• "yönetmen filmin sonundaki cigara sahnesinde izleyiciye, "aslında biz bu filmi yaparken kafamız güzeldi" mesajı vermek istemiştir."
  • "orjinal, yani farklı bi konu ama sikko mantık: sen git, bi asansörle sadece bir (1) güvenlik görevlisinin koruduğu bütün yaratıkları serbest bırakan kontrol paneline in."
  • "izledigim yuzlerce film arasinda en muthis repligi bunyesinde duydugum film: kurt adamin seni isirmasina ve dunyanin sonunun gelmesine izin verdigim icin asil ben ozur dilerim. bu ne lan!"
  • "eğlenceli bir film. son yıllarda knowing'de de olduğu gibi moda olmaya başlayan, dünyanın sonunun gerçekten geldiği, kimsenin dünyayı kurtar(a)madığı filmlerden."
  • "en hoşuma giden kısmı, dünyanın devamı sizin ölmenize bağlı denilen tayfanın "çok da sikimde" tavrıdır. sıkılmıştık artık bir şeyler için kendini feda etmeye fırsat arayan tayfadan."




Facebook Yorumları
  • comment image

    senaristinden mütevellit lost'la arasında müthiş bir benzerlik olan film: ikisi de başlangıçta klasik bir survival hikâyesi gibi duruyor (lost - adaya düşme; tcitw - teen slasher), ama sonra anlıyoruz ki işler bambaşka...

    --- çifte spoiler : lost'la ilgili spoiler de içerir (gerçi lost izlemediyseniz bu saatten sonra hiç izlemeyin zaten...) ---

    ---
    spoiler ---

    hazır spoiler ibaresi koymuşken aradaki benzerliği daha da açabilirim: şöyle ki, iki yapım da 3 katmandan oluşmakta: ilk katman, en klasik olan: teen slasher / adada hayatta kalmaca. ikinci katman, lost'ta hatch'in bulunması ile başlayan dharma muhabbeti. filmde ise bu, gençleri bir laboratuvardan izleyen bilim adamları şeklinde tezahür ediyor. bu noktada olayın bir çeşit deney, ya da reality show olduğuna inanıyoruz. ama sonra bir de bakıyoruz ki her şeyin ötesinde meğer bir de üçüncü katman varmış: bu ise mistik güçlerin devreye girdiği yer: lost'ta black smoke - jacob; filmde ise tanrılara kurban verme geyiği... ve işte lost da, tcitw da bu noktada sıçıyor: izlerken "vuaaa, süperrr, bunu bağlayabilirlerse harika olur!" dediğiniz bir nokta var; ama ben lost'un finalinde "hasiktir lan! o kadar teori boşuna mıydı?? ada tıpa mıydı yani, bu mudur???" diye krize girmiş bir insan olarak bu filmde de "tanrı'nın yumruğu" ile mutlu olamazdım haliyle... yine de o küpleri gördüğümüz sahneyi filmin doruk noktası ilan ediyorum: oradan sonra güzel bir biçimde toparlayabilselerdi (mesela bizim iki çocuk bilim adamlarını doğrasaydı... ya da tanrılar akıllılıklarından dolayı bunları affetseydi... ya da ne bileyim, tanrı geyiğinin de altında başka bir şey olsaydı falan) filmden ayrıldığımızda ağzımda şu anki hayalkırıklığı tadı kalmazdı diye tahmin ediyorum...

    --- spoiler ---

    ---
    spoiler ---

    kısacası güzel ve değişik bir film olmuş; ama sonunu toparlayamama sorunu var: aynı lost gibi... filmde bazı soruların cevaplarını alamıyorsunuz (mesela "curt'ün kuzeni yok ki??" diyalogu ne ayaktı lan?) - aynı lost gibi... yine de bu, filmi izlerken çok keyif aldığınız gerçeğini değiştirmiyor - aynı lost gibi. yani sonundaki saçmalığa takılmayıp filmdeki enteresanlıklara ve esprili dile yoğunlaşırsanız filmi çok beğenmeniz mümkün (bazı espriler çok hoştu, mesela "i am not a virgin" - "we have to work with what we have" gibi). kısacası izleyecekseniz mantığına fazla takılmayın, "sit tight and enjoy the ride", sevgili dostlar...


