Süre                : 1 Saat 41 dakika
Çıkış Tarihi     : 20 Eylül 2017 Çarşamba, Yapım Yılı : 2017
Türü                : Animasyon,Aksiyon,Macera,Komedi,Aile
Ülke                : Danimarka,ABD
Yapımcı          :  Don Bluth Productions , DreamWorks Studios , LEGO System A/S
Yönetmen       : Charlie Bean (IMDB)(ekşi), Paul Fisher (IMDB), Bob Logan (IMDB)(ekşi)
Senarist          : Hilary Winston (IMDB)(ekşi),Bob Logan (IMDB)(ekşi),Paul Fisher (IMDB),Kevin Hageman (IMDB)(ekşi),Dan Hageman (IMDB)(ekşi),Hilary Winston (IMDB),Bob Logan (IMDB),Paul Fisher (IMDB),Bob Logan (IMDB),William Wheeler (IMDB),Tom Wheeler (IMDB),Bryan Shukoff (IMDB),Paul Fisher (IMDB)
Oyuncular      : Olivia Munn (IMDB)(ekşi), Jackie Chan (IMDB)(ekşi), Justin Theroux (IMDB)(ekşi), Dave Franco (IMDB)(ekşi), Michael Peña (IMDB), Zach Woods (IMDB)(ekşi), Abbi Jacobson (IMDB)(ekşi), Kumail Nanjiani (IMDB)(ekşi), Fred Armisen (IMDB)

The Lego Ninjago Movie (~ Lego Ninjago Filmi) ' Filminin Konusu :
Ninjago kentinde yaşayan Lloyd ve 5 yakın arkadaşı, dışarıdan bakıldığında sıradan gençler gibi görünseler de aslında önemli bir sırrı taşımaktadırlar. Bu gençler, Sensei Wu'nun önderliğinde çalışan gizli ninjalardır. Dünyayı ele geçirmek isteyen kötü kalpli Garmadon Ninjago'yu tehdit ettiğinde, aynı zamanda Garmadon'un oğlu olan Lloyd, ninja arkadaşları ve Sensei Wu, zorlu bir mücadelenin içine girecektir.


  • "küçükken pahalı diye anamız babamız alamazdı bunları, büyüdük hâlâ pahalı mına koduğum şeyi. alamıyoruz hala."




Facebook Yorumları
  • comment image

    ben küçükkene bu oyuncaklar feci pahalıydı.

    en fazla olur da bizim oyuncakçıya gelirse vitrinine gidip yalanma mesafesinde yaklaşabilirdik bunlara.
    o zamandan içimde ukte kalmış. büyüyünce kendime yüzlerce lego alacaktım.
    e sonuçta büyüdük, para kazanmaya başladık falan filan... lan bu legoyu ben hala alamıyorum???

    yani istesem alırım da bütçeyi yine göçertir bu fiyatlarla ya. canım annem, canım babam, küçükken bana lego almadınız diye çok kızıyordum, allah belamı versin benim. şimdi, şu anda benim küçüklüğüm gelip "hocu bana lego al" dese tekme-tokat dalarım yeminlen.

    tanım: vergisi mi düşürülür, ithalatçı firma karından mı vazgeçer bilemiyorum ama bir şekilde fiyatları düşürülmesi gereken oyuncaklardır.


    (akincibeyi - 22 Eylül 2009 00:35)

  • comment image

    küçükken pahalı diye anamız babamız alamazdı bunları, büyüdük hâlâ pahalı mına koduğum şeyi. alamıyoruz hala.


