Olive Kitteridge (~ Olive Kitteridge - Mit Blick aufs Meer) ' Dizisinin Konusu : Olive Kitteridge is a TV mini-series starring Frances McDormand, Richard Jenkins, and Ken Cheeseman. A middle-school math teacher Olive and her marriage with Henry which spans 25 years.
Ödüller :
Venedik Film Festivali : "Silver Mouse"
elizabeth strout tarafından yazılmış roman.bol ödüllü bir kitap olduğu yazıyor ayrıca. türkçe ismi de kül mevsimi dir.çok şey vadettiğini düşünerek okunması tavsiye edilmiştir. (bkz: arka kapak)
(benekli geyik - 2 Nisan 2010 11:17)
bitirdikten sonra pek etkilenmediğimi itiraf etmek zorunda olduğum kitap. --- spoiler ---eski mahallemi hatırlatmıştır nedense. sokakta oynadığımız ve o zamanlar orta yaşlı olan mahalle sakinlerini. sonra biz büyüyüp yavaş yavaş uzaklaştıkça ordan hepsinin tek tek yaşlılık evresine girmesi ve ölmeleri. bakınca kendi yaşadığı sokağı yada mahalleyi görüyor insan. ama en çok henry'e üzüldüm desem yeridir. sabrına , sevgisine hayran oldum. iyi ki önden gitmiş valla.karısı yarı kaçık olan bir mustafa amca'mız vardı tıpkı o.*--- spoiler ---
(benekli geyik - 8 Nisan 2010 10:20)
hbo mini dizisi. drama. 2014 sonlarında 4 bölüm olarak yayınlanacak. dizide, bill murray oyuncu olarak, tom hanks de yapımcı olarak yer alacak.
(tahrik olmusken objektif olamam - 25 Ocak 2014 13:12)
frances mcdormand ve richard jenkins'in başrolünde olduğu, hbo mini dizisi. roman uyarlamasıymış. 4 bölümden oluşuyor. oyunculuk görmek isteyenler izlesinler. aksiyon bekleyenler uzak dursunlar, durgun ilerliyor çünkü.imdbfragman
(felicitas - 22 Kasım 2014 16:35)
olive kitteridge tam dayaklık olsa da, sırf bu sıradışı karakter için ve onu canlandıran frances mcdormand ve elbette richard jenkins'ın hayranlık uyandırıcı oyunculukları için izlenilesi dizi.
(felicla - 25 Aralık 2014 20:46)
2014'ün en önemli işlerinden biri bu mini dizi. oyunculuk ve senaryo muhteşem. aile, evlilik, ihtiyarlık süreci gibi hepimizin başına gelebilecek şeyler o kadar güzel anlatılmış ki, insan bunlar benim de başıma gelebilir diye strese giriyor. olive karakterini oynayan frances mcdormand hayatın rolünü çıkarmış, kesin ödül alması lazım. bu arada kıçı kırık dizi ve filmlere o kadar müşteri varken, böyle bir diziye rağbet olmaması da çok üzücü. tabii türk insanı için önemli olan kriter bir dizide taş gibi hatunlar ya da yakışıklı beyler olmasıdır ama bu dizide öyle bir şey yok. yine de umarım daha çok insanın dikkati çeker.
(cemocem69 - 28 Aralık 2014 11:03)
cemocem69'un entry'si sayesinde başlayıp bitirdiğim mükemmel dizi. (bkz: #47953696)
(confession - 31 Aralık 2014 04:23)
küçük insanların küçük hikayelerinden biri. çok samimi, çok gerçek. sonunda güzel bir hayat yaşamanın ilk şartının bunu istemek olduğunu anlıyorsunuz. ya da ben öyle anladım. hemen sıkılan, kanı kaynayan bi tipseniz sizi açmaz ama yine de izleyin.
(uzdeniz - 17 Ocak 2015 04:01)
--- spoiler ---ya iyi güzel de daha ilk bölümde biri ağzı süt kokan yavru kedi olmak üzere 4 karakter öldü. genelinde six feet under havası var, izlenir bu.--- spoiler ---
(remixtherobot - 2 Nisan 2015 01:27)
frances mcdormand'ı coen biraderler'in, fargo'sunda izlediğimde inanılmaz beğenmiştim. filmi izledikten sonra oscar kazandığını görüncede acayip sevinmiştim. richard jenkins'i ise six feet under'dan tanıyordum. onun olduğu sahneleri dikelerek izliyordum. oyuncu kadrosunda bill murray'inin de kadroda olduğunu görünce, "aman allahım ne bekliyor beni böyle" demiştim.ilk bölümde richard jenkins'in bir gülme sahnesi vardı. bir insan bu kadar mı orijinal güler arkadaş, sen nasıl bir oyuncusun. frances mcdormand'a söyleyecek sözüm yok zaten. bunalım yaşayan, onca sene kocasını hem sevmesi hem sevmemesi, mükemmel bir karakter ortaya çıkarmış.işte insanların gerçek sorunlarını ortaya koyan bir dizi varsa o budur. tabi daha öncesinde six feet under var, o bambaşka bir şey. ama bu kadroyla mini seri değilde, uzun bir tv serisi çekselerdi, emmy'nin anasını ağlatırlardı diye düşünüyorum. ağır tempoya ayak uyudurabilecek, dram seven, oyunculuk görmeyi isteyen bu diziyi izlemelidir.
