Süre                : 1 Saat 50 dakika
Çıkış Tarihi     : 17 Şubat 2016 Çarşamba, Yapım Yılı : 2016
Türü                : Döküman
Ülke                : Senegal
Yapımcı          :  Boul Fallé Images
Yönetmen       : Rama Thiaw (IMDB)
Senarist          : Rama Thiaw (IMDB)

Ödüller      :

Berlin Film Festivali:FIPRESCI Prize-Forum


  • "yabancı olarak eminem - when i'm goneyerli (bkz: kötü insanları tanıma senesi) albümünün tamamı."
  • "eminem - lose yourself"
  • "2pac (bkz: hit 'em up)(bkz: they don't give a fuck about us) değişik bi havası var nas (bkz: affirmative action)"
  • "henüz yazılmayanlar: straight outta comptonjuicywho shot yaready or not *bitch don't kill my vibe"




Facebook Yorumları
  • comment image

    dört sayfa boyunca yazılanları, verilen türkçe rap örneklerinin sayıca fazlalığını, sırf dinleyenler o şarkıyı çok seviyor diye hiç bilmeyen insanlara bile "tarihin en iyilerinden biri" diye lanse edilen yetersiz örnekleri gördükten ve bu örneklerin ışığında ülkemizdeki yerleşik rap müzik algısının malesef yıllardan beri çok gelişemediğini bir kez daha fark ettikten sonra hevesim kaçtı resmen. gerçekten üzülüp boşverdim; normalde olsa üşenmeyip hemen yazacağım bir şeyi bile bu kadar geç bir edit'le yazıyorum.

    bu tür anketler söz konusu olduğunda ve yazarlar bu anketleri ciddiye alıp güzel örnekler vermeye çalıştıklarında zamanında sözlük'ü sevmemi sağlayan onun o demokratik yapısını hatırlıyorum aslında. herkesin fikrini belirtmesi hoşuma gidiyor. fakat başlık rap müzik tarihinin en "iyi" şarkıları ve bu noktada biraz daha nesnel ve seçici olmakta; yıllar içerisinde rap'i meydana getiren tarihi, sosyal, ekonomik, kültürel ve sanatsal dinamikleri incelemekte; rap sanatının teknik elementlerini tanımakta ve niçin önem arz ettiklerini kavramakta ve bir müzikal janrın "tarihi[ni]n en iyi"lerini sıralarken ne tür kriterlerin devreye gireceğine dikkat etmekte ciddi fayda var.

    bu sebeple sıralama söz konusu olduğunda yapısal ve teknik, kültürel etki, genel başarı gibi birkaç tane çok temel kritere ve onların birkaç alt kategorisine bakmak icap ediyor.
    bir rap şarkısını iyi yapan şeylerin başında şüphesiz içerik, lirisizm ve onun alt kolları olan öğeler, prodüksiyon, şarkıyı icra eden ile dinleyici arasındaki duygusal bağ ve parça üzerinden oluşan hisler geliyor. bana kalırsa bu ana kolların arasından da en kıymetlisi ve ehemmiyetlisi lirisizm. lirisizmin de teknik yönü edebi sanatlar, kelime oyunları, sembolizm öğeleri ve alegoriler, flow gibi birkaç önemli etmenden oluşuyor. tabii ki iyi kelime oyunları ve zekice edebi sanatlar yapan, ya da parçayı çok akılda kalıcı ve akıcı bir flow'la okuyan mc'lerin illa ki içerik olarak çok dolu ve önemli noktalara değindiği kaidesi yok. bunun en bariz ve anlaşılır örneği de kuşkusuz lil' wayne olacaktır. dahice kelime oyunları ve başka pek çok rapper'ın aklına gelmeyecek absürdlükteki edebi sanatları ustalıkla yapıyor ve dinleyiciye büyük keyifle dinletiyor olması onun içeriğini yüceltmiyor malesef. ya da jay-z'nin flow'unun muhteşem olması onun her şarkısını "tarihi" bir klasmana sokmuyor.

    bu muhabbeti fazla uzatmak istemiyorum çünkü ucu gerçekten çok fazla yere gidecektir. ama yine de ilk paragrafta kötülediğim roy jones jr. - can't be touched gibi aslında benim de pekala keyifle dinlediğim ama katiyyen "en iyi" olamayacak zayıflıkta olan parçaların bu mantık üzerinden tespit edilebileceğini belirtmek istedim.

    şimdi biraz da yukarıda anlattığım belli başlı kriterlerden ötürü rap tarihinin en iyileri arasına girmeyi hak edecek birkaç parça yazacağım. her dönem ve her ana kol için aklıma gelen tüm şarkıları yazmam malesef mümkün değil; o sebeple sadece belli başlı parçaları sıralayacağım. sanat söz konusu olduğunda eserlere salt ilk, öncü ve yenilikçi oldukları için haddinden fazla övgü dizilmesinden nefret ettiğimi de belirteyim. öncülüğünü, yenilikçiliğini öveceğim parçaları eğer lirikal ya da prodüksiyon anlamında veya başka alanlarda başarılı bulmasaydım yazmazdım yani. hatta şöyle yapalım: belli başlı kavramları, teknikleri ve konuları dünyaya ilk kez tanıtan parçaları sırf bu öncülükleri sebebiyle haddinden fazla övmemek adına rap'in kimliğini bulmaya çalıştığı ve sound'unun oturduğu yıllar olan old school ve golden age dönemleri için ayrı bir liste yapıp, 90'ların ilk yarısı gibi rap'in sound'unun daha oturduğu belli bir noktadan sonra karma listeye geçeceğim. dediğim gibi bu sıfatı hak eden parçaların hepsini sıralamam imkansız, o sebeple böylesi daha ekonomik ve sağlıklı olur.

    old school, golden age ve early 90's:

    grandmaster flash - `the adventures of grandmaster flash on the wheels of steel` (1981): gerçek bir sampling, mixing ve turntablism şaheseri. canlı bir mixing session'ının ürünü olan prodüksiyonu, klasik rap sound'unun temellerini atan nitelikte.

    grandmaster flash and the furious five - the message (1982): sosyal içerikli ilk rap hit'i. rap müziğe anlamını kazandıran ölümsüz eserlerden. prodüksiyona catchy olma boyutunu kazandıran bir parça.

    afrika bambaataa & the soulsonic force - planet rock (1982): kuvvetle muhtemel rap müzik tarihinin en yenilikçi sound'larından birini getiren elektronik soslu şaheser. yayınlanmasının üzerinden 33 sene geçmiş ama hala her dinleyişte inanılmaz fütüristik bir sound'a kulak verdiğinizi hissediyorsunuz. kraftwerk sample'ı tek kelimeyle muhteşem.

    grandmaster melle mel - white lines (don't don't do it) (1983): yine şahane bir prodüksiyon. 7 dakikayı aşan uzunluğu ve 1983'ün dünyasında siyah olmanın getirdiği sosyal durumu anlatışıyla adeta progresif bir eser.

    run dmc - hard times (1984): sonradan çok taklit edilecek gerçek old school sound'unu ve enstrüman kit'lerini yerleştiren ve bunu run dmc'nin çok sesli ve sosyal açıdan dopdolu tarzıyla yapan bir şarkı.

    run dmc - it's like that (1984): bir önceki parça için yaptığım yorumların çok benzerini yapacağım bir eser. run dmc'nin belki de en güzel şarkısı.

