Süre                : 2 Saat 1 dakika
Çıkış Tarihi     : 13 Şubat 2003 Perşembe, Yapım Yılı : 2003
Türü                : Komedi,Drama,Romantik
Ülke                : Almanya
Yapımcı          :  X-Filme Creative Pool , Westdeutscher Rundfunk (WDR) , ARTE
Yönetmen       : Wolfgang Becker (IMDB)(ekşi)
Senarist          : Bernd Lichtenberg (IMDB),Wolfgang Becker (IMDB)(ekşi),Achim von Borries (IMDB)(ekşi),Hendrik Handloegten (IMDB)(ekşi),Christoph Silber (IMDB)
Oyuncular      : Daniel Brühl (IMDB)(ekşi), Katrin Saß (IMDB)(ekşi), Chulpan Khamatova (IMDB)(ekşi), Florian Lukas (IMDB)(ekşi), Alexander Beyer (IMDB)(ekşi), Burghart Klaußner (IMDB)(ekşi), Arndt Schwering-Sohnrey (IMDB), Jürgen Vogel (IMDB)(ekşi), Mennan Yapo (IMDB), Armin Dillenberger (IMDB), Hanna Schwamborn (IMDB), Michael Gempart (IMDB), Mikhail Gorbachev (IMDB)

Good Bye Lenin! (~ Elveda Lenin!) ' Filminin Konusu :
Doğu Almanya yıkılmadan önce kalp krizi geçiren ve 8 ay komada kalan anne, dışarda olup bitenlerden habersizdir. Doktor en ufak bir şokta annenin ölebileceğini söyler. Bunun üzerine oğlu ona yapay bir dünya oluşturur. Hatta bunun için arkadaşıyla birlikte çektiği haber bültenlerini annesine izletir. Doğu Almanya'nın yıkılması ile sosyalizme inanan insanların hayallerinin yıkılışına dikkat çeken film dünyadaki politik sistemleri de eleştirmektedir.

Ödüller      :

Berlin Film Festivali:Blue Angel


İyi Hisset / 28
  • "anlatmak istediği şeyleri çok güzel anlatan,bunları gözünüze gözünüze sokmadan yapan enfes bir film. zannımca filmin en etkili sahnesi lenin heykelinin helikopterle taşındığı sahnedir."
  • "hasta anne: coca cola sosyalist bir içecek mi? kola savaştan önce de yok muydu?alex: anlamıyor musun anne, batı bizi yıllarca kandırmış."
  • "müzikleri çıkarınca güzel olan film. müzikleri ekleyince mükemmel oluyor. (bkz: yann tiersen etkisi)"
  • "pek güzel.- peki ben komadayken neler oldu?- şey... bu kış kapitalizm geldi.(bkz: bu kış komünizm gelecek)"
  • "hiç kimseyi hiç bir rejimi suçlamadan, insan bu kadar mı hüzünlenir bir sistemin gidişine bu kadar mı hüzünlenir bir heykelin sökülmesine...bu film o kadar hüzne boğar işte."




Facebook Yorumları
  • comment image

    almanya'nın komunist yakasından anlatılıyor film, duvarın arkasındaymış gibi. hiç de çok mutluyduk, her şeyimiz tamdı, ta ki kapitalizm gelene kadar demiyor. daha önceki entrilerde de bahsedilmiş; isteyen 'oh burger king geldi, coca cola geldi; ne güzel' diyebilir, o derece tarafsız. ve o kadar yalın ki; ben içinde yaşadığım kapitalist dünyadan uzun zamandır bu kadar ürkmemiştim.
    insan film izlerken empati yapıyor; o duvar yıkılıp, kapitalizm içeri sızınca kendimi o insanların yerine koydum ve üzerimdeki beni koruyan örtü kalkmış ve bombalar yağıyormuş gibi hissettim. özgürlük kisvesi altında tutsaklık.

    ve işin acısı o kapitalist dünyaya, tutsaklığı yaşadığımız dünyaya uyanıyoruz her sabah. sonra da durup düşünüyoruz; neden insanlar mutsuz. neden bu buhran, insanların neyi eksik, ve eksiği olanlar niye şiddete yöneliyor. körler ile sağırlar yıllardır birbirini ağırlıyor işgal altındaki dünyada. sonra kapitaizme karşı durunca çağ dışılıkla suçlanıveriyorsun. tek tesellin seni çağdışılıkla suçlayanın beyninin yıkanmış olduğu gerçeği.

    tabi demiyorum duvarlar örülsün, film de demiyor zaten. film asıl derdini filmin sonunda hayali başkanın ağzından, yani ana karakterin hayalleri vasıtasıyla anlatıyor. ütopya ama o kadar da güzel.

