The Face of an Angel (~ A Face De Um Anjo) ' Filminin Konusu : İngiliz belgesel yapımcısı Thomas (Daniel Brühl), büyük yankı uyandırmış bir cinayet davasını izlemek üzere İtalya'ya gider. Aynı davayı takip etmek üzere Amerikalı gazeteci Simone (Kate Beckinsale) da oraya gelmiştir. Thomas burada Melanie (Cara Delevingne) adında bir İngiliz öğrenciyle tanışır. Thomas davaya ve Melanie'ye yakınlaştıkça kendi sorunlu aile bağlarını ve özellikle ayrı yaşayan kızıyla olan durumunu sorgulamaya başlar. Filmin 2007 yılında İtalya'ya değişim öğrencisi olarak gelen İngiliz Meredith Kercher'ın öldürülmesi ve katil zanlısı Amanda Knox'un hikayesiyle benzerlik taşıdığı iddia edilse de yönetmen Winterbottom bu görüşleri reddetti ve filmdeki olayların hayal ürünü olduğunu savundu.
Snow Angels(2008)(6,8-12128)
Eliza Graves(2014)(6,8-45000)
The Trials of Cate McCall(2013)(6,3-5334)
Uncovered(1995)(5,8-1940)
Winged Creatures(2009)(5,7-6643)
Whiteout(2009)(5,5-35156)
The Disappointments Room(2016)(3,9-8124)
kate beckinsale'in kadrosuna katıldığı film. http://www.deadline.com/…toms-the-face-of-an-angel/
(zeddicus zu l zorander - 17 Ekim 2013 02:22)
(bkz: amanda knox)(bkz: meredith kercher)
(no avalon - 2 Kasım 2013 15:10)
arthur russell'ın gözlerinin arayıp durduğuydu.
(ianism - 2 Kasım 2013 16:49)
michael winterbottom'ın yönettiği film. oyuncular kate beckinsale, daniel brühl, cara delevingne.
(lamonte - 19 Ekim 2014 09:36)
senaryoda illa ki yapimcilarin ve seyircilerin beklentisi dogrultusunda bir hikaye kurgulamak zorunda olunmadigini anlatan, beklentiler dogrultusunda gelismeyen ortalama bir film.(bkz: sifat tamlamasi)
(zamansiz bir plak - 28 Mayıs 2015 10:05)
fragmanı pek etkileyici gelmedi bana, amma velakin karar siz değerli sözlükçülerin;http://trailers.apple.com/…dependent/faceofanangel/
(akmaral - 1 Haziran 2015 17:10)
gündemde epey yer eden meredith kercher cinayetini isimleri değiştirerek anlatan bir film. çok sık film çeken, farklı ülkelerde film çekmekten çok hoşlanan michael winterbottom'ın yönettiği bir film. michael, the trip to italy'den sonra bir kez daha bu ülkeyi ziyaret ediyor. michael filminin merkezine gazeteci/yazar simone ford'u (kate beckinsale) ve yazarın kitabını sinemaya taşımayı planlayan yönetmen thomas'ı (daniel brühl) koyuyor. filmin başlarında da cinayeti izleyene aktarıyor. yönetmen ve senarist (ve belki de uyarlandığı kitabı yazanın) merkeze gazeteci ve sinemacıyı koyma kararlarını sevdim. böylelikle basının çirkef yüzü bir kez daha gösteriliyor. filmin 17.dakikasındaki yemek sahnesinde sarışın bir gazeteci var ki basından tiksinmek için yeterli sebep. bilmiyorum; ben gazetecilerin birbirleriyle ve thomas'la cinayeti, katil ve maktulü konuştukları sahnelerde bu gazetecilerden bayağı tiksindim. yönetmenin amacı bu muydu, bilmiyorum. neyse, filmi çekecek kişiye, yani thomas'a herkes "x kişiyi merkeze koymalısın," diyor. erkeklerden birisini merkeze koy, çünkü onun öyküsü daha etkileyici vs diyor bir yönetmen. bir kız öldürülmüş ama artık akbabaların (gazeteciler, sinemacılar, tv programcıları) amaçları gündemde yer eden bu cinayetten nasıl nemalanabiliriz, sorusuna cevap bulmak. kimileri cinayetin filmini muhtemelen katili masumlaştırarak çekecek, kimileri bu cinayeti gazeteye günler boyunca taşıyacak. ölen öldüğüyle kalırken katil daha da ünlenecek ve basın ile sinemanın gücü sayesinde belki de masum olduğuna herkes inanacak. gazeteler daha çok satacak.winterbottom filminin merkezine katil/maktulü koymuyor. belgesellerle haşır neşir olan winterbottom bunun yerine sinemacı ve gazetecileri koyarak belgeselimsi bir film ortaya çıkarmış oluyor. the face of an angel, karakterlerden çok davaya, farklı bakış açılarına (asıl katil kim, kızı kim/ler öldürdü sorularına herkes farklı cevaplar veriyor), gazetecilerin davadaki rollerine ve tabii ki sinema sektörüne yer veriyor. yaşananları özet geçiyor. bazı anlarda michael'ın kendi öyküsünü anlattığını bile düşündüm. acaba michael bu cinayeti filme çekmeye karar verdiğinde ya da olayı soruşturduğunda thomas gibi tepkiler mi aldı? ya da acaba michael ile thomas arasında bağ kurabilir miyiz? filmin bir yerinde çekilecek filmle ilgili yapımcı ve ekiple toplantı yapılıyor. thomas da oradakilere merkeze ne kızları, ne de erkekleri koyacağını söylüyor: "bence gazeteciyi (kate'in canlandırdığı simone'ı) merkeze koymak en iyisi. olayı daha iyi bir şekilde anlatabiliriz". gelelim filmin kalitesine. yavaş tempolu bir film olduğunu belirtmeliyim. klişelere de biraz fazla yaslandığını da söylemek gerek. thomas-simone ilişkisi olsun, thomas'ın senaryo yazmaya çalışıp ama yazamaması olsun (barton fink'e selamlar...), thomas'ın olayı soruşturması olsun, bütün bu sekanslarda formüllere fazlasıyla yaslanılmış ya da barton fink gibi filmlerden fazlasıyla esinlenilmiş. filmi sevdiğimi söyleyemem. winterbottom daha iyilerini çekti.
(sherlock holmes 90 - 4 Temmuz 2015 19:03)
kadro, mekanlar, kurgu fena değil.. kate beckinsale için izledim.. değdi mi, eh.. senaryo sıkıntılı.. öykünün odağında, film kurmaya çalışan ama bir türlü tek satır ilerleyemeyen bir yönetmen ve gazeteci var.. çözülmemiş bir muamma üzerinde çalışıyorlar.. fakat tıpkı kahramanlarımız gibi, hikaye de kabız.. yönetmen, adeta kendi gibi depresif bir yönetmeni çekmiş.. akmıyor.. başta, yarım saat/kırk dakika bir tempo var.. sonra boğuluyor.. sorry
(journalist - 24 Haziran 2016 21:47)
Yorum Kaynak Link : the face of an angel