Walden, a Game ' Oyununun Konusu : Walden, a Game is a video game starring Emile Hirsch, Jim Cummings, and Misty Lee. A video game re-imagining of Henry David Thoreau's classic book Walden.
walden ,bir koltukta oturulup okunabilir, ama okuyucu orada kalmayacaktır.kaçış edebiyatı tarzında bir kitap okumakla işe başlayıp kaçınılmaz biçimde kendini kitabın bir parçası olarak bulacaktır.kaçışı değil reformu düşünmeye başlayacaktır, özellikle de kendi reformunu...walden okuyucusunu eyleme zorlayan bir kitaptır der walter harding
(liewec - 18 Nisan 2008 16:37)
"bilgisini durmadan kullanmak zorunda olan birisinin - gelişmesi için gerekli olan- cehaletinin ayırımına varması mümkün müdür?""bozulmuş bir iyilikten çıkan kokudan daha kötüsü yoktur,insanidir,ilahidir ve kokuşmuştur. bir adamın iyilik etme niyetiyle evime yaklaştığını kesin olarak bilsem, virüslerinden birkaçı kanıma karışır yani bana bir iyiliği dokunur korkusuyla; ağzı,burnu,kulak ve gözleri tozla doldurup insanı nefessiz bırakan sam yeli denen, afrika çöllerinin şu kuru va kavurucu rüzgarından kaçar gibi can havliyle kaçardım."
(cella - 24 Eylül 2008 16:19)
thoreaunun iki yılını hiç bir modern imkan kullanmaksızın geçirdiği ormanın adını taşıyan kitap. kitap yalnızca bir yılı içermektedir. ayrıca thoreau nun bu süre içerisinde ikamet ettiği orman evi ralph waldo emersona aittir.thoreau ayrıca gandhinin öncülügünü yaptığı sivil itaatsizlikin kurucusudur.
(malloryknox - 25 Ağustos 2002 15:31)
henry david thoreau'nun bir gölün kıyısına inşa ettiği kulübesinde geçirdiği iki sene içerisinde yazdığı, sivil itaatsizlik adıyla da bilinen kitabı. genel olarak üzerinde durulan hususlar; "toplum, toplum ve toplum."anarşizm olarak nitelendirilebilir görüşleri belki de. "toplumun çarpıklıklarından kaçış" da işlenen konular arasındadır.--- spoiler ---bir insanın kendi evini inşa etmesinde bir kuşun kendi yuvasını yapmasındakine benzer bir uygunluk vardır. kim bilir eğer insanlar kendi evlerini kendi elleriyle yapıyor ve ailelerinin ve kendilerinin geçimini yeterli olabilecek en sade şekliyle dürüstçe sağlıyor olsaydı, şiirsel yetenek evrensel olarak gelişmiş olacaktı? çünkü bütün kuşlar her yerde böyle çalışırken şakırlar. fakat maalesef başka kuşların kurduğu yuvalara yumurtalarını bırakan ve ahenksiz sesleriyle gelip geçenlerin neşesini kaçıran sığırcık ve guguk kuşları gibi davranıyoruz. kendi evlerimizi yapma zevkini ebediyen marangozlara mı bırakacağız? çoğu insanın hayatında mimarlık ne anlama geliyor? yürüyüşlerimde kendi evini yapmak kadar sade ve doğal bir iş ile meşgul olan birine rastlamadım. bizler toplumun birer parçasıyız. dokuzu bir adam eden terziler değildir sadece; vaizler, tüccarlar ve çiftçiler de öyledirler. bu iş bölümün nereye kadar sürecek? ve sonuçta neye hizmet ediyor? hiç şüphesiz başkası da isterse beni düşünebilir; fakat bu, benim yerime düşünerek beni kendimi düşünmekten alıkoymasının kabul edilebilir olduğu anlamına gelmez.--- spoiler ---
(39 uncu harami - 15 Aralık 2009 19:08)
alaattinin lambasından çıkan cinin günün birinde "dile benden ne dilersen, alıp götüreyim seni istediğin yere" diye sorması durumunda verilecek cevap. *
(chally bocuk - 11 Aralık 2002 22:28)
"her zaman kendi hayatımızı kendimiz kazanıyor olsaydık ve yaşamlarımızı deneyimleyerek öğrendiğimiz en son ve en iyi tarza göre düzenleseydik, can sıkıntısından asla şikayet etmezdik."
(sersailles - 23 Haziran 2011 19:53)
"övülmek istemiyorum, çünkü bu ilerlememize bir katkıda bulunmaz. tahrik edilmemiz lazım."
