rivayet edilir ki, midnight special; çook eski zamanlarda, güney amerika'da, çook eski bir hapishanenin önünden geçen, çook eski bir trenmiş ve trenin ışığının süzüldüğü hücredeki mahkum yakın zamanda özgürlüğüne kavuşurmuş. o yüzden mahkumlar hep bir ağızdan, ama hepsi kendi için, trenin ışığının kendi üzerlerine vurmasını isterlermiş. hikayesi çok acıklı olmasına rağmen çok eğlenceli bir şarkı. dinleyiniz. en çok da ccrdan efem.

(muggle - 8 Şubat 2010 00:26)

shutgon stories, mud ve take shelter gibi güzelliklerle kendi dilini oluşturmuş yönetmen jeff nichols'ün bu yıl vizyona girmesi beklenen filmi. filmin önemli bir özelliği jeff nichols'ün bilim-kurgu semalarında açıkça uçacağı ilk filmi olması. doğaüstü güçlere sahip bir çocuk hikayenin merkezinde yer alacak gibi görünüyor.

alışıldığı üzre michael shannon yine oyuncu kadrosunda yer alıyor. kirsten dunst ise ilgi çekici bir diğer isim.

(marley - 12 Temmuz 2015 22:41)

ilk fragmanı gelmiştir. yönetmenin^* eski işlerini^** de referans alırsak izlemeye değecek bir filme benziyor.

edit: ikinci fragman da geldi:

https://www.youtube.com/watch?v=_a3_hhjurhw

(provo - 19 Kasım 2015 22:04)

fragmanıyla bana sanki cyclops'un çocukluğunu anlatıyormuş havası veren film.

(trawmatolog - 26 Kasım 2015 17:35)

kötü bir film. hatta çıkınca "dünya saçması olmuş" dedim.

(danceofdecember - 8 Nisan 2016 11:14)

yarrak gibi film. uğraşmışlar çekmişler bir de , ziyan. boş zamanınız varsa bile izlemeyin.

(confession - 27 Nisan 2016 12:17)

filmlerde klasik giriş-gelişme-sonuç (belki biraz da twist) kalıbını görmek isteyen normal sinema izleyicisini, ortadan başlaması ve konuya ait ipucu içermemesiyle sinir eden 2016 yapımı film. yönetmen jeff nichols'ın önceki filmlerinden take shelter gibi bu da, ne olup bittiğiyle ilgili izleyiciye açıklamalar sunmuyor, olayları sanki bir cam bölmenin gerisindeki bir gözlemci gibi izliyorsunuz.

--- spoiler ---

abd'de arada sırada yaptıkları garip ayinler veya toplu intihar gibi saçmalıklarla haberlere çıkanlara benzeyen bir tarikat, uzaylı mı mesih mi olduğu belirsiz (belki ikisi de) bir çocuk, onu korumaya ve kaderine doğru götürmeye çalışan iki adam, vakti zamanında anlatılmayan bir neden yüzünden oğlunu terk edip giden ama sonra ona yoldaş olan bir anne ve bütün bunları kovalayan fbi-nsa ajanları. çocuk da dahil filmdeki hiç bir karakter ne olduğunu bilmiyor ki, izleyici olarak biz bilelim.

ben filmin mistik tarafını, sürekli merak ettiren yapısını sevdim. ama şunu söylemek lazım ki, yönetmenin konuyu toparlayamayacağı ortalara doğru belli olmuştu. yolculuğun sonunda varılacak yeri bekleyenlerin değil de, yolculuğu merak edenlerin seveceği bir film midnight special.

bu bağlamda nichols filmi close encounters of the third kind tarzı bir son yerine michael shannon'ın ters duran arabada yüzüne çarpan ışık hüzmesi ile bitirseydi belki izleyiciler çok daha gıcık kapardı ama filmin genel havası ve bilinmezliğine daha fazla yakışan bir son olurdu.

--- spoiler ---

(mrarkadin - 8 Haziran 2016 19:44)

michael shannon, paul sparks, joel edgerton gibi son dönemlerde pek severek izlediğim oyuncuları birarada izleyebildiğim sürükleyici, gizemli bir o kadar da kalburüstü sinema filmi.

https://www.youtube.com/watch?v=_a3_hhjurhw

(brutus slachtbeest - 10 Haziran 2016 00:17)

person of interset izlemem sonucu, filmde ankesörlü telefon çaldığı sahnede tüylerim diken diken oldu. aha machine işe el atıyo dedim.

(ember khan - 10 Haziran 2016 15:31)

indirirken harcadığım kb cinsinden datayı izlerken üzüldüğüm amerikan yapımı filmdir.

hani bu kadar mı kötü olur...

