tesadüfen kamuran diye bir adamla tanışırsın ya, şimdi bu olayı film yapsak eşruhumun eşzamanı gibi bir film çıkar ortaya. işte öyle bir şey.

(phi fenomen - 30 Ağustos 2012 20:29)

"kuantum filmi" iddiasına aldanılıp bir halt sanılan^* hareketli resimler silsilesi..

sinema filmi diyenler de var.. "hiç mi film görmediniz?" demek lazım kendilerine..

çok uzatmaya gerek yok.. "rezalet" yeterli bir tanım olurdu.. egonun tavan yaptığı, kurgunun yerlerde süründüğü, oyunculuğun yerde değil yerin dibinde olduğu bir yapım bu.. harcanan filme, zamana, elektriğe yazık.. "kuantum" neresinde diye soranlara "sokak lahmacunu" örneğini vermem lazım.. onda da kıyma arayanlar var..

ama inanın ondaki kıyma bundaki kuantumdan çok..

zira yönetmen ve/veya senarist, kuantumu, ara-sıra ışıldayan insanlar zannediyor belli ki..

başındaki kısa kuantum parçacık animasyonu çok güzeldi.. ve filmi sonuna kadar izlediysem eğer, o basit, kısa ama güzel animasyonu yapan her kimse ona saygımdan.. daha başarılı işlerde adını duyurur umarım..

(sahlanankoc - 7 Ocak 2013 09:27)

bir film için şimdiye kadar kötü, en azından çok kötü demedim.
kötü bulduklarım içinse çoğunlukla yazmadım zaten, bahsetmedim ve yazmamayı tercih ettim.

bu film kötü olmanın ötesinde bir film bile değil ki. bir dernek var ve onun kötü bir reklamı gibi sanki.
bu tür film bekleyenleri avlamak ve kendi reklamını yapmış olmayı yeterli görmek gibi bir işe kalkmış yapıverenler.

iyi de bir niyet bu kadar göze sokulmaz ki. hadi derdiniz o derneği falan anlatmak, bari iyi bir şey yapın, iyi anılsın, güzel anılsın. niye ben gibi küfür edenleri artırıyorsunuz ki sayı olarak?

başroldeki kadının güleç yüzü olmasa ve ben onun halini merak etmesem vallahi izlemezdim yarıya kadar bile.

ismi kötü, kendi kötü film.
öyle.

(gozlerinemlikedi - 2 Mart 2015 20:15)