Mona Lisa Smile (~ Mona Lisa gülüsü) ' Filminin Konusu : Katherine Ann Watson (Julia Roberts), 1953 yılında sanat tarihi öğretmeni olarak California’dan New England’da bulunan Wellesley Kız Koleji’ne gelir. Dönem savaş sonrasıdır. En başarılı ve en iyi öğrenciler bu okulda okusalar da, okul ve kasaba oldukça muhafazakârdır. Öğrencilerine, yürüyecekleri yolun onlara gösterilmiş olan değil, kendilerinin seçecekleri yol olduğunu anlatmaya çalışan Watson, güçlü bir muhalefetle karşılaşacaktır.
Erin Brockovich(2000)(7,3-155898)
Notting Hill(1999)(7,1-276453)
Pretty Woman(1990)(7,0-302785)
Stepmom(1998)(6,8-61505)
The Pelican Brief(1993)(6,6-68734)
My Best Friend's Wedding(1997)(6,3-114593)
Sleeping with the Enemy(1991)(6,2-44424)
The Mexican(2001)(6,1-97075)
Dying Young(1991)(6,1-15034)
Eat Pray Love(2010)(5,8-75847)
America's Sweethearts(2001)(5,7-55098)
Runaway Bride(1999)(5,5-86882)
tam olarak ölü ozanlar derneğini taklit eden, tek farkı güzel bir kadının* gülümsemesiyle süslenmiş olması olan, üzerine hiç bir orjinal şey katamadığı için de mona lisa gibi eşsizliği tartışılamayacak bir tabloya haksızlık eden bir film. izlemesi keyifli, evet, ama filmin sonunda yeni ve yaratıcı hiç bir şey bulamamanın yarattığı hayal kırıklığı keyfinizi kaçıracak cinsten.
(biber - 15 Ekim 2007 18:45)
kabus gibi bir fragmana sahip olan film. aşırı klişe kullanımı yüzünden nevrim dönmüş, julia roberts "mıy ben amerikanın liderlerini yetiştiriyoram" dediğinde acıyla çığlık atmıştım, o derece.
(isocum - 6 Aralık 2007 23:35)
betty warren: she's smiling. is she happy? mrs. warren: the important thing is not to tell anyone. betty warren: she looks happy. so, what does it matter? mrs. warren: don't wash your dirty laundry in public.
(bergerac - 11 Şubat 2008 15:16)
basmakalıplık, sıradanlık, mesaj verememe ya da vermek istediği mesajın içinde kaybolması ya da taklit eser yakıştırmalarını bir kenara bırakarak sadece etkileyci iki sahnesi için bile izlenmeye değer bir film kanımca. --- spoiler ---ilki sınıfın sanat gagalerisine yapmış olduğu ve pollock*eserini gördükleri andır. yamulmuyorsam lavender mist iismli eserdir bu http://www.harley.com/…t/abstract-art/pollock1.html adresinden kendisine ulaşabilirsiniz. burada dile getirilen "ufkunuzu açmanızı istiyorum, birşey yazmayacaksınız." ile gelen bakmayı öğrenin yavrularım ayarı ile,istifa etme kararını açıklamadan önce julia roberts'ın sınıfta slaytlar eşliğinde bu mu olmak istiyorsunuz, bunun için mi eğitim alıyorsunuz? diyerek kadının metalaştırılmasını ve ona biçilen rolleri yerdiği andır. --- spoiler ---
(nasedo - 13 Şubat 2008 14:48)
--- spoiler ----başkalarını değiştirmek insanın kendisine yalan söylemesidir.--- spoiler ---
(variolink - 13 Şubat 2008 14:55)
cnbc-e sayesinde henüz bugün keşfedebildiğim çok çok güzel bir film, kesinlikle tekrar izlenilesi..*--- spoilerımsı ---maggie gyllenhaal oyunculuğuyla harikalar yaratmış. hele filmin sonralarına doğru öyle bir sahne var ki, kirsten dunst'ın bütün hıncını kendisinden çıkartmaya çalıştığı sahnede izleyenleri kendisine kesinlikle hayran bıraktırıyor; üstelik sadece susarak.. ***--- spoilerımsı ---kesinlikle çok çok başarılı seyirlik arşivlik bir film. bonus olarak da tori amos'u görmek ve istanbul not constantinople'ü dinlemek de cabası.