    eric b. and rakim - paid in full (1987): tartışmasız rap tarihinin en ama en iyi storytelling örneklerinden biri. müthiş sampling, şahane scratch'ler ve rakim'ın rap dünyasına hediye ettiği yepyeni bir flow ve daha karmaşık kafiye düzenleri. rakim'in verse'ü rap tarihinin en ikonik ve iyi verse'lerinden biridir. parça, hip-hop'a bakış açınız ne olursa olsun rahatlıkla ilk 20'ye girer. coldcut remix'i de çılgındır.

    eric b. and rakim - my melody (1987): rakim'ı o tarihte god mc seviyesine çıkaran lirisizm örneklerinden. dikkat edilirse rap'in henüz çok kabul görmediği ve yeni palazlandığı dönemlerde kafiye düzenlerinin genelde yarım ve tam uyaklardan oluştuğu ve çok zenginleşmediği, yenilikçi olmadığı görülür. bu elbette dinleyicinin kapasitesi ile de ilgilidir. yıllar içerisinde rap daha çok benimsendiğinde ve teknik yönü daha iyi anlaşıldığında bu anlayış değişmiştir ve bu parçada örneklerinden biri gözüken mc'lik anlayışı ile rakim bu duvarı yıkan belki de ilk rapper olmuştur.

    big daddy kane - ain't no half steppin (1988): rap'e o karanlık sokak sound'unu getiren ve şarkıda dinleyiciye hayali ve tek taraflı bir battle hissi veren parçalardan. big daddy kane özellikle 90'larda çok başarılı olmuş pek çok rapper'ın ilham kaynaklarından biridir çünkü bu şarkıda da çok iyi görüldüğü üzere sözlerini okurken müthiş bir özgüven, swagger ve bravado sergilemektedir. iyi bir mc'de aranan en büyük özelliklerden biri özgüveni, gerçekten çok iyi olduğuna olan sonsuz inancı ve bunu sanatsal bir biçimde yansıtabilmesi ve böylece gözdağı verebilmesidir. tarih boyunca en iyi olduğunu iddia etmiş rapper'lara bakın; eskiden jay-z'de, şimdilerde kendrick lamar'da gördüğünüz eşsiz özgüvenin kaynağı kane'in yerleştirdiği bu kendinden emin ve havalı tarzdır.

    public enemy - black steel in the hour of chaos (1988): tartışmasız public enemy'nin en iyi şarkısı. inanılmaz güzellikteki bir isaac hayes sample'ının public enemy'nin klasik sound'u ile birleşip bir beat'e dönüştüğü bu eserde chuck d'nin hikaye anlatımı da çok başarılı.

    slick rick - the ruler's back (1988): slick rick'in genel masalsı tarzını destekleyen şahane bir prodüksiyon ve slick rick'i gelmiş geçmiş her rapper'ın favori rapçilerinden biri haline getiren eşsiz bir mc'lik örneği. big daddy kane'in yaptığını, onun bravado'sunu onun gibi sert ve iddialı kafiyelerle iletmek yerine son derece "laid back", rahat bir tarzla anlatmıştır slick rick. bu yönden snoop dogg'un kendisinden çok şey öğrendiğini düşünürüm mesela.

    eazy e - boyz n tha hood (remix) (1988): daha önce pek duyulmamış bir sound'da müthiş bir prodüksiyon. rap tarihinin en ikonik, en catchy, en keyifli parçalarından biri. muhteşem scratch'ler ve akıldan çıkmayan elektronik/b-boy etkisi.

    nwa - straight outta compton (1988): dönemin los angeles'ını tüm çiğliği ve gerçekliğiyle müziğe döken inanılmaz kaotik bir sound. gangsta rap bombasını patlatan ve dünyanın dikkatini rap müziğe biraz daha çeken parçalardan biri. sokak gerçekliğinin en güzel örneklerinden biri olan parça.

    boogie down productions - you must learn (1989): şahane sample'lar ve scratch'ler ile dolu müthiş keyifli bir prodüksiyon, conscious rap kavramını çok ama çok önceden yaratan bilgelikte sözler. krs one'ın "teacher" lakabı almasında ve siyah insanları daha iyi koşullarda yaşamak için motive eden büyük bir figüre dönüşmesinde en çok payı olan şarkılardan biri olsa gerek.

    de la soul - me myself and i (1989): rap tarihinin en keyifli parçalarından biri. sonradan çok daha sıklıkla kullanılacak george clinton etkili psychedelic funk sample'larının habercisi.

    beastie boys - 33% god (1989): tek kelimeyle muhteşem bir enstrümental parça. eşsiz güzellikte scratch'ler ve müthiş bir mix.

    boogie down productions - love's gonna get cha (1990): klasik hip-hop sound'undaki güzel prodüksiyonu ve daha da önemlisi krs one'ın unutulmaz verse'leri bu şarkının mesajını daha da yüceltiyor.

    a tribe called quest - scenario (1991): gerçek bir posse cut. sondaki dünya tatlısı busta rhymes kısmına dikkat.

    gang starr - check the technique (1991): golden age'in ne kadar güzel olduğunu bize hatırlatan parçalardan.

    ice cube - a bird in the hand (1991): politik mesajların tam yerinde olduğu, prodüksiyonun bambaşka bir tat kattığı bir ice cube klasiği.

    geto boys - mind playing tricks on me (1991): ne tesadüftür ki yine tek kelimeyle muhteşem bir isaac hayes sample'ı, epey dokunaklı ve karanlık sözler, baştan sona sağlam verse'ler.

    dr. dre - let me ride (1992): grammy ödüllü gerçek bir west coast klasiği. bugüne kadar çıkmış dinlemesi en keyifli rap parçalarından. her detayıyla muhteşem.

    dr. dre - lil' ghetto boy (1992): rap tarihinin en anlamlı, en dokunaklı, en vurucu parçalarından biri. siyah toplumun geleceğe kaygıyla bakışını daha güzel anlatan bir eser olamaz heralde. inanılmaz güzellikte bir sample; hem snoop dogg'dan, hem dr. dre'den çok içten, çok güçlü verse'ler. snoop dogg'un zirve yaptığı anı sorsalar hiç düşünmem bu parçayı düşünürüm. benim listemde rahat ilk 20'ye, hatta belki de 10'a girer.

    dr. dre - nuthin' but a g thang (1992): rap müziğin bugüne kadar çıkardığı tartışmasız en güzel ve dinlemesi en ama en keyifli parçalardan biri. hatta bence bu açıdan bir numara. 23 sene sonra bile ilk günkü gibi catchy. bambaşka bir sound. hayatımda duyduğum en funky şeylerden biri. 1992 senesi söz konusu olduğunda rap prodüksiyonunun geldiği son nokta. bu parçadan önce de gayet başarılı rap düetleri vardı, fakat bu parça boyunca dr. dre ve snoop dogg'un inanılması güç bir harmoni ile paslaşmaları ve birbirlerini çok iyi tamamlamaları rap dünyasına birbirlerini tamamlayan ideal duo kavramını yerleştirmiştir.

    pete rock & cl smooth - they reminisce over you (t.r.o.y) (1992): tom scott'ın today'deki saksafon solosunun şahane bir sample'ı, cl smooth'un adeta bir hikaye anlatır gibi okuduğu anlamlı sözleri.