    ..hakikaten; ne güzel ülkeymiş...


    (purplepurple - 21 Şubat 2007 18:13)

  • comment image

    anlatmak istediği şeyleri çok güzel anlatan,bunları gözünüze gözünüze sokmadan yapan enfes bir film.

    --- spoiler ---

    zannımca filmin en etkili sahnesi lenin heykelinin helikopterle taşındığı sahnedir.

    ---
    spoiler ---


    (mubuto87 - 26 Şubat 2009 00:43)

  • comment image

    1.5 senedir harddisk'te duruyodu bu film. ancak dün internet kesilince hadi izliyim bari dedim yoksa bi türlü elim gitmiyodu neden bilmem.internetin kesik olması gerçekten işe yaradı çünkü filmi bölmeden tüm dikkatimi vererek izledim bu sayede. film izledikten sonra ilk düşündüğüm berlin duvarı hakkında hiçbir şey bilmediğim oldu. 2.dünya savaşını çok iyi bilmeme rağmen savaştan sonra almanya ne yaptı ne etti hiç araştırmamışım nedense. sadece 89'da berlin duvarı'nın yıkıldığını hatırlıyorum bi de italya 90da almanya'nın şampiyon olduğunu. işin ilginç yanı o tarihlerde sscb ne yapar eder perestroyka bilmemne biliyorum ama almanya tarafım 0. neyse bu gerçeği farkedince biraz bozuldum tabi çünkü belki biraz bilgim olsa çok daha fazla keyif alabilirdim filmden. neyse en azından filmi izledikten sonra açtım okudum nedir ne değildir öğrendim. filme gelicek olursam;

    --- spoiler ---

    film o kadar güzel çekilmiş ki, imdb'de daniel brühl'e baktım ordan da good bye lenin'e geçiyim dedim, daniel brühl'ün oynadığı filmlere bakıyorum good bye lenin yok. alla alla diyorum nerde bu film? sonra farkettim ki 1990lı tarihlere bakıyorum. filmin 2003 yapımı olduğunu tamamen unutmuşum. sinematografisi cidden çok başarılı olmuş. bir de araya footagelar koymamışlar mı!! gerçekten 1990 yapımı sanıyo insan filmi. kapitalizmin doğu almanya'ya girişini görünce, gözümde şey canlandı, sel suları barajı yıkar da bir anda etrafı su basar. işte aynen kapitalizm de bi anda herşeyin üzerine siniverdi. etraf coca cola kamyonu doldu, evlere uydular girdi, en kral markalar cirit atmaya başladı. sosyalizm'in "s"si kalmadı adeta.bu sene rusya'ya tatile gittiğimde rus rehberimiz, komünizmin yıkılmasından aslında çoğu kimsenin memnun olmadığını söylemişti. sanırım en azından doğu almanya'da yaşayan çoğu kimse içinde bu durum söz konusu oldu çünkü sosyalizmde en azından ücretsiz eğitim, sağlık hizmeti alınıyodu ne bilim yabancı sermayelere yer yoktu ama işsizlik de yoktu böyle bir hayat yaşarken bir anda kapitalizmin ağır şartlarına uyum sağlamak en azından belli bir yaşı gelmiş olan insanlar için oldukça zor olmuştur heralde. ünlü kozmonot sigmund jahn'ın taksicilik yapması buna çok güzel bir örnekti. işte o yüzden alex'in annesi komadan çıktığı an bu durumu öğrenseydi anında inme inerdi kadıncağıza. o yüzden alex'in yapmaya çalıştığı gerçekten çok akıllıcaydı bence.

