Süre                : 1 Saat 40 dakika
Çıkış Tarihi     : 03 Şubat 2017 Cuma, Yapım Yılı : 2017
Türü                : Komedi,Drama
Ülke                : Finland,Almanya
Yapımcı          :  Sputnik , Oy Bufo Ab , Zweites Deutsches Fernsehen (ZDF)
Yönetmen       : Aki Kaurismäki (IMDB)(ekşi)
Senarist          : Aki Kaurismäki (IMDB)(ekşi)
Oyuncular      : Ville Virtanen (IMDB)(ekşi), Tommi Korpela (IMDB), Kati Outinen (IMDB)(ekşi), Sherwan Haji (IMDB), Mirja Oksanen (IMDB), Ilkka Koivula (IMDB), Sakari Kuosmanen (IMDB), Maria Järvenhelmi (IMDB), Jörn Donner (IMDB), Niroz Haji (IMDB), Taneli Mäkelä (IMDB), Janne Hyytiäinen (IMDB), Matti Onnismaa (IMDB), Simon Al-Bazoon (IMDB), Timo Torikka (IMDB), Antti Virmavirta (IMDB), Elina Knihtilä (IMDB), Sulevi Peltola (IMDB), Hannu-Pekka Björkman (IMDB), Kaija Pakarinen (IMDB), Nuppu Koivu (IMDB), Miloud Mourad Benamara (IMDB), Juhani Niemelä (IMDB), Elias Westerberg (IMDB), Milka Ahlroth (IMDB), Jukka Virtanen (IMDB), Ari Murto (IMDB), Panu Vauhkonen (IMDB), Hannu Lauri (IMDB), Jouni Saario (IMDB), Lauri Untamo (IMDB), Tuomari Nurmio (IMDB), Hannu Kivioja (IMDB), Varpu (IMDB), Marko Haavisto (IMDB), Pauli Patinen (IMDB), Puntti Valtonen (IMDB), Jaakko Rossi (IMDB), Ismo Haavisto (IMDB), Mohamed Awad (IMDB) >>devamı>>

Toivon tuolla puolen (~ Umudun Öteki Yüzü) ' Filminin Konusu :
Khaled (Sherwan Haji) Finlandiya'ya geldikten sonra burada sığınma hakkı talep eden, ancak reddedildikten sonra yasadışı yollarla ülkede kalmış Suriyeli bir göçmendir. Yolu kumarbaz restoran sahibi Wikström (Sakari Kuosmanen) ile kesişince Helsinki'deki yeraltı hayatı da farklı bir seyre girecektir.

Ödüller      :

Berlin Film Festivali:Silver Berlin Bear-Best Director
San Sebastian International Film Festival:





Facebook Yorumları
  • comment image

    iki ayri konuyu, ve karakteri bir noktada kesistirmis, berlinale 2017 de yarisma kapsaminda favori gosterilen film.
    avrupanin gundeminde olan multeci krizi gibi bir konuyu, avrupali bir bireyin yalnizligi ve degisim istegi ile birlestirmis ve bunu oldukca akilli bicimde yapmis. acitasyon, savas anilari, posttravma gibi konulara girmemis. kara mizahta ustune cabasi.

    ustune ilk izlenimler icin indiewire: http://www.indiewire.com/…smaki-finland-1201782984/


    (botamaniaensis - 15 Şubat 2017 17:18)

  • comment image

    fipresci'nin (uluslararası film eleştirmenleri federasyonu) 1 temmuz 2016 - 1 temmuz 2017 tarihleri arasında dünya prömiyeri yapmış filmler arasında yaptığı oylamada 2016-2017 sezonunun en iyi filmi seçilerek fipresci grand prix ödülüne layık görülmüş filmdir. oylamaya 50'den fazla ülkeden 500'den fazla sinema eleştirmeni katılıyor.

    1999'dan bu yana verilen ödülü 2002-2003 sezonunda nuri bilge ceylan'ın uzak'ı kazanmıştı.

    aki kaurismäki de ödülü ikinci kez kazanmış oldu. daha evvel 2001-2002 sezonunda the man without a past ile kazanmıştı.


    (takeru - 7 Eylül 2017 16:11)

  • comment image

    tıpkı diğer kaurismaki filmleri gibi insanlığın durumuna dair çok ama çok tatlı bir film. kendisine dair neyi biliyorsanız hepsi var. sayesinde sinemada 30 yıldır insanlık komedyasının(yapısal ve oyuncu devamlılığı da göz önünde bulundurulduğunda) dökümünü izleyebiliyoruz. öykündüğü ozu'dan işçilik ve yol açısından çok daha net her zaman. ozu belki neredeyse claude monet ise, kaurismaki marc chagall'dır.