    compton's most wanted - hood took me under (1992): yine müthiş bir isaac hayes sample'ı, şahane scratch'ler, çok güzel bir gangsta hikayesi.

    ice cube - today was a good day (1992): listede kendine rahatlıkla en üst sıralarda yer bulacak nitelikte bir klasik. bu şarkıda kullanılan ironi öğesi gerçekten bambaşka güzelliktedir. ikonik ice cube satırları ve şahane bir isley brothers sample'ı.

    ice cube - check yo self (1992): orjinali de, the message enstrümental'ini kullanan remix'i de şahane olan bir başka ice cube klasiği.

    wu-tang clan - c.r.e.a.m (1993): rap tarihinin en ikonik parçalarından biri. şarkıdaki her verse pek vurucudur. sample'da kullanılan loop the rza'nın prodüksiyon dehasının en bariz örneklerinden biri.

    wu-tang clan - proteck ya neck (1993): epey sert bir parça olmasına rağmen tıpkı şarkının başındaki skit'te şakası yapıldığı üzere insanda tekrar tekrar dinleme isteği uyandıran keyifli bir parça. bence hardcore rap'in önünü açmış ve düşük bütçelerle kotarılmış çiğ prodüksiyonunun karanlık sokak hikayeleriyle son derece uyumlu olabileceğini dolaylı yoldan göstermiştir.

    snoop dogg - murder was the case (1993): snoop'un mc'lik açısından en başarılı performanslarından. g-funk'ın egemenliğini ilan ettiği günlerde o sound'u dünyaya biraz daha tanıtan prodüksiyon örneklerinden.

    snoop dogg - gin & juice (1993): parti şarkılarının orjinali, hası. inanılmaz laid back, rahat bir hava; müthiş keyifli bir sound. bu şarkıyı çok iyi bir kulaklıkla ya da sistemle, algılarınız açık şekilde dikkatle dinleyin; stüdyodaki insanlar nasıl yönetilir ve prodüksiyon ile vokal nasıl uyumlu kullanılır anlayacaksınız ve adeta çok sesli, canlı bir orkestra dinlediğinizi sanacaksınız.

    2pac - keep ya head up (1993): rap müziğin şimdiye kadar gördüğü en önemli, anlamlı, içten parçalardan biri. 2pac'ın neden bu kadar iyi olduğunu, böylesine çok sevildiğini anlamak için bir kilometre taşı.

    2pac - holler if ya hear me (1993): 2pac'ın deli damarının tuttuğu, öfke dolu, harekete geçiren bir parça. scratch sanatının yavaş yavaş unutulmaya yüz tuttuğu yıllarda muhteşem scratch'ler ihtiva eder.

    nas - n.y. state of mind (1994): bambaşka bir eser. nas'ın kuşkusuz en iyi performanslarından biri. joe chambers'ın mind rain'i inanılmaz bir noktasından yakalanıp sample'lanmış ve nas'ın müthiş kafiyeleriyle buluşmuştur. yıllar yılı east coast rap'i domine edecek hardcore/mafioso hibridi sound'un ve esaslı suç hikayelerinin yaratıcılarından biridir. nas'ın kafiye düzenlerine ve benzetmelerine dikkat. nas, bu ve takip eden parçalarda da görüleceği üzere belki de rakim'dan bu yana rap'in kafiye düzenini ve tekniğini bir üst seviyeye taşımak konusunda en büyük övgüyü hak etmektedir.

    nas - life's a bitch (1994): muhteşem iki verse. ölümsüz bir eser. az'nin başarısına rağmen sanırım nas'ın verse'ünü daha çok seviyorum.

    nas - the world is yours (1994): nas'ın büyüklüğünün sadece bir başka örneği.

    nas - halftime (1994): sonradan catchphrase haline gelecek, ikonlaşacak şahane satırları ve leziz bir large professor prodüksiyonunu ihtiva eden nas harikası.

    nas - it ain't hard to tell (1994): bir nas şaheseri daha. bu listeye tek albümden 5 şarkı sokmak hem onun büyüklüğünü, hem de illmatic'in neden belki de şu ana kadar yayınlanan en iyi rap albümü olduğunu kanıtlıyor. gerçi albümün kalan şarkıları da bu listeyi aslında fazlasıyla hak ediyor.

    the notorious b.i.g. - gimme the loot (1994): big daddy kane'den bahsederken söz ettiğim bravado'nun, rakim hakkında yazarken altını çizdiğim kompleks kafiye düzeninin ve teknik üstünlüğün, snoop'u anlatırken vurguladığım flow'un ve rahat tavrın biggie isimli tek bir "süperrapçi"de vücut bulmasının ilk örneklerinden biri. çok sağlam hikaye anlatımı, sonradan özellikle eminem'in ustalıkla kullanacağı aslında pek kafiyeli olmayan kelimeleri eğip büküp yine de şahane uyaklar haline getirme yeteneği, farklı aksanlar ve tonlar kullanarak flow'u çok ciddi bir silah olarak kullanma gerçeği.

    the notorious b.i.g. - juicy (1994): üç verse'ü de teknik üstünlükleri ve biggie'nin toz kondurulamaz flow'u sebebiyle okullarda ders diye okutulması gereken kusursuzluktaki eser. tıpkı nuthin but a g thang gibi rap tarihinin en güzel ve dinlemesi en keyifli parçalarından biridir. prodüksiyonu, drum kit'leri, nakaratı buram buram 90'lar kokan, fazlasıyla ikonik şaheser. garanti ilk 20.

    the notorious b.i.g. - everyday struggle (1994): biggie'nin yaptığı en içten, dokunaklı, naif parçalardan biri. ilk verse'te biggie'nin şarkıya yaptığı giriş, bizleri hayatın gerçekleriyle karşı karşıya bırakışı gerçekten çok güçlüdür.

    the notorious b.i.g. - unbelieveable (1994): biggie'nin zirve yaptığı şarkılardan. çılgın bir dj premier prodüksiyonu.

    the notorious b.i.g - suicidal thoughts (1994): hayatımda duyduğum en dürüstçe ama bir o kadar da sert ve iç karartan şeylerden biri. malesef prodüksiyonu oldukça zayıf bir eserdir ama biggie'nin bu parçadaki ruh hali gerçekten normal değil.

    2pac- how long will they mourn me (1994): reyisin en güzel, en acıklı parçalarından biri. 2pac'ın nasıl duygusal bir birey olduğunu, nasıl kocaman bir kalbi olduğunu anlamak ve elbette bu özellikleri sayesinde sevenlerinin gözünde nasıl bambaşka bir yere yerleştiğini görmek adına çok güzel bir örnek.

    mobb deep - shook ones part ii (1995): duyduğum en güzel beat'lerden biri. prodigy'nin verse'ü tarihin en iyilerinden.

    krs-one - mcs act like they don't know (1995): kurtis blow'un breaks'ini çok hoş bir şekilde kulaklarda canlandıran, gerçek boom-bap sound'unda şahane bir dj premier prodüksiyonu; "mc" kelimesinin ne demek olduğunu, nasıl bir tarihi context'ten ve arka plandan geldiğini unutan sahte mc'lere ders niteliğinde krs one verse'leri.

    2pac - lord knows (1995): niyeyse asla 2pac'ın ilk akla gelen parçaları arasına giremeyen, halbuki onun en iyi eserlerinden biri olan şarkı. muhteşem bir 2pac içtenliği, açık yürekliliği, duygusallığı örneği. duyduğum en hisli parçalardan biridir.

