ilk yönetmeni olan brian helgeland'ın filmin çekimleri esnasında, hem de tam la confidential ile oscar aldıktan 2 gün sonra, projeden kovulmuştur. anlaşılan o ki gibson'a sağlam yatırım yapan yapımcılar, helgeland'ın çektiği karanlık filmden bekledikleri getiriyi alamayacaklarına kanaat getirmişler. helgeland projeden ayrıldıktan sonra filmin neredeyse üçte biri yeniden çekilmiş. her ne kadar credits'de filmi tamamlayan yönetmenin adı görülmese de, sonradan bu kişinin yapım tasarımcısı john mhyre olduğu anlaşılmış.

geçen sene, helgeland ile tekrar anlaşılması sonucu yönetmenin kendi edit ettiği bir versiyonu dvd'de "payback straight up" adı ile piyasaya çıktı. bu versiyon için daha önce helgeland'ın çektiği ama kullanılmayan bir çok sahne arşivden çıkarılıp kullanılmış ama malesef çekilen bir çok sahnenin de saklanmadığı ortaya çıkmış.

gelelim iki versiyon arasındaki farklara (spoiler içerebilir)... burda karşılaşacağınız alıştığımız "extended" ya da "alternate" versiyonlar gibi bir ufak, keyfe keder farklılıklar ya da hoş ekstralar değil. iki film birbirlerinden tamamen farklı. eski hafif, esprili versiyona göre yeni versiyon çok sert ve karanlık. porter'ın kafa sesi filmden tamamen çıkartılmış. bir çok komik sahne çıkartılmış. filmin ikinci yarısı ise, neredeyse tamamen farklı. filmin orjinal versiyonunda baş kötü rolündeki kris kristofferson'un yeni versiyonda olmadığını söylemek sanırım yeterli olacaktır. gene orjnal versiyonda olan mafya liderinin oğlunu kaçırma gibi sahneler de yeni versiyondan çıkartılmış (helgeland zaten bunun porter karakterine çok aykırı bir hamle olduğunu açıklamıştı).

eğlencelik olarak ilk versiyon daha iyi. ancak gene de bulabilirseniz filmin diğer versiyonunu da izlemenizi tavsiye ederim.

(mavi - 11 Ocak 2008 11:32)

az önce izledikten sonra bu güne kadar izlememiş olmamı kayıp olarak gördüğüm, izleyiciye beklentilerinin çok ötesini veren çizgi roman estetiği ile çevrilmiş güzel film. bugüne kadar izlememiş olmamda gününü göreceksin gibi saçma sapan bir isimle türkçemize kazandırılmış olmasının da rolü olabilir. hatta olabilir kesinlikle odur. gününü göreceksin ne bu ya. çocukken söylerdik kardeşimle birbirimize kızdığımızda. böyle film ismi mi olur?

(kivanco - 16 Şubat 2008 02:05)

mel gibson'un filmin ba$indan sonuna dayak yedigi film.

(delikan76 - 13 Haziran 2002 13:55)

bu süper filmin sonu mel gibson'un oynadığı porter karakterinin fahişe olan sevgilisiyle yaptığı anlaşmadan bahsetmesiyle biter. anlaşma şudur; eğer sevgilisi fahişeliği bırakırsa, o da adam vurmayı bırakacaktır. üstüne de porter dayanamaz ekler "belki hedeflerimiz çok yüksek" diye. bu süper filmin sonuna oldukça yakışan esprili bir sondur.

(roger waters - 19 Kasım 2008 19:06)

lucy liu' nun vücudunu diğer filmlerine oranla daha cüretkar bir şekilde sergilediğine şahit oluyoruz. ha film, klasik mel gibson filmi. zaten bu herif bütün filmlerinde başta kazık yiyip sonra hesap peşine düşüyor. ha bir de askerlik yaptığı filmler var hakkını yemeyelim. neyse ne diyorduk. hep aynı terane. yemişim filmini.. lucy liu diyorum abicim

(melodica - 24 Aralık 2008 00:55)

kesinlikle payback straight up versiyonunun seyredilmesi gereken film. ilk filme göre daha sert ve karanlık olan bu film, ayrıca ilk filmdeki bir çok gereksiz ayrıntından da soyutlanmış.

http://www.imdb.com/title/tt0958860/

(fictionel - 17 Ocak 2009 23:56)

mel gibson'un basrolunde oynadigi, kara film esintileri tasiyan, agirlikli gumus ve mavi tonlarinda cekilmis, bol kursunlu film..

(cressida - 5 Mayıs 2000 17:44)

bana feci şekilde max payne'i anımsatan film. mel gibson ağır abi karizması, deri siyah ceket, çift elde silah, hazırcevap diyaloglar.

(adorer and somebody - 18 Nisan 2009 00:49)

mel gibsonun sürekli olarak 130binin değil, 70bin doların peşinde olduğunu anlatmaya çalıştığı film.

(crowley - 23 Şubat 2003 20:18)

en sevdiğim mel gibson filmi. herhalde on kere falan seyrettim. tv'de görünce yine izliyorum. iki versiyonu da güzel ama benim favorim 99^* yapımı olan.

(1999 ne guzel bir yildi yahu - 20 Mart 2012 20:30)

(bkz: dus alirken bir eli duvara dayama karizmasi)

(uhalian - 12 Haziran 2003 19:53)

parlament mavisi film. isterseniz deneyin hatta: "parlament parlament parlament..." diye birisine tekrarlatın, sonra mel gibson'ın oynadığı bir film söylemesini isteyin, kişinin cevabı direkman(bir süperkahramandır direkman) payback olacaktır.

