Süre                : 1 Saat 43 dakika
Çıkış Tarihi     : 16 Eylül 2015 Çarşamba, Yapım Yılı : 2015
Türü                : Biyografi,Drama,Spor
Taglar             : Fransa Turu,gazeteci,bisiklet,Koç,Doktor
Ülke                : İngiltere,Fransa
Yapımcı          :  Anton Capital Entertainment (ACE) , StudioCanal , Working Title Films
Yönetmen       : Stephen Frears (IMDB)(ekşi)
Senarist          : John Hodge (IMDB)(ekşi),David Walsh (IMDB)
Oyuncular      : Ben Foster (IMDB)(ekşi), Chris O'Dowd (IMDB)(ekşi), Guillaume Canet (IMDB)(ekşi), Jesse Plemons (IMDB)(ekşi), Lee Pace (IMDB), Denis Ménochet (IMDB)(ekşi), Edward Hogg (IMDB), Dustin Hoffman (IMDB)(ekşi), Elaine Cassidy (IMDB), Laura Donnelly (IMDB), Peter Wight (IMDB), Nathan Wiley (IMDB), Chris Larkin (IMDB), Mark Little (IMDB), Michael G. Wilson (IMDB), Sid Phoenix (IMDB), Josh O'Connor (IMDB), Sam Hoare (IMDB), James Harkness (IMDB), Saskia Reeves (IMDB), Chloe Hayward (IMDB), Adam LeFevre (IMDB), Brent Langdon (IMDB), J.D. Evermore (IMDB), Nicolas Robin (IMDB), Julien Vialon (IMDB), Chiké Okonkwo (IMDB), Daniel Stewart (IMDB), Yves Aubert (IMDB), Paul Kelleher (IMDB), Philippe Smolikowski (IMDB), Lucien Guignard (IMDB), John Schwab (IMDB), David Bertrand (IMDB), Christy Meyer (IMDB), Sebastian Gonzalez (IMDB), Simon Paisley Day (IMDB), Geoffrey Freshwater (IMDB), Joseph Cairns (IMDB), Susan Snyder (IMDB) >>devamı>>

The Program (~ Son Efsane) ' Filminin Konusu :
The Program is a movie starring Ben Foster, Chris O'Dowd, and Guillaume Canet. An Irish sports journalist becomes convinced that Lance Armstrong's performances during the Tour de France victories are fueled by banned substances....


  • "türkçe altyazısı bulunamayan film."
  • "amerikadaki bir universitenin amerikan futbolu takimini ve oyuncularinin yasadiklarini anlatan film... halle berry, ki yeni yetme halidir, ve james caan filmin tanidik isimleridir..."




Facebook Yorumları
  • comment image

    ingiliz yapımı filmi izlerken - bisiklet yarışlarından hiç anlamayan biri olarak - lance armstrongun hırsını, hırsın onu nasıl mahvedip körelttiğini - ahlaki açıdan yani -, kazanmaya odaklanmanın da dozu olması gerektiğini gördüm.
    neredeyse üzüleyazdım adama.
    hırslarına yenik düşen bir adamı - ki çoook meşhur olmuş, istediği başarılara "kendince" ulaşmış - izlemek için, biçilmiş kaftan film.
    bence hayat dersleri almak için izlenir.


    (laysamina - 7 Ekim 2015 09:20)

  • comment image

    uyguladığı doping yöntemini ayrıntılı şekilde izleyebildiğiniz için sadece bu açıdan tatmin edici gözüken bir film olmuş. fakat öncesince cycling’s greatest fraud adlı belgeseli izleyen varsa, film tamamen çöpe gidecek bir yapım halini alıveriyor.
    dopinge dair tüm detayları öğreniyoruz mesela ama gerçekten uyguladığı antreman programına dair herhangi bir detay görmüyoruz. sıradan seyirciler olarak aynı maddeleri alırsak, ertesi gün fransa turu cepte diye düşünerek çıkıyoruz salondan. armstrong’a ve doping yapan tüm sporculara yapılan en büyük haksızlık sadece bu sanırım film içerisinde.
    armstrong’un kanser sonrası bisiklete dönüşünü coşkuyla takip etmiş bir adam olarak, bu filmde lance’a karşı herhangi bir duygu besleyemedim. öyle ki itici bile gelmedi bana. oysa ben foster kazanma hırsını ve yükselişi esnasındaki gerginliği vs. çok iyi yansıtmıştı.
    dengeli bir film olmadığı çok açık. örneğin armstrong, sadece bir sahnede gördüğü kadınla yine aynı sahne içerisinde evleniveriyor. ilişkilerinin giriş, gelişme, sonuç bölümleri bu filmin içinde 15 saniye bile yer tutmuyor. sonrasında da kadından bir daha haber alınamıyor.
    spor medyasına küçük bir bakış da atıyor film. aslına bakarsanız, sporcular üzerinden ilerleyen bir film yerine lance’i takibe almış bir muhabir çerçevesinde anlatılabilseymiş eğer, gerilim dozu da olan bir yapım çıkabilirmiş ortaya.
    bu filme giden herkesin izlemek isteği en önemli unsur bisiklet yarışlarının kendisi olsa gerek. film, bu açıdan da sınıfta kalıyor. sizi yarış heyecanının içine çekmek, tükenmişliği hissettirmek ve ardından alınan doping kararlarını -kendi içinizde- mantık çerçevesine oturtmanıza olanak vermek gibi bir derdi yok.
    dolayısıyla lance armstrong sahtekardır demekten başka bir önermesi yok filmin. o zaman sizin de bu filme gitmenize gerek yok. aynı şeyleri national geographic belgeselinden de öğrenebilirsiniz. hiç olmazsa o belgeselde, tırmanma esnasında lance’in atağına cevap vermeye çalışan başka bisikletçileri görüyorsunuz.