    2pac - dear mama (1995): vuruculuk, duygusal yönden etkileyicilik, dinleyiciye aktardığı hissiyat söz konusu olduğunda bir rap parçasının gelebileceği en üst nokta olsa gerek. gerçek bir klasik. banko ilk 20-30.

    2pac - so many tears (1995): yukarıdaki iki parça için yazdıklarımın aynen geçerli olduğu, şahane bir stevie wonder sample'ını ihtiva eden rap klasiği. ilk 20-30.

    artık sene sene gidersem hakkaten olayın boku çıkacağından ve 90'ların ortasını belli başlı konseptlerin, tekniklerin ve yeniliklerin zaten denenmiş olduğu bir dönem olarak kabul edebileceğimizden karma listeye geçiyorum. bu noktadan önce özellikle yenilikçiliği ya da öncülüğü ile öne çıkan parçaların sayıca birazcık daha fazla olduğunu belirteyim. aralarında yorumlarımdan da anlayabileceğiniz üzere elbette çok ama çok üst düzey eserler de vardı fakat artık o inovasyon katsayısının biraz daha düşük olacağını söylemekte fayda var. çok avangard olmadığı sürece bu noktadan sonra göreceğiniz parçaların sadece ilk başta bahsettiğim ana kollar sayesinde bu listeye girdiği varsayımına varılabilir.

