Süre                : 1 Saat 28 dakika
Çıkış Tarihi     : 03 Mart 2006 Cuma, Yapım Yılı : 2006
Türü                : Aksiyon,Bilim Kurgu,Heyecanlı
Ülke                : ABD
Yapımcı          :  Screen Gems , Ultravi Productions
Yönetmen       : Kurt Wimmer (IMDB)(ekşi)
Senarist          : Kurt Wimmer (IMDB)(ekşi)
Oyuncular      : Milla Jovovich (IMDB)(ekşi), Cameron Bright (IMDB)(ekşi), Nick Chinlund (IMDB)(ekşi), Sebastien Andrieu (IMDB), Ida Martin (IMDB), William Fichtner (IMDB)(ekşi), David E. Collier (IMDB), Kieran O'Rorke (IMDB), Digger Mesch (IMDB), Ryan Martin (IMDB), Steven Calcote (IMDB), Ricardo Mamood-Vega (IMDB), Mike Smith (IMDB), Clay Cullen (IMDB), Jennifer Caputo (IMDB), Jack Murphy (IMDB), Diego Swing (IMDB), Theodore Thomas (IMDB), Abraham Boyd (IMDB), Matthew Sturgess (IMDB), Alexander Key (IMDB), Pete Spurrier (IMDB), Russell Wait (IMDB), Youlia Galenko (IMDB), Luke Jackson (IMDB), Chris Garner (IMDB), Duc Luu (IMDB), Kurt Wimmer (IMDB), Gilad Lotan (IMDB), Phillip Moore (IMDB), Robert Alonzo (IMDB), Mitch Gould (IMDB), Daniel Hawe (IMDB), Scott Piper (IMDB), Igor Breakenback (IMDB), Don Ferguson (IMDB), Jesse Gooding (IMDB), Mark Hicks (IMDB), Katarína Jancula (IMDB), Nana Koizumi (IMDB) >>devamı>>

Ultraviolet (~ Ultravioleta) ' Filminin Konusu :
21. yüzyıl sonlarında insanlık çok değişmiştir. Hemofaj denilen hastalık dolayısıyla genetik olarak değişmiş yeni bir insan türü ortaya çıkar. Bu değişiklik onların çok daha hızlı, inanılmaz derecede kuvvetli ve keskin bir zekaya sahip olanlarını sağlar. Onlar 'normal' ve 'sağlıklı' insanlardan ayrı düştüklerinde dünya insanlar ve hemofajlar arasında yepyeni bir sivil savaşın eşiğine gelir. Bu savaşta amaç 'hastalıklı' olanların yok edilmesidir. Bu çapraz ateşin arasında kalan bir hemofaj olan Ultraviolet bir anda kendini hükümet tarafından işaretlenmiş dokuz yaşında bir çocuğu onlardan korumaya çalışırken bulur...


  • "çok güzel kokan, diğer parfümlere kıyasla acayip kalıcı ama şişenin dizaynı nedeniyle parfümün son birkaç damlasının şişe içinde hapis kaldığı parfüm."
  • "oyle kotu ki ne kadar kotu olduguna ornek vermek icin aradan en kotu kisimlarini secmek dahi mumkun degil."
  • "sürekli tekrarlanan "nasıl bir dünyadan geldiğimizi anlamayabilirsiniz" mottosunu sonuna kadar hak eden film. anlayamadım anasını satayım."




Facebook Yorumları
  • comment image

    kanımca ne yönetmen ne senarist ne de filmin kadrosuna dahil olmuş herhangi bir canlı ne bok yediğini bilmiyordur. lan allah belanızı versin be bu ne ya. neyse ben filmin çekimlerinde ve çekilmeden önce yapılan toplantılarda bizzat bulunduğum için size filmin emektarları (?) arasında geçen birkaç muhabbeti aktarmak istiyorum :

    --- spoiler ---

    (lüks bir oda, filmin yapımında önemli rollere sahip elemanlar toplandı.)
    kurt wimmer ` :filmin senaristi ` ` :ayrıca yönetmeni de `: merhaba arkadaşlar hoşgeldiniz.
    yapımcı1 : hoşbulduk.
    yapımcı2 : hoşbulduk.
    executive producer : ` :bunun türkçesi ne lan ` hoşbulduk baba ya.
    kw: evet şimdi böyle bir film projesi var n'apsak ne etsek işte ben karaladım üç beş kuruş.
    y1: evet evet çevirelim bir film herkes yapıyor zaten.
    y2: hakkaten ya bizim neyimiz eksik.
    ep: haklısınız abiler.