    (jellicle - 12 Ekim 2015 10:08)

  • comment image

    lance armstrong hakkında doğrudan ve kısa yoldan bilgi edinmek için güzel bir film. tabii bugüne kadar çekilmiş belgeselleri izledikten sonra bu filme gitmek fazla keyif vermeyecektir. yani belgesel yerine bir filmden bilgileri edinmek isteyeceklerin tercih etmesi gereken bir yapım olduğunu söyleyebilirim.

    the program, gözlere lance armstrong'un bütün dünya'ya sunduğu yalanı detaylı bir şekilde sergiliyor. o dönem medyada sempatik gözükürken, arka planda yaptığı antipatik davranışları görebiliyorsunuz. doping uygulamasındaki sistematikliği, saklaması konusundaki uzman manevralarını ve kendisinin yaptığı bu hile için arkasına sıkı bir ekip kurduğunu da görmek şaşırtıyor.

    sinema değeri açısından, ben foster'ın rolünde başarılı olduğu gözüküyor. kendisini lance armstrong'a ciddi anlamda benzetmişler. sanırım bugüne kadar ki en önemli başrol oyunculuğu da bu filmdeki diyebiliriz. çekilen bisiklet sahneleri de keyif vermekte.

    sonuç olarak, the program filmi lance armstrong gerçekleri adına başarılı bir film olmuş. bu amerikalı sahte kahramanın, doping dışında da nefret edilmesi gereken başka yönleri olduğunun da altını çiziyor. açıkçası biraz daha sert olsaymış, tam bir karalama filmine dönebilirmiş. ama bunun olmaması için ölçüsü kaçmamış.


    (roger waters - 28 Aralık 2015 01:00)

  • comment image

    olmuş filmdir. belgesellerini izlemeyip direkt filmine gittim. benim için bisiklet sporu sıklıkla takip etmediğim bir daldır. ancak lance armstrong spor camiasında her zaman dikkatimi çekmiştir.

    üzülerek söylemeliyim ki armstrong'un bu denli pervasız oluşu bisiklet sporu ile ilgilenmeyen beni bile hayal kırıklığına uğrattı. bir de lance armstrong'u hayatının kahramanı, idolü yapanlar vardır ki onların üzüntüsünü tahmin dahi edemiyorum. hayatta her şey affedilir ama kandırılmak, aldatılmak, enayi yerine konmak affedilmez. armstrong'un hayatı çok zor geçmiş olabilir özellikle hastalık süreci vs. ama bundan sonraki yaşamı eminim kabus gibi olacaktır. bu filmle birlikte tekrar gündemin başına yerleşecektir.


    (hangi bujar to ne kujar - 2 Ocak 2016 19:42)

  • comment image

    ben foster'ın oyunculuğuyla lance armstrong'dan nefret ettiğini sezinlediğim, onu oyunculuğumla nasıl antipatik gösteririm dediği, bir sporcunun biyografisinden çok, doping kronolojisini anlatan film.


    (orijinall - 15 Eylül 2016 04:24)

  • comment image

    gazeteci david walsh u yeterince öne çıkaramamış film. oysaki armstrong adındaki ağır şerefsizin yediği nanelerin ortaya çıkmasında emeği gösterilenden kat ve kat fazla. herif senelerce tüm dünyayı keriz yerine koydu .

    arsmtrong adındaki dallama yüzünden bugün bile tour de france ın temiz olduğuna inanan kişi sayısı kocaayak'lara inanan kişi sayısı kadar .

    film izlenesi. ( 7.5/10 )


    (travenian - 17 Eylül 2016 09:37)

Yorum Kaynak Link : the program