    asap rocky - phoenix (2012): flacko'yu sadece şanslı ve boş bir mainstream rapper'ı sananları fena utandıran içtenlikte ve kalibrede bir parça.
    big k.r.i.t - mt. olympus (2014): hip-hop'ın geldiği nokta ve konum hakkında bugüne kadar edilmiş en dobraca ve en güzel sözlerden bazılarını içeren müthiş bir parça.
    big k.r.i.t - `another naive ındividual glorifying greed and encouraging racism` (2011) - ne denli zekice, bilgece ve dopdolu bir parça olduğunu anlatmak için sadece başlığı bile yeterli.
    bone thugs n harmony - tha crossroads (1996) - rap tarihinin en melodik parçalarından biri. rahmetli eazy-e'nin ölümünün ardından yazılmış son derece dolu, hisli bir parça.
    bun b - that's gangsta (2008) - bun b'den bilgece sözler. piyasanın çok yanlış yönlere gittiği günlerde onun bu akil tavrı çok büyük önem arz ediyordu.
    busta rhymes - in the ghetto (remix) (2006): ghetto yaşamını tüm çıplaklığıyla anlatan bir parça. busta rhymes üstün bir iş çıkarıyor. rick james sample'ları muhteşem ama bana kalırsa şarkının yıldızı kuşkusuz sonda sahneye çıkıp bambaşka bir verse okuyan ludacris.
    busta rhymes - been through the storm (2006): şahane bir busta rhymes & stevie wonder düeti. prodüksiyonu çok ama çok sağlam, nakaratı bir ayrı güzel, klasik storytelling anlayışından esintiler gösteren sözleri çok içtendir.
    busta rhymes - gimme some more (1998): muazzam bir espri anlayışı, çok ama çok alakasız bir bernard herrmann sample'ının şahane kullanımı, dünya keyiflisi bir flow. insana delice kafa sallattırır.
    common - be (2005): insanın içini mutlulukla, sevgiyle dolduran, geleceğe umutla bakmanızı sağlayan, insani yönü çok kuvvetli, sımsıcak bir parça. prodüksiyonu gerçekten eşşiz güzelliktedir. özellikle başındaki yaylı çalgı kullanımı enfes.
    common - the food (2005): kanye west'in prodüksiyon dehasının sayısız örneklerinden biri. common'ı bir chicago efsanesi yapan ve kariyerini tekrar yükselişe geçiren parçalardan.
    common - it's your world (2005): bilal'den şahane vokaller, j. dilla'dan özellikle üflemeli parçaların kullanımı ile öne çıkan şahane bir beat, common'dan yine geleceğe umutla bakmamızı sağlayan çok güzel sözler.
    common - the people (2007): kanye ve common'ın bulduğu sihirli kimyanın en güzel örneklerinden biri.
    common - the 6th sense (2000): common ve bilal'den şahane bir düet. dj premier'in en iyi prodüksiyonlarından biri. "the revolution will not be televised" diye başlayan bir parçadan daha azını bekleyemezsin ki zaten.
    common - a dream (2006): martin luther king jr'ın efsanevi konuşmasından sample'lar içeren, son derece dokunaklı ve harekete geçiren, umut dolu, şahane bir parça.
    coolio - gangsta's paradise (1995): gerçekten bambaşka bir tılsımı ve güzelliği olan, asla eskimeyen bir şarkı. herkes tarafından sevilmesine şaşırmamalı.
    dead prez - hip-hop (2000): rap endüstrisinin gittiği yön hakkında çok ama çok cesurca ve isabetli şeyler söyleyen, iki adet taş gibi verse ihtiva eden, ikonik bir beat'in güç verdiği müthiş şarkı.
    dj khaled - hip-hop (2012): dj premier, nas, scarface ve justice l.e.a.g.u.e!! gördüğüm en ihtişamlı line up'lardan biri. nas ve scarface'in verse'leri tek kelimeyle muhteşem. primo turntable'ın başında muazzam iş çıkarıyor. şarkı boyunca hip-hop tarihine çakılan selam ve kullanılan kişileştirme öğeleri muhteşem.
    dr. dre - 187 (1991): deep cover'ın alternatif bir remix'i olan bu parça bana kalırsa orjinalinden daha sağlam. yine müthiş bir snoop & dre işi. son derece çiğ ve sert bir prodüksiyon; dosta güven, düşmana korku veren orjinal gangsta tavrı.
    dr. dre - still d.r.e (1999): yorumsuz. çok derin bir analizini kendi başlığı altında yapmıştım zaten. tarihin en catchy ve keyifli şarkılarından biri.
    dr. dre - forgot about dre (1999): bu parçada dre'nin okuduğu verse'ler rap tarihinin en underrated verse'leri arasındadır. sırf kendisi iyi bir söz yazarı olarak bilinmiyor diye bu taş gibi verse'lere çok haksızlık ediliyor.
    drake - pound cake (2013): insanın ruhuna dokunan bir prodüksiyon, drake ve jay-z'den muhteşem verse'ler. jay-z'nin hangi verse'ü daha iyi karar veremiyorum. kelime oyunları gerçekten bu dünyaya ait değil.
    eminem - hailie's song (2002): şahane bir ballad ve gerçek bir eminem klasiği. bu parçayı dinlerken eminem'in hissettiklerini aynen hissetmeyecek insan yoktur.
    eminem - till i collapse (2002): şu ana kadar dünya üzerinde kim bilir kaç insana motivasyon, azim, güç, kararlılık vermiştir bu şarkı... zımba gibi bir beat, nate dogg'dan eşsiz vokal desteği.
    eminem - stan (2000): eminem'in nasıl bir dahi olduğunun kanıtı. bu şarkıyı yapabilmek gerçekten çok özel şeyler gerektiriyor.
    eminem -the real slim shady (2000): o kadar iyi ve güzel bir şarkı ki... son derece zekice. sadece ilk yayınlandığı günlerde dünyada yarattığı çılgınlığı hatırlayın yeter...
    eminem - the way i am (2000): eminem'in teknik yönünü nasıl üstün bir noktaya çektiğinin en bariz kanıtlarından. beat ile adeta oyuncak gibi oynuyor.
    eminem - lose yourself (2002): harbi bu şarkıyı dinlerken kendini kaybetmeyen var mı ya? oscar kazanan ilk rap şarkısı. bitti.
    eminem - rock bottom (1999): şahane bir sample. rock sevenler tanıyacaktır. kuvvetle muhtemel eminem'in en sevdiğim parçası. bir adamın çaresizliği daha iyi yansıtılamaz.
    the game - the documentary (2005): rap'i bir öğrenci gibi adım adım öğrenmenin, tarihine saygı ve derin bir bağlılık duymanın sizi nerelere taşıyabileceğinin kanıtı. şahane bir dr. dre prodüksiyonu.
    the game - hate it or love it (2005): bir şarkının başlığı daha ne kadar manidar olabilir bilmiyorum... bu şarkıyı zamanında sırf çok popüler bir hit oldu, mtv'de sağda solda klipleri döndüğü için kötüleyen kendini bilmezler çıkacaktır mutlaka. şarkının ismine ve ne kadar olduğuna bir daha baksınlar. ayrıca gayet de sağlam verse'ler içerir, neo-gangsta akımının zirve yaptığı günlerde hiç beklenmeyecek dolulukta ve duyarlılıkta sözler duyarsınız hatta bu şarkıda.
    the game - letter to the king (2008): kuvvetle muhtemel the game'in en iyi şarkısı. insanı gerçekten içine çekiyor. nas verse'ü tek kelimeyle muhteşem. insan dinlerken martin luther king'i, coretta scott'ı ve daha nice insan hakları aktivistini hatırlayıp duygulanıyor.
    ghostface killah - one (2000): ghostface'in en iyilerinden. prodüksiyona bayılmamak elde değil. ghostface'in gözünden ghetto yaşamı.
    ice cube - why we thugs (2006): son derece açık ve sert sözler; çok güzel ve bangır bangır bir beat. 2006 konjunktüründe bu parçanın politik ve sosyal yönü gerçekten büyük önem arz etmekteydi.
    immortal technique - rich man's world (2011): şahane bir taşlama. hayatımda gördüğüm en satirik şeylerden biri. bir parça aynı anda hem nasıl bu kadar komik, hem de böylesine üzücü politik gerçeklerle dolu olabilir çok merak ediyorum. abba sample'ının güzelliği bambaşka.
    j. cole - dollar and a dream iii (2011): şimdilerde zirveye tırmanışını sürdüren j. cole'un nasıl bir zihniyetle ve azimle hareket ettiğini en iyi gösteren parçalardan biri.
    j. cole - let nas down (remix) (2013): "long live the idols, may they never be your rivals; pac was like jesus, nas wrote the bible". işte bu sözler yeter zaten bu şarkıyı anlatmaya. hip-hop'ı gönülden seven birisinin bu parçayı dinlerken tüylerinin diken diken olmaması imkansız.
