The Black Room ' Filminin Konusu : Paul ve Jennifer Hemdale hayallerindeki eve yeni taşınmışlardır. Ama mutlu evlilikleri, evlerinin mahzenindeki siyah odanın içindeki sırlar yüzünden sarsılmaya başlar. Hemdale ailesinin yeni evinde bir şeyler yaşamakta ve her geçen gün daha da güçlenmektedir. Evinin son sahibi olan Margaret Black de dahil olmak üzere, evdeki kötülüğe kurban giden kişilerin pek çoğu, hayatlarını evdeki kötülüğü içeride tutmaya adamıştır. Bu şehvetli doğaüstü varlık, insanları yok ederken onlara kutsal bir zevk vermektedir. Peki bu kadar iyi hissettiren şeytani bir güçle savaşmak mümkün müdür? Paul onu yenmek için her şeyi göze aldığında, bu varlık tarafından ele geçirilir. İnsan biçimini alan varlık artık siyah odanın duvarları içinde sıkışıp kalmaktan kurtulmuştur. Jennifer ve kız kardeşi Karen, kurtulmak için bir çözüm bulmalıdır.
Havenhurst(2016)(4,9-3177)
Be Afraid(2017)(4,8-1567)
Dead Awake(2017)(4,6-2575)
No estamos solos(2016)(4,6-964)
Most Likely to Die(2016)(4,0-3776)
Satanic(2016)(3,7-5309)
Bleed(2016)(3,6-1457)
Temple(2017)(3,6-3341)
karloff & karlofftek başına bir filmi alıp götürebilen ve sırtı dönük oynayabilen boris karloff'tan bu filmde iki tane var. farklı karakterlere sahip ikiz kardeşleri oynuyor. tıpkı jeremy irons'ların oynadığı dead ringers gibi. oradaki ikizlerin ilişkisi daha farklıydı tabii. ben zaten jeremy irons'ta hep boris karloff'u görmüşümdür. iyi bir sincap olursanız ve gözünüzü kısıp bakarsanız bu benzerliği siz de görebilirsiniz.bu tür ikiz karakterli binlerce film varken aklıma ilk dead ringers'ın gelmesi de bundandır. neden kara murat kara şövalye'ye karşı gelmedi de dead ringers geldi? yaa... işte bu sebepten. ayrıca irons'ın da karloff'un da ses tonu "sen konuş ben dinleyeyim" muhteşemliğindedir. jeremy irons'ın o güzel sesine ve diksiyonuna, filmlerinin dışında; animasyon ve belgesel seslendirmelerinden de aşinayız zaten. bence sağlıklı sıhhatliyken mutlaka video oyunları da seslendirmeli. seslendirdiyse de ben hiç duymadım.irons'ın daha fazla rol çalmasına izin vermeden tekrar karloff'a ve filme dönelim. film 1935 yapımı. ama hiç de öyle durmuyor. filmlerin görüntülerinden kaçlı yıllarda çekildiğini anlarsınız. bu bugün için de geçerli sinemanın o ilk yılları için de. hatta o dönemler için, kameralardaki devrimsel gelişmelerden dolayı nokta tahmin bile yapmak mümkün. bu filmin iyi korunmuş olmasıyla veya restorasyon görmüş olmasıyla ilgili bir konu değil. kameraların teknik özellikleriyle, görüntünün akışıyla ve ışıkla ilgili bir konu daha çok. bilmesem 35 değil de 45 yapımı olduğunu iddia ederdim. bilmiş bilmiş konuşup göt olurdum.ayrıca ikizlerin bir arada görüldüğü sahneler teknik olarak 1935 tarihli bir filme göre çok çok iyi. hatta çok çok yeni filmlere göre bile daha iyi. kesinlikle sizi rahatsız eden bir kolaj sahne yok. kötü örneklerini bizde çokça görmek mümkün. bütçe sorununu buna bahane edemeyiz çünkü karloff filmlerinin neredeyse hepsi düşük bütçe filmlerdir. ama bütçenin yanında ondan farklı olarak bir de imkan meselesi var ki, işte biz orada yemişiz farkı hep.filmin konusundan yüzeysel de olsa hiç konuşmamış olmayalım. kabaca söylemek gerekirse; 1800'lü yıllarda geçen, birbirine tamamen zıt karakterli aristokrat ikiz kardeşlerin hikayesi diyebiliriz. daha çok karanlık tarafa kaymış kardeş üzerinden ilerleyen hikaye, kötü kardeşin entrika dolu planları ve kardeşlerle özdeşleştirilen bir kehanete dayalı. eski filmlerle bir bağınız varsa illa ki seveceksinizdir. karloff hayranlığınız varsa zaten konuşmak yersiz. kendisinin en iyi performanslarından biri olarak gösteriliyor. benim henüz izlemediğim çok filmi olduğu için yorum yapamayacağım.
(ronesans adami - 30 Kasım 2015 22:42)
Yorum Kaynak Link : the black room