(bkz: dignity)
(bkz: indignance)

(yalnux - 19 Mayıs 2012 07:23)

ing. haksızlığa karşı duyulan içerleme, kızgınlık.

(sari deve - 27 Temmuz 2012 14:33)

philip roth'un türkçe'ye ''öfke'' olarak çevrilmiş muhteşem romanı. sokaktaki adam ile birlikte bu ikisi yazarın en sevdiğim kitaplarındandır. new jersey'de yahudi bir kasabın oğlu olan bir genç ile babası arasındaki ilişkiyi irdeliyor ve gençlik bunalımları ile yaşlılık hükümdarlığının mücadelesini ortaya koyuyor. son derece vurucu bir kitaptır. okumamın üzerinden senelerce geçmiş olmasına rağmen koşer etler için gencin o hayvanları temizlediği bölümden, babasıyla olan diyaloglarına, sondaki bitirici vuruşa kadar tamamı ile bir başyapıttır.

(celalettin abi sen ne ara mevlana oldun - 12 Mayıs 2016 12:41)

philip roth'un kaleme aldığı uzun öykü (novella). 20 yaşında yahudi bir genç olan marcus'un babasının baskılarından bıkıp uzaktaki bir üniversiteye kaydını taşımasından sonra bu üniversitede başından geçen olayları anlatıyor. ana temasınıysa bir atasözüyle özetlememiz mümkün: öfkeyle kalkan zararla oturur. romanın adı da öfke zaten. babanın öfkesinin ve gereksiz kaygılarının çocuğa verdiği zararlarını anlatıyor roth. ama roman bundan ibaret değil. 1950'lerin (ki roth o dönemleri romanlarında işlemeyi sever. 50'lerde geçen diğer romanı için bkz american pastoral) yaşantısını yahudi bir aile (marcus'un ailesi) üzerinden işlerken üniversite eğitimindeki ve yahudilikteki muhafazakârlığa da sıkça değiniyor. roth dönemi ve bu dönemin gençler üzerindeki etkilerini (sözgelimi kore savaşı'na gönderilmekten korkmak) işlemede epey başarılı ama esas başarısı karakter yaratmasında. marcus da, babası da muazzam karakterler. marcus'un toyluğu, ateistliği, ailesinden miras kalmış muhafazakârlığı ve bunun ilişkilerini etkilemesi, asosyalliği, cinselliği (bâkirliği) epey iyi işlenmiş. 138 sayfaya sığdırabileceğinden daha fazla şeyi (olay, duygu, bilgi vs) sıkıştırmış roth. buna ek olarak su gibi akıp giden, epey sürükleyici bir anlatımı da mevcut. tabii bunda çevirmenin de hakkını vermek gerek. çok iyi çevirmiş romanı. niçin okunmalı sorusu sorulursa şu cevabı verirdim: *cehennem tasviri için (etkileyiciydi) *dekanla marcus arasındaki uzun tartışma için *babanın yersiz kaygı ve öfkesinin neden olacağı o etkileyici final için.

bu başarılı eser aynı adla sinemaya da uyarlandı. bu yaz sınırlı dağıtımla abd'de vizyona girdi ama ne yazık ki gündemde kalamadı.

(sherlock holmes 90 - 20 Eylül 2016 22:05)

james schamus'un yönettiği 2016 yapımı film; yönetmenin, yönetmenlik dışındaki diğer işlerini es geçersek, iki kısa filminden sonra gelen ilk uzun metrajı.

1951 yılında, ohio gibi kırsal ağırlıklı bir eyaletteki abd üniversitesinin o zamanki muhafazakar yapısı oldukça iyi işlenmiş. ana kahraman bir koşer kasabın oğlu olan yahudi ama ateist üniversite öğrencisi ki, newark'ın yahudi semtinden gelme okula. hafiften arızalı bir anglo-saxon kız ile flört ve gelişen ilişkileri, kore savaşı zamanları, ateizm, felsefe, ebeveyn sorunları, aile ilişkileri ana temayı tamamlar biçimde işlenmiş filmde. dekan ile genç öğrencinin tartıştıkları sahneler pek yerinde ve oturmuş. geçiş ve dönüşlerse hızlıca ele alınmış; kurgu pek iyi değil gibi. daha iyi bir kurgu, akıcı bir montaj olabilirdi. arşivlik olmayabilir ama iyi bir film.

imdb: indignation (2016) / james schamus

(fij - 24 Kasım 2016 01:20)

çok farklı bir film olan ve bana bazı şeyleri düşündürten bir çalışma olmuş. film yavaş yavaş dozunu artırıyor ve sonlara doğru yüksek doz duyguyu veriyor. ateizm, mantıkçı düşünce yapısı, hristiyan dekan ile tartışma bölümleri ve olivia hutton aşkı beni çok etkiledi ve özetle filmi beğendim diyebilirim.

(atina - 4 Nisan 2017 01:49)

ing. kınama, protesto, kızgınlık, öfke, infial.

(southern fist - 17 Mayıs 2005 16:09)