    j. cole - a tale of 2 citiez (2014): kapkaranlık bir sokak hikayesi. siyah bir gencin psikolojisini en iyi anlatan eserlerden.
    j. cole - january 28th (2014): gidin teker teker tüm satırlarını hatim edin bu şarkının. gencecik bir adam zone'una girip düşünceleriyle başbaşa kalınca nasıl bilgece sözler edebiliyor, koskoca bir toplumun en karanlık ve ücra noktalarına nasıl yapıcı bir şekilde değinebiliyor ve tüm bunları yaparken üstüne üstlük bir de nasıl kendi greatness'ını ve mirasını yapılandırıyor.....
    jay-z - blue magic (2007): jay-z'nin başka seviyelere yükseldiği şahane bir neptunes prodüksiyonu. kariyerinin en siyasi sözlerinden bazılarını da bu parçada söylemiştir jay.
    jay-z - takeover (2001): zımba gibi bir diss. kanye west'in elinden çıkan prodüksiyonu the doors'un klasik parçası five to one'ı muhteşem sample'lar. jay-z tüm şarkı boyunca beat'le müthiş bir ahenkle dans etmektedir adeta. gerçekten çok ama çok üst düzey bir mc'lik performansı.
    jay-z - heart of the city (2001): fazlasıyla soulful bir parça. yine eşsiz bir kanye west prodüksiyonu. jay-z yine çok üst düzey iş çıkarıyor.
    jay-z - fuckwithmeyouknowigotit (2013): kelime oyunları ile ulaşılması güç bir seviyede olan bir parça. bangır bangır, yılan gibi bir beat. inanılmaz güzellikte bir beat, çılgın kelime oyunları ve fazlasıyla havalı bir flow ile buluşunca sözler çok anlamlı olmasa da bu kadar iyi eserler ortaya çıkabiliyor işte.
    jay-z - dead presidents ii (1996): hova'nın en iyilerinden.
    jay-z - d'evils (1996): muh-te-şem bir dj premier prodüksiyonu; çok hoş mobb deep ve snoop dogg sample'ları. illuminati muhabbetlerinin nerdeyse 20 sene öncesinde mevzu bahis edildiği süper bir şarkıdır.
    jay-z - can i live (1996): artık şaşırmayacağınız üzere yine şahane bir isaac hayes sample'ı. jay-z'nin en iyi performanslarından biridir.
    jay-z - public service announcement (2003): jay-z'nin istediğinde bu dünyaya ait olmayan seviyelere çıkabildiğini gösteren parçalardan biri. müthiş kelime oyunları, double entendre'ler; bambaşka bir bravado. şarkıya girişi sanıyorum her rap hayranının aklında yer etmiştir.
    jay-z - big pimpin' (1999): gereksiz şatafatlı ve sulu bir parti şarkısı olmasına rağmen bun b ve pimp c'den gelen efsanevi konuk verse'ler ve khosara'yı inanılmaz keyifli bir beat'e çeviren timbaland'in prodüksiyon dehası sanırım şarkıyı bu listeye sokmaya yeter.
    juelz santana - the second coming (2007): inanılmaz bir just blaze prodüksiyonu. juelz santana'nın zirve anı.
    kanye west - jesus walks (2004): kanye'nin tüm açık sözlülüğü ve dobralığı ile ağır meselelere giriştiği şahane bir parça. tıpkı bu parçada görüldüğü gibi kimsenin söyleyemeyeceği, ağzına almayacağı şeyleri söylediği için de ayrıca efsane bu adam.
    kanye west - through the wire (2004): kanye'nin belki de en özel, en duygu yüklü işi. onu ölüm döşeğine mahkum edem araba kazasından kurtulduktan sonra çenesindeki metal aparata rağmen kaydetmiştir bu şarkıyı. zaten şarkı boyunca sesinin peltek çıkması bunun sonucudur. sözleri kanye'nin siyah toplum için ne büyük önem arz eden bir sanatçı olduğunu anlatır niteliktedir ve onun özgüveni sayesinde nerelere geleceğinin sinyalidir. chaka khan sample'ıyla beslenen prodüksiyonu hem rap müziğin sound'unu tamamen değiştirmiş ve soul'u geri getirmiştir; hem de gerçek bir şaheserdir. bu parçayı da iyi bir sistemle dikkatli dinleyin, her enstrümanın nasıl muhteşem bir zamanlama ile görevini yaptığını ve diğer minik detayları duyduğunuzda bana hak vereceksiniz.
    kanye west - can't tell me nothing (2007): diskografisindeki en kilometre taşı şarkılardan. günümüzde kanye west'i tam anlayamayan, şarkılarında anlattığı şeylere fazla kulak asmayan insanların dikkatle dinlemesi gereken bir eser. açılış cümlesi kanye'nın sıklıkla irdelediği siyahların "insecurity" psikolojisine çok dikkate şayan bir örnektir. kanye'nin rap dünyasına "trap tarzı icra edilecekse onu da en iyi biz yaparız" dediği bir bildiridir adeta. bu sound zaten sonradan çok taklit edilecektir.
    kanye west - roses (2005): kanye'nin duygusal yanını açık yüreklilikle sergilediği, ama bir yandan sosyal mesajlarını da sakınmadığı şahane bir eser.
    kanye west - diamonds from sierra leone (remix) (2005): bu şarkıdaki ilk kanye verse'ünde duyacağınız sözlerdeki dobralık seviyesine çok az sanatçı ulaşabilmiştir. biraz önce bahsettiğim insecurity psikolojisinden tutun, kendi hareketlerini eleştirmeye kadar son derece erdemli şeyler söylemiştir kanye. tarihi bir verse. jay-z verse'üne gelirsek... o da tarihin en iyi ve havalı verse'lerinden biri. şahane kelime oyunları, başarılı bir flow, eşsiz bir bravado ve swagger örneği ve elbette "i'm not a businessman; i am a business, man!".
    kanye west - dark fantasy (2010): kanye'nin artık bambaşka bir seviyeye geçtiğini ve sanatına çok ayrı boyutlar kattığını müjdeleyen ilk parçalardan biri. bu şarkıdaki her şey tek kelimeyle kusursuz. tek solukta dinlenen ve sonra tekrar dinlenen şarkılardan. sonra tekrar ve tekrar...
    kanye west - gorgeous (2010): hip-hop'ın şimdiye dek gördüğü en görkemli, kompleks, sembolik ve belki de en muhteşem şey olan my beautiful dark twisted fantasy efsanesinin kendi de başlı başına efsane olan ikinci parçası; dark fantasy gibi fantastik bir açılış parçasının üzerine albümün anlam bütünlüğünün ve konseptinin temelini çok daha sağlamlaştıran inanılmaz bir eser. nakaratından tutun, en ufak kelime oyununa kadar didik didik edilmesi, dikkatle incelenmesi gereken bir şöhret kritiği ve başarı öyküsü. kanye'nin 3 verse'ünün her biri rap tarihinin en iyi verse'leri arasındadır; aksini iddia edenin rap'e olan sevgisinden ve aklından şüphe etmek lazım. raekwon verse'ü de inanılmaz düz delivery'si ile şahane.
    kanye west - power (2010): kanye'yi daha iyi tanımak ve ruh halini anlamak için çok önemli bir eser. continent number 6 ve king crimson'dan alınmış şahane sample'lar. 21st century schizoid man sample'ı şarkının sözleriyle birleşince öylesine anlamlı ki... rap tarihinde muhteşem sample'ları tozlu raflardan alıp kullanan ve herkese tanıtan pek çok dahi prodüktör var elbette; ama kanye hem bunu yapıp, hem de o sample'ın anlamına anlam katarak bambaşka bir seviyeye çıkabildiği için çok büyük sanatçı.
    kanye west - classic (better than i've ever been` (dj premier remix) (2005): tek başına bir hip-hop kitabesi! geçmişe duyulan büyük saygının göstergesi. primo'nun elinde yücelen şahane bir carl douglas sample'ı, müthiş scratch'ler; rakim, nas ve krs-one gibi üç efsaneden tarihi nitelikte verse'ler! hangi verse daha iyi karar veremiyorum ama sanırım favorim krs-one verse'ü.
    kanye west - new slaves (2013): hayatımda duyduğum en etkileyici şarkılardan biri. ırkçılık anlayışının başka alanlara etki edişi ve devam etmesi hakkında söylenmiş en dobra, en çarpıcı sözleri duyacaksınız bu şarkıda. gerçekten inanılmaz fütüristik ve avangard prodüksiyon da cabası. snl canlı performansını izleyin ve kanye'nin bu şarkıyı okurken nasıl çıldırdığını bir görün.
