Monster's Ball (~ Kesisen yollar) ' Filminin Konusu : İdama mahkûm olan Lawrence Musgrove (Puff Daddy), karısı Leticia (Halle Berry) ve oğlu tarafından son kez ziyaret edilir. Mahkûmun infaz hazırlıklarıyla ilgilenen Georgia'nın kırsal kesimindeki Death Row hapisanesinde ölüm mangasının başı, Hank (Billy Bob Thornton) ile ekibe yeni katılan oğlu Sonny (Heath Ledger) arasında mahkûmun "son yürüyüşü" sırasında, Sonny'nin yaptığı işi sorgulayıp bir bunalım geçirmesi yüzünden, büyük bir tartışma çıkar ve işler farklı bir boyut kazanmaya başlar.
Ödüller :
Berlin Film Festivali : "Silver Berlin Bear-Best Actress"
Academy Awards - Oscar : "En İyi Kadın Oyuncu"
basrollerini billy bob thornton ve halle berry'nin paylastigi, son yillarin belki de en iyi amerikan filmi. hank, irkci babasi ve kendini ispatlayamamis bunalimli ogluyla yasayan georgiali bir gardiyandir, idaminda gorev aldigi adamin zenci karisina asik olunca olaylar gelisir. erdogan sevgin bu filmi elestirmeye kalksa eminim mendillerinizi hazirlayin derdi.
(blair kadisi - 27 Mart 2002 00:14)
hale berry'nin gösterdiği performans ile en iyi kadin oyuncu oscar'ini aldiği filmdir...
(portakal - 27 Mart 2002 00:25)
billy bob thornton'in canlandirdigi hank'le, peter boyle'un canlandirdigi babasi buck arasinda resmen braveheart'taki robert the bruce'la babasi arasindaki ili$ki tadinin yakalandigini soylemeden edemeyecegim.
(set - 20 Nisan 2002 14:19)
billy bob kadınları domaltıp onlarla cinsi münasebette bulunmaktan hoşlanan biridir (oğlu da babaya çekmiş). ayrıca çukulatalı dondurmayı ve siyah (sade) kahveyi sever. karşısına kocası bilmemkaç zamandır hapiste olduğu için azmış genç bir zenci kadın çıkınca neler olacağını tahmin edersiniz.güzel filmdi o ayrı konu.
(tsan chan - 21 Nisan 2002 09:57)
roman tadında yavaş ve detaylı işlenen konusuyla, insanda kötümserlik duygularının tavan yapmasına neden olan, sisteme yaptığı bu kadar eleştiriye rağmen aldığı oscar'la hayret uyandıran marc forster filmi. ayrıca hank'in geçirdiği cinsel evrimde en az laeticia'nin cüretkarlığı kadar dikkat çekicidir.
(malloryknox - 22 Nisan 2002 12:09)
jenerigin bitmesiyle beraber bende buyuk bir hayal kirikligi uyandirmis film. goruntuler mukemmeldi ancak kurguda buyuk bosluklar olusmus kanaatimce. e tabi sevisme sahnelerini daha az abartip kurguyu daha iyi isleselerdi sanirim boyle bir problem yasanmazdi. bir de allah askina, boyle bir filmde, sevisme sahnelerinde kadinin ciglik ve inlemelerine eko vererek birden filme pornografik bir hava vermek kimin dahiyane fikriydi cok merak ediyorum.
(heroine - 22 Nisan 2002 12:50)
icindeki sevisme sahnelerinin filme ne kattiginin dusunulmesi gereken bir film. normal kosullarda iplemem, "yonetmen uygun gormus, yapmis etmis, bize de seyretmek duser" derim, ama bir de oscar soz konusu; soz konusu sahnelerden dolayi*...
(eru iluvatar - 22 Nisan 2002 21:36)
oldu olucak şişman çocuğada hank'in babası çarpsaydı da trajik kurgu eşşeğinkine kaçmış olsaydı.
(murtilli - 23 Nisan 2002 02:14)
zenci-beyaz catısması üzerine film izlemek istiyosanız american history x izleyin kardesim. filmi izliyosunuz kahramanlar ölmeye baslıyo yavas yavas herşey cok belli yani senaryoyu yazan arkadasım halle berry yi "nasıl olurda sevistiririm"in mucadelesini mi yapmıs anlamadım. böyle film olmaz oynamayın insanlarla . ha diyosanız ben halle berry nin kalcalarını görcem. o ayrı buyrun izleyin efendim.
(chebyshev - 4 Mayıs 2002 17:29)
24'de yayınlanıyor bu akşam.mütemadiyen makaslanacak ve mozaiklenecek bi filmi ulusal bi kanalda yayınlamaya ne gerek var ki? 24'ün izleyici kitlesine pazar sineması kuşağında bu filmi layık görmesi de ayrı bir tartışma konusu olabilir.