(norofren - 19 Mayıs 2015 13:53)
toplamda 4 bölüm olan ama 4 saatten uzun şahane bir film olarak düşünülmesi geren dizi. oyunculuklar, görüntüler, sadelik şahane!
(onceinsan - 4 Temmuz 2015 11:19)
izlerken ve izledikten sonra, "kadınlar hakkında ne kadar az bu denli derinlikli sanatla karşılaşıyormuşuz" diye düşündüm. karşılaştığımızda da kadınları ne denli az tanıdığımızı farkediyoruz. dizi öyle sade, öyle insani biçimde anlatıyor ki anlatacağını, anlamamak, şaşırmamak imkansız!
(onceinsan - 4 Temmuz 2015 11:21)
emmy ödülleri sonrası görüp, izledim. gece gece beni hüzünlendirip, farkında olmadan ağlatan dizi. hbo yapımı olduğu için hayal kırıklığını da uğramadım. tokat gibi gerçekler yüzümü çarpınca ister istemez gerildim, duygusallaştım. neyse uzun lafın kısası olmuş bu dizi.
(glacierworld - 22 Eylül 2015 01:59)
tokat gibi. hanekenin amouru da boyle bir etki yapmisti izleyince.--- spoilerimtrak ---parayla mutluluk olur muyu da inceliyor alttan alttan, dukkanini buyuk bir zincire satan & evinin yanindaki diger evi de satan henry & olive herhangi bir maddi zorluk vs cekmiyorlar. olive cicekleriyle, bahcesiyle ve kopegi ile oyalaniyor, henry ise olive ve konusabilme imkani bulabildigi herkese maksimum ilgi ve yakinlik gostererek.hayat gelip geciyor. tum aksilikler, sinirlenmeler, kotu huylar vs sadece sana zarar veriyor aslinda ama iste disindan bakamadigin icin olaylara kendini de degistiremiyorsun. baskasinin karakterlerini cozsen bile kendin disinda kaliyor bunun. seni , o halin ve diger tum hallerinle, seven birisinin kiymetini de bilemeyebiliyorsun.yaslandikca geriye sevdiklerin, seni sevenler kaliyor. seni seven de olmayinca & kalmayinca boka batiyorsun yalnizligin icinde. tutanacak dal bulamayinca da yasam anlamini yitiriyor. ve boom!--- spoilerimtrak --- diziyi izledikten sonra kafami dagitmak icin disari ciktim. parkin girisinde oklari gorunce takip ettim sanatsal bir etkinliktir diye iyi gelir diye. etkinligin adi the wake up to dying project imis ve insanlara olumu hatirlatmaya yonelikmis. cok cok buyuk bir siyah tahta koymuslar ve her satira sunu yazip sonunu bos birakmislar sizin tebesirle tamamlamaniz icin:before ı die, ı want to ........ (bkz: http://imgur.com/1i9g75t) ya da (bkz: http://hizliresim.com/lyjznj)bir sey yazamadim o an ve benim icin dizinin finali burada oldu diyebilirim..
(suti - 24 Eylül 2015 23:06)
--- spoiler ---olive'in bitmek bilmeyen geğirmelerinden, genel olarak insanda ağzına tava vurma hissi yaratan şirretliğinden ve bunun tam aksine canım henry'nin sonsuz merhametinden arda kalan zamanlarda, izleyende hayranlık hissi uyandıran muh-te-şem oyunculuklar ve çok daha fazlası için mutlaka izlenilmesi gereken hbo imzalı mini dizi.--- spoiler ---
(salondan gelen ses - 30 Eylül 2015 11:35)
hayli zamandır televizyon hayatımda yoktu…67. emmy ödülleri'nde, “en iyi mini dizi”, “mini dizi dalında en iyi kadın oyuncu”, “mini dizi dalında en iyi erkek oyuncu”, “mini dizi dalında en iyi yardımcı erkek oyuncu”, “mini dizi dalında en iyi yönetmen” “mini dizi dalında en iyi senaryo” ödüllerini toplayan "olive kitteridge" nin birinci bölümü 9 ekim cuma (bu gece) saat 23.oo’ de e2’de başlıyor!evet daha önce yazarlarca belirtildiği gibi yapımcılar arasında tom hanks de var.frances mcdormand ve bill murray başrollerdebunun için cuma geceleri tv başında olmaya değer...
