Atomic Blonde (~ Sarisin Bomba) ' Filminin Konusu : İngiliz gizli servisi MI6'in en yetenekli ajanlarından olan Lorraine Broughton (Charlize Theron), Soğuk Savaş'ın son günlerinde Berlin'e özel bir görev için tek başına gönderilir. Burada ona yardımcı olmak üzere görevlendirilmiş David Percival (James McAvoy) ile temasa geçer. Ancak böyle bir şehirde o günlerde kimseye güvenmek mümkün değildir ve Lorraine birçok tuzak ve ihanetten sağ çıkıp görevini tamamlamaya çalışacaktır. Atomic Blonde filmi, Antony Johnston'ın yazıp Sam Hart'ın çizdiği 2012 çıkışlı The Coldest City adlı çizgi romandan sinemaya uyarlandı.
Baby Driver(2017)(7,6-358296)
John Wick: Chapter 2(2017)(7,5-258853)
War for the Planet of the Apes(2017)(7,5-199816)
American Made(2017)(7,2-123864)
Logan Lucky(2017)(7,0-101041)
The Hitman's Bodyguard(2017)(6,9-154468)
Kingsman: The Golden Circle(2017)(6,8-218327)
Kong: Skull Island(2017)(6,6-242657)
Valerian and the City of a Thousand Planets(2017)(6,5-133844)
Ghost in the Shell(2017)(6,4-179410)
The Dark Tower(2017)(5,6-112051)
The Mummy(2017)(5,5-147494)
(bkz: sarı tutku) mu bu? bence iyi bir çeviri oldu gibi dediğim filmdir efendim.
(yok ol - 11 Mart 2017 00:37)
müthiş dağınık ve tahmin edilebilir. bir tinker tailor soldier spy kalitesi beklenmesin. john wick tarzı bir aksiyon filmi işte. duvarın yıkıldığı dönemin berlin'i, tarkovski'nin stalker'ına ve fritz lang'ın metropolis'ine gönderilen selamlar, charlize theron ve sofia boutella'nın libidoyu tavana vurduran halleri, hepsi iyi güzel ama fazlası yok filmde.
(uyuyan adam - 28 Temmuz 2017 12:16)
charlize theron'un baş rolünde olduğu bir david leitch filmi.--- spoiler ---filmin başlangıcında ilk dikkat çekici durum ışık. hiçbir zaman aydınlık görmüyorsunuz çoğunlukla soğuk, solmuş renkler çıkıyor karşınıza, öyle bond serisi gibi arka planda muhteşem bir manzara sizi karşılamıyor, bu noktada film baz aldığı çizgi romanın isminin bir nevi hakkını veriyor.* tabi soğuk savaş, berlin ve berlin duvarının yıkılması o soğuk görüntü ve atmosferin müsebbibi.filmin diğer güzel yanı da müzikleri. dawid bowie, george michael, depeche mode ve 80'ler sevenlerdenseniz, kendinizi ritim tutarken bulabilirsiniz.belki en başta söylemek lazımdı ama filmi film yapan kesinlikle charlize theron. ondan başkası oynasa bu kadar doğal durmazdı sanırım.lorraine broughton'u çok güzel portlelemiş: sonsuz özgüven, ayakları yere basan hem güzel hem akıllı bir kadın. kendini gösterme gereği duymadan ama bütün dikkatleri üzerine çekmeyi de başararak.hazır charlize theron'dan gitmişken charlize theron'un olduğu sahneler ve karakterle ilgili her detay; sigara tutmasından, kılık kıyafetinden, dövüş sahnelerine kadar her ayrıntı, her açı çizgi roman kareleri gibi çekilmiş. otur çiz, beyninizde öyle keskin resimler bırakıyor.bir diğer iyi yanı da dövüş sahneleri. diğer entrylerde de bahsedildiği üzere gayet özenli olmuş. 