    (wazzap - 31 Mart 2012 01:38)

  • comment image

    neden bu kadar pahali? sorusuna verilecek bazi cevaplari olunan muthis oyuncak. bilirsiniz ki her lego parcasi bir digerine tam oturur ve oturdugunu bir ses(cit) veya hissiyat ile kullanicisina belirtir. ayrica legonun hicbir parcasinda baski sonrasi olusan ekstra plastik parcalarini gormezsiniz. ancak kutusunu acinca cebinizden cikan onca paranin kokusu, sol gozunuzden birkac damla yas olarak dokebilir. lego user experience mevzusunu uzun zaman once akil etmis ve kullanicilarindan bok gibi para almakta.
    ayrica herkes gormustur, her legonun altinda (yamulmuyorsam 3 haneli) bir kod yazar. bu kod o lego parcasinin ve modelinin yapildigi makinenin kodudur. bu kod, eger legolarinizdan bir tanesi tam oturmuyorsa ve sikayetci olursaniz, lego muhendisleri ilgili makineyle ilgili ince ayar yapabilsin diye vardir.
    megablok isimli son zamanlarda turemis bir rakibi de vardir. lego bu markaya dunya capinda davalar acmis, kimse benim trademarkimi satamaz falan diye. ancak kimse tarafindan sallanmayinca, olayin icine konsept katarak rakibinin onune gecme yoluna gitmis. son yillarda coklasan lego konseptlerinin cikis kaynagi da budur. lego bu anlasmalarda cok para harcamis olsa da, o artik bir bloklardan sekil yap markasi degil, bir hikaye anlatma araci.
    kaynak; gotum.

    seneler sonra gelen edit: smokinli ornitorenk'e gore, her legonun altindaki 3 haneli kod, makinenin degil plastik enjeksiyon kalibina ait kodmus.


    (xarion - 16 Aralık 2012 19:27)

  • comment image

    hayvan gibi pahalı fakat hayvan gibi de kaliteli bir oyuncak markası. biz paraya kıyamayıp dede oyuncak marka legomsu şeyler aldık. çocuk azıcık oynadı ve folloş oldu. birbirine geçmemeye başladı küpler. çocuğun da çok ilgisini çekmedi. daha sonra lego'nun bir tren seti hediye geldi. ilk olarak çocuğun çok ilgisini çekti. ayrıca arkadaş lokomotif sanki bir teknoloji harikası. üstüne binsem beni götürecek neredeyse. ayrıca ön tekerler dönmeyi bıraktığı anda alet de çalışmayı bırakıyor. pili de az harcıyor. en son ne zaman pil koyduğumu hatırlamıyorum. küplerde o kadar oynamaya rağmen ne kırılma, ne esneme, ne de folloş olma durumu var.

    adamlar harbiden yapıyor. şimdi çocuğa evdeki setin bir büyüğünü alayım diyorum ama 400 tl lan. o paraya konsol alırım, çocuğun hayal gücünün de içine bir güzel ederim.


    (konstantinoux - 6 Kasım 2013 16:54)

  • comment image

    yerli üretim ve ahşaptan olan manyetik versiyonu için logy.com.tr

    edit: kendi üretimim

    büdüt : kullanılan ahşap koruyucuları en 71/3 oyuncak güvenliği standardına uygundur ve köşeleri asla sivri değildir. çocuk sağlığına ve güvenliğine uygundur =) kırılmaya karşı da dayanıklıdır, her parça paketlenmeden önce tambur dediğimiz makinayla 1 saat test edilir,bu rağmen kırılan parça olursa mutlaka değiştiliri.

    buradan bir annenin yorumunu okunabilir : http://baybarslavals.com/…4/logy-yapiskan-tahtalar/


    (ack - 6 Kasım 2013 22:19)

  • comment image

    üzerinde minicik lego yazan yassı silindirlerin bağlı olduğu küçük parçacıklara lego denir. bir zamanlar, bu yassı silindirlerin sayesinde birbirine tutturulan parçaları kıç kıça ekleyip canınız ne isterse yapabiliyordunuz.

