felix van groeningen'in 2016 filmi

https://youtu.be/mg8xe8ap6ic

(ekinoxx - 25 Kasım 2015 15:27)

35. istanbul film festivali kapsamında izleme şansı bulduğum felix van groeningen'in the broken circle breakdown'dan sonraki ilk filmi

bol bol parti ve harika müzikler barındıran film görsel olarak ortalamanın bir hayli üzerinde olsa da hikaye çatısı oldukça tanıdık

--- spoiler ---
ana hatlarıyla bir barın popülerleşmesini ve bununla birlikte başlayan sorunları anlatan film bir sorumlu kardeş - sorumsuz abi ilişkisi üzerine kurulu. ben ortalara kadar gayet iyi giden filme klasik sonu yakıştıramadım
--- spoiler ---

özellikle kendi barımızı açsak da işletsek ne süper olur diyen genç kardeşlerimin izlemesini tavsiye ederim

bu arada yönetmenin filmde babasının gençliğinde işlettiği charlatan isimli bardan esinlendiği söylenmiş

(foset - 12 Nisan 2016 15:47)

soulwax tarafından yapılmış muhteşem bir soundtrack'i olan film. müziğin yanında işleyiş olarak da aşmış bir film bence.

partinin ne zaman biteceğini bilmeyen kardeşler, hedonizmin ne kötü şey olduğunu gözümüze soktular. yükselen tempo, büyüyen bar, baş döndürücü kamera ve cıvıl cıvıl renklerle zirve yapıp; farklılıkları aşmanın zorluğu, iş başka arkadaşlık başka meselesi, aile ilişkileri ve ufaktan şiddet derken donuk ve üzücü hale geliyor film. cıvıltıdan eser kalmıyor. para, kadın ve alkolün yanında kokainle coşan karakterlerle aynı kafayı yaşatıyor sanki.

aynı anda hem böylesine coşkulu hem de olabildiğince durağan. oyuncular da gerçekten iyiydi.

(met mo - 13 Haziran 2016 01:58)

belgica'yı, film festivalinde izleyebilmiştim. şu sıralar, "başka sinema" ile de vizyona girmiş.

filmin hikayesini birkaç cümle halinde, hangimizin önüne koysanız; benzer bir kuruluş, benzer bir yükseliş, benzer bir gerileme ve yine benzer bir yıkılma dönemiyle ilerleyeceğini tarif ederdi. yine de, hikaye beklenenin dışında bir şey vermiyor diye, filmden de topyekün vazgeçecek değiliz. çünkü, filmin müzikleri hikayeye nazaran çok renkli. ancak onlar bile, filmde bangır bangır "çölde kutup ayısı" çalmaya başlayınca, sinema salonunda tempo tutmaya çalışan insanlar gibi renkli değiller. ah şu çılgın türkler, belgica'ya bile damgalarını vurdular.

illa "çölde kutup ayısı" diyorsanız, buradan; https://www.youtube.com/…b5sd5gd89sjcne_ua2wtyhwhan

naçizane favorim için, buradan; https://www.youtube.com/…b5sd5gd89sjcne_ua2wtyhwhan

(dolls - 14 Haziran 2016 23:12)

biranın su gibi aktığı, bol sevişmeli, şahane soundtrackli, süper film.

(uggaexul - 17 Haziran 2016 08:13)

anlamsız yaz filmleri arasında rahatça izlenebilir. bu adamın the broken circle breakdown'ında da hissettiğim "yahu duyguyu mu kaçırdık, herif mi tam veremedi" sürüncemesini yine yaşadım; ama müzikler kendime getirdi.

(puskinskaya - 21 Haziran 2016 14:58)

2016 yapımı felix van groeningen filmi.

filmin ilk bir saati muazzam geçiyor, bir nevi akıyor bir saat fakat ikinci yarıda aynı şeyi söylemek mümkün değil. filmin gideceği nokta o elbette hikaye gereği fakat biraz sıkmıyor da değil ikinci yarı.

not: müzikler harika.

(ne bicim kek bu - 8 Ağustos 2016 14:04)

felix van groeningen'in diğer iki filminin bileşkesi gibi geldi bana. kırık çember gibi çok beğendiğimi söylemem, eh işte. yönetmenin tarzını öğrenme amaçlı izledim. ama bana bir film söyle de bar açma hayali kuran iki kardeş olsun içinde derseniz her şey çok güzel olacak derim. o yüzden bar açan kardeşler mardeşler demeyelim hiç. öyle kendi içinde değerlendirip izleyelim. müzikler iyiydi, ona laf yok.

(sosyolojik peri - 8 Eylül 2016 01:30)

gercekten muzikleri iyi olan ve sayesinde soulwax'i kesfettigim film. elestiriler genellikle senaryonun siradan bir sona sahip olusuyla ilgili... evet cok iyi bir film olmayabilir ama yine de izlenmeye deger oldugunu dusunuyorum. ozellikle icinde guzel muzikler de olsun; hem gorsel hem isitsel anlamda beslenelim ve iyi zaman gecirelim diyorsaniz, izleyin pisman olmazsiniz.

(fausttsuaf - 13 Eylül 2016 01:48)

felix van groeningen'in ilk olarak izlediğim filmi the broken circle breakdown'u da beğenmiştim. bu filmi de yine oldukça beğendiğimi söyleyebilirim.

ucundan kıyısından girip aşina olduğumuz mekan işletmeciliği, özellikle de bar işletmeciliği muhabbetlerini ele alarak, alınan dev hazların yanında insanın içten içe nasıl tükendiğini de gözler önüne seriyor. belki senaryo dünyaları vaat etmiyor bize ama 2 saat boyunca "o" dünyadan gerçekçi bir kesit sunuyor. bu da beni tatmin etmeye yetiyor.

müzikler mi? aağbi orada duracaksın. soundtrack'ine direkt gidin yapışın derim.

(kejura - 17 Eylül 2016 01:06)