    alex'i gerçekten çok takdir ettim yani hayırlı evlat dediğin de böyle olsa gerek. annesi yaşanan olayları anlamasın diye öyle canla başla uğraştı ki, iyiki filmin sonunda lara annesine gerçeği söyledi de kadıncağız ne kadar iyi bir evlat yetiştirdiğini bilerek öldü. oyunculuklar o kadar doğaldı ki sanki bir belgesel izliyormuş hissine kapılıyor insan. ben bunu yabancı filmlerde hep hissediyorum çünkü hollywood'un yapmacık, aşırı oyunculuğu olmuyo bu filmlerde. özellikle alex'in arkadaşı denis'in olduğu sahnelerde ister istemez gülüyo insan,florian lukas çok başarılı bir oyunculuk çıkarmış. gördüğüm kadarıyla film en iyi yabancı film oscarına aday olamamış o sene les invasions barbares kazandıydı, ben olsam %100 bu filme verirdim.

    * film çoğunlukla doğu berlin'de çekilmiş olmasına rağmen etraftaki panolar ve reklamlar o kadar çokmuş ki reklamları kaldırmak için bol bol cgi kullanmak zorunda kalmışlar.

    *florian lukas ilk başta alex rolünü oynayacakmış ama yönetmen wolfgang beckerrol için daniel brühlü seçince, lukas'a da denis rolü düşmüş.

    * alex'in bankada paraları değiştirmeye gittiği gün çekilen sahne 11 eylül 2001de çekilmiş. o yüzden oyuncular sahneyi çekerken oldukça zorlanmışlar.

    * chulpan khamatova aslen kazak olduğundan yeteri kadar almanca bilmiyomuş, o yüzden cümleleri kelime kelime ezberlemek zorunda kalmış.

    ---
    spoiler ---

    süper film mutlaka izlenmeli. 9/10

    not: neyse ya sandığım kadar cahil değilmişim, demin imdb'nin good bye lenin forumunda "lenin kim" başlıklı bi yazı gördüm. şöyle devam ediyodu: "filmin adı neden good bye lenin? filmin castinde lenin diye birisi yoktu!"


    (venus - 7 Mart 2009 15:49)

  • comment image

    ben bir sinema uzmanı değilim. ama kesinlikle izlediğim en güzel alman filmiydi.
    bağımsızlar da dahil olmak üzere, hiç bir amerikan filminde bu "duygu"yu bulmuş, görmüş değilim. böyle bir yaşanmışlık, insanı insana anlatmada böyle bir tat hiç almadım onlardan. ve bu film, kesinlikle 2 yıldır orijinal dvd halinde, paketi bile açılmadan, unutulmuş yattığı için beni çok üzdü, keşke daha evvelce izleseymişim...

    ne kadar güzel anlattı bana ailemden dinlediklerimi... yıkılış-diriliş mi? özgürlük-kölelik mi? idealistlik-muahafazakarlık mı? hangisi zıt, hangisi aynı ben bilemedim.

    ne kadar çok düşündürttü anlatamam. neden kapılar açılınca, herkes batı'ya aktı? niçin insanlar biraz daha mal uğruna tüm sosyal güvencelerinden, değerlerinden, inançlarından, uğruna yaşadıklarından vaz geçti? hiç üzülmediler mi?

    ya duvardan-önce? niye basına özgürlük isteyenleri copladı dövdü asker-polisler, tıpkı bir faşist gibi acımasızca? yoldaşlar birbirinin kuyusunu kazar mıydı, birlikte bir ülküye ulaşmak varken?

    devrim hayalini gerçekleştirmiş, ömrünü iyi-kötü bir rejime adamış o zavallı insancıklar sonra... tam rahat etme hayaliyle dolarken onlar, kapitalizmin artıkları oldular. yaşlılara yer yok, yaşlılara iş yok, umut yok... ne ücretsiz güzel huzurevleri, ne bedava sağlık eskisi gibi, ne de ömrünü çalışarak geçirdiği için duyulacak saygı.. bütün mülklerini, emeklerini verip ne aldılar sonunda, hiç.. güzel amaçlara adanmış bir hayatın anılarından başka kalmadı işte hiç bir şey... rusya'da da en çok protestoyu yaşlılar yaptı, yapıyorlar da hala, rus gazetelerinde çıkıyor haberleri, bizde yoktur, uzak oralar... çocuklarına neler bırakmak istediler, ne buldular... muhtemelen, çocuklarının elbiselere, telefonlara, hazır yemeklere böyle saldırmalarını beklemiyorlardı, çocuklar böyle yetiştirilmemişti, bir eşya-bir kıyafet, büyüğünden küçüğüne geçerdi, sabır, çalışkanlık erdemdi; açgözlülük, köşe dönmecilik değil...