    lego, dünyada yapılabilicek en keyifli işlerden biridir. alınırdı bir kutu lego, mesela bir postane (ki benim ilk göz ağrımdır) kutunun içinden bir şablon çıkar, bu şablonda da postanenin nasıl yapıldığı basamak basamak gösterilirdi. benim genellikle karşılaştığım sorun, (tabii ki postane kadar basitlerinde diil, pöeh) yapmaya başladıktan üç beş basamak sonra eğer taa başlardaki ufak bi ayrıntıyı atlamışsam işin içinden çıkamamamdı. bazen de inşaat biter ama parçalar artar, ulan nerde neyi eksik yaptım diye bütün şemayı baştan başa tekrar incelerdim. lego yaparken özellikle de uzay treni gibi koca şeylerde, (kutuların sağ üst köşelerinde beyazla yazılmış lego kodları vardı, uzay trenininkinki 6990'dı, daha yükseği de yoktu, eee...) bütün poşetleri açar, bütün parçaları saçar, sonra da şema önümde başlardım sayıklamaya... "ince ikiliii, ince ikili kırmızıııı...", sonra "10 lu ince siyaaaaaahh..." neyse, saatler boyu ayaklarım kıçım uyuşurdu ama sonunda itfayeyi de dikerdim.

    aklıma gelen başka bir şey de, bozarken yaşanılan sorunlar üzerine. ince parçalar birbirlerinden kolay kolay ayrılmazdı, bunları ayırmanın en geçerli yolu dişlemekti, bundan dolayıdır ki, ilk alınan (dolayısıyla en eski) legoların pek çok parçası diş izleriyle doludur, yeni alınanlarsa çiziksiz gıcır gıcırdır.

    peki soora? ne bok yenicek itfaye istasyonuyla? (dudaklarımın kenarlarında ki havyarları silip belirtiyim, koca bi şehrim, apayrı bir de uzay üssüm vardi) legonun kötü yanı buydu işte... oturup saatlerce oynanmazdı, ama saatlerce yapılırdı. tek çözüm kalırdı böyle durumlarda: itfaye'yi, postaneyi hamburgerciyi birleştirip bi nuhun gemisi yapmak. işte legonun asıl keyfi bundan sonra başlar zaten.

    lego'nun bi de sosyolojik boyutu var onu da inceliyim eksik kalmasın. lego'nun ortamı harikadır. işsiz güçsüz adam yok, herkes görevinin bilincinde, hayatından mutlu, sürekli sırıtan bi yüz ifadesiyle ortalıkta dolaşır. deli gibi de tatmin yaşadıkları her hallerinden bellidir, hatta dikkat ediniz legolar şirinler'den bile daha toz pembe bi hayat sürerler ve de teknolojileri de aşmış durumdadır. evet, şirinler de üremez, ama en azindan bir bebek şirin vardı öyle değil mi? bunca lego yaptım, ne bir bebek, ne de bir bebek arabası görmedim. (yıllar sonra bir ara "sadece kızlar için" pembe legolar çıkmıştı, onları tabii ki ciddiye almıyorum). aslında pavyon ya da kerhane gibi setler de üretildiğini de görmedim, halbuki polisi, itfayesi, tam teşekküllü 4 yatak kapasiteli hastanesi vardı.

    gel zaman git zaman, parçalar özelleşti. şimdi buraya "(bkz: evrim)" demem gerekir, ama baktım çok fazla laf dönmüş o başlık altında o yüzden burda kısaca açıklamaya çalışiyim. lego'yu lego yapan şey az çeşit çok parçayla, çok çeşit az şey yaratabilmenizdi. oturur, o minik yapi taşlarıyla aklınıza ne gelirse yapabilirdiniz. ama geçenlerde göz attığımda gördüm ki parça çeşitleri çoğalmış, abuk ubuk, koca koca, cins cins, tür tür, hayatta da şablon'un şemanın dışında kullanılamayacak parçalar çıkmış, yani parçalar türleşmişti. (üstüne bi de elektronik bilmemneler gelmiş, üstelik fiyatı da kol gibi olmuş, eskiden bu kadar pahallı diildi bu meret).