    (sanal hayvan - 13 Eylül 2017 00:55)

  • comment image

    fin sinemasının en aykırı ve ilginç yönetmenlerinden aki kaurismäki imzalı 2017 yılı yapımı film. kara mizah tarzındaki filmimiz, suriye'den kaçıp yolu finlandiya'ya kadar uzanan mülteci bir gençle, karısını ve işini bırakıp restoran devralan bir adamın keşişen hikayesi. yönetmenimiz yine her zaman yaptığı gibi dünyanın imrendiği refah ülkesi ülkesini yerin dibine batırmayı başarmış.aşırıya kaçan sigara yasağını protesto etmek için neredeyse tüm oyuncuların fosur fosur sigara tüttürmesi, eski püskü binalar, ayakta, uyuyan aşçının örümcek ağlarıyla örülü görüntüsü, direksiyondan vitesli araba gibi hoşluklarla dolu filmimizin soundrack'ı harika.


    (trumpets - 23 Eylül 2017 09:47)

  • comment image

    kaurismaki her zamanki gibi insanlığını, yönetmenliğinin önüne koymuş; kah ağlatan kah güldüren bir sanat eserine imza atmış.

    filmden o kadar etkilendim ki; şu ana kadar mültecilerin perspektifinden batının ikiyüzlülüğünü daha iyi anlatan bir filme rastlamak şöyle dursun, yangın yeri olan bu mültecilik olgusunu hiç ajitasyona kaçmadan, "neyse o!" üslubuyla toplumsal gerçekçi bir yaklaşımla sunan bir film bile görmedim.

    kaurismaki, ne ince ne kalın, orta boy detaylarla fin halkının mutsuz, depresif, kararsız, alkolik, (yer yer faşist/dazlak ırkçı /neo-nazi), farklı kültürlere açık olmada ciddi sorunlar yaşayan -uzakdoğulu müşterilere suşi malzemesi olarak ringa turşusu dayamak gibi:)- bürokraside son derece yavaş halet-i ruhiyesini de gözler önüne seriyor. dans müziğinde bile partnerini dövecekmiş gibi bakışlarla dans eden bir toplum sonuçta.

    halid ve wikström'ün sahici hikayesi. şiddetle öneririm.


    (nazarethme ne olur - 7 Ekim 2017 23:31)

  • comment image

    auteur yönetmen sıfatını layığıyla taşıyan aki kaurismaki 'nin kendisinden bekleneni yine fazlasıyla verdiği pek güzel film. ben bu adama sarılmak istiyorum sözlük. şöyle sırtına pıt pıt vurup iyi ki varsın aki demek istiyorum. karakterlerindeki o saflık, o samimiyet hiçbir yönetmende bu denli sevimli durmuyor. bu filmde de tıpkı diğerlerinde olduğu gibi tutunamayan, çabalayan, bazen komik duruma düşen ama ne olursa olsun hayata küsmeyip içinde bulunduğu sıkıntılı durumdan çıkış yolu arayan karakterleri anlatıyor. mülteciler üzerinden batı'ya ince ince giydiren yönetmen hüznü ve çaresizliği ise gülümseten diyaloglarla pamuk şeker tadında sunuyor. şehrinizde başka sinema salonu varsa gidin seyredin, yoksa bu filmin dvd'si çıkana ya da film malum ortamlara düşene kadar yönetmenin diğer filmlerini seyredin. seveceksiniz.


    (minareden atlayan fil - 11 Kasım 2017 00:05)

  • comment image

    sokak müzisyenleri, köpekler, vapurda başlangıçlar, vapurda sonlar, ezilenler, işçiler, göçmenler, yürümeyen ilişkiler, bitmeyen aşklar, küçük kulüplerde çalan rock'n roll grupları, dayak yiyen kahramanlar, batmaya mahkum restoranlar, eski model arabalar, ifadesiz güzel insanlar, kadrolu oyuncular, renkler, fin tangoları.. kaurismaki olan her şey..

    özlemişim..

    http://www.uusilahti.fi/…lternates/w640/1593984.jpg


    (ianism - 12 Kasım 2017 13:21)

  • comment image

    kaç aydır film izleyemiyorum. en son bitirebildiğim film toivon tuolla puolen olmuştu ve öyle kaldı. ilginç bir tesadüf olacak ülkesi, evi, hayatı, aşkı, "ithakası ve penelopesi" silinip gitmiş olan, hem dünyada, hem gittiği ülkede yabancı olan bir haleplinin macerasını, halep cezaevi kuşatmasını anlatan filmden sonra izlemiş oldum. iki filmde de kullanılan bir tabirden dolayı şuna dikkat ederek izledim. türkçeyle evlad-ül haram-evlad-ül helal karşıtlığı olarak yorumlayabiliriz. halid ona yardım edenleri evlad-ül helal olarak tanımlıyordu ve tekfircilerin tehdidi altındaki hapishaneyi savunan askerler intihar bombacılarını evlad-ül haram olarak. halid her başı sıkıştığında bir "evlad-ül helal" tarafından müşkül durumdan kurtarılıyordu. umudun diğer yüzü: dostlar arasında olmak, yabancı olarak bir yabancı el tarafından kollanıyor olmak.