    sonra, pratik yarar sağlamayan bilime yer olmadığını anlarız bir de, soğuk savaş yoksa, uzaya roketler-uydular fırlatlmayacksa, yıldız savaşları planlarına gerek kalmadıysa, kime lazım ki astronot-kozmonot? gitsin taksi sürsün, yıllarca uzay eğitimleri ya da yıllarca bale eğitimi gereksizdir, porno sektörü çok daha fazla para getirir insana kapitalist dünyada, eğer aradığın tek şey paraysa...

    ben filmde şunu tekrar idrak ettim, klişe dursa da: bir zamanlar insanlar daha insandı. en azından bir umut vardı.. işte bu film, o umudun filmidir. o umudu gerçekleştiremeyen sovyetler'in de eleştirisidir. neden alex'in hayali haberlerindeki gibi, insanların eşyalarla mutlu olmadıklarını fark edip, insanca yaşamak için doğu'ya akmadıklarını bulmak için, neden üniversitede okumak yerine hamburgercide sıcak paranın tercih edildiğini düşünmek için, sosyalizmden neden hastalıkmış gibi bahsedildiğini düşünmek için çok önemli sorular sordurtur insana...

    ve tüm bu güzel, göze göze girmeyen, doğal-ötesi siyasal yanının üstüne, bazen bir kavanoz turşunun önemini anlamak için de izlenebilir. turşu gözüme hiç böyle gözükmemişti!

    ve "kız evlat hayırlı olur" klişesini yıkar bu film, abla hayallerini satarken çocuk annesinin ölmemesi için deyim yerindeyse kıçını yırtar. ("allah herkese böyle hayırlı evlat nasip etsin!" dememek ne mümkün şimdi?)

    ha, o evladı da öyle yetiştiren o annedir, o ayrı...

    bu film izlenmeden, "sinema" eksik kalırdı...


    (polly jean - 6 Şubat 2010 03:36)

  • comment image

    --- spoiler ---

    filmin sonunda sigmund jähn doğu almanya başkanı olarak, kaybettiğimizi düşünen bizlere asıl şimdi ayağa kalkmamız gerektiğini hatırlatırcasına şunları söyler:

    "sosyalizm bir duvarın arkasında yaşamak değildir. diğerlerine ulaşabilmektir ve diğerleriyle yaşayabilmektir.
    sadece daha iyi bir dünya hayali değil, dünyayı daha iyi bir yer haline getirmeye çalışmaktır."

    ---
    spoiler ---

    mükemmeldir!


    (kafayi kurtaran adam - 16 Eylül 2010 09:22)

  • comment image

    her ne olursa olsun, komünizmin asla yok olmayacağını insanlığa anlatan film.
    üstelik, az biraz da olsa, temelinde bu vardır filmin..
    yani "komünizm eninde sonunda yıkılmaktadır" demektedir..

    oysa ki, neden yok olsun ki o?
    yok olamayacak kadar basittir ve insansıdır, adaletçi bir ütopyadır !

    ama dünyanın hiç bir köşesinde böyle uygulanmamıştır maalesef.
    uygulansa da bir noktadan sonra el değiştirmiştir, yok edilmiştir..ama an itibari ile, latin amerika' da da yükselen dalga görülmektedir..

    bazı liberaller sık sık ona sataşırlar, yani komünizme ve hatta sosyalizme ve sosyal adalet kavramına (daha da ileri götürüp haysiyetsizliği).. zavallılardır öyle anlarda zaten her biri onların..
    "hani komünizm, nerde? bak rusya da da yıkıldı" der çıkarlar işin içinden, koca ve kırmızı suratları ile...

    onların yüzlerine bir tokat gibi fırlatmak ister insan ise, için için, marx' ın "komünist manifesto"sunu, "1844 el yazmaları" nı, "kapital"ini, "direnme savaşı"nı, "che' nin şiirler" ini..

    dünya halklarına selamlarımla bitirirken yazımı..


