Çıkış Tarihi     : 10 Kasım 2009 Salı, Yapım Yılı : 2009
Türü                : Aksiyon,Macera,Savaş
Ülke                : ABD
Yapımcı          :  Activision Blizzard , Infinity Ward , PCB Productions
Yönetmen       : Jason West (IMDB)
Senarist          : Jesse Stern (IMDB)(ekşi),Steve Fukuda (IMDB),Todd Alderman (IMDB),Steve Fukuda (IMDB),Mackey McCandlish (IMDB),Zied Rieke (IMDB),Jesse Stern (IMDB),Jason West (IMDB),Sean Slayback (IMDB)
Oyuncular      : Lance Henriksen (IMDB)(ekşi), Keith David (IMDB)(ekşi), Barry Pepper (IMDB), Kevin McKidd (IMDB), Roman Varshavsky (IMDB), Craig Fairbrass (IMDB), Sven Holmberg (IMDB), Billy Murray (IMDB)(ekşi), Gabriel Al-Rajhi (IMDB), Eugene Alper (IMDB), Will Arnett (IMDB), Troy Baker (IMDB), Brian Bloom (IMDB), Alex Bronquette (IMDB), Coy Clark (IMDB), Michael Cudlitz (IMDB), Enayat Delawary (IMDB), Josh Gilman (IMDB), Daniel Gamburg (IMDB), Anna Graves (IMDB), Mark Grigsby (IMDB)

Call of Duty: Modern Warfare 2 (~ Call of Duty 6) ' Oyununun Konusu :
content="İlk piyasaya sürüldüğü 2003 yılından beri dünya çapında büyük hayran kitlesi olan FPS (birinci şahıstan görünümlü aksiyon) oyunu ‘Call of Duty’nin büy..." / 'İlk piyasaya sürüldüğü 2003 yılından beri dünya çapında büyük hayran kitlesi olan FPS (birinci şahıstan görünümlü aksiyon) oyunu "Call of Duty'nin büyük bütçeli bir beyaz perde uyarlaması geliyor. '


  • "afganistan'da internet bağlantım olmadan multiplayer oynayabildiğim oyun.hatta bilgisayara bile gerek yok."




Facebook Yorumları
  • comment image

    veteran modunda, sürüne sürüne bölüm bitirmeye çalıstığım oyun. ne zaman "ulan dışarıda noluyo acaba?" diye kafamı kaldırdığımda yiyorum mermiyi. "bu oyun çok kısa yahu" diyen arkadaslara selam ederim.


    (code x - 16 Kasım 2009 17:02)

  • comment image

    -ramirez, stay frosty
    -ramirez, oscar mike
    -ramirez, burger town'a git. şaka yaptım gel şimdi.
    -ramirez, laptopu aç da bi bomba indir şuraya.
    -overlord bizden çantayı almamızı istedi. ramirez'i yollayın alsın.
    -ramirez, herşeyi sen yap biz burda mangal yakıcaz.

    o zenci bölük komutanını öldürsem oyun daha çabuk ve hayırlı biticekti sanki.


    (daggoth - 30 Kasım 2009 20:19)

  • comment image

    150-200 sivilin öldürülmesi bölümünü "bak bu bölümü oynamak istemiyosan oynamayabilirsin, offend edebilir" diye geçme imkanı tanıyan, ayrıca o bölümde "ohaaa" diye gözlerinizi açıp hiçbir sivil vurmasanız dahi ses etmeyen oyun. saw serisi 6 film çıkarırken laf yok da, her tarafında m rated olduğu belirtilen bu filmvari oyunda böyle bir bölüm oyunca mı kötü.


    (fizboz - 27 Aralık 2009 17:55)

  • comment image

    herkesin aman şöyle gerçekçi aman böyle gerçekçi diye övüp bitiremediği oyun. şimdi bak. özel operasyona gönderiyor beni komple kamuflajlı filan. buraları güzel.

    special operation: evade enemy patrols and ghillie snipers near chernobyl. (çernobil faciasında radyasyona rağmen ayakta kalan varsa git indir)
    classification: stealth. (aheste çek kürekleri mehtap uyanmasın, uyandırma kerizi bulandırma denizi, usul usul yavaştan gel hesaabı)
    oyunun başında gereken uyarıyı yapıyor: be patient and stealthy. (ağır ol genç diyor, yeni gelinin saldırdığı gibi saldırma diyor)

    peki ben ne yapıyorum, sniper rifle'ı değiştiriyorum tabancaya geçiyorum..ayağa kalkıyorum koştura koştura herifin arkasına geçiyorum...
    operational intelde en ufak bir kızma gücenme yok...stay low. you are easier to see and hear while standing or sprinting....gibi nazik, fakat akıllı uyarılarda bulunuyor...lan oğlum keriz gibi ayakta durup boy hedefi olma, eğil hedef küçült. çökme diye bir şey var, çömelme diye bir şey var. illa yerde sürüneceksin diye bir kaide yok ama mal gibi dinelmenin de mantığı yok demiyor...