    (sarmasik gozlu kiz - 22 Nisan 2012 05:41)

  • comment image

    bir korkusever olarak çok beğendiğim ve 10 üzerinden 10 verdiğim film. sanırım en son saw-testere'ye 10 puan vermiştim. ama korku sinemasına çok da aşina olmayan ortalama bir sinemaseverin çok beğeneceğinden de emin değilim. fakat izleyen herkesin şaşıracağı kesin. lütfen ilk yarım saat sabırlı olunuz.

    "the cabin in the woods" 3 yıldan beri hayranları tarafından takip ediliyordu. çünkü arkasında joss whedon ve drew goddard gibi ünlü senaristler vardı. malum, çekimleri tamamlandıktan sonra film şirketi yüzünden 1,5 yıl bir türlü vizyona giremedi. başroldeki chris hemsworth un (nam-ı diğer thor) şöhret olmasından dolayı geciktirildi diye bir dedikodu var ama böyle mis gibi bir film nasıl bekletilir, orası da ayrı bir olay. hiç bir şekilde sosyal medyaya ne bir resim ne de bir fragman sızdırıldı. böylelikle film daha gösterime girmeden efsane oldu çıktı. nihayet amerika'da vizyona girip de eleştirmenlerin büyük beğenisini kazanınca (son 10 yılda hiç bir korku filmi bu kadar yüksek notlar almamıştır) sabırsızlığımız daha da arttı. karşımızda iyi bir yapım vardı.

    film, korku klişelerini kullanıp akıl almaz orjinallikte bambaşka bir senaryo sunuyor izleyiciye. filmin ilk yarım saatindeki her öğesi, korku filmlerinde devamlı gördüğümüz şeyler. burada yazıp keyif kaçırmak istemiyorum. ama film evil dead-cube gibi başlayıp bambaşka yerlere gidiyor . finali tahmin etmeniz neredeyse imkansız. o yüzden kasmayın, tadını çıkarın.

    --- spoiler ---

    anlatacak çok şey var:
    -sigourney weaver tam bir sürprizdi.
    -insanları bir korku mekanına kıstırıp onları kameralarla izlemek ve hatta korkutmak daha önce yapılmadık bir şey değil. ancak film bunu da bir klişe olarak kabul ediyor ve bir adım öteye taşıyor.
    -lost etkisi bariz.
    -evil dead etkisi daha da bariz:..kulübe aynı kulube..mahzen kapağının birden açılması..kitap bulunması..kelimeleri okuyunca lanetin başlaması vs vs sam raimi..
    -filmin son 20 dakikası nefes kesici. bütün eciş bücüş korku yaratıklarını küplere doldurmuşlar. hepsinin fırlayacağı aklıma bile gelmedi. sonuç: kan gölü.
    -"deniz yaratığım var benim" diyen adamın ironik bir şekilde ölmesi.
    -arkamdan bir kadın ekipteki kumar oynamayan bıyıklı zenci için "bak bu kesin müslüman bence, gençleri bu kurtaracak" dedi.
    -korku filmlerindeki insan tiplemeleri temsil eden duvar çizimleri çok başarılıydı.

    ---
    spoiler ---


    (kumrengi - 27 Nisan 2012 18:38)

  • comment image

    hakkında ikidir yanlış bilgiye rastladığım muhteşem filmdir. stüdyo 3 boyutlu vizyona sokmak istiyor diye 3 yıl beklemedi bu film. sonradan vazgeçilmiş bir şey de yok. stüdyo dediğimiz mgm, hani yeni bond filmini bile çekemeyen şirket. cabin hala onların elindeyken 3d yapacağız diye vizyon tarihini ertelediler. ama çok geçmeden iflas bayrağını çektiler. 3d dönüşümü başlamış mıydı, buna ne kadar para yatırılmıştı bilen yok. filmin bu kadar beklemesinin sebebi mgm'in malvarlığının hukuki yollarla satışa çıkması vb. süreçlerden sonra lionsgate'in maliyetinin neredeyse yarısına bu filmi alması, geçtiğimiz cadılar bayramına bir başka filmini koyarak bunu nisan 2012'ye atmasındandır. lionsgate filmi alıp 2011 cadılar bayramı için vizyon tarihi belirlediğinden beri beklememizin sebebinin 3d ile alakası yoktur.

    ne önemi var derseniz bilemem. ama yine de doğru bilin, fena mı?


