Çıkış Tarihi     : 28 Ekim 2004 Perşembe, Yapım Yılı : 2004
Türü                : Animasyon,Aksiyon,Macera,Komedi,Aile,Bilim Kurgu
Ülke                : ABD
Yapımcı          :  Heavy Iron Studios
Yönetmen       : Shiraz Akmal (IMDB)
Oyuncular      : Corey Burton (IMDB)(ekşi), Elizabeth Daily (IMDB), Chris Edgerly (IMDB)(ekşi), Spencer Fox (IMDB)(ekşi), Samuel L. Jackson (IMDB)(ekşi), Bob Joles (IMDB), Rosalyn Landor (IMDB), Jason Lee (IMDB)(ekşi), Dominique Louis (IMDB), Richard McGonagle (IMDB), Elizabeth Peña (IMDB), Sarah Vowell (IMDB), Maeve Andrews (IMDB), Brad Bird (IMDB), Michael Bird (IMDB), Wayne Canney (IMDB), Kimberly Adair Clark (IMDB), Randy Coppinger (IMDB), Eli Fucile (IMDB), Benjamin Hoppe (IMDB), Renée Johnson (IMDB)

The Incredibles (~ Superhjältarna) ' Oyununun Konusu :
The Incredibles is a video game starring Jason Lee, Spencer Fox, and Sarah Vowell. A family of undercover superheroes, attempting to live quietly, are forced to save the world.


  • "(bkz: the inanılmazgil)"
  • "kotu karakterinin wayne rooney oldugu guzel animasyon..."




Facebook Yorumları
  • comment image

    kanımca pixarın diğer yapımları finding nemo veya ice age ile "diğerleri daha komikti, daha çok güldürüyordu" gibilerinden bi yaklaşımla karşılaştırılmasının kendisine yapılacak en büyük haksızlık olacağını düşündüğüm şaheser, başyapıt...
    bir kere şu büyük farkın farkına varılmalıdır ki, the incredibles, finding nemo toy story ve ice age'e göre çok daha yetişkinlere göre olan bir filmdir... nitekim the increbiles yukarıda bahsettiğim diğer animasyonların tersine amerikada g* değil pg* ratingi almıştır - yani çocukların tek başlarına izlemelerine izin verilmemekte ve yanlarında bir yetişkin olması şartı koşulmaktadır. ayrıca kahramanların tümünün insan olduğu ilk animasyondur ve 2 saate yaklaşan süresiyle pixarın şu ana dek yaptığı en uzun animasyondur.
    zaten bu, filmde değişik karakterler üzerinden irdelenen günlük hayata ilişkin envai çeşit problemlere - örneğin monoton iş yaşamının birey üzerindeki etkisi, aile üyelerine toplum tarafından biçilmiş görevlerin bunaltıcılığı, kendisine biçilen bu roller gereği kendi isteklerini yaşayamamanın bunalımı vs - bakılıp da rahatça anlaşılabilir... sırf böyle konuları işlediği için bir animasyonu sıkıcı diye yaftalamak tam anlamıyla kerizlik olur. haydi diyelim diğer animasyonlar daha çok "güldürüyordu", daha "komikti" - ki hadi ice age'i bi derece anlarım ama finding nemo ile bence o konuda da hayatta kıyas kabul etmez the incredibles. ancak incrediblesın esas başarısı kanımca her karakterin süpergüçlerine uygun oldukça ince düşünülmüş/hazırlanmış kareografilerindedir, her süperkahramanın kendilerine has özelliklerinin hikayenin/senaryonun dinamiğine olan katkısıdır... öyle ki bu ince espiriler çok çok komik olup yerlerde süründürmese de filmin genelinde inanılmaz bir akıcılık sağlamıştır; bu sayede diğer animasyonların tersine hiçbir yeri sıkmaz bu filmin...

    kesinlikle seyredilmeli...


    (andy latimer - 27 Ekim 2006 02:58)

  • comment image

    bir animasyon filmidir. ama sıradan bir animasyon değil... aşk, ihtiras, komedi, dram, aksiyon... her şeyi içinde barındırıyor. (aksiyon ağırlıkta olsa da.) adeta insanla dostluk kuruyor. bu gün de izledim ve en sevdiğim animayon film ile ilgili birkaç şey yazmak istedim.