    (ilk sahne düşünülüyor, film daha proje aşamasında. hatta sonraki sahneler bile yok.)
    kw: önce diyorum ki böyle "siz benim dünyamı anlayamazsınız, komplike olaylar bunlar" falan diyelim gizem yaratalım ?
    y1: haklısın hacım. böyle karanlık ekranlar falan veririz, harika olur.
    kw: oh tamam baba bu sahneyi hallettik.
    y2: yalnız arkadaşım bu ne boktan grafikler yahu?
    kw: eheh sorma grafiker arkadaşlar genç biraz işte. filmin başına böyle çizgi roman resimleri falan koyarız hem şekil olur hem grafiklere bahane buluruz. hah doğru lan manga'ya falan benzetelim biz bunu ehe.
    kw: şimdi babalar virüs var bi tane. böyle insanı vampir yapıyor.
    sinematograf: yalnız baba vampirlik ısırarak bulaşır bak böyle gıdıktan bir ısırık eheh. konsept bu yanı kaç yıldır?
    kw: ya şimdi öyle kanla falan uğraşılmaz. virüs var deriz böyle terimli merimli bir şeyler de buluruz. hemophage falan deriz işte uydururuz bir şeyler. hem masraf olmaz kıyak olur yani.
    sinematograf: valla bravo abi.

    (karakter yaratımı, oyuncu seçimi, diğer ayrıntılar vs.)
    kw: eveet şimdi başrolde bir kadın oynatalım diyorum ben. milla var bak taş gibi.
    y1: ya abi ben beğenmiyorum o kadını ne bileyim bir yapaylık var sanki.
    execut. produ. : yok lan öyle deme o memeler o bacaklar hmpssff...
    kw: öhöm, yani yapımcılara da uyarsa ben milla'yı istiyorum. hem götünü falan gösteririz, yararlanırız işte kadından. manyak bir şey zaten.
    y1: eh hadi peki madem ama götünü çekerken ben de olacağım o sahnede.
    kw: eehehe orrayt. diyorum ki şöyle küçük bir velet falan da koysak? signs'ta vardı sonraa war of the worlds'te vardı. çok tuttu bak bunlar.
    y2: haklısın kurt abi. şöyle trip'lere girecek bir velet lazım bize. aslında küçük esmer kız mı yapsak ?
    exc. pro: yok lan çok klişe olur oha artık.
    kw: evet evet klişe olmasın. biz bir velet koyalım da virüs mirüs ona da ayarlarız bir şeyler artık. sonraaa, vampir falan koysak mı n'apsak ?
    y1: evet evet koyalım. blade'de falan çok tutmuştu o olay.
    y2: hakkaten ya koyalım bi' de bafi mi ne vardı ulan ne komik isim bu da. sabaha kadar bafi izledim falan ehuhehue...
    guruh: upehahuhehahehuhahehae.

    kw: özel efektleri kimlere yaptırsak?
    y1: abi benim deviantart'tan tanıdığım çok iyi bir fotoşapçı var. ona çizdiririz, hem ucuza gelir.
    kw: olur mu ki yahu?
    y1: olur olur bak şimdi ona çizdiririz. sonra flash'ta iki oynattırız tamamdır. hatta oynattırmaya bile gerek yok yahu. arka plana koyarız bu resimleri. öne jovovich'i koyunca kimse görmez zaten arka planı.
    kw: orrayt.

    kw: başka neler koysak ki filme?
    exec. prod. : abi ben matrix falan olayına girsek diyorum? hani böyle özgürlükçü kitle, kaçak ama gururlu gençlik, rage against the machine falan yani?
    kw: yer mi ki bu kadarını o film ?
    exec. prod. : yer tabii yaaa düşündüğün şeye bak. şimdi işte bu violet özgürlük savaşçısı hesaabı. hem buna bir imaj çizelim böyle güçlü kadın hesaabı. işte davası için savaşsın.
    kw: yok be hangi davası?
    exec. prod. : hmm orası abuk olabilir evet. o zaman şey olsun eöee... çocuğunu düşürsün bu. işte çocuk koymuştuk ya hani filme. violet de o çocuğu kendi çocuğu yerine koysun işte ana yüreği falan oradan kotarırız.
    kw: vay lan sende de iş varmış hee. aslansın.

    kw: ee kötü adam lazım lan bize?
    y1: haklısın abi hmm. böyle laboratuvar adamı falan yapsak? çatlak profesörün kötü hali mesela?
    y2: yok deve lan ne mal herifsin. yeşil cin falan olsun bari ehehe kek ya.
    kw: hmm tuttum ben bu fikri. evet evet işte yeşil cin gibi. elemanımız radyoaktif boklara bulaşır sonra paranormal denyoluklar sergilemeye başlar falan. dünyayı ele geçirmeye çalışır of of süper.
    y2: öeh lan iyice cıvıdın sen.
    kw: yok yok siz bana güvenin!

    kw: sanırım bir şey kalmadı. işte böyle tribal stüdyolar yaparız. üçüncü sınıf kliplerde kullanılanlardan falan. oralarda yaparız çekimi. orrayt dağılalım yarın yarrakwood stüdyolarında buluşalım. jovovich'i de çağırın onun göbeğine ihtiyacımız var.
    yönetmen asistanı: orrayt sör.