    kendrick lamar - bitch don't kill my vibe (remix) (2013): şarkının jay-z destekli resmi remix'i. artwork'ü her şeyi, ama her şeyi özetliyor. o kadar anlamlı ve oturaklı bir resim ki... meşalenin artık yeni krala devredildiğinin sembollerinden biri. jay-z'nin kariyerindeki en iyi verse'lerden biri, yine şahane kelime oyunları ve double entendre'ler...
    kendrick lamar - cartoon & cereal (2012): bomba gibi bir parça. durmadan, defalarca dinleyin bunu. ne denli büyük bir eser olduğu öyle daha iyi anlaşılıyor. gunplay'e de helal olsun vallahi kendisinden çok da beklenmeyecek kalibrede bir kısım çıkarmış.
    kendrick lamar - the art of peer pressure (2012): kendrick'in storytelling yeteneğine şahane bir örnek. bambaşka güzellikte progresif öğeler barındıran bir prodüksiyon ve müthiş anlamlı sözler.
    kendrick lamar - money trees (2012): hayatımda duyduğum tartışmasız en usta işi prodüksiyonlardan biri. inanılmaz kaliteli bir mixing ve sound engineering örneği. kendrick'in flow'u çok üst düzey. jay rock'ın verse'ü de gerçekten çok iyi.
    killer mike - reagan (2013): güncel politik rap'in geldiği son nokta. gerçekten inanılmaz bir eser!!
    lil' wayne - don't get it (2008): wayne'in kariyerindeki en anlamlı işlerden. müthiş bir nina simone sample'ı, şahane prodüksiyon ve 10 dakika boyunca kendini dinleyiciye soluksuz dinleten weezy. hem de şarkının büyük çoğunluğunda sadece konuşmasına rağmen. weezy'nin hayatında şöylediği en harbi sözlerin bazılarını barındırır.
    lupe fiasco - hurt me soul (2006): lupe'nin bazen nasıl bambaşka seviyelere çıkabileceğinin kanıtı. son yıllarda siyah toplum için söylenen en anlamlı sözlerden bazılarını söyleyen adamın en iyi şarkılarından biri. bu parçada ve all black everything gibi şarkılarında da kullandığı başka perspektiften yazabilme yeteneği gerçekten çok takdire şayan.
    lupe fiasco - strange fruition (2012): inanılmaz anlamlı, sosyal içerikli sözler. çok ama çok manidar da bir başlığı vardır bu şarkının*. prodüksiyonu da gerçekten çok üst düzeydir.
    lupe fiasco - words i never said (2011): prodüksiyon birazcık daha başarılı olabilirdi ama sadece o ilk verse bile bu listeye girmek için yeterli sebep.
    lupe fiasco - all black everything (2011): ırkçılığın, köleliğin asla var olmadığı alternatif bir evren, masalsı bir hayal tablosu. inanılmaz.
    masta ace - acknowledge (2001): şarkıdaki her satır bir punchline adeta. her sözüyle rakibini yerin dibine sokuyor. doğru bir sample ve ustalıkla yapılan scratch'lerin bir beat'i nasıl güzelleştirebileceğinin kanıtlarından. favorilerimden.
    mos def - life in marvelous times (2009): şahane bir beat, selda bağcan'ın ince ince'sinden alınan çok güzel bir sample ve mos def'ten üstün performans.
    nas & damian marley - patience (2010): inanılmaz! rahatlıkla ilk 20'ye, hatta 10'a girer. amadou & mariam'dan muhteşem bir sample, çok incelikle kotarılmış şahane bir prodüksiyon ve efsanevi verse'ler. duyup duyabileceğiniz en derin, anlamlı şarkılardan biri. gerçekten bambaşka bir seviyede. mutlaka klibini izleyin.
    nas - the message (1996): sting'den shape of my heart sample'ının güzel kullanımı ve nas'tan üstün söz yazımı. ikonik punchline'lar barındırır.
    nas - ether (2001): şimdiye kadar yayınlanmış en iyi diss'lerden. nas sözleriyle jay-z'yi adeta paramparça ediyor.
    nas - daughters (2012): nas'ın bugüne kadar yaptığı belki de en içten, en hisli iş. bu özeleştirileri yapabilmek ve böylesine dürüst olabilmek bile büyük bir olgunluğu ve sorumluluk anlayışını gerektirir. beat'i de şahanedir.
    the notorious b.i.g - hold ya head (2005): ölümü sonrasında yayınlanmış bir suicidal thoughts remix'i ama gerçekten yazmazsam olmazdı. suicidal thoughts için yukarıda yazdığım tüm övgüleri alın ve prodüksiyonunun zayıflıkların bomba gibi bir beat'le ve şahane bir johnny was a good man sample'ı ile değiştirildiğini düşünün. kimse kusura bakmasın ama orjinalinden kat kat güzeldir.
    the notorious b.i.g. - notorious thugs (1997): flex tarzın en iyilerinden. biggie'nin verse'ü çok üst düzey. flow konusunda bir ders niteliğinde.
    the notorious b.i.g - going back to cali (1997): biggie'nin gerekirse west coast sound'unu da kotarabildiğini gösterip herkese gözdağı veren inanılmaz keyifli bir parça. biggie'nin bu şarkıda kelimeleri heceleyerek söylemesi gerçekten müthiş güzeldir.
    the notorious b.i.g. - ten crack commandments (1997): crack satmanın 10 kutsal emri! biggie'den genç torbacılara ders. şahane bir dj premier beat'i ve zekice biggie kafiyeleri.
    outkast - rosa parks (1998): dünya tatlısı bir outkast klasiği. prodüksiyonu çok zengindir.
    public enemy - sex, drugs & violence (2007): eskilere göndermede bulunan muazzam bir beat, chuck d'den çok anlamlı sözler. fakat şarkının yıldızı tartışmasız krs-one!
    rakim - when i b on tha mic (1999): rakim'ın solo kariyerinin en iyi performansı olsa gerek. klasik boom bap sound'unda çok güzel bir dj premier beat'ini bulundurur.
    reflection eternal - too late (2000): bu da listede kendine çok yüksek sıralarda yer bulacak bir şarkı. burda sıralı olan onlarca şarkı arasında rahat ilk 30'a girer. hip-hop'ın durumu ve gittiği istikamet hakkında inanılmaz güzellikte sözler içerir. üflemeli çalgıların muhteşem kullanıldığı incelikle işlenmiş bir beat'i vardır.
    rick ross - sixteen (2012): çok ama çok klas bir prodüksiyon. şarkının kendisi o tarzda olmasa da beat'in bu klas sound'u albümün bütünlüğü düşünüldüğünde kaydın mafioso havasına katkıda bulunuyordu. rick ross'un en iyi performanslarından biri. sondaki gitar solosu tek kelimeyle muhteşem. andre 3000'un verse'ündeki storytelling çok üst düzey.
    rick ross - sanctified (2014): inanılmaz soulful bir prodüksiyon! betty wright'tan muhteşem vokaller! insanı bu kadar iyi hissettiren az şarkı dinledim. kanye west'in verse'ü bu dünyadan değil. rick ross'un verse'ündeki takeover göndermeleri de şahane.
    the roots - make my (2011): çok kaliteli enstrümentasyon. çok, çok zengin bir prodüksiyon. big k.r.i.t verse'ü fazlasıyla üst düzey. pek anlamlı, pek duygulu bir parça.
    scarface - guess who's back (2001): müthiş bir kanye west prodüksiyonu. jay-z'nin şov yaptığı şarkılardan.
    scarface - smile (1997): 2pac destekli, bambaşka güzellikte bir scarface klasiği. 2pac'ın verse'ü şahanedir.
    scarface - mind playin' tricks '94 (1994): geto boys'un efsanevi parçasının solo versiyonu. açıkçası orjinalinden bir tık iyi olduğunu düşünmüşümdür hep.
    snoop dogg - paper'd up (2002): vurmalı çalgıların şahane kullanıldığı bir paid in full cover/remake parçası. rakim'in sözlerini snoop'un ağzından böyle uyumla çıkacağını kimse düşünmezdi heralde.
    talib kweli - get by (remix) (2003): geçim derdinin ve sefaletin siyah kültür üzerinde nasıl kara bulutlar gibi dolaştığını çok ironik bir şekilde anlatan keyifli şarkı. mos def, busta rhymes, jay-z ve kanye west'ten gelen konuk performansların hepsi çok başarılı.
    three 6 mafia - hard out here for a pimp (2006): lose yourself'ten sonra oscar kazanan ikinci rap parçası. zımba gibi iki verse. academy sahnesine inadına sokak kıyafetleriyle çıkan reyizlere selam olsun!
    the throne - no church in the wild (2011): fazlasıyla üst düzey bir prodüksiyon. şarkıdaki her şey gerçekten kusursuza yakın.
