The Misfits (~ Uygunsuzlar) ' Filminin Konusu : Roslyn boşandıktan sonra Guido adındaki başka bir dul adamla tanışıyor. Roslyn, Guido'dan hoşlanıyor ama Guido onu bir arkadaşı olan Gay ile tanıştırınca ona aşık oluyor. Daha sonra Roslyn, Gay, Guido ve genç bir kovboy olan Perce'in vahşi atları yakalamak için yola çıkacaklarını öğrendiğinde buna engel olmaya çalışıyor. Çünkü o atlar "uygunsuz"durlar ve öyle kalmaları gerekiyor. Tıpkı bu filmdeki kişilikler ve onları oynayan oyuncular gibi… John Huston'ın yönettiği bu klasik film ;hem Marilyn Monroe'nun hem de Clark Gable'ın ölmeden önceki son filmleriydi.
The Seven Year Itch(1955)(7,2-30249)
Gentlemen Prefer Blondes(1953)(7,2-27511)
Niagara(1954)(7,0-15295)
How to Marry a Millionaire(1953)(7,0-18413)
Don't Bother to Knock(1952)(6,9-5139)
River of No Return(1954)(6,7-9368)
The Prince and the Showgirl(1957)(6,7-6812)
Bus Stop(1956)(6,6-9815)
Let's Make Love(1960)(6,5-5944)
There's No Business Like Show Business(1955)(6,5-4910)
We're Not Married!(1952)(6,4-1602)
Ladies of the Chorus(1949)(6,2-832)
marilyn monroe nun bu filmde bi ağacın altında siyah bir elbiseyle kendi kendine dansettiği bir bölüm vardır ki yanlış bilmiyorsam bu sahnede kendini tatmin ettiği söylenerek o zamanlar bu sahneye yasak getirilmiştir.
(niniel - 21 Mart 2008 17:26)
1961 yılı yapımı başrollerinde marilyn monroe ve clark gable'in oynadığı western film.
(zvezda - 19 Temmuz 2002 21:50)
sinema tarihinin lanetlenmiş, talihsiz filmlerinden biri ve bir punk grubunun ismi.john huston'ın yönetmenliğini yaptığı ,clark cable, marilyn monroe'nun başrollerini paylaştığı ,senaryosunun da arthur miller'a ait olduğu romantik dramanın çekimleri bittikten hemen sonra clark abimiz ,yaklaşık üç ay sonra da marilyn yengemiz hayata gözlerini yumuyorlar.bu yüzden bu filme pek iyi gözle bakıldığı söylenemez.
(jael - 16 Kasım 2002 00:54)
bir sinema filminden çok tiyatro sahnesine yakışacak bir senaryoya sahip film. nitekim film daha çok karakter çözümlemeleri ve bol diyalog içerir ve filmin son sahnesine kadar doğru düzgün bir aksiyon görülmez. film boyunca herbiri birbirinden sorunlu bir grup insanın hayatla olan mücadelesini izleriz. bu insanların hepsi de değişen zamana ayak uyduramamış ve birbirlerinden destek bularak biraraya gelmiştir. örneğin clark gable'nin canlandırdığı karakter hala eski batı geleneklerini inatla sürdürmek isteyen yaşlı bir kovboy, marilyn monroe'nun canlandırdığı karakter ise kocasından yeni ayrılmış bundan sonraki hayatında ne yapacağını bilemeyen genç ve yalnız bir kadın, eli wallach'ın canlandırdığı karakter ise karısını yeni kaybetmiş ve marilyn'e aşık yalnız bir adam, monty clift'in karakteri ise ailesi ile sorunları olan alkolik bir kovboydur. aslında filmdeki bütün erkekler marilyn'nin karakterinin etrafında fır dönerler ama marilyn'nin canlandırdığı karakter onları parmağının ucunda oynatamayacak kadar kırılgan bir karakterdir. kısaca bütün karakterler birbirinden güç bulup ayakta kalırlar ve en dominat