    (under rug swept - 1 Mayıs 2012 00:24)

  • comment image

    korku'dan ziyade mükemmel bir sistem ve düzen eleştirisi olduğuna inandığım film. ya da ben çok derin okudum filmi bilemiyorum.

    --- spoiler ---

    şöyle ki kahramanlarımız bilgin, kaltak, sporcu, fool ve bakire. yani birbirinden çok farklı. tipik olarak sivil halk. halkı yani bu 5 genci kokular sıkarak ya da saç boyasına madde karıştırarak ne hissedeciğne ya da ne düşüneceğine karar veren bilimadamları ise medya (murdoch, branson vs) insanları daha yüksek birilerinin çıkarlarına karşı manipule ediyorlar. canavarlar ise hükümetler. tek yaptıkları insanları korkutup etkisiz hale getirmek.gerektiğinde kendi vatandaşını korkutuyor, öldürüyor. tabi esasında onlar da birer kukla. çünkü dünya esasında bambaşka insanların elinde. hatta yer altından bir el çıkıyor filmin sonunda. artık illuminati mi yoksa parababası büyük corperate şirketler mi bilmeyeceğim. ama korku filmi öğeleriyle kapitalizm eleştirisi yapmak büyük bir zeka işi

    ---
    spoiler ---

    tebrikler joss whedon


    (kikina - 2 Mayıs 2012 00:43)

  • comment image

    --- spoiler ---

    gençlerin tatilde parça pinçik olması konulu filmlerde benim her zaman düşündüğüm şu olmuştur;
    "yahu heryerde bi aşiftelik, bi şeyler falan. gençlik! orada burada her bulduğunuz yerde sevişmeyin. bakın böyle kötü durumlarda bir tek bakire ve uyuşturucu kullanmayan kurtuluyor. o yüzden ahlaklı olun, uyuşturucu kullanmayın akıllı olun lan!"
    hatta daha türkçesi ile;
    "gençlerimiz dindar olmasın da tinerci mi olsun"

    halbuki ben çok yanlış düşünmüşüm. aslında bu filmlerdeki olay eski model olimpiyatlardan ibaretmiş. bir şiddet ve korku olimpiyatlarından.
    kanla dolan şekillere dikkat edin. onları kanla doldurmaya çalışan madalya peşindeki ülkeler ve her ülkenin özellikle amerika'nın en iyi yaptığı spor branşları. şiddet ve dalavere. ama bu olimpiyatlarda olmamızın ulvi bir nedeni var. ülkelerce yaptığımız şiddet daha büyük gazaplardan koruyor bizi. tanrıların gazabından.

    amerika bu korku olimpiyatlarda filmde de görüldüğü üzere açık ara lider. en yakın rakibi gösterilen japonya'nın elinde sadece küçük ve siyah saçları yüzünü kapatan bir kız öğesi varken amerika'nın elinde bir karabasanlar ordusu var.

    toplumların kendi içlerinde yarattıkları korkuları ve korkularına karşı savaşırkenki kültür farklarını da bu filmde görebilirsiniz. filmde ilk başlarda japonya'da abd'li gruptan yaşça çok küçük ve sadece bir sınıf içinde kapana kısılmış zırıl zırıl ağlayan, ne yapacağını şaşırmış bir avuç çocuk görüyoruz. sonra o bir avuç çocuğun o krizden başarı ile pozitif bir yaklaşım ile galip çıktığını; kötülüğü bir kurbağaya dönüştürdüklerini görüyoruz. şiddete yenilmiyorlar, üzerine negatifi pozitife çeviriyorlar. filmimize göre bu bir başarısızlık. hatta abd'li yetkili japonların bunu hiç beceremediğini söylüyor. ki kendilerinin bu alavere dalaverelerin, şiddetin kralı olduğunu da ekliyorlar. japonya cephesinden abd cephesine geldiğinizde de bunu zaten görebiliyorsunuz. burada ancak şiddet üstüne şiddet uygulayarak, belki, galiba hatta hiçbir zaman yenilebilemeyen karabasanlar ordusu var. işte bu yüzden kan ile beslenen tanrıların mabedlerinin tam da abd'lilerin altında olması şaşırtıcı değil. bu bakımdan filmde sağlam bir amerika politikalarına eleştiri olduğunu düşünüyorum.