    (kelebeklerinviziltisi - 6 Mart 2011 21:31)

  • comment image

    wolfgang becker'in 2003 yapımı filmi. sağlığı bozuk olan annesine, üzülmesin, yıpranmasın diye bir rüya alemi yaratan bir çocuk üzerine. filmi izleyemediysek de, yann tiersen imzalı müziklerini dinleyip özlem ve sempati geliştirdik erken.


    (zazie - 15 Nisan 2003 18:00)

  • comment image

    dün yanlış görmediysem konusu bir türk dizisine "uyarlanacak" alman yapımı.

    hümeyra uykuya dalar, 10 sene komada kalır sonra olaylar gelişir, 10 yıl sonra uyanır ının herkes şok geçirmesin diye 10 yıl önceki gibi davranmaya çalışır.

    ulan şu dizileri yazan arkadaşlar siz çok özgünsünsünüz, izleyenler çok zeki bir tek ben malım.


    (andyduffraine - 20 Haziran 2012 21:36)

  • comment image

    imdb'de üyelerden birinin "who is lenin? - why is the movie called good bye lenin?, ı don't see any lenin in the cast" diye bir soru sorması ile dumura uğramama yol açan film. troll falan mı yazan bilmiyorum ama harbiden şok oldum. güzel film bu arada.


    (engiribord - 9 Haziran 2013 17:09)

  • comment image

    bu akşam galada izledim filmi.
    sıcak sıcak yazıyorum.
    öncelikle: dışarısı ne kadar soğukmuş!

    komünizm ve yokoluşu bu kadar romantik bir şekilde daha nasıl anlatılabilir?
    çakıldım kaldım yerimde. lenin heykeli aklımın en dramatik köşesinde.
    lenin ve hüzün.
    salata turşusu... berlin duvarı... lothar mathaeus'un penaltı golü...

    kodanın sonuna dek izledim filmi. son kırıntısına kadar.. yetmedi. şimdi indiriyorum müziklerini.

    bu filme gitmeye mecbursunuz! haberiniz yok!


    (tabularasa - 9 Ocak 2004 01:37)

  • comment image

    70'lerde ve öncesinde çocuk olanların*, türkiye'de çok daha hafifini yaşadığı o marka baskını, o deutsche markların, fosforlu renklere, kaplan desenlere bulanmış garip giyitlerin ve ev eşyalarının gelişi; bütün bu gelenlerin geçmişi, o çok yakın geçmişi inanılmaz bir hızla silişi ve gençliğin bu korkunç hızdaki değişime sağladığı hızlı uyum karşısında, yaşlıların sakil, şaşkın, afallamış duruşları... çok yaşlı ve çok haklı hissetmemi sağladı good bye lenin ve daha güzel, daha insanca bir hayat yaşayabileceğimize dair umudu kesmeden kafa yormaya devam etmemiz gerektiğini düşündürdü.


    (zazie - 17 Ocak 2004 01:57)

  • comment image

    önemli olan bir sistemin nasıl yaşadığı nasıl yıkıldığı, yada arasındaki rekabet değil, siz nasıl algılarsanız sistem öyle birşeydir demeye getiren bir film aslında. atilimci arkadaşlarin propanganda diye atıldıkları, bu filmden bile bak sovyet revizyonizmi nasıl çöktü dedikleri bir filmdir ki, yazık onlara bilet paralarını sinemaya harcamasınlar, bundan bu yorumu çıkartıyorsanız o paraları biraz kitap alıp okuyun dünyanız genişlesin diyesi geliyor insanın. biz iki sovyet revizyonisti izledik bu filmi şıpır şıpır da ağladık, dilerim ölmeden önce revizyonist bir sosyalizmde bile olsa yaşamak bize nasip olur. dilerim lenin heykelinin biraz da ulyess'in bakışı'ndakine gönderme yapan bakışı ve elini uzatışını kavrar, şimdi gidiyorsun ama yoldaş insanlık bir gün yediği bokun farkına varacaktır diyebilelim.