görülen clark gable bile filmin sonunda bazı gerçekleri kabul etmek zorunda kalır. filmin kamera arkasıyla ilgili bilgilere gelecek olursak filmin çekimleri aşırı sıcak ve marilyn monroe'nun kişisel sorunları yüzünden oldukça zor geçmiştir. hatta filmin ortasına john houston çekimleri durdurarak artık alkol ve hap bağımlılığı tavan yapmış ve sete sürekli geç gelen monroe'yu detox programı için hastaneye göndermiştir. hastaneden çıktıktan sonraki çekimlerde ise yüzüne yakın planlarda soft focus kullanılmıştır. hem zor sahnelerde yaşına rağmen dublör kullanmak istememesi hem de çekim sırasındaki diğer zorluklar sebebiyle sağlam bir sigara içici olduğu bilinen clark gable filmin tamamlanmasının hemen ardından kalp krizinden ölmüş, gable'nın dul karısı ise sonradan isim vermeden bunda monroe'nun suçunun olduğunu ima etmiştir. üstüne üstlük film gösterime girdikten sonra karışık eleştiriler almış ve fazla gişe hasılatı yapmamıştır. bunun en büyük nedeni ise yukarı da yazdığım gibi filmin aşırı hantal ve kopuk havası olmuştur. ancak yıllar geçtikçe oyuncuların gösterdikleri performanslar, arthur miller faktörü ve marilyn monroe ile clark gable'nin son filmleri olması sebebiyle filme olan ilgi ve saygıyı arttırmıştır. http://www.imdb.com/title/tt0055184/http://www.rottentomatoes.com/m/misfits/
(medsarpent - 13 Ağustos 2010 17:59)
(bkz: miskins)
(wolverine - 13 Şubat 2003 21:42)
an itibariyle cnbc-e kanalında yayımlanan film. yönetmen john huston olduğuna göre, gözü kapalı izleyebilirim. tabi oyuncu kadrosunu da saymama gerek yok herhalde. kaçırmayın derim.
(zzebercett - 13 Haziran 2012 22:57)
hem clark gable'ın hem de marilyn monroe'nun son filmi olduğundan imdb'de epey bir torpil sahibidir. filmin senaristi arthur miller, o dönemde marilyn monroe'yla hala evlidir fakat evlilikleri sallanmaktadır. ikilinin boşanmasından kısa bir süre sonra arthur miller, the misfits setinde çalışan magnum fotoğrafçılarından biriyle evlenmiştir.
(iamalosernotaquitter - 14 Haziran 2012 17:52)
fimde marilyn monroe da, clark gable da ne kadar yorgun ve hüzünlüler; rol falan yapmamışlar. az sonra da gitmişler zaten.
(gidip duru - 14 Haziran 2012 17:56)
(bkz: anything is better than wages)
(denizsi - 20 Haziran 2012 21:19)
bu akşam cnbc-e'de oynayacak mükemmel film.
(gidip duru - 5 Aralık 2012 22:02)
arthur miller'in senaryosunu yazdigi john houston'un yonettigi bas rollerde clark gable ve marilyn monroe'nun oynadigi (ki bu film ikisinin da son filmi olmustur), diger rollerde montgomery clift ve eli wallach'inda bulundugu film. filmin sette resim cekme haklarini o zaman magnum almis ve iki efsanenin sonradan anlasilacagi gibi en huzunlu zamanlarini resmetmistir, cok guzel resimlerdir. magnum'un gurur kaynaklarindan olan bir calisma ile sonuclanmistir.filmle ilgili diger bir ayrinti ise miller ve monroe'nun evliliklerinin kotuye gitmesi ile ayni zamanlarda cekilmesidir. dogal olarak bu durum filme yansimis ve mm hassas yapisiyila film boyunca sorun kaynagi olmustur.