(aminotriazoltiyon - 29 Kasım 2009 20:37)
ayrıca ingiliz hukuk geleneğinde bir mahkumun idam cezasının infazı gerçekleştirilmeden 1 gece önce gardiyanlar arasında yapılan eğlenceyi(!) belirten bir terimdir. anglo-sakson kültürünün egemen olduğu birçok ülkede* halen uygulanmaktadır.
(d k a - 22 Eylül 2011 09:19)
billy bob thornton bu filmde oynadığı rol için bir de para istemişse cidden ayıp etmiştir. o rolde oynamaya üstüne para vermek için kapıda kuyruk olurdu gazeteye ilan verseler.
(mavi - 22 Eylül 2011 09:31)
ters çevirirsek ne oluyor ? evet (bkz: top canavarı) oluyor
(happytoilet - 22 Eylül 2011 11:06)
aslında iyi başlayan iyi devam eden amma ve lakin sonunda aha şimdi bitti mi bu dediğim film. bir de beni ikinci cdsini harddiske kopyalamaya itti bu film nedendir bilinmez. ikinci cddeki oyunculuk daha iyiydi sanırım. *
(arnold schwarzeneger - 19 Temmuz 2003 18:57)
deleted scenes'te görüldüğü üzere oyuncuların motive olmak için rollerini gayet gerçek şekilde icra ettikleri filmcik.halle berry bu rolde oscar için her şeyini vermiş gerçekten.
(kimse bana tavuk diyemez - 2 Ağustos 2013 02:48)
askerin dönüşü adlı 1974 yapımı zeki ökten filmiyle benzerlik gösteren bir film.
(cohesionless - 18 Aralık 2003 14:37)
an itibariyle moviemax stars'da sona eren, hiçbir sevişme sahnesinin yayınlanmadığı film.
(gamalibaykus - 20 Ekim 2013 22:52)
billy bob thornton'un akademinin kararını beklemeden oscar heykelciğini halle berry'ye bizzat filmin içinde verdiği erotik drama.
(belzebuth - 27 Mayıs 2004 20:40)
bu film, kanımca holywoodun “sanatsal film yapalım” çabasının bir uzantısı. zaten cannes da ödül almış, oscarı da kapmış halle barry..helali hoş olsun. çekimlerdeki yer yer arka planın flulaşması sevişme sahnelerinde kameranın “dikkat sanat var” gibisinden olay mahalinden uzaklaşıvermesi, filmin giriş jeneriğindeki dönen muhtemel havalandırma pervanesi, başrol oyuncusunun dondurma yerken de,sevişirken de, oğlu ölürken de değişmeyen buz gibi surat ifadesi cannes kapısını açan unsurlardır heralde. konu 21 grama yakın olsa da ilginç bir noktaya parmak basmak isterim. filmdeki “sevmediğiniz bir oğlunuz mu var”, “onun ölümünü sikinize takmayın, “şişko çocuğunuz mu var, bırakın ölsün, bu size iyi gelir”, “diyaliz hastası babanız mı var,huzurevine yollayın” mesajları benim filmden psikopatik şekilde çıkarsadığım sonuçlar..özellikle halle barry nin “kader”ine razı olup belki de birlikte olmayacağı bir adamla birlikte olması sevi boylum al yazmalım ı hatırlattı bana, özellikle selvi boylum al yazmalım da çocuğa salıncak yapan adam, salıncağı boyarken türkan şoray “kaderimizi de çiziyordu sanki” diyordu. kesişen yollarda da adam evi boyayıp,zaten sokakta kalmış kadını eve getirdiğinde,ölen çocuğun eşyalarını depoya koyduğunda kadının “kader”ini de çizmiş oluyordu ve kadın adamla kocasının alakasını öğrendiğinde bile mevzuyu açmaya cesaret edemeyip çaresizce “plastik kaşık”tan dondurmasını yemeye koyuluyor.. yalnız memur adamın nasıl benzinci alabildiğini, airline cafenin neden sinek avladığını ve amerikan filmlerinde artık bolca görmeye başladığımız “obez çocuk-panik anne” kombinasyonunun nedenlerini ise çözemedim..
(ebucan - 28 Ağustos 2005 22:52)
bitince içindeki hırpani fuckış sahnesi hariç akılda bir b*k kalmayacak şekilde tasarlanmış film. parmak bastıkları noktalar, billybob'un bastığı noktalar kadar çarpıcı olamamış korkarım. yapmak istedikleri şeyi annadık da, o da olmamış. kısacası ne sanat ne manat, benim aklımda kaldı halle'nin götünün sağ kanat. ps: angelina'nın şekilsiz kardeşi james'i de ezik polis rolünde görmedik sanmasınlar. nah oyuncu olur kendisi.
(spamtastic - 20 Ağustos 2006 06:58)
Yorum Kaynak Link : monster's ball