• "aslında sevgilisinin adı tyria mooredur. ama filmde selby wall ismiyle canlandırılmıştır bu kimse. hala hayatta oldugundan kaynaklanıyor olsa gerek. ` : ne bileyim`"
  • "öfkesinde sonuna kadar haklı olduğunu düşündüğüm kadın.."




Facebook Yorumları
  • comment image

    hitchhiker serial killer(otostopçu seri katil)

    "ben masumum. umarım size de tecavüz ederler bok çuvalları"
    "onların paralarını çaldım, onları öldürdüm ve yine yapacağım ve başka birini öldüreceğimi biliyorum çünkü uzun süre insanlardan nefret ettim."
    "yaptığım her şeyin altında korkunç bir öfke yatıyor. idam edilmem gerek çünkü eğer hapisten çıkacak olursam yine cinayet işlerim."
    tam adı "aileen carol wuornos" olan ve abd'nin en ünlü kadın seri katillerinden biri olarak görülen eşcinsel, hayat kadını. 1989-1990 yılları arasında cinsel ilişkiye girdiği bazı kişileri öldürdüğü, ve cesetlerini ormanda sakladığı ortaya çıkmıştır. 7 kişiyi öldürdüğü iddia edilse de, iki kişinin cesedi bulunamamış ve wuornos 5 kişiyi öldürmekten yargılanmıştır.
    çoğu kişiye göre amerika’nın ilk kadın seri katili çoğu kimseye göre de yalnızca şiddet gördüğü için vahşileşen bir kurbandır. kişilik gelişiminde "nurture" çıkmazının etkisi söz konusu olduğunda, bariz bir bicimde "nurture" yani yetiştirilme şartlarının olağan dışılığını ispatlayacak bir hayatı olmuştur aileen wuornos'un.
    anne babası doğmadan önce boşanır. babası daha sonra çocuk tacizinden suçlu bulunur ve hapishanede kendini asar. aileen henüz altı aylıkken annesi bir not bırakıp çeker gider. büyükannesi ve büyükbabası bakımını üstlenir. ancak on üç yasındayken tecavüze uğrar, gayri meşru bir çocuk dünyaya getirdiği için o evden de kovulur. hayatta kalmak için hurda bir arabada barınır, para için fahişeliğe baslar, uyuşturucuya alışır, çoğu zaman da ortalıkta sarhoş olarak gezer.
    yine de yirmi yaşındayken yetmiş yaşında bir adamla evlenmeyi başarır ama kocasını bastonla dövdüğü için evliliği sadece bir ay sürer.
    nihayet 1986 yılında hayatinin aşkı tyria moore adında bir lezbiyenle karşılaşır. dört sene beraber yasarlar. ancak wuornos'a en son darbeyi de sevgilisi vurur ve yakalandıktan sonra aleyhine tanıklık eder.
    mahkeme kararıyla aralık 1989 ve kasım 1990 arasında toplam 5 kişiyi öldürmekten suçlu bulunur ve ölüme mahkum edilir. rivayete göre, kararı duyunca "ben masumum. umarım size de tecavüz ederler bok çuvalları" diye bağırmıştır.
    önceleri öldürdüğü insanların kendisine saldırdığını öne süren wuornos, idamdan hemen önce ise "yaptığım her şeyin altında korkunç bir öfke yatıyor. idam edilmem gerek çünkü eğer hapisten çıkacak olursam yine cinayet işlerim." diyerek suçunu itiraf etti.
    wuornos, 9 ekim 2002 çarşamba günü idam edilmiştir.
    2003 tarihli monster filmi dışında 1993 yılında new york film festivali'nde bir bolumu gösterilen aileen wuornos: the selling of a serial killer isimli bir belgesele de konu olmuştur. gilles de rais, yani mavi sakal’in kadın versiyonu sayılan bir kara dul olmadığı, yani belli bir motif ve amaç doğrultusunda kurbanlarını ortadan kaldırmadığı için çoğu profil uzmanına göre bir seri katil sayılmasa da kesinlikle gelmiş geçmiş en soğukkanlı katildir.
    hakkinda film:

    1-monster charlize theron and christina ricci
    2-aileen: the life and death of a serial killer

    3-aileen wuornos: the selling of a serial killer


    (livia - 6 Mayıs 2008 17:43)