(esac - 6 Eylül 2003 01:13)
başladığı tempoyla biten filmlerden the misfits. o yüzden varsa izlemeyen-izlemeyi planlayan öyle yüksek tempolu, bol çatışmalı bir film beklemesin. yavaş tempoyla başlar, karakterlerini tanıtır, bu karakterleri biraraya getirip western-vari bir yere bırakır, tempoyu yükseltmeden karakterlerini anlatmaya devam eder ve nihayetinde biter. iki buçuk saatlik bir işkence demek mümkün bu yavaş temposu yüzünden. hayır, sorun sadece yavaş tempolu olması değil. zaten aslında temponun yavaş olması bir sorun değil genelde. asıl sorun hikayesinin olmaması, karakterlerini yeterince derinleştirememesi, sürekli-sürekli-sürekli konuşması... hikayesi yok filmin. daha doğrusu olay örgüsü. kocasının ilgisizliğinden bıkmış usanmış bir kadın kocasını boşar ve depresyona girer (zira hala kocasını sevmektedir). eşini yitirmiş bir tamirci de bu kadın gibi depresyondadır. aslında bütün karakterler birbirlerine benzemektedirler. vahşi batı aşığı, kendisini kovboy gören, evinin olmamasını da "kovboyum o yüzden"e bağlayan ama aslında içten içe çok yalnız ve depresif olan gay de, gene fazlasıyla yalnız olan perce de kaybedenlerdendir. kısacası dört kaybedenin biraraya gelip hiçbir şey yapmadığı bir filmdir bu. birbirleriyle konuşurlar sadece. üç erkek de kadını tavlamaya çalışır. ama başaramazlar. kadın başka bir alemdedir. birbirleriyle konuşmadıkları, bu konuşmaların da pek bir yere varmadığı sekans yoktur. haliyle tüm bu diyaloglar, karakterlerin depresif halleri vs bir süre sonra sıkmaya başlar. potansiyeli vardı, iyi bir film olabilirdi. kaçmış bu fırsat. eli wallach iyi bir performans sergiler. onu montgomery clift takip eder. mont sanki filmde yoktur. diyalogları azdır, göründüğü sekanslarda hep arka planda kalır, ama karakterini başarıyla kotarmayı başarır bence. marilyn monroe'yu kötü bulmadım ama iyi de bulamadım. ortalarda bir yerde. denildiği gibi tam da kendisine teslim edilen karakterin hayatını yaşar. canlandırdığı ros karakteri kocasını terk eder ve depresyona girer. monroe'nun da kocasıyla ilişkisi giderek kötüye gider o dönemde. haliyle filmde rol yapmadığı görülebiliyor. karakter böyle mi çizilmiş, yoksa sekanslar çekilirken m.m. depresyonda olduğu için karaktere kendisini mi verememiş, bilemedim. fakat çok iyi oynamasa da o aptal, komik, eğlenceli sarışın rollerinden sonra depresif bir karakterde kendisini izlemek güzeldi. m.m. hala çekici bu filmde. özellikle filmin başlarında. clark gable ise bütün cazibesini, karizmasını yitirmiş. thelma ritter'ı da unutmayalım. karakteri hiç önemsenmemiş, bir süre sonra karakterin hikayesi(?) çözüme ulaştırılmadan karakter hikayeden çıkarılmış. başta da dediğim gibi karakterlerde de sorunlar var. sonuçta izlendikten kısa bir süre sonra unutulabilecek bir film çıkmış ortaya.
(sherlock holmes 90 - 16 Nisan 2013 12:45)
adından çok belli olduğu üzere misfits albümüdür, orjinal tarihi 1986, 1989 yılında plan 9'dan çıkmış, belki 1986'da da çıkmış plan 9'dan, hatta büyük ihtimalle öyle.1. she 2. hollywood babylon 3. bullet 4. horror business 5. teenagers from mars 6. night of the living dead 7. where eagles dare 8. vampira 9. i turned into a martian 10. skulls 11. london dungeon 12. ghouls night out 13. astro zombies 14. mommy can i go out and kill tonight? 15. die, die my darling 16. earth a.d. 17. devilock 18. death comes ripping 19. green hell 20. wolfsblood tanıdık şarkılarda oluştuğunu görüyoruz, zaten yeni bir albüm değil, bir nevi best of'tur ama misfits "best of" title'lı bir albüm çıkarmazdı tabii.