(sersailles - 23 Haziran 2011 19:54)
"insanların ömürlerinin en güzel yıllarını, en değersiz mevsiminde meçhul bir rahatlığa kavuşmak uğruna para kazanmak için bu şekilde harcaması, bana, olur da bir gün gelir ingiltere'ye döner ve bir şair hayatı yaşarım diye hindistan'a servet yapmaya giden ingilizi hatırlatıyor."
(sersailles - 23 Haziran 2011 20:07)
paul auster'in basucu kitaplarindan biri. her iki kitabindan biri mutlaka walden'a bir gonderme icerir.walden her şeyden önce fazlasıyla pastoral bir kitap, öyle güzel doga tasvirleri var ki inanılmaz, gerçekten insanı böylesi bir yaşama özendiriyor. bazı kitaplar güzel bir parfüm gibidir, bazıları ise her hangi bir çiçeğin flakonlanmış koku özü gibidir. parfümü koklarsın ve güzel kokusuyla büyülenip kalırsın, ama çiçeğin konsantre kokusunu koklarsan burnuna gayet keskin ve pek hoş olmayan bir koku gelir. ama parfumu olusturan da bu çiçek özlerinin uygun oranda karışımları ve alkol ilavesidir. işte walden böyle konsantre bir kitap, bir parfüm gibi değil daha çok parfüm yapmaya elverişli bir cicek ozu gibi. aslında yazarların beslendikleri bir çok klasik kitapta bu tip bir kokuya sahip, deneyimsiz bir burun çok az şey algılayabiliyor.
(marcel - 13 Haziran 2004 12:48)
henry david thoreau (1817 - 1862)'nun, "doğa ve başkaldırı" olarak benimsemiş olduğu hayat felsefesini yaşama geçirmek amacıyla, 1845 yılının ilkbaharında (27 yaşında) walden gölü kıyısına bir kulübe inşa ederek geçirdiği iki yılın izlenimlerini aktardığı, tolstoy ve gandhi gibi büyük şahsiyetleri de derinden etkileyen kitabı.thoreau, bu eserinde genel olarak doğal bir yaşamın mümkün olduğuna, salt yaşamsal ihtiyaçlar dikkate alındığında doğanın, insana birtakım şeyler öğretebileceğine, doğayla iç içe olunduğunda insanın kendi varoluş sebebini açığa çıkarabileceğine, kısacası insanın toplum, devlet ve diğer değişkenlere bağlı kalmadan da yaşamını sürdürebileceğine değinmiştir.satır başları şöyle:"filozof olmak demek, ince düşüncelere sahip olmak demek değildir, bir ekol kurmak anlamına da gelmez. filozof olmak demek; aklı, aklın emrettiği üzere yaşayacak kadar sevmek demektir. akıl sade bir yaşamı; özgür, cömert, güvenle yaşamayı emreder. bu yaşamın sorunlarını sadece teoride değil, pratikte de çözmek demektir. ""insan, o kadar sade giyinmeli ki karanlıkta elleriyle vücuduna dokunabilsin. her anlamda öylesine derli toplu ve hazırlıklı yaşamalı ki düşman kasabayı işgal ederse, yaşlı bir bilge gibi hiçbir endişe duymadan şehir kapısından elleri bomboş çıkıp gidebilsin.""çoğu insan, "günlük hayatta işe yarasın" diye okumayı öğrenmiştir; hesapları tutmak veya ticarette aldanmamak için dört işlem öğrendikleri gibi... ama asil bir zihin alıştırması olarak okuma konusunda, çok az şey bilirler ya da hiçbir şey bilmezler. okumak, bir lüks olarak bizi uyuşturan ve gelişmiş algılama yetilerimizin bir süreliğine uyumaya çekildiği bir faaliyet değildir. ayak parmaklarımızın ucuna yükselip en uyanık ve en zinde halimizle, zaman ayırarak, kendimizi bütünüyle adamamız gereken bir faaliyettir okumak.""zamanın büyük çoğunluğunda yalnız olmanın sağlıklı olduğunu düşünüyorum. biriyle beraber olmak, en iyisiyle bile olsa bir süre sonra yorucu ve zihin dağıtıcıdır. yalnız olmayı seviyorum. yalnızlıktan daha samimi ve sıcakkanlı bir arkadaş tanımadım.""neden bu kadar ümitsiz girişimlerde başarılı olmak için bu kadar ümitsizcesine telaş ederiz?""akıllı insanların değerli bir şeyi mutlaka yaşayarak öğrendiklerini hiç sanmıyorum. yaşlıların gençlere verebilecekleri değerli bir öğütleri gerçekten yoktur."
(ezana yakalanan pornocu - 3 Şubat 2017 20:05)
Yorum Kaynak Link : walden