  • comment image

    tam adı "aileen carol wuornos" olan ve abd'nin en ünlü kadın seri katillerinden biri olarak görülen eşcinsel, hayat kadını. 89-90 yılları arasında cinsel ilişkiye girdiği bazı kişileri öldürdüğü, ve cesetlerini ormanda sakladığı ortaya çıkmıştır. 7 kişiyi öldürdüğü iddia edilse de, iki kişinin cesedi bulunamamış ve wuornos 5 kişiyi öldürmekten yargılanmıştır.
    avukatının, wuornos'un çocukluğunda uğradığı cinsel taciz ve kötü muameleyi, ve zihinsel özrünü, kararı hafifletici unsur olarak öne sürmesi ise hakimi ikna etmemiş, kadın sevgilisi selby wall aleyhine tanıklık yapmış ve wuornos idam cezasına çarptırılmıştır. önceleri öldürdüğü insanların kendisine saldırdığını öne süren wuornos, idamdan hemen önce ise "yaptığım her şeyin altında korkunç bir öfke yatıyor. idam edilmem gerek çünkü eğer hapisten çıkacak olursam yine cinayet işlerim." diyerek suçunu itiraf etti.
    wuornos, 9 ekim 2002 çarşamba günü idam edilmiştir. son sözleri ise şunlar olmuştur;
    "i'd just like to say i'm sailing with the rock and i'll be back like independence day with jesus, june 6, like the movie, big mothership and all. i'll be back."
    hayatı bir diziye ve monster adlı bir filme konu olan wuornos'u filmde charlize theron canlandırıyor.

    http://www.spiegel.de/img/0,1020,215072,00.jpg
    http://www.radikal.com.tr/…001/07/03/haber_6771.php
    http://www.beyazperde.com/haber/4356


    (oxibrinth - 5 Aralık 2003 20:53)

  • comment image

    aslında sevgilisinin adı tyria mooredur. ama filmde selby wall ismiyle canlandırılmıştır bu kimse. hala hayatta oldugundan kaynaklanıyor olsa gerek. ` : ne bileyim`


    (kimberleyyy - 6 Mayıs 2004 19:09)

  • comment image

    monster ile onun hayatı anlatılmasına ragmen, kendisi gölgede kalmış insandır zannımca. sözkonusu filmde, "hollywood starı" olarak tanımlayamayacağımız kimseler oynamasaydı , aileen wuornos üzerine yoğunlaşma ihtimalimiz daha yüksekti sanki. (bkz: the magdalene sisters)
    "onların paralarını çaldım, onları öldürdüm ve yine yapacağım, ve başka birini öldüreceğimi biliyorum çünkü uzun süre insanlardan nefret ettim." şeklinde bir açıklaması vardır
    idam kararı açıklandıktan sonra da jüriye "benim için söyledikleri her şey tamamen yalandı [...] tamamen aklım başımdaydı ve uyuşturucu almamıştım" diye bağırmıştır.
    korkunç bir çocukluk, aynı derece korkunç bi ergenlik dönemi, ardından şiddetin doruğunda bir taciz (ki 2inci taciz oluyor bu aynı zamanda) ve tabii ki kayışın kopması.

    (dandik çevirmelerle dolu bi entry olup, ciddi anlamda yapılmış sinema eleştirileri falan da içermemektedir. filme dair kısım sadece bir izleyenin fikridir. salondan çıkınca kamerayı dayarlarsa söylenebilecek türden bir şeydir.)


    (kimberleyyy - 13 Mayıs 2004 23:51)

  • comment image

    "ben masumum. umarım size de tecavüz ederler bok çuvalları" sözüyle kim olduğumuzu seçemediğimizi çok güzel vurgulamış seri katil. cinayet olaylarında sürekli katile bir öfke boşaltılır, "canavar", "asacaksın bu şerefsizleri", gibi gibi. fakat o katillerin hiçbiri katil olmayı seçmemiştir. insanları o kötü rolüne sokan yine insanlardır, kötülüğün de bir tanrısı, kötülüğün de bir ademi vardır. ilk katilimize kabil diyelim, şimdi sorun ki, kabil ve habil kendi başlarına bırakılsaydı, tanrı araya girip ortalığı karıştırmasaydı, kabil hiç katil olur muydu? olmazdı, çünkü kabili kötü kılacak bir yontma yaşanmamış olurdu. yüzyılımızın en büyük yanılsaması, 'özgür irade' yanılsamasıdır. en başta, biz sadece boş bir tabloyuz, genler ve yaşantı gibi farklı ressamlar gelip tabloyu çizmeye başlıyor. ve farkındalığımız, sadece bu ressamların gözleridir. tabloyu(kendimizi) ve ellerimizi izliyoruz, ama bunları yöneten biz değiliz. nereye bakacağımıza ressam karar veriyor, neyi göreceğimize ressam karar veriyor, ne yorum yapacağımıza ressam karar veriyor, ressam olduğumuzu zannetmemizi o sağlıyor. ve başka tabloların ressam gözleri bize bakıp şunu söylüyor, söylettiriliyor: "şerefsiz". halbuki ne bunu söyleyen iradesiyle söylüyor, ne de söylediği kişi iradesiyle 'şerefsiz' oluyor.