    (haslama cay - 5 Şubat 2004 15:58)

  • comment image

    11 yasindayken televizyondan duydugumda o kadar da birsey ifade etmeyen, 'sevindiklerine gore iyi birseydir heralde' deyip gectigim berlin duvarinin yikilisinin aslinda ne demek oldugunu bana bilmemkac sene sonra fazlasiyla hissettirebilmis enfes bi film.


    (arioch - 10 Şubat 2004 01:54)

  • comment image

    bütün ideolojilerin temelinde olan insana dair şahane bir hikaye. eğlenceli olduğu kadar duygusal ve çarpıcı.

    --- spoiler ---

    bir yandan alex'in çöp karıştırırken komşusuna yakalanıp durmasına gülerken; bir yandan da ablasının burger king'de yıllardır görmediği babasından sipariş aldığı anla dağılıyorsun.

    hatta filmi tek bir cümleyle özetle deseler tereddütsüz:

    - afiyet olsun. bizi tercih ettiğiniz için teşekkür ederiz.; derim.

    bir de bizde olsa komadan çıkan anneye yaşananları çaktırmamak için izletilecek televizyon kanalı sorununu çok kolay çözebilirlerdi: (bkz: flash tv)

    ---
    spoiler ---


    (godot yu hacklerken - 5 Şubat 2014 13:13)

  • comment image

    bir tarafta sert ve baskıcı bir hükümet altında yaşanmaya çalışılan ve sosyalizm, bir tarafta nispeten renkli dünyasıyla, markalarıyla gelen, ama gelir gelmez insanları iliklerine kadar sömürmeye başlayan, "lütfen bankamızdan çıkın", "çekmeyin kardeşim" tripleriyle nefret uyandıran ve alex'i ilk defa işten döndüğünde uyutacak kadar yoran kapitalizm, ve bir tarafta da alex'in, hatta annesinin hayal ettiği olması gereken.
    ve bu "olması gereken"i işaret ederken koparılıp götürülen bir lenin heykeli....


    (billy shears - 6 Nisan 2004 15:40)

  • comment image

    -sınır kapısındaki adamın şarhoş ve oaradaki punklarla fotograflar çekiyor oluşu...
    -alex'in işten gelince uyuyakalması üzerine annesinin 'bu bu kadar yorulmazdı eskiden' şeklindeki yorumu
    -bankadaki adamın sogukluğu...
    -kız kardeşin çocuğunun altına eski bezler bağlamaktan bıkması ve alex'in ona gdr bizi hasta etmedi ama demesi...
    -kızının yıllar sonra gördüğü babasına sadece 'afiyet olsun,burger king'i tercih ettiğiniz için teşekkürler' diyebilmesi....
    tüm bu parçalar aslında bir şeyleri çok da iddia etmeden insanlığın tıpkı almanya gibi olan parçalanmışlığını anlatıyor gibiydi sanki...bir tarafta renkli raflarla gelen ama eninde sonunda elindeki bir tomar parayla bekleyen insanlara yapabliceğim bir şey yok bu para artık değersiz diyebilen,ismini zeplinlere yazdırıp çokçukları eglendiren kapitalist batı,diger tarafta da ne yazık ki hali artık annenin halinde özetlenmiş,dışarıda çok şeyler olup biterken aynı haberleri tekrar tekrar izlendiğini bile anlamaktan aciz,ona ne verilirse onu alan,zamanın dışına çıkmış,hayal olmuş,hayalde kalmış,duygusal saplantılı,hala herşeyin onun sandığı gibi olduğunu zanneden sosyalist doğu...çok ama çok güzeldi...


    (heatmiser - 7 Nisan 2004 17:55)

  • comment image

    hiç kimseyi hiç bir rejimi suçlamadan, insan bu kadar mı hüzünlenir bir sistemin gidişine bu kadar mı hüzünlenir bir heykelin sökülmesine...bu film o kadar hüzne boğar işte.


    (malloryknox - 13 Mayıs 2004 16:07)

Yorum Kaynak Link : good bye lenin