(cheja - 4 Nisan 2001 14:21)
(bkz: uygunsuzlar)
(jengshimishiva - 7 Şubat 2004 21:24)
montgomery clift sanki filmde yokmus gibi hissettiren abartısız oyunu ile bir kere daha buyuluyor bence. clark gableın performansının tepe noktasında iken neden son filmi oldugunu anlamak cok guc. marilyn monroe ise gerek guzelliginin buyuleyiciligi gerekse muhtesem oyunu ile goz kamastırıyor. kendisi hakkında oynayamıyor vs. yorumlarını yapanların bu filmi bir defa daha izlemeleri gerek sanırım. ayrıca monroe film boyunca surekli giyinik gozukmesine karsın, tarifi imkansiz bir erotizm yuklemis filme. siyah beyazın buyusu olsa gerek.her ne kadar imdb notu yuksek olsa da, yorumlar bolumunde pek agir elestiriler var, ozellikle arthur miller a. fakat col sahnelerinde gerek goruntuleri, gerekse miller in kaleminden cıkma diyalogları muhtesem bence.
(kermith - 15 Şubat 2004 15:36)
(bkz: marilyn monroe nun hep marilyn monroe yu oynamasi)
(jengshimishiva - 7 Mart 2004 13:36)
filmin cekimleri sirasinda roportajlar yapan muhabirin kitabini okudum, set fotograflarindan olusan resim sergisini gezdim, 10 sene once uydudan vhs'ye cektirdim, dvd'si cikinca onu da aldim... ancaaak filmin sonunu seyretmek kismet olmadi, tv'de yayinlaniyosa uyuyakaliyorum , dvd'den bakiyosam da yapacak daha iyi bisii buluyorum. evet favori filmlerinden biri ama sıkıcı buluyorum. behind the scenes dvd'si cikmis onu da aliyim bari, bak onu sonuna kadar izlerim.bu arada kendisini nasil unuturuz : (bkz: thelma ritter)
(vinyl - 16 Nisan 2004 02:19)
marilyn monroe'nun oyunculuğu hakkındaki bütün önyargıları silen john huston filmi.
(yulunga - 20 Mayıs 2004 04:15)
bir marilyn monroe filmi
(dreamer - 13 Temmuz 2001 17:31)
büyük yönetmen john huston, yüzyilimizin en büyük tiyatro yazarlarindan arthur miller, sarisin bomba marylin monroe, biraz yillanmis, olgun bir clark gable, sadece "cirkin"i oynamadigini, baska baska rollere de uyum saglayabildigini gördügümüz eli wallach.ve fakat cok kötü bir filmdir misfits. adamakilli karakter veya olay cizgisi göremezsiniz, sadece havada asili kalan, siirsel olma pesinde, kagit üzerinde kalsa ilginc olabilecek ve fakat bir filmde duydugunuzda icinizi sikan diyaloglari vardir. kendini ciddiye aldirtma pesinde, bir oyuncu olarak kendini kanitlama derdinde monroe'nun performansi acinasidir. karakterinin acinasiligi yüzünden karistirip "iyi oynamis" diyen varsa bilemem. clark gable "nerede rhett butler, nerede fletcher christian *, nerede peter warne *" diye isyan ettirecek ölcüde yogurtlasmis, kic kili agirmasindan muzdarip bir resim cizer. monty clift ve eli wallach iyidir de, neye yarar? john huston filmin las vegas civarinda cekilmesinden istifade, film setinden ziyade kumarhanelerde vakit gecirirse olacagi budur elbette...
(caponsever - 8 Kasım 2004 21:01)
Yorum Kaynak Link : the misfits