    nefes filmindeki yüzbaşı olsaydı kesin aramızda şöyle bir konuşma geçerdi:

    -oğlum sevgilin var mı?
    -var komutanım.
    -artık yok. sen öl-dün. söyle kız arkadaşına yeni sevgili bulsun kendine. annene de söyle helvanı pişirmeye başlasınlar.

    nasıl bir kendine güvense artık hap mı ne almışsam, dana gibi koşarak gidip herifin enseden vuruyorum. yine allahı var intelin, evladım sen nerelisin? kısa künyeni söyle, dangalak mısın sen demiyor. asker misin soytarı mısın? diye sormuyor. he's down diyor, target neutralized diyor, moral veriyor.

    be patient and stealthy diye her fırsatta uyarıyor. use your silencers. diyor

    gidiyorum elimdeki etkili menzili 2000m+ olan susturuculu, güzelim intervention m-200'ü fırlatıp yere atıyorum, yerine de m1014 denilen, şarjöre 12 mermi alan, etkili menzili 50 metrelik olan italyan çakaralmazını alıyorum. komutanın allahı var bi şey demiyor. herhalde bir bildiği vardır diye düşünüyor olsa gerek. be careful about picking up any weapons roach, any unsurpressed weapon will draw a lot of attention filan...

    elimde pompalı tüfek, amok koşucusu gibi çayırlarda koşuyorum. ileride bir yerde sniper'ın silahı parlıyor. saklan mevzi al, uzaktan indir..di mi? yok. allah allah diyerek adamın üzerine doğru koşmaya başlıyorum, burada ufak bir bug mı var yoksa hiç bir manyagın böyle yapabileceğini programcılar tahmin mi etmemiş nedir, herif yerde sürünürken ben 50 metre menzilli pompalıyla adamı g.tünden vurabiliyorum...bir sonraki oyunda dikkat etsinler buna. elinde etkili menzili 1000m'lik walther wa2000 olan bir sniper'ı ben düz bir çizgide koşa koşa gidip vuramamalıyım.

    herneyse, sonrasında yine açık alanda en ufak bir çömelme, çökme, sürünme hareketine gerek duymaksızın tek tabanca aslanlar gibi çarpışıyorum. sanki sessiz ol yavaş dememişler de pim çek bomba at demişler gibi, silahı bıraktım sağa sola bomba sallıyorum. bu arada komutandan "you're hurt. get cover. (mına koduumun salaa)" şeklinde birtakım uyarılar geliyor. ama ben artık tabii adrenalinin de etkisiyle filan ben o uyarıları nasıl duyabilirim ki? yularını koparmış eşşek gibi sağa sola koşturmaya devam ediyorum. coşkumu gören o gün tezkereyi almışım da nizamiyeye koşuyorum sanır.

    fakat tabii, indiriyorlar bir müddet sonra...operation intel'in yorumu şu: we need to rethink our strategy...let's run it again..

    yav komutan gözünü seviim ne stratejisinden ne düşüncesinden bahsediyorsun allah aşkına. bu adamdan bi cacık olur mu? harcadığınız mühimmata, karavanaya yazık valla. bu da oyunda bulabildiğim diğer bug. benim tekrar cepheye gönderilmem yanlış, oyun gerçekçi olsun deniyorsa orada tezkereyi vermeleri lazım.


    (powerbroker - 24 Ocak 2010 00:21)

  • comment image

    afganistan'da internet bağlantım olmadan multiplayer oynayabildiğim oyun.
    hatta bilgisayara bile gerek yok.