(darksideofthemind - 4 Eylül 2003 20:28)

türkçe adı "gününü göreceksin" yerine "sizin de ebenizi zikeceğim" ya da "ebenizi parlamente boyayacağım" olması daha isabetli olacak film.

(darksideofthemind - 4 Eylül 2003 23:03)

lucy liunun da kucuk bir role sahip oldugu yapım

(nemesis - 4 Eylül 2003 23:22)

filmin en komik sahnesi sudur^*:

[porter fairfax'in bavullarina ates eder]
fairfax: hey! what the hell are you doing, man? this is-
bronson: [on speakerphone] fairfax? fairfax!
fairfax: no, no, it's all right, he's just killing my alligator bags and shooting holes in my suits. man, that's just mean! that's mean, man!

(wpi - 26 Kasım 2003 05:35)

mel gibsonun oldukça cool bir tavırla herkesi benzettiği film. filmin en büyük artısı şüphesiz ki gerçekçiliğidir. adamımız asla tek başına bin tane adamın arasına girip hepsini hacamat etmez hatta tam tersi onun ağzına sıçarlar. buna rağmen zeki, çevik ve ahlaklı olan kahramanımız herkesin hakkından gelir. üstelik bir sürü dandik hollywood aksiyonunda oynayan yüzünü tanıyıp ismini bilmediğimiz adamlar oynar bu filmde...
(bkz: kris kristofferson) (bkz: james coburn)

(zbam - 17 Aralık 2003 16:09)

steve angello ve dimitri vangelis & wyman tarafından 2013'de piyasaya sürülmüş ve bana göre 2014 yılının en iyi dans parçası olan ve sıklıkla dj'ler tarafından çeşitli konserlerde mixlenen house eseri.

merak edenler buyursun: video

(yunusgirayy - 21 Temmuz 2014 23:09)

2014'ün en güzel şarkısı. geçen seneki animals gibi ayağa düşecek tarzda bir şarkı da değil üstelik.

(northside - 15 Ağustos 2014 17:57)

james brown in 1973 tarihli the pay back kirkbeşligindeki sarki..

efendim o zamanlar jeymis abimiz daha saclarini siyaha boyamak zorunda degildi tabii ve rambo diye bi adam var dolandirici o tarz bir leopar desenli kovboy sapkasi ile gezerdi..neyse 1973 yili jeymis in unlu oldugu tarihler arasinda haliyle..

larry cohen geliyor jeymis e
-jeymis ciim bir film cekiyorum hell up in harlem adinda bir film olucak..bir intikam temali sarki yazar misin?
demis
jeymis de "hay hay larry cigim seni mi kiracagim" temali bir "roger that" dedikten sonra baslamis sarkiyi yazmaya..

bu ugras sonucunda groove alemlerinin en saglam sarkilarindan biri cikmis ortaya..bas ritimleri geri vokaller james browen un kendisi bir sahaser..

gitmis larry e jaymz bir heyecan...dinletmis sarkiyi..larry nin tepkisi onur kiriciymis..
-ne len bu zenci kopek..8 dakika sarkiyi neresine koyiim filmin..ayrica ben sana jaymz biravn sin die sarki verdim sen gitmissin yavas bi sarki yazmisssin.hani i feel good falan it?

kalbi kirilmis james in tabii..hemen gitmis polydor a..o zamanlar bi atlantis records var bi polydor zaten..tak cikarmis 45 ligi.. stone to the bone ile mind power 45lik in arka yuzunde...

yillar sonra guy ritche filmine koymus bunu filme birebir uyan bi sahnede..lock stock and two smoking barrels de..

(azuth - 20 Ekim 2004 21:56)

bugüne kadar bir filmden beklediğim en fazla şeyi veren filmdir, dolayısıyla da en sevdiğim film olmuştur hep. imdbden 6.8 almış kendileri, daha fazlasını hakediyor ama olsun bana ne.
bu filmde ne müthiş bir sanatsallık, ne akıllara zarar görsel efektler var. yüzde seksen diyaloglar üzerine kurulu ama akıcılığını kaybetmeyen bir film. ha ekşın var mı ekşın diye sorarsanız en alasından. belki kahramanımız süper kahraman değil, on kişiyle karşı karşıya kalınca dayak yiyor; belki ordan oraya zıplayıp kurşun yağdırmıyor yavaş çekimde ama bu filmin heyecanından bir şey götürmüyor. aksine daha bir gerçekçi hale büründürüyor. ultra kas ve nişan gücünden çok zekasını ve çenesini kullanıyor rakiplerini alt etmek için. 65bin papel için 80bin dolarlık timsah derisi çantaları vurmaktan çekinmiyor, daha yüksek paraları "siz yanlış anladınız 130bin değil sadece hakkım olan 65bini istiyorum" diyor^*. kötü adam ama bilindik kötü adamlardan değil.
adam gibi adamı oynamış bu filmde mel gibson, william wallace halt etsin. senaryo günümüz filmlerinin hiçbirinde bulamayacağınız kalitede, oyuncular dehsen cuk oturmuş, atmosfer harika. e o da orospuluğu bırakırsa ben de adam vurmayı bırakırım haliyle^*

(jesters cap - 4 Şubat 2006 21:29)