    dünyada bir yabancı, incelikli bir sanatçı, garson, bulaşık yıkayıcısı, edebiyatçı, müzik aşığı, iflah olmaz bir yalnız aki abimiz bu sefer yabancı ülkede, "barda gavurların içtiği içkiyi bile isteyemeyecek kadar yabancı" birinin hikayesini işlemiş. gurbet, yalnızlık, yolculuk, dayak , boş işlerle uğraşmak, bir köpeğin hayatını kurtarmak, sınırları geçmek "yok edilen ithaka ve penelope" hep dert edilen şeyler. dolu kültablaları, yüzükler, arkafonda jimi hendrix fotoğrafı, bir kumarbazın sürekli konsept ve menü değiştiren restoranı, evlad-ül helal ve evlad-ül haram ve sevgili ianism'in de dediği gibi esas nokta bitmeyen aşklar.

    diğer filmde de hal asmar ellon çalıyor arkaplanda. kocasını onu peşkeş çekmeye çalıştığı için öldüren kadın mahkum, hırkasını söküp cezaevini savunan askere eldiven yapıyor. nöbet tutarken elleri üşümesin diye. eldivenler elinde, çok güzel bir tirat atıyordu -sonradan issam'ın da göstereceği gibi- dünyanın babayiğitlere kalmadığını gösterecek olan yüzbaşı. umudun öteki yüzünün öteki yüzü. ithakaya ve penelopeye içelim


    (ennio - 12 Kasım 2017 17:55)

  • comment image

    #72064621 bu entryde bahsedilmiş, tam bir aki kaurismaki filmi. sigaralar ve biralar da cabası.

    finlandiya gibi muasır medeniyetler seviyesindeki bi ülkeyi bile her filminde yerden yere vuran aki kaurismaki avrupa'nın suriye'den savaş sebebiyle kaçan insanlara tutumunu da çok güzel eleştirmiş.

    halid'in yaşadıkları abartısız ve ajitasyona fazla girilmeden, aki kaurismaki'nin mimiksiz ve soğuk oyuncu seçimiyle çok güzel birleşmiş. bu tür dram içeren senaryoları vıcık vıcık bi çekimle izlemekten nefret eden biri olarak aki kaurismaki'de böyle bi şeye denk gelmedim hiç. oyuncu seçimi senaryonun ne önüne geçmiş ne de arkasında kalmış. bu sene izlediğim en iyi film bana göre.

    çoğu aki filmi gibi bu da siyasi bi film. avrupa'yı ve ülkesini yine eleştirmiş evet. orada da suriyeli olsun arap olsun savaştan canını ve ailesini kurtarmak isteyen insanlara karşı nefret kusan ve canına kasteden kesim genelde milliyetçiler. bizde suriyeli meselesi iktidar yüzünden politik malzeme olarak kullanıldığından o insanlara sadece bizdeki milliyetçi türkçü tayfa karşı değil, aki kaurismaki gibi sosyalist bi adamla aynı ideale sahip solcular da karşı. aslında bu film biraz avrupa eleştirisi içerirken biraz da ülkemizdeki solcu ve insan hakları adına bir şeyler talep edip suriyelilere olumsuz bakan insanları da eleştiriyor. iktidarın savaştan kaçan insanları siyaset malzemesi yapması ne kadar iğrenç olsa da halid ve kardeşi meryem gibi insanlar gerçekten de var olabilirler.

    bu film sanırım en çok ülkemizdeki liberal muhazafakar denilen oksimoron kitlece kullanılabilir bir malzeme olmuş gibi. batı düşmanlığı kasan, özde değil sözde hümanizm diye avrupa'yı sırf suriye meselesiyle yargılayan insanlara tek demek istediğim şey, siz avrupa'nın insan haklarına, kadın haklarına, eşcinsellere nasıl insan gibi davrandıklarına eleştiri getirmeden önce iran'da tecavüze uğradığı için namusunu kirletmiş sayılan 16 yaşındaki atefah rafavi sahaaleh'in yaşının nasıl mahkeme kararıyla büyültülüp idam edildiğini eleştirin, meydanlarda çoluk çocuğun önünde kılıçla kafa kesen, vinçle adam asan ülkelerdeki insan haklarına bir eleştiri getirin. avrupa zaten kendi kendisini eleştiriyor merak etmeyin.


    (haydi sallayalim dunyayi - 13 Kasım 2017 00:29)

Yorum Kaynak Link : toivon tuolla puolen