    (1ks - 10 Mart 2010 23:15)

  • comment image

    multiplayer daki oyuncu tiplerinden bahsedelim biraz:

    kampçılar (aka campers): bu adamlar oyunu sotelerde oynarlar. bir köşeye çekilip ekmeklerini beklerler. sabır ve ruhsal dingilik işidir. yalnız kovboylardır bunlar. artık haritasına göre, oyuncunun sniper yeteneğine göre güzel işleri olur. öyle eller tetikte bekle dur.

    güvercinler (aka pigeons): bunlar da kampçıların daha ziyade çatıda, efendim vinç tepesinde gezen dağcı türüdür. adeta inşaat kalıpçısı gibi zirvelerden, aklın hayalin almayacağı yerlerden ekmeklerini çıkartırlar. gök kubbeye yakın denyolardır.

    pohpohcular (aka boosters): bu adamlar organize çalışarak sote bir yerde, birbirlerini öldürüp puan toplarlar, efendim dürbün açarlar, silah açarlar. hayali puan kaçakçılığı yaparlar. alemin en nefret edilen karakterleri bunlardır. kaka çocuklardır.

    deli dumrullar: sürekli sağa sola depar halinde, genelde çift tabancalı, tüfekli* oyunculardır. kendini koşuya vermiş bu sportmen bünye, sizi görmeden yanınızdan geçip gidebilir. koşun arkasından bıçaklayın da iki dakika durup nefes alsın. vurulmaya başladıklarında da keklik gibi sekerler. yalnız, adamı iyi götürürler. nişancı, bilekleri kuvvetli oyunculardır.

    iyi niyetli murtazalar: benim bu işte. bu adamlar, yukarıdaki karakterlerin yaptığı hiçbir faaliyeti düzgün yapamazlar. soteye yattık sanırlar, anında karşıdan bir sniper alınlarının çatısından vurur bunları. deli dumrul takılalım, ortama akalım derler, aynı noktadan, aynı adam tarafından üç defa üst üste vurulabilirler. senin yaptığını çorumlu yapmaz lan. adamı karşılarında görünce panikleyip, üstüne bir şarjör boşaltıp, öldüremeyenleri vardır. bütün yeteneksizliklerine rağmen hırs küpüdürler. halı sahada hadi beyler dikkatli diyen adamlar bunlardır.

    hakikatli çocuklar: bunlar gerçekten iyi oyunculardır. yerine göre ak-47, yerine göre sniper, yerine göre koşu bandı takılırlar. kendi aralarında haberleşip, etkili stratejilerle işi götürürler. karşıdaki oyuncunun yapacağı hareketleri güzel kestirirler. tecrübeli, görmüş geçirmiş çocuklardır. el bombası, top kullanımı, kahveden helikopter cağırma gibi hobileri vardır. büyüyünce bunlardan biri olmak isterim açık konuşayım.

    allahsız tosbağalar: on yıldan fazladır fps oynayan, bu işlerin kurdu olmuş, hangi silah hangi haritada güzel iş yapar, haritaların hangi noktasında soteci bulunur, pohpohcular nerede birbirlerine kayar çok iyi bilen, hedef ıskalamadan ortama dalıp, iyi niyetli murtaza, soteci, hakikatli çocuk dinlemeden takır takır temizleyen imansızlardır. özel hayranları, groupie leri vardır. bakarlar takım arkadaşlarında iş yok, olay çıkmaza giriyor, sazı ellerine alıp nükleerle oyunu noktalarlar. boosterları takip edip adamları hayatlarından bezdirirler. bunlardan en ünlülerinden biri için, tekrar tekrar bakınız:

    http://www.youtube.com/user/thesandyravage

    bu thesandyravage denilen tipin, 200 - 0 gibi bir skorla, tek başına kazandığı maçın videosunu özellikle tavsiye ederim. allah vermesin.


    (oss de sifir ceken okul birincisi - 19 Nisan 2010 20:36)

  • comment image

    bu oyunu demin bitirdim. bu nasıl oyun lan böyle demeden edemeyeceğim. ama uzun uzun tartışılmış, daha fazla ekleme yapmaya gerek duymadım.

    yalnız kendimde türkiye'de cg alanında çalıştığım için bu oyun nasıl bir bütçeyle yapılmış diye merak etmeden edemedim.

    bu oyunun yapım ve geliştirme bütçesi çeşitli kaynaklarda yazdığına göre aşağı yukarı 40-50 milyon dolarmış. ayrıca geliştirme sonrası dağıtım, baskı vb masraflarla bütçe yaklaşık 200 milyon dolara kadar çıkmış. tekrar yazayım, 200 milyon dolar.

    * * *
    abi adamlar yapmış ya demeden önce bu parayı aklınızda hayal edin. düşünün bir oyun için 200 milyon dolar para harcanıyor. görüldüğü üzere bu tip "abi türkler bi bok yapamıyor" klişesinin altında türklerin becereksizliği değil, bu kadar devasa bütçelerin olmaması, kimsenin böyle işlere bu kadar para yatırmak istememesi yatıyor. örneğin epey cg efektinin olduğu gora, arog, hacıvat karagöz neden öldürüldü gibi filmlerin bütçeleri 5-6 milyon dolar civarında. türk dizileri arasında en pahalı dizi olan kurtlar vadisi serisinin ise bütçesi 200-250.000 tl (150.000 dolar) civarında. karşılaştırma yapmak gereksirse lost'un ilk bölümü yapımcılara 10 milyon dolara mal olmuştu. neden bizdeki her şey onlarınki gibi değilin cevabı umarım kafalarda aydınlanmıştır.