    evrim de budur işte! eğer uygun ortam sağlanırsa, organizma çeşitliliği artar ama, zaman geçtikçe ortama uyum sağlayamayan özellikler de elenir. burda da aynen bööle olmuştur, lego "tutmayın beni!" diyip çoşmuş, çeşit arttırmış (mesela kasklar değişti zaman içinde, önlerine inip kalkan çok havalı camlar takıldı) sonra duramayıp işin bokunu çıkarmış yavaş yavaş da bulunduğu yerden inmiştir. (starwars vs. icraatları...) halbuki istiyen alsın starwars bebeklerini, bende imparator vardı, çok da iyiydi.

    malumunuz devir bilgisayar devri, benim kız kardeşim evcilik oynamadı hiç, ama sims oynuyo sürekli.

    idda ediyorum, lego komedi işlere girmeyip kendini kurtarıcak bi çıkış yolu bulabilseydi, herkes saatlerce lego yapar mutlu olur, para ve bolluk içinde yaşar, ülke de kalkınırdı, ama olmadı, olamadı olayın tabiatından dolayı.


    (peynir - 16 Nisan 2004 17:07)

  • comment image

    lego neden petrol bazlı plastikten kurtulmak için milyonlar harcıyor?

    oyuncak devi, bir yılda yapmış olduğu 60 milyar lego parçası için alternatif bir malzeme bulmak istiyor. ama bu kolay olmayacak.

    lego’nun 57 yıllık oyuncak imparatorluğu plastik üzerine kurulu. ama şimdi, danimarka’lı dev firma bundan kurtulmak için milyonlar yatırıyor. 2030 yılına doğru, lego parçalarının abs’den yapılmayacağı öngörülüyor. abs, şirketin bir yılda yaptığı 60 milyar blokta kullanılan petrol bazlı bir plastik.

    lego grubu’nun basın sözcüsü olan roar trangbaek, “çevresel ayak izimizi azaltmak için bunun bir yol olduğunu söyleyebiliriz” diyor. “şirket olarak co2 ayak izine bakılacak olursa, etkimizin büyük kısmının üretim dışındaki aktivitelerden olduğunu görüyoruz – temelde fabrikamıza herhangi bir ham madde almadan önce olan şey de bu”.

    lego’nun karbon ayak izinin üç çeyreklik kadar kısmı, oyuncaklarında kullanılan petrolün (yağ da denebilir) ekstraksiyonu ve işlenmesinden geldiği görülebiliyor. şirketin başka çevresel projeleri de olsa bile, örneğin fabrikalarda kullanılan enerjiyi azaltmak için bir rüzgâr tarlası kurmak ve oyuncak kutuları için fsc tarafından onaylanmış kartonları kullanmak gibi, plastikle uğraşmadan önce büyük bir atılım yapılamayacağı anlaşılmış oldu.

    üç yıl önce, 2030 yılına kadar sürdürülebilir bir alternatif bulma amacı ortaya kondu ve çabucak, projenin büyük bir zorluk içerdiği sonucuna varıldı. trangbaek, şöyle diyor: “2030’a kadar amacımıza ulaşmak istiyorsak, çok büyük miktarda para yatırmak zorundayız”.

    şirket, 2016’da açılması planlanan yeni bir sürdürülebilir malzeme merkezinin açılması için 1 milyar danimarka kronu (yaklaşık 150 milyon dolar) yatıracak ve oyuncaklar ile ambalaj malzemeleri için yeni alternatifler bulmaya odaklanmış 100 eleman daha çalıştıracak. klasik lego parçaları, şirket bu değişimi yaptıktan sonra da yine aynı görünüş ve dokunuşa sahip olacak, malzeme yine plastikten olacak, ancak petrol veya yağdan üretilen bir plastik olmayacak.