    aileen böyle bir durumda, o kurduğu cümle ile şunu söylüyor aslında: "hepimiz kuklayız, ben sadece ipleri görebilen bir kuklayım."*

    her katil, aslında bir maktuldur. düşünsenize askerlerin, öldürmeye iten, vicdanlarını söndürme aşamalarını. nazilerin yahudilere karşı tiksindirme ve öfke uyandırma propagandalarını: "şu heriflere bir bakın! bit kaynayan sakallar! kirli, pörtlek kulaklar, kokuşmuş yağlı kıyafetler... yahudiler genelde hoş olmayan mayhoş bir koku bırakırlar. iyi bir burnunuz varsa yahudileri koklayarak tanıyabilirsiniz." eğer bu insanların kendi başlarına öldürmeyi seçtiklerini inanıyorsanız, çok yanılıyorsunuz bayım..


    (neroem9 - 21 Ekim 2014 03:29)

  • comment image

    sıklıkla bir yaratık gibi tasvir edilmesine ve pazarlama dünyasına meze yapılmasına rağmen, hüzünlü hikayesi gören gözlerden kaçırılamayan kadın. ihanete uğramıştır. çoğunluğun pis, bakımsız dişlerine sıkışan bir maydanoz parçası gibi leş ağızlarda hayatta kalmaya çalışmıştır. evet katildir, cinayetler işlemiş bir suçludur; ama asla bir cani değildir.


    (seven shots of jager - 2 Kasım 2014 12:30)

  • comment image

    dünyanın en haklı seri katilidir.

    babası, çocuk tacizinden hapse girip intihar ediyor.
    annesi, 6 aylıkken terk ediyor.
    anneanne ve dedenin yanında yaşamaya başlıyor.
    13 yaşında tecavüze uğruyor.
    14 yaşında, gayri meşru çocuk doğurduğu gerekçesiyle dede sokağa atıyor.
    yokluğun, fahişeliğin, uyuşturucunun dibine kadar saplanıyor.

    ilk cinayeti:
    fahişelik yaparken, richard mallory isimli bir adamla arabaya biniyor. aralarında tartışma başlıyor. richard, aileen'ı bağlayarak tecavüz etmeye çalışırken, aileen adamı silahla vuruyor.

    öldürdüğü kişiler;
    kendisine saldıran, tecavüz eden, zarar ziyan ruh hastalarıydı.

    ayrıca, esas orospu skyler white değildir; polisle işbirliği yapıp, aleyhine tanıklık eden sevgilisi tyria moore'dur.

    toplum temizliğine katkı sağlayan birinin idam edilmesi haksızlıktır, üzücüdür.

    ''umarım size de tecavüz ederler''.


    (dipdip - 8 Aralık 2016 06:18)

  • comment image

    herkes yazmış zaten inanılmaz trajik bir yaşamı geride bırakmış bir kimse. hayat o kadar tesadüflere dayalı ki bu kadının hikayesini yaşayan herhangi bir kimsenin katil olmama ihtimali yok. baban pedofili ve hiç görmüyorsun, ,hakkında tek bildiğin hapishanede kendini astığı. (muhtemelen birileri astı devlet de görmezden geldi) annen sen 6 aylıkken seni terk ediyor. daha 13 yaşında yapayalnızsın ve sürekli tacize uğruyorsun. bu hayattan hayır gelir mi arkadaş? bu ne trajik ne hüzünlü bir başlangıç böyle


    (cilgin kovboy - 16 Ocak 2017 03:58)

  • comment image

    babası fiili livata suçundan hapse girmiş, sonraki yıllarda intihar etmiş. annesi, aileen'i çocuk yaşlarda terk etmiş. aileen, 13 yaşındayken tecavüze uğramış, 20 yaşındayken 70'lerinde zengin bir adamla evlenmiş ve bir ay sonra adamı bastonla dövdüğü için boşanmışlar. monster filmini, hakkında çekilmiş belgeselleri izledim, hatta psikolojik analizleri dahi okudum. öncelikle kadının borderline hastalığından muzdarip olduğunu düşünüyorlar, geçmişteki travmaları, onu terk edilme korkusu yaşayan, kızgın, öfke kontrolü olmayan bir insana dönüştürmüş.

    aileen life and death of a serial killer belgeselinde, ilk cinayetini anlatıyor. ne kadar doğru, ne kadar yanlış bilemem. söylediğine göre birlikte olduğu adam, aileen'i bağlayıp anal yollardan ilişkiye girdikten sonra, kadının cinsel organına ispirto dökmüş.

    kadını evlat edinen (!) geri zekalı, ağır katolik bir aile var bir de. 10 bin lira verin, size aileen hakkındaki her şeyi anlatalım deyip dilinden jesus christ, meryem düşürmeyen tipler.


    (nice tnetennba - 5 Temmuz 2017 19:00)

Yorum Kaynak Link : aileen wuornos