(hasso besso - 9 Ekim 2015 20:24)
tam bir felaket. --- spoiler ---aslında çok acıyorum. kimselere belli etmemek adına insanüstü bir çaba harcasa da acı çekebildiği için, tek evladı ile ilişkisi berbat ötesi olduğu halde onu düzeltmeyi beceremediği için. kocasına "sen hep kibar bir adamdın ama gidip bir canavarla evlendin` dediği için. mutlu olmayı ve mutlu etmeyi bir türlü beceremediği ve gerçekten sevmediği ve sevilmediği için. üstelik çok da kızıyorum. bencillik üzerine kurulu hayatında daimi herkes için kötü düşündüğü için. gelinine tipik haset bir kaynana gibi davrandığı için. (gelininin dolabında katlı duran giysileri mürekkepli kalem le çizmek, küpesinin tekini atmak da neyin nesiydi?)üsteki satıra düzeltme eki olarak; olive sadece köpeğini sevmiş ve yalnız onun tarafından sevilmiş bir kadındır.--- spoiler --- --- spoiler ---bu arada bill murray'in görünmesi ile beraber dizinin sonuna yaklaşıldığını anlamak bir oldu. diğer yandan, bill murray'in en son hatırladığım hali lost in translation filmindeki haliydi. ne kadar yaşlandığını görünce içimi kocaman bir hüzün kapladı birden. *--- spoiler ---
(joujou frences - 27 Kasım 2015 03:34)
ya aşk olsun, gerçekten. şu an ağlıyor ve entry giriyorum biliyor musunuz?neden?çünkü kimse 2. bölümdeki muhteşem şarkıdan bahsetmemiş. yani hakikaten aşk olsun. neyse, yanlış hatırlamıyorsam dizinin her bölümünde (ki zaten bu da altı üstü 4 bölüme tekabül ediyor) piyano başında muhtelif yerlerde şarkı söyleyen bir kadın var. gerçek adı da martha wainwright imiş. işte bu kadın 2. bölümde bir şarkı söylüyor. aman efendim. tanrım. ay çok güzel. buyurun siz de dinleyin. close to you - martha wainwright - olive kitteridge part 2 bar scenemerak etmeyin sahne spoiler falan içermez, gönül rahatlığıyla izleyebilirsiniz.not: bu arada şarkının orijinalini de dinledim. ilk bunu dinlesem sevebilirdim ama martha'nınkinden sonra nayn helga. yoo dostum yoo. martha'nınki çok daha güzel. onun da linkini vereyim, ne olur ne olmaz. they long to be (close to you) - carpenters son söz: güzel diziydi azizim.edit: rosencruz'un uyarısı ile gaflet uykumdan uyandım dostlar. meğer yukarıda şarkıdan bahsedilmiş ama benim elf gözlerim görememiş. yukarıda bir yerlerde "close to you" yazıyor millet.edit 2: ayrıca jack kennison'un* şu hali ve sorusu son yıllarımın özetidir. bir insan uyanmaktan ne kadar nefret edebilirse o kadar ediyorum sanırım.
(trugergruvba - 29 Kasım 2015 23:45)
tek bir quote'u yetti bana: "try not to take personally who i am"
(wounded walker - 1 Şubat 2016 19:28)
hayatın gerçeklerini barındıran 4 bölümlük müthiş bir mini dizi. konular öylesine güzel işlenmiş ki, oyuncular performansı ile taçlandırmış adeta. yan rollerin uyumu, sahne geçişlerindeki akıcılık, geçişler hepsi süper. buram buram doğallık ve sadelik kokuyor her sahnesinde. hele o son sahne... bir insana neler neler anlatıyor. bittikten sonra bile o son sahneyi gözlerinizin önüne getirip türlü türlü düşüncelere sokuyor insanı. böylesine sıradan insanların günlük hayatındaki detayları anlatmasındaki gerçekçilik enfes. izleyiciye dokunuyor adeta. günlük hayatımızdaki kimi zaman farkında olduğumuz, kimi zaman farkında bile olmadığımız küçük detayları izliyoruz.ders çalışmamak için yapılan anlamsız hareketlerin içine sığdırdığım en anlamlı hareketlerden birisi oldu bu diziyi izlemek. resmen ders çalışmamak için verdiğim arada bir baş yapıt izledim.
(eski geminin yolcusu - 19 Aralık 2015 14:54)
Yorum Kaynak Link : olive kitteridge