(bkz: shift+del)

(hosvelkam - 11 Haziran 2016 22:44)

son kısma kadar gerçekten beni sürükledi ancak bu son olmamalıydı hatta o sona gelmeden çatanak filmi kesseler bile benim için daha az hayal kırıklığı olabilirdi, kesinlikle izlenmeye değer ancak tabi ki sonuç kısmına katlanabilecekseniz.

(bilinc6 - 12 Haziran 2016 19:34)

jeff nichols'un take shelter'e benzer bir plastikte çektiği film, senaryosunda bazı cevaplanmamış sorular olmasına rağmen, bu kusur, öykünün epik doğasına verilerek, hoş görülebilir. elbette take shelter'in yanında daha yüzeysel kalıyor, ama insanın başka bir bilişselliğe karşı nasıl yabancı, nasıl da ön yargılı ve geçirişsiz olduğunu vurgulayan alt metni, filmi bence seyredilir kılıyor.

(barbaresk - 12 Haziran 2016 19:43)

take sheltera kıyasla başarısız sayılabilir. ilk olarak hikaye çok orjinal değil powder ile aşırı benzeşen kısımlar var onun dışnda bir b sınıfı filmi olan 96 yapımı savage diye bir film var ondan baya esinlenilmiş gibi duruyor.

jeff nichols ile beraber mike cahill, brit marling ve shane carruth filmlerine yeni bir tarz, isim falan verilmeli bence, 4 ü biraya gelip bir film yazıp çekse mükemmel olabilir.

(gilbertus albans - 13 Haziran 2016 10:46)

bazı filmler vardır. çok beğenirsiniz ama bir türlü en yakın çevrenize bile kolay kolay tavsiye edemezsiniz. işte bu film de bunlardan biri. aslında tüm jeff nichols filmleri için aynı genelleme söz konusu olsa da filmin kalitesi bir take shelter ayarında da olmayınca daha da bir ikilemde kalıyorsunuz. öyle bir film işte.

ama bir şeyden eminim. film hakkında düşünceler ikiye ayrılacaktır:

1) kaliteli bir filmdi
2) kötü bir filmdi ama sonuna kadar kendini izletmeyi kesinlikle başarıyor.

birinci düşüncede olduğumu yineleyerek kısaca film hakkında birkaç kelam edeyim.

--- spoiler ---

yönetmen derdi olan adamlardan olduğu için az çok metafor az çok mesaj kaygısı arıyor insan. burada da çok iyi kurgulanmış bir hikaye var: film bir çocuğun kaçırıldığı bilgisi ile açılıyor. sonrasında otoritesi olan birinin tebaaından birine "bu çocuğu 72 saat içinde bul" demesiyle devam eden gizeme hemencecik kaçırılan çocuk olduğunu anladığımız küçüğün hikayesine doğrudan girizgah ilave ederek hızlı bir öyküleme yapıyor. bu, takibi zor ve başarısızlıkla sonuçlanacağı öngörülen bir hikayeleme girişimi olarak görünse de yönetmen burada resmen kalitesini konuşturuyor ve bunu sahnelerin devamında seyirci için tane tane merak unsurlarını serpiştirerek yapıyor. karakterlerimiz hızlı bir kovalamacanın içine sürüklendiğinde ise artık seyirci çoktan o arabadakilerden biri olarak kafasında sorularla filmin içine dalıveriyor.

yönetmenin önceki filmlerinin temalarını işlediği konuları ve bu film hakkında yapılmış kısacık bir röportajını okuduğumda yönetmenin derdinin taa aristoteles'lardan günümüze gelen tabula rasa'nın (zihnin yaradılışta boş bir tablo olması) kalıplarla ya da dogmalarla dolmadan türlü boyunduruklardan uzak tutulması gerekliliği üzerine yarı didaktik bir eser oluşturmak olduğunu düşünüyorum. zira yönetmenin, eserini oluştururken küçük evladını bebek monitöründen izlemesinden ilham aldığını ifade etmesi de bu bakışı kuvvetlendiriyor. nichols'ın içgüdüsünü pek de bilmediği için anneyi olaya karıştırmadan kendi babalık hisleriyle anlattığı hikayede, michael shannon'ın harika rol yeteneği bu hissin sebep olduğu koruma içgüdüsünü ve fedakârlığı muazzam resmedebilmiş. küçük evlat alton'un çocukluğundan beri içinde bulunduğu aşırı dinci bir tarikatın bünyesinden, filmin ifadesiyle, "gerçek"liğe kaçarken bir yandan da devletin özgürlükten çokça uzak kalıplarla bu boş dimağı işlevsizleştirmesine karşı bir kaçış söz konusu. bu kaçış sürecinde yaşanan olumsuzluklar ise yine babalığın getirdiği korkuların dışavurumu diye düşünüyorum. kimileri isteyerek, kimileri istemeyerek alton'ın hedefine ulaşmasının önünde engeller oluşturuyorlar. bu süre zarfında da dikkat çeken bir şey daha var. alton'un kaderini zaten biliyor olması. bu duruş scientology'ye biraz yakınsasa da, babasının hiçbir şeyden habersiz olduğu halde oğluna duyduğu güven ve inancın en sonunda hikayenin sağlam bir çözüm bölümü olarak büyük bir mutluluğa dönüşmesi seyirciyi ciddi anlamda tatmin ediyor...