    * * *

    şimdi gelelim geri dönüşe. sizce call of duty modern warfare 2 yapımcılarına ne kadar kazandırmış?

    çıktığı ilk gün amerika ve ingiltere'de tam olarak dört nokta yedi milyon (4,7 milyon) kopya satmış. sadece amerika ve ingiltere'de ilk günkü satıştan kalan net kar(ciro değil) tam olarak 310 milyon dolar! 5 günün sonunda oyunun yapımcılara kazandırdığı para 550 milyon dolar! 18 ocak 2010 itibariyle toplam kazandırdığı para 1 milyar dolar! kaynak

    * * *

    bu yazdıklarımdan türkler çok iyi insanlar yazık paraları yok ondan yapamıyorlar gibi de anlaşılmasın. türkiye'de var olan para belki amerika'dan bile fazladır. ama ne yazık ki türkiye'de zengin insanlar(zenginden kastım çok çok zengin) biraz gerizekalı ve angut. ileri görüş sıfır. kafaları paranın nerelere yatırılacağına basmıyor. bu sektörden ne kadar para kazanıldığını bir anlasalar, milyon dolar değil milyar dolar da yatırırlar. ama çok klasik kafalı oldukları için anlamıyorlar, anlayamıyorlar. umarım bir gün anlarlar diyerek bu entrimi oyun severlere ithaf ediyorum.


    (manzikert - 30 Mayıs 2010 13:21)

  • comment image

    multiplayera yeni başlayan arkadaşların bir iki noktaya dikkat etmesi lazım:

    - şimdi oyunun yaratıcıları ambians olsun diye mesela aynı takımda 2-3 kişi bir yerde yan yana duruyorsunuz, yanınızdaki adam eliyle, sana bakarak, "sen bu taraftan git.." diye işaret ediyor. oyuna yeni başladığınızda bu durum kafa karıştırıcı oluyor. şimdi bu hareketi bana yapan adama bakıyorum commander seviyesine gelmiş, ben kolumda tek pırpır bu hareketi görünce "oha beni farkettiler ve bana görev verdiler.." diye işaret ettiği yerlere çok girdim. götümde patlayan claymore'ların, yediğim predator missile'ların haddi hesabı yok. çok pis devrecilik var bizi eziyorlar diye düşündüm ama olay o değil. askeri kültürlü bir toplumda yetiştiğimiz için kolunda benden büyük rütbe olan adam ne dediyse yaptım. ilerleyen aşamalarda "git git.." diyen adama sen git-se-ne yar-rağm ritimli mermi sıkmaya başladım.

    - ikinci olarak yeni başladığınız zaman önden önden gitmeyin, bilen adamları takip edin, bilen adamlar çatışmaya girdiğinde siz arkadan destek atışları yapın. böylece düşman askeri önünüzdeki tecrübeli arkadaşınız ile oyalanırken siz de nispeten daha güvenli bir pozisyonda sayı yaparsınız. askere giden çocuğuna öğüt veren anne edasıyla söylüyorum bunu.

    - scar h silahını açtıktan sonra acr'a gelene kadar bu silahı kullanın. acr heralde oyundaki en istikrarlı, tepmesi hemen hemen hiç olmayan, menziliyle de etkili silahlardan biri. oyunda kapalı bir mekana girince, ya da dar bir alana girdiğinizde, silahınızı pompalıyla değiştirme alışkanlığını edinin mutlaka. pompalı ya da diğer tek mermiyle indrime silahlarını secondary altında görürsünüz. siz dar bir alanda düşmana makineliyle 10 saniye mermi boşaltırken ve adam "biraz da buraya sık.." diye diğer yanağını uzatırken pomaplıyla*, ya da bir 1870 ile tek batında hacamat edebilir sizi..

    (silahlarla ilgili sonradan gelen edit: scar h ve acr'dan sıkıldıktan sonra biraz da ak-47 takılayım dedim de, çok bombastik zevkli bir silah. zevki veren unsur da geri tepme olayının çok realistik olması (geri tepme istenmeyen bir şey olmasına rağmen burada kattığı gerçekçiliği taktire şayan. geri tepme olunca haliyle damage da pek şukela (stoping power mode on). bu silahla tavsiye ettiğim ateş etme ritmi; uzak mesafeler için ta ta tak, ta ta tak, yakın mesafeler için ta tak, ta tak. bu gazla zaten tdm rekorumu kırdım 33 kills - 4 deaths.)