    the throne - murder to excellence (2011): black on black crime'ı tüm açıklığıyla insanların yüzüne vuran şahane bir şarkı. kompozisyonun ve şarkının çehresinin değiştiği ikinci kısmı da ayrı güzel.
    ugk - one day (1996): southside'dan tek parça seç deseler bunu seçerdim heralde. ilk 45 saniye insanı cennete götürür adeta. inanılmaz güzellikte bir beat, çok tatlı bir isley brothers sample'ı ve çok sağlam performanslar.
    ugk - murder (1996): tıpkı şarkının ismi gibi bun b'nin adeta öldürdüğü bir şarkı! onun verse'ü efsanevidir. sonlarına doğru ard arda yaptığı multi kafiyeler zevkten kudurtur.
    ugk - int'l players anthem (2007): dünya güzeli bir willie hutch sample'ı üzerine doğru kit kullanımı ile kurulmuş şahane bir beat, çok keyifli ve sağlam verse'ler. başındaki andre 3000 apayrı güzeliktedir. three 6 mafia ile olan remix'i de en az orjinali kadar burada olmayı hak eder.
    ugk - cocaine (2007): anlatılan şeyler ile müthiş bir uyum gösteren yavaş, sakin bir beat; rick ross'un gerçek bir rapçiye dönüştüğü günlerde geleceğin sinyalini veren kalitede bir konuk performans ve aslında pekala anlamlı siyasal mesajlar.
    wale - ambition (2011): insanı başka diyarlara götüren bir beat. meek mill'in verse'ü insanın tüylerini diken diken eder.
    warren g - regulate (1994): gerçek bir g-funk ve west coast klasiği, rap hit'lerinin hası. çok güzel hikaye anlatımı, tarihi güzellikte bir beat, michale macdonald'ın eserinin akıllıca sample'ı ve nate dogg'un eşsiz vokali. remix'i de bambaşka güzeldir. iyi bir dj'in elinde dünyanın her kulübünde keyifle dinlenebilecek hale gelir.
    wu-tang clan - gravel pit (2000): insanda engellenemez bir kafa sallama isteği oluşturan inanılmaz keyifli bir wu-tang klasiği.
    wu-tang clan - the heart gently weeps (2007): şahane bir beatles cover/remake'i.
    xzibit - my name (2002): taş gibi bir diss parçası. hem eminem, hem xzibit çok sağlam verse'ler okumakta; nate dogg her zamanki gibi muhteşem.
    young jeezy - seen it all (2014): inanılmaz duygu yüklü bir parça. sözler de çok başarılı. jay-z'nin verse'ü gözleri yaşlandıracak cinsten.
    young jeezy - soul survivor (2005): bu kadar karanlık bir sokak parçasının zamanında büyük hit olması hiç kuşkusuz young jeezy'nin dinleyenlere ulaşabilmesi ve empati kurdurabilmesine bağlı. bomba gibi bir beat, son derece içten sözler. jeezy'nin sergilediği bu hırslı, azimli karakter ilerde southside'da palazlanacak trap akımının temellerini atmıştır belki de.
    young jeezy - f.a.m.e (2011): alakasız bir trance şarkısından cımbızla çekilmiş ve bambaşka anlamlar yüklenmiş sample'ın elinde yükselen müthiş bir prodüksiyon. t.i ve jeezy'den çok içten ve üst düzey verse'ler.
    2pac - ambitionz az a ridah (1996): 2pac'ın her zamankinden daha güçlü şekilde döndüğünü dosta düşmana haber veren bomba gibi bir parça.
    2pac - only god can judge me (1996): pac'ın en iyi performanslarından. en güzel verse'lerinden birini bu parçada okur. prodüksiyon çok derece zengin ve niteliklidir.
    2pac - can't c me (1996): hayatımda duyduğum en güzel beat'lerden birini barındıran gerçek bir west coast klasiği!! george clinton'dan müthiş destek, dr. dre'den şahane prodüksiyon, 2pac'dan insanı tebessüm ettiren benzetmeler ve sözler!
    2pac - california love (1996): belki de gelmiş geçmiş en büyük ve ölümsüz rap hit'i. west coast poplock ve woman to woman'dan alınmış ve geçmişe saygı duruşunda bulunan inanılmaz güzellikteki sample'lar sayesinde bambaşka bir güzelliğe ulaşan unutulmaz bir beat. dre'nin en iyi verse'lerinden biri. 2pac da her şeyin böyle mükemmel olduğu bir parçada altta kalır mı? bu parça da rahatlıkla en tepelerde yerini bulacaktır.
    2pac - 2 of amerikaz most wanted (1996): şu ana kadar yapılmış en iyi rap beat'lerinden beri. unutulmaz, ikonik sözler. ölümsüz bir klasik.
    2pac - life goes on (1996): yine sadece 2pac'ın icra edebileceği türden bir şarkı. 2pac işte bu tür parçaları müthiş bir samimiyetle yazabildiği ve söyleyebildiği; dinleyenlere tarif edilmesi güç bir bağ ile ulaştırabildiği için en iyiydi.
    2pac - thugz mansion (2001): posthumous bir prodüksiyon. ama 2pac'ın masalsı sözleri gerçekten insanı farklı diyarlara götürüyor. onun şair ruhunu en iyi gösteren parçalardan.
    2pac - hail mary (1996): kilise çanlarıyla, karanlık sound'uyla, 2pac'ın yürekten gelen yorumuyla insanın tüylerini diken diken bir garip şarkı. pac'ın en iyi verse'lerinden biri. o kadar iyi bir verse okumuştur ki sonradan 50 cent bile eminem ve busta rhymes ile yaptığı hail mary remix'inde büyük ölçüde o verse'ü kullanıp inanılmaz etkileyici bir iş çıkarabilmiştir.
    2pac - hit em up (1996): 2pac'ın birkaç günde yaratıp tamamladığı inanılmaz diss. şarkı o kadar ikoniktir ve herkesce sevilir ki, tüm bu övgülerin ve sempatinin arasında rap tarihi boyunca okunan en basit fakat bir o kadar da güzel nakaratlardan birine sahip olduğu gerçeği arada unutulur.
    2pac - changes (1998): reyisin sosyal ve insani yönünü en iyi anlatan parçalardan. siyah olmanın psikolojisi daha iyi anlatılamaz. insanın gözlerini doldurur, tüylerini diken diken eder bu şarkı.
    2pac - ghetto gospel (2004): eminem ve şopar arkadaşları bu şarkının da içinde bulunduğu loyal to the game albümünde reyisin sesinin pitch'ini değiştirip, bilgisayar teknolojisi ile kendisine "g-unit" dedirtme gafletine düşmüş olsalar da bu inanılmaz şarkıyı listeye eklemeliyim. işte bu da 2pac'ın üstünlüğü. bu şarkıda pac'ın yaptığı gibi dinleyiciye uzanabilmek, hislerini aktarabilmek gerçek bir sanatçı olmayı gerektirir. parçanın sonlarında pac "lord can you hear me speak?" diye haykırdığında duygulanmayacak insan taş kalplidir.
    2pac - i wonder if heaven got a ghetto (1997): dünya üzerindeki saçma sapan düzenin, eşitsizliğin ve ayrımcılığın anlamsızlığını tek bir soru cümlesiyle yüzümüze vuran inanılmaz eser. cennette de bir ghetto var mı?
    2pac - nothin' but love (1997): şahane prodüksiyon. geçmişi güzel hislerle anan pac.
    2pac - starin' through the my rear view (1997): her şeyiyle komple bir eser. insanı başka diyarlara götürür.
    2pac - ghost (2003): tıpkı hail mary gibi tüyleri diken diken eden, insanı bir garip yapan şarkı. 2pac'ın tüm çıplaklığıyla tasvir ettiği o çekilmez ortamın havası insanın içini karartır adeta. ve tüm o tasvirlerinden sonra şu sözleri söyler pac: "don't cry; just ask why and try not to die as i take you through a ghetto nigga's lullaby?" bizim dinlerken içimizin karardığı bu gerçeklikler çoğu siyahin yaşamının ayrılmaz bir parçasıdır işte.
    2pac - panther power (1988-1991 arası bir dönemden olduğu sanılıyor): pac'ın en eski şarkılarından. gencecik bir adamın gözünden amerikan rüyası hakkında inanılmaz bir hiciv, müthiş bir siyasi eleştiri. scratch'ler çok güzeldir.
    2pac - runnin' (dying to live) (2003): yine tüyleri diken diken eden bir pac şarkısı. biggie'nin verse'ü de şahane. ikonik satırlarla doludur.
    2pac - until the end of time (2001): 2pac'ın çok sağlam verse'ler okuduğu, insanın içine işleyen bir parça. nakarat ve beat de son derece iyidir.
    2pac - pain (1994): 2pac'ın bambaşka bir ruh haliyle yazdığı muhteşem bir verse'ü bulunduran fazlasıyla dokunaklı bir parça.


    (amaru71 - 10 Şubat 2015 20:20)