bir de sinema tarihinde örneklerine çok rastlamadığımız kısa harika bir sahneye değinmeden edemeyeceğim. genellikle araba takip sahneleri hollywood aksiyonlarının en çok kullandığı ilgi çekici bir unsurdur malûmunuz. ancak bağımsız prodüksiyonlarda bu gibi klişelere alternatif düşünülen belki de en güzel araç içi gerilim sahnesini izlediğimiitiraf etmeliyim. sağlam bir trafik sıkışıklığı... babanın ekibinin ordunun kontrol amaçlı kestiği yolda temkinli bir şekilde evlatlarını aradıkları sahnedeki gerilim gerçekten eşsizdi diye düşünüyorum.
--- spoiler ---

bu film jeff nichols'ın en iyi filmi olmasa da kendisinin iyi yönetmenler listeme kalıcı olarak taşınmasına sebep oldu. o kesin.

nihayetinde filmi gönül rahatlıyığla tavsiye edemesem de çok kaliteli bulduğumu itiraf etmeliyim.

(istanbul beyefendisi - 3 Temmuz 2016 23:49)

--- spoiler ---

princess kaguya izlemiş olanlara yabancı gelmeyecek film. bir şekilde dünyaya inmiş olan celestial being, vakti geldiği için kendi dünyasına geri dönme çabasındadır. animede prensesi damat adayları kovalarken filmde çocuğu fbi kovalıyor. ikisi arasında kalırsam elbette ki animeyi tercih ederim.
--- spoiler ---

(kisaca tc - 10 Temmuz 2016 00:10)

özellikle sinematografisiyle steven spielberg gibi bilimkurgu duayenlerine selam çakan 2016 yapımı film.

not.1: michael shannon, joel edgerton ve kirsten dunst'ın başrollerini paylaştığı bir filmden çok daha iyisini beklerdim.

not.2: çocuk efsane oynamış.

(ligerquin - 10 Temmuz 2016 00:20)

sadece fragmanı izlemiş biri olarak aklıma direk m83 midnight city klibi geldi. film hakkındaki yorumlara bakınca, zamanımı harcamamaya karar verdim, onun yerine şu mükemmel ötesi parçayı ve klibi üç beş kere daha izleyeyim bari

https://www.youtube.com/watch?v=dx3k_qdnzhe

(jolly - 29 Temmuz 2016 02:42)

gerilimi film boyunca aktif tutan, kurgusu hiç de söylenildiği gibi basit olmayan, bağımsız ruhlu denebilecek bir bilim kurgu filmi. yoklukta gider.

--- spoiler ---

hikayede açıklanmadığı söylenen şey bence ortada: çocuk evrim geçirerek "gözü" açılıyor ve üst dünyadakilerin arasına katılıyor. üst dünyadakiler de bir zamanlar normal insanlar gibiydi, evrilip öyle oldular. boşlukları biraz seyirci dolduracak.

çocuk filmde "kriptonit nedir?" diye sordu. filmde çocuğun babası rolundeki oyuncu aynı zamanda superman'in yeni serisinde general zod'u oynayan adam^*.

--- spoiler ---

not: 7/10 (ben sevdim)

(hiko seijuro - 28 Ağustos 2016 03:26)

bence harika bir film...

(philosophialoren - 18 Eylül 2016 23:14)

--- spoiler ---

hakikatleri anlatan bir film. yukarıda başka bir dünya var ve oradan sahiden izleniyor ve gözetleniyoruz. burada denetim altındayız ve yaptığımız her hareket çok büyük önem arz ediyor. ulu güçlerin olduğu diğer boyutu anlatan filme saçma diyen bilinç seviyesi düşük ekşicilere filmi izlemeden önce astroloji belgeselleri izlemeleri, bilim kitapları okuyup hakikatleri kavramalarını öneririm.
--- spoiler ---

(flaneurcan - 25 Eylül 2016 14:40)