    bu filmde korku filmi klişelerinin neredeyse hepsini görüp aynı zamanda nedenlerini öğrenmiş oluyoruz. neden saçma salak yerlerde sevişme ihtiyacı duyuyorlar* ya da ellerindeki silahı/bıçağı tam da en gerekli olduğu zaman niye yere atarlar gibi (alentrik veriyormuş ibinalar!)
    klişe derken buna bu filmlerde kullanılan müzikleri dahi dahil etmemiz gerek. bu konularda bence gayet doyuru bir film olmuş. muhtemelen prodakşın şirketinin anlaşmalı olduğu tüm öğeleri de görmüş olduk. hellraiser çakması da olsa gördük yani. ben sonunda alien'ı bekledim onun yerine ripley çıktı. hiç fena bir gönderme değil.

    yalnız film bence bu kadar klişeyi farklı şekilde açıklarken ve kullanırken bütün dünyanın makarası haline gelmiş bir klişeyi de bilerek dalgaya alıyor ve ezip geçiyor. o da dünyayı kurtaran amerikalılar. tüm dünya şiddeti yaymakta, kurban vermekte başarısız olunca, tüm korku olimpiyatlarının yükü amerikalılara kalıyor fakat işler istedikleri gibi gitmiyor. öyle böyle sıçmıyorlar.

    belki bu film ile onlar bile algılamaya başlamışlardır. bilinmez tanrılar için yapılan şiddet, şiddeti doğuracak ve böyle giderse önce onları sonra dünyayı yok edecek. belki düzeliriz hep birlikte???

    inşallah coming soon...

    notlar:
    *oynayan herkes bence çok başarılı idi.
    *atletin ölümünden önce, filmin başında o kuşceğizin cız bız olmasını görmeyeydik iyiydi. o ölüm daha beklenmedik olurdu. güzel olurdu.
    *balık adam isteyen bilim adamına yine kült korku filmlerinden olan wishmaster aracılığı ile seslenelim;
    - ne dilediğine dikkat et!

    ---
    spoiler ---


    (oe911 - 5 Mayıs 2012 00:59)

  • comment image

    bu derinliği olan ama keyif almak için keçi boynuzu gibi kastırmayan filmler dünyanın en güzel filmleri bence. bu da öyle. lıkır lıkır izleniyo ama anlatmaya çalıştığı bi şeyler de var.

    -sıpoylerli-
    -filmi izlemeyen için de anlam ifade etmiyo zaten-

    benim anladığım şu. hani meme görünsün diye elemanlar tezahürat ederlerken, biri açıklamak için "tek izleyen biz değiliz olm ondan" demişti ya. o izleyenler dediğinin sandığımız gibi insanlar değil, tanrılar olduğunu gördük sonra. ve o açıdan düşününce anlaşılıyor ki, sadece basit bir "tanrılar kurban istiyor" durumu değil bu. tanrılar bildiğin meme görmek istiyor, tanrılar aksiyon istiyor, tanrılar şiddet, vahşet, zombi görmek istiyor.

    çünkü bu şımarık sinirli tanrılar işin sembolizmi.
    aslında bahsi geçenler sinema seyircilerinden başka bi şey değil. bu filmin yapanları ise işte bu duruma isyan ediyor. filmde geçen "the director" ve arkadaşları dünyanın her yerinde aynı şeyi yapıyolar. bütün bu korku filmlerinde, hep aynı hikayelerle, verilmicek yanlış kararlar veren, olmıcak işler yapan gençleri önümüze koyuyolar. filmimizde gördüğümüz üzere, inandırıcılığı sıfır bu işleri zaten gençleri yapmaya iten sistemi yönetenler. film senaristlerinin dünyası dışında gerçekten nerde "yürüyüşe çııııh" diye ses duyan bi adam yürüyüşe çıkar cidden? bu sabitliğin bahanesi şu: halk buna fit abi, tanrılar bunu istiyor.

    filmin başındaki stoner arkadaşın diyaloğu gereksiz derecede anlamlıydı dikkat ettiyseniz. çünkü aslında boş konuşmuyo, filmin derdini anlatmaya çalışıyodu;
    her şey bir araya geliyo, her şey birbirine benziyo. korkunç bi tektiplik hayatı sikip atmış durumda. bırakalım ortalık yıkılsın. vermiyelim istediklerini insanlara, sinirlenirse sinirlensinler. kaos rutinden her zaman için iyidir. sanatçı dediğin kişi halkı eylemsizliğin dışına itmesi gereken, dürtmesi, konformistliğinin dışına çıkarması ve geliştirmesi umut edilen kişiyse eğer kaosu isteyen adam da olması lazım.