    --- spoiler ---

    öncelikle: filmde süper kahramanların artık süperlik yapması yasalarla engelleniyor...kahramanlarımız:
    bay inanılmaz: süper kahraman,eski dostu frozone ile eski günleri özleyen belki de 30 yaş sendromuna girmiş bir baba. yalnız çalışmayı seviyor. aslında şöyle: kimseye zarar gelsin istemiyor, gelirse kendine...ve aynı zamanda lastik kızla evli. uzuyor yeri geldiğinde kayık yeri geldiğinde paraşüt oluyor. lastik kız için dikdatör demek zalimlik olur. o da sadece ailesinin iyiliği için endişelenen bir anne.. e bunlar evlenince de ortaya türlü türlü çocuklar çıkıyor * kendisi görünmez ve güçleriyle kalkan yapabilen violet, hızlı ve yaramaz çocuk flash. ve minik parr...

    flash... komik çocuk, inanılmaz hızlı bir koşucu...suyun üstünde bile koşuyor.sonlara doğru koşu yarışmasında 'hızlan! yavaşla! hızlan! ikinci ol ikincii! ' diye çocuğa tirubunden bağırırlarken yanlarındaki adamın 'manyak mı la bunlar' der gibi bakması beni kopardı zaten.
    mesela beni duygulandıran sahnelerden biri ise violet' in ilk büyük koruma kalkanı yapma sahnesi...ve sonda da bebek parr ın yeteneklerini göstermesi kötü adama. ve bumm... kimseye bir şey olmadı mı? violet, koruma kalkanı yapmıştır büyük ihtimal...ya da edna nın yaptığı patlamaya dayanıklı über bir süper kahraman kostümü mü?

    film değişik şekilde yorumlanabilir aslında. süper kahramanların artık 'süpermencilik' yapamaması için halkın onlara dava açması...eğer süper yeteneklerin varsa bunu toplum için kullanmıyorsan o yeteneklerin ne önemi kalır. filmin sonlarına doğru verdikleri mücadele ise sendrom-kötü adam- un icat ettiği kocaman ve kötü robota karsı değil belki de toplumsal baskıyaydı. sadece cisimleşmiş haliydi o robot. bir başkaldırış! bir başyapıt!

    ---
    spoiler ---

    animasyon seviyorsanız (sevip sevmemeniz çok da önemli değil aslında) izlemenizi tavsiye ederim. sadece çocuklara yönelik olduğunu düşünmüyorum filmin bence daha çok büyüklere yönelik. her yıl izlediğim bir film ikincisinin çıkmasını çok uzun zamandır sabırsızlıkla bekliyorum... umarım yakın bir zamanda çıkarırlar.

    not: geçen gün yine birilerine: "aaaa daha izlemedin mi sen bunu?" bahanesiyele yeniden izledim. türkçe dublaj gerçekten güzel olmuş.*


    (empatikbayan - 22 Mayıs 2013 16:20)

  • comment image

    bir süper kahraman ailesini konu alan pixar yapımı. filmin özgünlüğü de buradan geliyor zaten; bir süper kahraman ailesi... süper kahraman filmlerinin olmazsa olmazları nelerdir? 1. maske, kostüm ve süper isim, 2. gizlenmiş bir kimlik, 3. süper güç ve/veya cesaret 4. kimseye bağlanamama ve sevememe vs.. bu filmde saydığım önemli maddelerden biri olmadan da süper kahraman filmi olabileceğini gördük. daha önceden alışık olduğumuz "onu sevemem, seversem zarar veririm..." şeklindeki süper kahraman tripleri bir kenara bırakılmış ve herşeye rağmen bir süper kahraman birini sever de evlenirse ve hatta çoluk çocuğa karışırsa neler olur fikri ilk defa* ve de çok başarılı bir şekilde işlenmiş.

    bir adamın süper güçlerinin yanında karısına olan sevgisini, çocuklarına karşı hissettiği babalık duygularını aynı şekilde bir kadının erkeklere meydan okumasına izin veren süper güçlerin yanısıra kocasına duyduğu sevgiyi ve kıskançlığı*, çocuklarına karşı beslediği şefkati, yine süper güçleri olan abla kardeşin bu güçlerin yanında -her kardeşte olduğu dozda- birbirine duyduğu nefreti ve tiksinmeyi ama aynı zamanda da sonsuz sevgiyi ilk defa* izleyebiliyorsunuz...

