The Gangster (~ O Gangster) ' Filminin Konusu : The Gangster is a movie starring Barry Sullivan, Belita, and Joan Lorring. Barry Sulivan is a cynical gangster who controls the Neptune Beach waterfront. He runs a numbers racket with the local soda shop owner: the police are in his...
Odds Against Tomorrow(1960)(7,4-3139)
The Damned Don't Cry(1950)(7,2-2013)
The Locket(1946)(7,2-2097)
The Sniper(1952)(7,1-2320)
Desperate(1947)(6,8-1762)
Roadblock(1951)(6,7-907)
The Threat(1949)(6,7-756)
The Hunted(1948)(6,6-332)
Beware, My Lovely(1952)(6,6-1405)
Crack-Up(1946)(6,6-1136)
Follow Me Quietly(1949)(6,5-1311)
Talk About a Stranger(1952)(6,3-546)
ilk fragmanı yayınlanmış olan film.http://www.youtube.com/…v=4lk4rc2yvko&feature=g-u-usean penn baya iyi oturmuş gibi gözüküyor mafya rolüne.
(robertdowneyjr - 10 Mayıs 2012 03:17)
eğer bu kadroyla kötü film çıkarırlarsa bizzat abd'ye gidip hepsini eşek sudan gelinceye kadar dövmeyi planlıyorum.
(turkish tekila - 14 Mayıs 2012 15:37)
sean penn'in başka bir yüzle oynadığı film. (bkz: plastik makyaj)
(holoscene - 5 Haziran 2012 00:07)
sean pennîn filmdeki makyajıyla elm sokağı sakini freddy'ye benzediği film olmuştur.merakla bekliyoruz...
(4530 merkez - 16 Ekim 2012 23:32)
ryan gosling icin gittigim filmdi. film yer yer komik, yer yer klise olsa da benim baya baya begendigim film olmustur. uzun zaman sonra ilk kez bir filmden bu kadar zevk aldim acikcasi. filmden sonra, insanin eline silah alip daga tasa sallayasi geliyor bre...
(asator - 12 Ocak 2013 17:57)
üç-dört saat süren sağlam bir gangster filminin kesilerek yarıya indirilmiş versiyonu gibi duran film. müthiş bir sanat yönetimi, kusursuza yakın 40lar-50ler atmosferi, fötr şapkalar, silahlar, antika arabalar ve los angeles. fakat gelin görün ki senaryo hararetli ve heyecanlı bir şekilde "şu oldu şurdan şöyle oldu sonra toplandılar" dedikçe yara almaya başlıyor film, olaylar jet hızıyla ilerliyor, seyircinin kimseyle özdeşleşmesi mümkün olmuyor. ruben fleischer'in rejisi sorunlu, beş yönetmen bir araya gelip senaryodaki sahneleri aralarında bölüşmüş gibi. uzun sayılabilecek tek bir plandan oluşan aksiyon sahnelerinden sonra arabaları bile seçemediğiniz bir araba takip sahnesi, ardından ağır çekim bir baskın ve iki dakikada geçiştirilen esas "vurgun". josh brolin'in eşiyle ilişkisi klasik numaralarla ("el bombasına atlamanı istemiyorum john!") geçiştirilmiş, ryan gosling ile emma stone'un ilişkisine ikna olmak ise mümkün değil (yazar-yönetmenin o sahneleri tasarlarken çok beğendiğini düşündüm nedense). michael pena son zamanlarda bir hollywood filminde gördüğüm en iğrenç performansı sergiliyor, ki o "son zamanlarda" neler gördü bu gözler. sean penn'den yeni bir tony montana yaratma girişimi de karakterin ekran süresi yüzünden amacına ulaşamamış, oysa penn ciddiye almadan sergilediği oyununda o potansiyeli gösteriyor (here comes santa claus diye bir repliği bile var karakterin). ryan gosling de aynı şekilde ciddiyetten yoksun ve kötü oynuyor. kadrodan en çok üzüldüğüm isim emma stone oldu, tehdit altındaki metres rolünde elinden geleni yapıyor halbuki. stone'un hollywood'da halihazırda film yapan genç oyunculardan en güzeli olduğunu düşünürüm hep, burada da çok hoş olmuş. kısacası, bir saat daha uzasa müthiş olacakmış gibi duran bir film bu. tadı olmadığı için damakta bile kalmıyor, atmosfer ve stone dışında gördüğünüz hiçbir şey ekranda tutunmuyor, bittiğinde aklınızdan siliniyor. buna puanım beş kanka.` :on üzerinden`
(raglegumm - 2 Mart 2013 23:07)
50'lerde yaşamak isteyen herkesin seveceği film. pek bi eğlenceli.
(sanzelize canavari - 4 Mart 2013 23:21)
seyirciyi yaklaşık 2 saatliğine 50'li yıllara götüren ve o dönemin içinde bi aksiyon yaşatan güzel film. her filmden palahniuk okur gibi alt mesajlar fışkırmasını beklememek lazım. bu film bir çeşit biyografi ama mickey cohen açısından bakarsak yüzeysel diyebiliriz. bu nedenle filmi %50 cohen, %50 iyi polisler özelinde o'mara üzerine kurmuşlar. yer yer azıcık da olsa komedi ve dram da içeriyor ama aşırıya kaçmadan. klişe de yok değil fakat izlerken rahatsız etmiyor. elbette istenirse o dönemle ilgili bazı hatalar da bulunabilir ama izlediğiniz için vakit kaybı olacak bir film değil. sean penn hayranları için mutlaka izlenmeli de diyebilirim. tam imdb puanını bulmuş. ne 6 kadar vasat ne de 8 kadar iyi. ortalama olarak tam 7'lik bi' film. yan karakterlerde çok sevdiğim dizilerden prison break'ten bellick ve the killing'ten linden'ı görmek de hoş bi sürprizdi.filmin soundtrack'i döneme hiç yakışmayacak kadar kötü bu arada. yani seyircinin aklına kazınacak soundtrack bulamamışlar.--- spoiler ---sean penn'in oyunculuğu ve dayağı yedikten sonraki performansı güzeldi*.--- spoiler ---
(fuatturkrap - 6 Mart 2013 16:38)
çok büyük hayal kırıklığı yarattı bende. filmin işlenişinden, klişelerinden çok, başrol seçimleri ve performanslar rahatsız etti. filmdeki hemen hemen herkes, "cool" olmak adına kasıntı kasıntı işler yapıyor. yarım saat çakmakla oynamalar falan. sıkıcı. mafioso olacağım derken kıro olmuşsun haberin yok. sean penn çok aşırı oynamış. rol yapmaktan çok birşeyleri taklit ediyor gibi. emma stone filmdeki karakteri için çok çocuksu bir kadın. yakışmamış. ryan gosling ise sesiyle ne yapmaya çalışmış, anlayan beri gelsin.
(sertori - 20 Nisan 2013 07:24)
vakit geçirmek adına çerezlik, güzel film. klişe yanı olsa da dönemin atmosferinin iyi yansıtılması ve sırıtmayan oyunculuklar filmi seyredilebilir kılmış. çok büyük beklentilerle izlenilmemesi gerekir ama :)josh brolin ve sean penn döktürmüş ayrıca. ikisinin de oyunculuklarını çok beğendim. son olarak, mireille enos çok güzel kadınsın! :)
(ma lazi vore - 24 Nisan 2013 22:02)
Yorum Kaynak Link : gangster squad