    (ve çekimler başlar)

    kw: evet arkadaşlar hayırlı olsun. jovovich'cim sen şöyle yürüyeceksin bir süre işte sonra hesapta dna testini falan yapıcaz. sonra böyle tribal bir yerlere giriyorsun ama şaşırma istemiyorum. senin dünyanda çok normal şeyler bunlar.
    jovovich: tamamdır ben hallederim.
    (es) (es)

    (jovovich'i çıplak gördüğümüz sahne)

    yapımcı 1 : offf haklıymışsınız lan. insan götü mü o oha arkadaş vışş.
    yapımcı 2 : ben dedim lan sana. taş lan taş. iyi ki soymuşuz ha offf.
    kw: öhöm, evet jovovich'çim yürü biraz yeterli o. kameraman götü aldın mı aşağıdan?
    kameraman: aldım patron.
    kw: evet bu sahne de bitti.

    (bilimum dövüş sahneleri)
    kameraman 1 : abi bu karı niye ikide bir renk değiştiriyor yahu?
    kameraman 2 : ne bileyim lan bu yönetmenin işi belli mi olur? belki bukalemun kılığına girebilen ultra tribal vampirik bir yaratıktır bu violet. ne bileyim.
    k1 : aslında o kadar abukluk çektik ki bak dediğin mantıksız gelmedi.
    k2 : ya ya işte.
    kw: lan kameramanlar muhabbet etmeyin sikerim talukatınızı. zaten sinematografla kapıştık. ibnetor ben uzaktan çekimlerle uğraşamam diyor dövüş sahnesinde amcığa bak ya. neyse artık bütün sahneleri bir şekilde sallayacağız. evet şimdi bunda böyle yarım saat adamların gözlerine kollarına bacaklarına falan zoom yapalım işte öyle takılalım. sonra dövüş 10 saniye sürsün işte ona buna sıksınlar falan. kılıç da olsun hey yavrum ne film be.
    k1: ya abi.
    k2: ne var lan yine?
    k1: ya şimdi bu film böyle çok gelişmiş bir dünyada geçiyor di mi ?
    k2: he mnagoyim he.
    k1: peki bu adamlar hala taramalı tüfekten, magnum'dan başka bir bok üretememişler mi? bütün olayları bina falan yapmakla mı geçmiş? ki binalara bak lan ben daha güzelini çizerim euhe.
    k2: lan sus görecek yine yönetmen.
    k1: abi son bir şey söyleyeyim n'olur?
    k2: tamam lan ne var ibnetor?
    k1: orhan pamuk bu odulu soylediklerinden dolayi mi aldi yoksa edebi ba$arisindan mi? hic bunu du$undunuz mu bakalim hadi buyrun
    k2: ne diyon olm ya.

    exec. prod. : ya kurt abi, peki o kadar silah varken bunlar niye kılıçla falan dövüşüyorlar?
    kurt : öyle deme lan kılıç sahneleri falan çok tutuyor bu aralar.
    ep: hmm orrayt.

    (film biter. commercial çalışmaları...)

    kw: lan ne film yaptık be.
    y1: wimmer'cim kusura bakmazsan bir şey diyeceğim.
    kw: buyur abi.
    y1: yarraah gibi olmuş afedersin. götüme benzemiş!
    kw: ama ama?
    y2: hakkaten öyle be. biz bunun yarım saatini keselim.
    kw: ama ama ühüühü.
    y1 : ağlama lan ağlama. şimdi biz buna böyle efsane bir trailer yaparız. herkes güzel sanar bak yeminlen. tagline'a da blood falan yazarız işte kan var hesabı. bak blade'de hayvan gibi kan vardı. tutar kesin böyle.
    y2: hakkaten bak deli para kırıcaz olm.
    kw: eh hadi bari sürün piyasaya...

    (sonra gelir bize hem zaman hem de para kaybettirir mnagodumunun filmi. bizim anlayamadığımız bir dünyada yaşıyormuş. bir bok anlamadım lan zaten ne dünyası ne virüsü mnakoyim.)