(whirlwind - 11 Haziran 2008 00:42)
sonunda bir "5 yıl sonra" bölümü olsaymış keşke.
(oceanus - 11 Haziran 2008 10:49)
basrolde julia roberts'in devasa agzinin ve dolayisiyla gulusunun oynadigi film. konusu kisaca soyledir;yesilkoy'deki bir kiz okuluna tayini cikan julide (julya rabirts) idealist bir kadindir, yurdu demir aglarla ormek niyetindedir. adeta kadin bir mahmut hocadir hatta. ogrencilerinden ajda (megi gylenbilmemne) basina buyruk, onune gelenle dusup kalkan "eglenilecek kiz" iken, bir diger ogrencisi ijlal (korstin danst) son derece disiplinli, basin yayin karteli kurmaya okul gazetesinden baslamis "evlenilecek kiz" tanimina uygun bir hanimevladidir. isimleri sirasiyla nejla, jale, ajlan ve jeyan olan onemsiz birkac ogrenci daha vardir ama film asil bu uclu arasinda gecer.gunlerden birgun julide okuldaki bedenci nejat ile yakinlasir, kendisini asagilayan okul yonetimi ve ogrencilerine "okul sadece dort duvar degildir, okul ogrenim gorulen yerdir, hadi gelin yildiz parkinda sinif kuralim" der ve unutamayacaklari bir ders verir. bu unutulmayacak dersi hemen unutan ijlal evlenmenin erdeminden bahseder, gelinligin dunyanin en guzel meslegi oldugunu belirtir, histerik kahkahalarla kafayi yer ve erenkoydeki yazligina cekilir. ajda ise her onune gelenle yatmasina ragmen insanligindan birsey kaybetmemis ve "olsun be hocam, bedenci de tas gibiydi ben de yatmistim" der. sen kahkahalar esliginde film biter. burada alinacak ders "evlenilecek kiz" ile "eglenilecek kiz" tanimlarinin muglakligi ve aradaki ince cizgidir. hatta o kadar ince bir cizgidir ki film boyunca anlatilmaz yasanir, belki de yasanmaz.goruldugu uzere karakter isimleri ve mekan isimleri turkcelestirilirse bildigimiz turk filminden hicbir farki yoktur. tek eksik arada sirada julya rabirts'in belkis ozener sesiyle sarki soylememesidir. turk filminde olsa "iyyy yine mi ayni konu?" diye kucumsenen sey yabanci filmde olunca neden benimsenir sorunsalini tekrar hatirlatan bu son derece bayici film, megi gaylenbilmemne ve korstin danst gibi iki saglam nedene ragmen cekilmez. acin kerime nadir romani okuyun ya da filiz akin filmi seyredin ayni konu orada da var.
(lemre - 14 Haziran 2008 02:54)
tori amos'u you belong to me ile soundtrackinde de dinleyeceğimiz film...
(arsonist - 11 Ekim 2003 09:51)
spider man'den tanınan kirsten dunst'ın, save the last dance'den julia stiles'ın ve secretary'den maggie gyllenhaal'ın muhteşem oyunculuklarına, sanat tarihi öğretmeni rolündeki julia roberts'ın başarısı eklenince bu süper film çıkmış ortaya.
(psyche - 13 Ocak 2004 00:34)
olu ozanlar derneginin kotu bir kopyasi olmaktan oteye gecememis film.
(gazoz - 16 Şubat 2004 11:03)
reklamlardan takip ettiğimiz kadarıyla max factor güzellik uzmanının baş rol bayanlarında yeni bir fondoten denediği filmin adı.