    - sniper? sniper'lardan tiksiniyorum*. hırs yapıp bu adamlara vurulduğunuz yerlere bir daha gelmeyin.. bırakın allahlarından bulsunlar. bu ipnelerden burada #17305130 bahsetmiştim. bu adamlara mesaj atıp "sizin hayranınızım, ben de sizin gibi sniper olmak istiyorum, bir cafede falan işin inceliklerini bana anlatabilir misiniz, şu vorfeyriki dünyasında snaypırlığı beceremeyen tek kız benim galiba :(" diye buluşup bir kafede oturup uzun uzun konuştum çoğuyla. am var sanıp geldiler sağolsunlar. bu yaptıklarının oyun kültürüne sığmadığını, bir yere tüneyip dan dun adam indrimenin ne bizim kültürümüzle ne dinimizle hiç bir şeyle bağdaşmayan ahlaksız bir hareket olduğunu anlattım sakin sakin. çaylarını ben ödedim.

    - bir kaç yerde daha yazıyordu, düşmanı vurduktan sonra rakibiniz çok yakın bir yere respawn ediyor. yakın bir yerde olduğu için ve sizin yerinizi bildiği için büyük olasılıkla da sizi haklıyor. bu biraz da aynı yerede kamp kurmayalım diye anlaşılan. düşmanı vurduktan sorna yapılacak en iyi şey, gelebileceği tarafı kestirerek pozisyon almak ve gelişine vurmak. neyse bu yakın yere respawn olayını bir istisna haritası var o da az sevdiğim derail haritası. şöyle düşünün adamla taksim'de dövüşüyorsun sonra gebze'de uyanıyorsun. 500t'ye biniyorsun 2,5 saatte taksim. sinirim geçiyor zaten adamı aramıyorum bile. neyse, derail'de de durum bu. vurulduktan sonra bağıra bağıra, küfür ede ede yüzlerce metre uzun yol koşuyorum, adamın beni toprağa verdiği yere gelene kadar başka bir denyo sniper'la indiriyor. derail haritasında delirmiş mw2 oynayan ingiliz emocu arkadaşı bilirsiniz. onun gibi ağlarken yakalıyorum kendimi.

    http://www.youtube.com/watch?v=nngsq8g_aey

    - son olarak take no prisoners comrade*. öptüm.


    (putperest - 27 Aralık 2010 15:49)

  • comment image

    --- spoiler ---

    ilk karakter joseph allen, general shepherd'ın "sen şöyle aslansın, böyle kaplansın" gazına gelip kendini makarova öldürtür.

    ikinci ve daha uzun süreli karakterimiz roach, tırmanırken düşer, atlarken düşer, herkes, operasyonu bitirmiş iddiada yatan kuponları için birbirini suçlarken bu,helikopteri yakalamak için ara sokaklarda bacakları götüne vura vura koşar, sürekli bir "toprak çekiyor abi," modunda mactavish'in koluna sarılmış bir yerlerden sallanır, yaralanır, ghost tarafından sürüklenir ve kendini bizzat shepherda öldürtür. ha bir de çok matah bir askermiş gibi nerde bir kapı, duvar patlatma olayı olsa nerde bir atraksiyon olsa bunu görevlendirirler.

    ramirez olduğumuz bölümlerden aklımda kalan tek cenabetlik durum, bir araca sıkışıp kalmış olmamızdı. askerin biri kurtarmıştı ordan.

    edit: beyazkanverslikafka'ya teşekkürler, ramirez'in sıkıştığı araç bir helikoptermiş ve onu oradan kurtaran asker daha sonra ensesinden vurularak öldürülüyormuş.

    ---
    spoiler ---

    sanki en kolay bölümler ramirez'in bölümleriymiş gibime geldi. gerçi regularda oynadığım için bütün bölümler kolaydı sonra hardened seviyesinde bir daha oynayınca sara krizinin eşiğinden döndüm, yaşımdan başımdan utanıp "altı senedir üniversiteyi bitiremeyen genç kız! bilgisayar oyunu oynarken sara krizi geçirdi" başlıklı haberlere konu olmayayım diye kapattım oyunu. ama neymiş?... yapıyormuş kafir... çokta güzel yapıyormuş.


    (peacegirl - 23 Haziran 2011 00:10)

Yorum Kaynak Link : call of duty modern warfare 2