    ---
    spoiler ---


    (colg fusion - 24 Ekim 2006 04:00)

  • comment image

    mükemmel bir parfüm. nispeten eskidir, milenyum çılgınlığını hatırlatabilir ama yine de mükemmeldir. harika tasarlanmış şişesinden o güzelim mor rengine, adına ve insanlar üzerindeki etkisine kadar herşeyiyle ultraviolet süperdir, sanki gerçekten ışık yayıyormuş gibidir. bazılarına ağır gelebilir, haklılar da çünkü ultraviolet hafif, transparan bir parfüm değildir, sanki opak katmanlardan oluşmuş gibidir ama asla boğucu ya da iç bayıcı değildir. ağız sulandırır ama lolipop gibi tatlı değildir. aynı anda hem bir şey hem de onun tam tersi gibi hissettirir; misal, baharatlı, süslü ve kadınsı bir parfümdür ama erkeksi bir enerji veren bir tazelik hissi de vardır. bir yere girdiğinizde dikkat çekecek kadar yoğundur ama aynı zamanda eski moda, kokoş bir izlenim vermeyecek kadar da hafiftir. bu da çift karakterli tabir edebileceğimiz kişiler için bulunmaz fırsattır kanımca. parfümün alt notalarındaki vanilya, vanilya aşıkları için bağımlılık sebebi olabilir. ayrıca öyle kalıcıdır ki gün içinde yenilemek gerekmez. yıllarca kullandım ve hep iltifat aldım --hatta insanlar bayılıyorlar.


    (born4kaos - 10 Şubat 2011 02:18)

  • comment image

    son bir kaç aydır kullanmaya başladığım ve uzuncaa bir zaman kullanacağımı düşündüğüm parfümüm... yıllar yılı channel candy ile çilekler çileği kokmuş bir insan olarak daha sakin bir kokuya geçmek benim için devrim niteliğinde bir hareket olsa da bunu bu parfümün sade ama etkileyici kokusuna bağlıyorum... eski bir parfümmüş, modası geçmişmiş laflarına aldırmayın derim... parfümün eskisi yenisi olmaz...


    (kesuda - 4 Nisan 2011 16:42)

  • comment image

    çok güzel kokan, diğer parfümlere kıyasla acayip kalıcı ama şişenin dizaynı nedeniyle parfümün son birkaç damlasının şişe içinde hapis kaldığı parfüm.


    (ilda - 21 Mayıs 2004 09:56)

  • comment image

    jovovich, filmde ölüm tehditi altında olan 9 yaşındaki bir çocuğu koruyan sert bir kadını canlandıracak. filmin arka planında 21. yüzyılın sonlarında insanlarla milla'nın da içinde bulunduğu, sonradan vampire dönmüş bir alt toplum arasında geçen bir savaş yer alıyor.

    "equilibrium" filminin yazarı kurt wimmer jovovich'i "resident evil"de izledikten sonra özellikle onu düşünerek "ultraviolet"in senaryosunu kaleme almış.


    (conquistador - 27 Haziran 2004 20:46)

  • comment image

    kadınlar için olanı sabahın köründe gözler hala şişken bile kendinizi seksi hissetmenizi sağlayan parfüm. ömür boyu kullanılcak cinsten bir koku. tek dezavantajı taşıma zorluğudur çünkü ufoya benzeyen şişesi sıkıştırılarak sıkılır yani bavula koyamazsınız. ufoya benzeyen şekil için bkz: http://www.perfume-4sale.com/…/parent/788/show.html


    (passiflora - 16 Mart 2005 22:38)

  • comment image

    oyle kotu ki ne kadar kotu olduguna ornek vermek icin aradan en kotu kisimlarini secmek dahi mumkun degil.


    (ssg - 7 Mart 2006 08:43)

  • comment image

    yonetmen- bu plan da olmadi. ne yapalim arkadaslar?
    goruntu yonetmeni- biraz daha milla'yi (jovovich) gosterelim. tamam biraz suratina zoom, simdi de gobegini gosterelim. tamam oldu bu sahneyi de kotardik.
    y- allah icin iyi gobegi var hatunun
    gy- tabi ki baska turlu nasil butun filmi cekerdik. simdi sahneyi biraz flulastiriyorum cok artist oldu.
    y- ordan iki uc renk de at arka planin paso cg oldugu belli olmasin.
    gy- ayipsin abi ben macroya koydum. her sahneye 3-5 renk atiyor kendisi.
    y- tamam simdi milla'nin gozlerine odaklaniyoruz
    ...

    (bkz: allah belanizi versin)

    milla jovovich'in fotografina bakin iste filmin spoileri


    (sutdisi - 14 Mart 2006 21:11)

  • comment image

    dvd kapagi olsun, 'tagline' olsun insana 'resident evil + equilibrum + van helsing' hissi verip heyecanlandiran, ancak izlerken yapimda emegi gecen herkesi e$$ek sudan gelinceye kadar dovmek gibi bir motivasyon a$ilayan berbat, cok kotu, bok gibi, kicima kadraj cizsem daha guzel olurdu film.

    konu desen yok, $ahane efekt desen yok (efektler de bok gibi), kurgu zaten hic ugramami$. allah belalarini versin be..


    (mikado - 30 Ağustos 2006 14:19)

Yorum Kaynak Link : ultraviolet