    çeşit çeşit süper kahramanları gördükçe ve kullanılan nostaljik müziği duydukça eskiye geri dönecek, bir anne ve babanın çocukları uğruna kendilerini feda edercesine mücadelelerini gördükçe duygulanacak, ve oldukça başarılı şekilde yerleştirilmiş ince esprileri farkettikçe keyifli anlar yaşayacaksanız.

    gerçekten de çok başarılı bir yapım.


    (kaptan - 18 Aralık 2004 01:42)

  • comment image

    tarafimca neredeyse 1/4'u animasyon oldugu unutulup ciddi ciddi normal bir filmmis gibi izlenmis asmis pixar bas yapiti. bir deniz yapmis adamlar ben 20 yillik hayatimda daha oyle gercekci deniz gormedim dogada o kadar soyluyorum.


    (psycho bitch - 19 Aralık 2004 15:21)

  • comment image

    kesinlikle bir çocuk filmi değildir. ha çocuklar da seyretsin o ayrı. ama bir yetişkinin filmden alacağı tad daha fazladır. türkiyede pixar yapımlarının hala 0-6 yaş gurubu çoçuklara yönelik pazarlanması biraz keyif kaçırıyor. izlemeye giden ilk yüzbin kişiye de danone yoğurt veriliyormuş. aman acele edelim, bu fırsatı kaçırmayalım.


    (divedeep - 14 Ocak 2005 20:01)

  • comment image

    filme gitmeden önce kafama takıldı, dikkat etmediğim için merak etmiştim, acaba gerçek filmlerdeki netleme olayı bu filmlerde de var mıydı, diye. yani ön planda bir oyuncu varken acaba arkası flu oluyor mu dedim. filmde bunun bir diyalogda kullanılmış olması beni baya baya tatmin etti. diyalogda önce arka planda kalan kahraman konuşuyor, sonra da ön plandaki kahraman konuşurken sanki bir kameraman varmış da netleme yaparmış gibi öndeki netleniyor. gerçekten inanılmaz.

    pixar'ın var olan bütün filmlerini arşivleme ve bundan sonrakilerin hepsine de gitme kararı aldım.

    son olarak
    (bkz: pixar sen bizim herşeyimizsin)


    (molosztash - 26 Ocak 2005 10:47)

  • comment image

    komplo teorilerine gerek yoktur efendim bu film için zira karakterler resmen günlük hayatın bir yansımasıdır.. baba süper güçlüdür, günümüz ataerkil aile yapısının peder beyini modeller.. güçlüdür, güvenilirdir.. anne keza öyle.. uzayan kolları ve bacakları günümüz kadınının ev içinde her yere yetişme çabasının bir yansımasıdır adeta.. evde çamaşır, bulaşık, temizlik, ütü, mutfak gibi sayısız alanda koşuşturan ev kadınının harika bir görüntüsüdür.. genç kız, görünmez olur, günümüz gençlerinin içine kapanık, iletişim kurmayan buhranlı dönemlerine bir bakıştır resmen.. istediği zaman kendini izole eder her şeyden.. küçük fırlama ise yine günümüzün hiperaktif veletlerini anımsatır muhteşem hızıyla.. zira o yaştaki çocukların yerlerinde durduklarını görür müyüz hiç?

    bu tip muhteşem detaylarıyla hayatımda izlerken en zevk aldığım animasyon olmuştur kendisi the lion king'den sonra ki aslında 2 boyutlu olmayan çizgi filmlere biraz soğuk bakıyorum.. zaten şuna bakınca da çizgi diyesim gelmiyor.. lan çizgiyle o su yaratılır mı ne top adamlarsınız diye haykırmak geliyor içimden..

    pixar çılgın atmaya devam ediyor..


    (parma maniac - 30 Ocak 2005 16:01)

  • comment image

    --- spoiler ---
    en eğlenceli karakter kaçık ve paranoyak modacı edna mode, en trajikomik de "kill your idols" lafını fena halde ciddiye aldığı gözlemlenen syndrome aka incrediboy... ayrıca, bildiğim kadarıyla ilk olarak spiderman'de alaya alınan geleneksel süperkahraman kostümleri, the incredibles'da daha detaylı olarak irdeleniyor: süperkahramanların pelerin sevdasının trajik sonuçları.

    incredible ailesi ve frozone'un robotu alt etmeleri üzerine jack lemmon ve walter matthau'nun "no school like the old school" yorumu iki old school komedi ustasına* saygı duruşu niteliğinde olmuş.
    ---
    spoiler ---


    (beatific - 11 Şubat 2005 00:28)

Yorum Kaynak Link : the incredibles