    -filmi izlemeyen için de anlam ifade etmiyo zaten-
    -sıpoylerli-


    (empty creo - 24 Mayıs 2012 00:53)

  • comment image

    --- spoiler ---
    bilindik korku filmi klişelerini başka bir hikayeyle anlamlandırmaya çalışıyor ama bana bir şey ifade etmedi. beğenmedim.

    öte yandan sözlükteki kimi olumlu eleştirileri okuyunca da "lan aslında fena film değildi, kısa vadede beğenmedim ama belli bir sanatsallığı da var sanki" diye düşüneyazdı karaktersiz bünyem.

    ---
    spoiler ---


    (tatli cocuk - 26 Mayıs 2012 23:55)

  • comment image

    geçmişi, vizyona girişinin zorlukları ve arkasındaki isimler hatrına izlenebilecek bir film. bunun dışında izlenesi hiç bir yanı yok. evet, teen slasher korku filmi gösterir gibi yapıp farklı bir yöne çekmişler filmi ama saçmalığın dibine vurulmuş. farklı bir film izlemek için zamanınız varsa bu film için harcayabilirsiniz.

    --- spoiler ---

    olm adamlar ışığın parlaklığını bile düğmeyle kontrol odasından ayarlıyorlar ancak herşeyi bitiren dünyanını sonunu getirecek kırmızı butonu gidip, giriş katında bekçi kulübesine koymuşlar. sokarım böyle filme, karı let's start the party dedi bastı düğmeye herkes öldü. ulan insan bi güvenlik önemli alır lan kontrol odasına.

    ---
    spoiler ---


    (croswell - 28 Ağustos 2012 21:48)

  • comment image

    korkuyu nasıl vereceğini, hissettirebileceğini ve korku öğesini nasıl inşa ettiğini gösteren film.
    --- spoiler ---
    ilk dakikalarında klişe amerikan gençlik filmlerinde olduğu gibi önceden karışık kuruyemişde seçilen fıstık ve kajulara benzeyen, tekdüze karakterlerle başladı.görmeye alışık olduğumuz arkadaş ortamının esas oğlanı ve esas kızı vardı,esas kızın kendine güven konusunda eksiklik çeken kız arkadaşı,grubun maskotu haline gelmiş garip,uçarı ve her şeyin farkında olan bir tip ve esas oğlanın gruba tanıştırdığı gizemli çocuk.yaz tatillerinde veya hafta sonlarını değerlendirmek için şehir dışında küçük bir eve ya da kampa gitmeseler korku sineması sektörü tehlikeye girecek.düğümün çözüldüğü bölümler de klasik gençlik korku filmi tadında devam etti.işlediği günahlardan ötürü cezalandırılan gençler vs...
    tam her şey bitti dediğim zaman grubun sessiz kızının geri dönüş yapması ve öldü dediğimiz uçarı tipin omuz omuza vererek,sistemin merkezine inmeleri filmin temposunu arttırdı.horror karakterleri olarak pek zengin geldi gözüme.geleneksel uzak doğu sinemasının karakterleri,zombiler,kanatlı yaratıklar ve çeşitli karabasanların olduğu kabinler,günahkarları cezalandırmak ve yerin altındaki düzenleyiciyi tatmin ettirmek için göreve hazır.bir sahne de hellraiser ı elinde küre tutarken gördüm.
    izlediğim korku filmlerine nazaran yaratıcı ve beklenmedik sonuyla herkesi ters köşeye yatırmasıyla imdb puanını hak ettiğini düşünüyorum.biraz da korku tasarlansın değil mi ? alternatif sonlar,oynatılan kuklalar ve karakterlerin kendi seçimlerini yaptığı tuzaklar olsun.bir ara half life tadı verdi o ayrı.

    ---
    spoiler ---


    (borisrayski - 5 Eylül 2012 06:09)

  • comment image

    orjinal, yani farklı bi konu ama sikko mantık:

    --- spoiler ---

    sen git, bi asansörle sadece bir (1) güvenlik görevlisinin koruduğu bütün yaratıkları serbest bırakan kontrol paneline in.