    trangbaek, “şu andakinden daha sürdürülebilir olan her fırsatı değerlendiriyoruz” diyor. bunlar arasında geri dönüştürülmüş plastikler de var, ancak geri dönüşümün zorlukları nedeniyle bu malzemenin biraz daha biyolojik kökenli olması olası.

    trangbaek, “geçen yıl, 70 milyon kadar lego parçasına eşdeğer malzemeyi geri dönüştürdük” diyor. “ancak bunu fabrikalarımızda yapabiliriz, çünkü ürünün hâlâ el değmemiş gibi saf olmasından böyle emin oluyoruz. ürün kalitesi veya ürün güvenliği üzerinde söz veremiyoruz – yani hangi malzemeyi kullandığımızı ve içinde ne olduğunu kesin olarak biliyoruz. dışarıdan kaynaklı, geri dönüştürülen malzemelerle ilgili zorluk, içeriğini bilmemekten geçiyor”.

    şirket, dünya çapında kâr amacı gütmeyen şirketler ve üniversitelerle çalışarak potansiyel yeni malzemelerin tam olarak ne kadar çevreyle dost olduğunu miktarlandırmak ve bu süreci üretim aşamasından bir ailenin oyuncağı ambalajından çıkartmasına kadar sürdürmeyi hedefliyor. ayrıca diğer şirketleri araştırma merkezine davet ediyor, bu şirketler oyuncak endüstrisi dışındaki kuruluşlar da oluyor.

    trangbaek, “global perspektifte, biz sadece küçük bir oyuncuyuz” diyor. “her yıl 60 milyar lego parçası üretiyoruz, ancak parçalar oldukça küçük ve toplam plastik tüketimi de düşük. dolayısıyla bunu tek başımıza çözemeyiz. umuyorum ki diğer kuruluşları da benzer şekilde davranmaya ikna edebiliriz”.

    kaynak: fastcoexist.com

    barbaros akkurt


    (ergenpezeveng - 10 Temmuz 2015 23:18)

  • comment image

    dünyanın en karlı oyuncak üreticisi.

    sağ olsun halka açık olmamasına rağmen her yıl düzenli olarak finansal tablolarını açıklıyor.

    lego 2000'li yıların basında oldukça zor bir dönemden geçiyor. şirket zarar ediyor, iflasın eşiğine geliyor, bankalar destek vermiyor vb. önemli sorunlar yaşıyor. 2004'te şirketin sahibi ceo'luk görevini bırakıyor ve mc kinsey'de danışmanlık yapmış, 30'lu yaşlarında birini şirketin başına geçiriyor.

    bu değişiklikten sonra lego, 'focusing on the core products' anlayışıyla dar boğazdan çıkıyor ve karlılığa geçiyor. son 10 yılda da müthiş bir büyüme sağlıyor, ciroyu yaklaşık 4 katına çıkarıyor.

    üstelik bu büyümeyi mobil ve online oyunlar, online çizgi filmler, konsol oyunlarının yükselişi vb. nedenlerle çocukların oyuncağa ayırdığı zamanın gittikçe azalttığı bir dönemde yapıyor.

    şu anda lego %25 net kar marjı, % 35 aktif karlılığı ile dünyanın en karlı oyuncak firması. büyük ihtimalle sene sonunda satışta mattel'i geçerek en büyük oyuncak üreticisi olacak.

    şu anda lego'nun değerinin 15 milyar dolardan fazla olduğu düşünülüyor. bu sıkı ve oldukça karlı büyüme lego'nun sahibini de danimarka'nın en zengin adamı yapıyor. umarım yaptığı lego parçalarının üstüne basmıyordur.

    not: lego'yu bugünkü başarısına kavuşturan ceo’yu dinlemek isterseniz link. 'bu adam olduğu yeri hak ediyor' dedirten güzel bir röportaj.


    (hash browns - 12 Ocak 2016 09:14)

Yorum Kaynak Link : lego