3-5 hareket gösterelim sonra adam kenara yığılsın değil de sonuna kadar, sonuç alana kadar bir taraf diğer tarafa yükleniyor, hemen pes etmek yok. tüm dövüş sahneleri bu şekilde olunca sizde de bir kum torbası yumruklama hissi olmuyor değil.o kadar filmden bahsettik azıcık da james mcavoy a da bir şey söyleyip geçelim. karşımıza villain olarak çıkıp bize "rıza baba adam pislik çıktı" dedirtiyor özetle. bir kelam da skarsgard familyasından bill skarsgard'a edelim. abilerini* görsem daha çok sevinirdim ama olsun o genleri görmek bile yetti, nice filmlerde ailecek başarılarını bekliyoruz.gelelim filmin olumsuz yanına. filmin başı ve gelişme bölümü yavaş kalıyor aksiyon ve ajan filmi için, herhangi bir suspense yaratacak bizi merak ettirecek bir unsur da verilmiyor ancak sonlara doğru güzel toparlanıp bir anda vites yükseliyor da yükseliyor filmin hızına kapılıyorsunuz.ha bir de istanbul konusu var bir cümle ve resimle geçilen ama hemen "aa istanbul değil mi orası" dedirtiyor. --- spoiler ---bu da soundtrackin tamamı yapanın ellerine sağlık :atomic blonde full soundtrack
(zdreams - 29 Temmuz 2017 01:48)
atomic blonde--- spoiler ---birinci yarı ve ikinci yarıya dengeli bir biçimde yedirdikleri aksiyon sahneleri sayesinde bazı eleştirenlerin aksine durgunlaştığına inanmadığım, birçok filme nazaran çok daha gerçekçi dövüş sahnelerine sahip olan bir filmdi ve her anından keyif aldığımı söylemek isterim. zaten james mcavoy'un split ile birlikte oynadığı karakterleri ne denli mükemmel bir şekilde ekrana koyduğu tartışılmaz bir gerçekken charlize theron gerçeği de filmin güzel bir şey olacağını düşünmemize yetmişti. dövüş sahnelerinin gerçekçiliğinden bahsetmeden de yazımı bitirmeyeyim. hani aksiyon filmi seyredersiniz ve filmin sonunda sadece adamın kaşında hafif bir yara vardır ya da dudağına ufacık bir yara koyarlar ya. ha ha! hahahaha! izleyin de görün derim. çok başarılı bir film olmuş. --- spoiler ---
(rumkidumki - 30 Temmuz 2017 14:09)
filmin yarısında çıkanlara kötü bir haberimin olduğu film.filmin ikinci yarısında bir apartman içinde dövüş sahnesi var. 5 - 6 dk sürüyor. o kadar iyi kurgulanmış ki hiç bir montaj olmadan tek seferde çekilmiş gibi algılıyorsunuz. kavga edenler ve kameramanın sürekli yer değiştirmesi muhteşem. kendinizi bir köşeden izliyor gibi değil de kavganın içinde, sürekli yer değiştiriyor gibi konumlandırıyorsunuz.sırf bu kısa süre için bile gidilebilecek film
(acikdeli - 31 Temmuz 2017 23:11)
tek sıkıntısı yanlış pazarlama olan film bence. fragmanlarla falan john wick'in dişi versiyonu gibi pazarlandı film ama john wick'ten, uzun uzun planlarla, minimum dublör kullanılmış nefes kesen aksiyon sahneleri dışında baya ayrı bir yerde duruyor. oradaki gibi karikatür karakterler ve teşkilatlar yok. 89 yılının o soğuk doğu berlin'inde geçen bir ajan filmi atomic blonde. diğer ajan filmlerinden ayrıldığı kısım ise bahsettiğim aksiyon sahneleri ve muazzam müzikleri.iyi miydi peki? hikaye daha iyi olabilirdi, twist daha şaşırtıcı olabilirdi falan ama bu haliyle bile taş gibi filmdi. 90'lar, soğuk savaş dönemi, duvarın böldüğü berlin atmosferi falan fazlasıyla iyi yansıtılmış ama sırf o tek plan apartman sahnesiyle bile ödenen paranın hakkını aldığınızı hissettirirdi zaten. david leitch kesinlikle bu filmle kendi tarzını oturtmuş iyice. deadpool 2' için içim daha rahat şimdi.bir paragraf da charlize theron için ayırmasak ayıp olur. 42 yaşında, sırf yürüse dahi izleyeni perdeye kilitleyecek bu ablamız üşenmemiş, hayvan gibi çalışmış bu film için. ve bu sayede aksiyon sahnelerini yaşamamızı sağlamış. ne kadın be! mcavoy'un söylediği gibi "i think i fuckin love you".