    ---
    spoiler ---


    (yokum - 3 Ekim 2012 13:14)

  • comment image

    izlediğim en eğlenceli korku-komedi filmlerinden biri. özellikle japon veletlerin şeytani ruhu şarkı söyleyerek bir kurbağanın içine hapsetmeleri ve bu durum karşısında görevlinin verdiği tepki harikaydı.


    (pi arkhe - 29 Aralık 2012 01:11)

  • comment image

    izledigim yuzlerce film arasinda en muthis repligi bunyesinde duydugum film:

    --- spoiler ---

    kurt adamin seni isirmasina ve dunyanin sonunun gelmesine izin verdigim icin asil ben ozur dilerim.

    ---
    spoiler ---

    bu ne lan!


    (schweinerei - 14 Ocak 2013 10:01)

  • comment image

    korku turlerinin hepsi ile saygida kusur etmeden dalga gecen bir film..

    --- spoiler ---

    1- adim adim teen slash klasigi nasil cekilir karakterler nasil islenir/yola getirilir? ders 1.
    2- ot yararlidir! sizi istemediginiz kimyasallardan korur!
    3- zombie redneck torture family! (daha evil ini yaparim diyosaniz buyrun tum malzeme burada!!)
    4- reality show mu? oda ne biz daha buyuk bir seye oynuyoruz!
    5- japon korku sinemasi sucks! holluwuuud rocks!
    6- korku filmi karakterlerinin dibine nasil vurulur ders 2.
    7- evil unicorn? (zuhahahahahah)
    8- kan golu yaratma rekor denemesi (piranha 3d final sahnesi ile kapisir)

    ---
    spoiler ---

    kendini ciddiye almayan bol eglenceli bir film!


    (beat lee - 1 Ağustos 2013 18:30)

  • comment image

    --- spoiler ---

    en hoşuma giden kısmı, dünyanın devamı sizin ölmenize bağlı denilen tayfanın "çok da sikimde" tavrıdır. sıkılmıştık artık bir şeyler için kendini feda etmeye fırsat arayan tayfadan.
    ---
    spoiler ---


    (pembe incili kaptan kirk - 4 Ocak 2014 17:07)

  • comment image

    kesinlikle tür olarak komedi'nin baskın olduğu filmdir. "bu film komedi değil korku nerenizle izlediniz" diyenler varmış. çok enteresan hakikatten. herşeyi geçtim tek birşeyi merak ediyorum:

    --- spoiler ---

    japon kızların el ele tutuşup şarkı söyleyerek ringu'daki kızı kurbağa'ya dönüştürdüğü sahne seni korkuttu mu güldürdü mü?

    ---
    spoiler ---

    öyle imdb'de en üstte horror, mystery, thriller yazıyor diye onu türkçe'ye çevirip türünün de sadece bunlar olduğunu iddia edersen asıl sen götünle mi izledin filmi derler adama, benden uyarması.

    son zamanlarda izlediğim yaratıcı filmlerden.


    (not black but dark - 23 Ocak 2014 10:41)

  • comment image

    ben bunu niye izlememişim diye kendimden utanmama sebep veren film. ulan baktım ev mev gençler gidiyor, klasik teen slasher filmi. bu ne amına koyim dedim izlemedim. sonra arkadaş spoiler verdi. allahtan verdi vermese izlemezdim. iyi ki de izlemişim.

    normalde korku filmi izlemem.nefret ettiğim bir türdür. o yüzden uzun süre bu filmden uzak kaldım. film aslında korku filmi değil. korku filmleri klişelerini yerden yere vurma filmi.

    10/10

    --- spoiler ---
    5 kişilik grup, önce fahişe ruhlu olanın ölmesi gerektiği vs. çok zekice düşünülmüş klişe eleştrileri.

    tüm yaratıkları göremiycez diye üzülüyodum izlerken. sadece 1 seçim hakkı var o da boktan zombiler oldu derken, bir coştu film tutabilene aşk olsun. çıldırdı film. kahkahalarla izliyorum evde. god göremedik ama elini gördük en azından.
    ---
    spoiler ---


    (vakamijin - 27 Ekim 2014 04:52)

Yorum Kaynak Link : the cabin in the woods