(foreign - 24 Şubat 2004 16:29)
izleyenlere "herkes için doğru olan şeyler bazı kişiler için doğru olmayabilir" şeklinde küçük ayarlar veren film. istanbul not constantinopleşarkısını dinlemek için de gidilebilir
(sezgi - 1 Mart 2004 23:27)
soundtrack'ine goz atarsak....1. mona lisa smile - seal 2. you belong to me - tori amos 3. bewitched bothered and bewildered - celine dion 4. the heart of every girl - elton john 5. santa baby - macy gray 6. murder, he says - tori amos 7. beseme mucho - chris isaak 8. secret love - mandy moore 9. what'll i do - alison krauss 10. `istanbul (not constantinople)` - trevor horn orchestra 11. sh boom - trevor horn orchestra 12. i'm beginning to see the light - kelly rowland 13. i've got the world on a string - lisa stansfield 14. smile - barbra streisand hos olacagını dusunduren film.
(oannes - 6 Mart 2004 22:19)
kısa süre içinde bir sürü insan tipi tahlil etmeye kalkan, ancak beklendiği gibi, hiçbir karakteri yüzeysellikten öteye geçemeyen bir film. mesaj kaygısı kör göze parmak boyutlarında, finali ise daha jenerikte tahmin edilebilecek kadar sıradan. ölü ozanlar derneği'yle değil de ally mcbeal'le karşılaştırılması daha adil olur**. ama kabul etmek lazım bu kadar başarısızlığına rağmen dikkat çekici bir soundtrack'e sahip.
(keyifadami - 11 Haziran 2004 19:34)
vize sorusu:terfi etmesini beklediğiniz kocanız için patronu saat 7'de yemeğe çağırdınız. sofrayı kurdunuz misler gibi, mönü zaten süper... aman tanrım saat 5'te rakip iki iş arkadaşı ve eşlerinin de geleceği ortaya çıktı. ne yapacaksınız?greaseten falan özendiğimiz savaş sonrası mutlu, zengin amerikalı yaşantısının üniversite uzantısının ortaya serildiği film. bir kızlar üniversitesi ve gelişen olaylar... eğer insanlar hakikaten oralardan buıralara geldilerse, filmdeki diyalogların tatmin edici olmasını beklememek lazım.. hatta gerçekçi bile olmuş diyebiliriz...
(yul - 11 Eylül 2004 10:08)
zayif ve tahmin edilebilir bir senaryosu olsa da iki saatin sonunda bosa vakit gecirdim lan ben seklinde dusunmeyeceginiz bir film olmus. bir sanat filmi olmadigi kesin ama boyle bir iddiasi da yok zaten. 50'lerin ortasinda amerika'da kadinlarin gelecekten beklentileri ile toplumun kadindan beklentileri konusunda soylenecek seyleri, hollywood sinirlari icinde ve ortalama amerikan izleyicisinin anlama duzeyini temel alarak soylemis derim ben. julia robertsın yaslandikca daha da artan cekiciliginin bu entrynin pozitif icerigine etkisi var mi? ı-ıh...
(miralay ferit - 23 Eylül 2004 00:40)
bizdeki köy öğretmeni filmlerine benzeyen bir yapım.türk olsaydı adı da muhtemelen ali rıza gülüşü olurdu.
(danny de vito - 2 Ekim 2005 20:57)
fazla bir beklenti olmadan izlendiğinde hoş bir film olarak akılda iz bırakan izlence. konu olarak ölü ozanlar derneğini çağrıştırsa da kıvamı tam tutmamakta. özellikle araya bir iki aşk hikayesi serpiştirme çabası filmin kalitesini olumsuz yönde etkilemekte.
(tamero - 22 Kasım 2005 16:24)
klasik gelirim ve tabuları yıkarım filmi. en başta herkes mesafelidir, sonra en sevilen insan olursun. filmdeki kötü kız/oğlan en sonunda mutlaka imana gelir. seni yanlış tanıdık mona abla affet...ayrıca (bkz: istanbul not constantinople)
(ekruli - 18 Ağustos 2006 14:42)
Yorum Kaynak Link : mona lisa smile