(ecs - 3 Ağustos 2017 12:04)
filmi gömmeye çalışanlar olmuş ama neyse sonra baya bir entry de filme destek gelmiş.filmin en önemli artısı çekimlerin olağanüstü olması. dış mekanlarda berlinden çok güzel görüntüler yakalanmış. ayrıca iç mekanlar da çok detaylı tasarlanmış filmde. arka planlar hep güzel bir fotoğraf gibi. ayrıca kamera açılarıyla bazı sahnelerde filmin içinde gibi hissetiriyor. merdiven dövüş sahnesi söylenmiş bu konuda. beni en çok etkileyen araç kovalamacısıydı. avatardan beri başka hiç bir filmde bu kadar gerçekçi filmin içinde hissettiğim olmamıştı. bazı sahnelerde 2d film ile 3d gerçekçiliği aşıp vr a yaklaşmışlar neredeyse.son zamanlarda şarkıların yoğun kullanıldığı aksiyon filmleri arttı. bu tarzda şarkı seçimi olarak en iyilerinden biriydi. eksi olarak kurgu da büyük sıkıntı vardı ve sorgu sahnesiyle yapılan kurgu çok gereksiz yer kaplıyordu. onun yerine karakterlere yoğunlaşılabilirdi.
(john mcclane - 4 Ağustos 2017 23:09)
yorumları okuyunca şaşırdım, sözlüğe girince otomatik olarak her şey hakkında negatif yorum yazmak psikolojik bir problem sanırım. yılan gibi film, iyi ki gitmişiz.
(ser touch - 6 Ağustos 2017 03:09)
duvardan duvara vurulan charlize theron içeren filmdir.detaylara takılmadığın zaman keyifli, seyirlik film olmuş. tabi bunda charlize theron gibi güzel bi kadını izliyor olmanın da payı büyük. john wick ve james bond karışımı bir havası var.filme bok atacak olursak;filmde herkesin elbiseleri yepyeni. bir insanın bile yakası yamulmamış olması inandırıcılığı etkiliyo. charlize theron topuklu ayakkabıları, sarı saçlarıyla at gibi dolaşıyor film boyunca. izlemesi keyifli de yolda böyle bi hatun görüp hafızaya atmayan yok amk. sen nasıl dikkat çekmeyeceksin, sonra vay efendim kgb ifşa etti beni filan.ayrıca bu ülkede o topuklularla yürüyemeyen var, sen o kadar ajanı döversen orada bi dur deriz.
(terbiyesizadam - 23 Aralık 2017 21:42)
ajan salt’un yanına yaklaşamayacak film. filmin motivasyonu sıfır. sonuna kadar sizi bağlayan hiçbir hikaye yok. filmin sonunda bile mevzuyu anlamıyorsunuz. o kadar insan niye birbirini öldürdü? filmin başından sonuna kadar bir liste lafıdır gitti. ama ne olduğunu neye yaradığını hala anlamadım. başta da dediğim gibi filmin sizi bağlayacak bir motivasyonu yok. misal john wick’te adamın köpeğini öldürmüşler, adam haklı moduna girebiliyorsun. ajan salt’da mandalina coli’nin kocası ile ilgili duygusal bir motivasyonu var. bu sizi de bağlıyor hikayeye. ama bu amk filminde yok! duygusuz orospu ya iki saatimi yedi. *edit: unutmadan, filmde çok büyük sigara reklamı dönmüş. pilip moris tobakko sponsorluğunda geçiyor film...
(bilmesendahaiyi - 8 Temmuz 2018 01:29)
Yorum Kaynak Link : atomic blonde