Süre                : 1 Saat 30 dakika
Çıkış Tarihi     : 05 Nisan 2012 Perşembe, Yapım Yılı : 2012
Türü                : Komedi,Drama,Romantik
Ülke                : Meksika,İspanya,Danimarka,ABD
Yapımcı          :  Memorias Del Sabio Producciones , Crone Film Produktion A/S , Dagmar Film Produktion
Yönetmen       : Henning Carlsen (IMDB)(ekşi)
Senarist          : Jean-Claude Carrière (IMDB)(ekşi),Gabriel García Márquez (IMDB)(ekşi),Henning Carlsen (IMDB)(ekşi)
Oyuncular      : Geraldine Chaplin (IMDB)(ekşi), Ángela Molina (IMDB)(ekşi), Ofelia Medina (IMDB)(ekşi), Emilio Echevarrıa (IMDB)(ekşi), Alejandra Barros (IMDB), Dominika Paleta (IMDB), Olivia Molina (IMDB)(ekşi), Marco Treviño (IMDB)(ekşi), Evangelina Sosa (IMDB), Rodrigo Oviedo (IMDB), Paola Medina Espinoza (IMDB), Gastón Melo (IMDB), Edison Ruíz (IMDB), Arturo Beristáin (IMDB), Tara Parra (IMDB), Verónica Terán (IMDB), Alfredo Sevilla (IMDB), Pamela Cervera (IMDB), Juan Rivero (IMDB), Vania Alesia Medina Rivera (IMDB), Munir Abud (IMDB), Aída Rosalba Arroyo (IMDB), Juana Rodríguez Delgado (IMDB), Jose Santi Encalada Cardoso (IMDB), Iliana Arroyo Garcés (IMDB), Luis Cruz (IMDB), Fidel Román Caro Herrera (IMDB), Carlos Jesús Nuñez (IMDB), Jorge Castro (IMDB), Olga Noemi Herrera Castro (IMDB)

Memoria de mis putas tristes (~ Hüzünlü Orospularimin Anilari) ' Filminin Konusu :
Memoria de mis putas tristes is a movie starring Emilio Echevarría, Geraldine Chaplin, and Paola Medina Espinoza. Chronicles the romantic enchantment of a 90 year old reporter with a girl 70 years younger than himself.


  • ""ahlak da zaman sorunudur""
  • "yüzyıllık yalnızlık'ı sevme zorunluluğundan sıyrılarak, fark ettirmeksizin kırmızı pazartesi'den sonra en sevdiğim marquez kitabı olabilmiştir kendisi."
  • "bir zamanlar hüzünlü bir arkadaşıma yaş gününde aldığım kitap. sevinmemişti, evet."
  • "başyapıt diyenlerin kafasına kafasına geçirilmesi gereken kitaptır ancak kitap bittikten sonra insanın yaşlanma korkusunu azaltıyor. güzel hikaye, güzel kitap vesselam . ne de olsa marquez."
  • "hıcal uluç'un byük ihtimalle yazara dava açıp "hayatımı kaleme almadan önce iznimi almadı" diyerek tazminat istemesine sebep olacak güzel ve bir gecede bitirilen kitap."
  • "ilk defa marquez okuyacaksanız tercih etmemeniz gereken kitap"
  • "içinde bir de kedi barındıran güzel kitap."
  • ""seks, aşkı bulamayanların elinde kalan tesellidir." der gabriel garcia marquez bu kitabında."




Facebook Yorumları
  • comment image

    yuzyillik yalnizlik ve kirmizi pazartesi'den sonra okudugum ucuncu marquez romani. farkli oldugu ortada. en basta diger iki kitaptaki yogun anlatimi bunda bulamadim. yuzyillik yalnizlik ve kirmizi pazartesi' yi bitirdigimde sanki upuzun ve tek bir cumleden olusan bir kitap okudugum hissine kapilmistim ve bu benim hosuma gitmisti.. benim huzunlu orospularim ise oyle degil. daha bir kolay okunuyor ama dedigim gibi alisildik yogunluk yok. anlatimda durum boyleyken konuda iyice cetrefillesiyor durum. tamam ask iyi, hos; eyvallah da, boylesi bize ters. diger yandan da 78 yil seksle teselli olan amcam aski buldugunda bunu elinden kacirmak istemiyor tabi. ama birader 14 yasindaki sabiyle de olmaz ki.** yine de sadece yasliliga dair tespitler icin dahi okunabilir.


    (demir - 15 Eylül 2009 02:13)

  • comment image

    uykuya dalmadan önce hayalleri barındıran güzel bir kitap. magazin gazetesi gibi birşey. fotoğraflara bakıyormuş da yorumda bulunuyormuşsun hissi yaratıyor insanda. film izlerken erekte olabilen bir başkaldırı. inci kut 'un usta tercümesiyle hayran bırakan temiz bir dil örneği.


    (lahtim - 1 Ocak 2010 23:20)

  • comment image

    can yayınları 2005 basımı arka kapağı 109 sayfalık kitabın bir özeti gibi.
    okunmazsa bir şey kaybettirmez okunursa kazandırmaz kitaplarından biri.

    kitabın arka kapağından alıntı

    --- spoiler ---

    bu roman gabriel garcía márquez'in on yıl önce yayonladığı aşk ve öbür cinler'den sonra yazdığı ilk roman. yüzyıllık yalnızlık yazarının bu yeni yapıtının kahramanı, daha önceki romanlarının kişilerine hiç benzemiyor. benim hüzünlü orospularım ın baş kişisi, yaşamı boyunca hiçbir kadınla parasını ödemeden sevişmemiş yaşlı bir gazeteci.yalnızlığının çaresini gündelik, sıradanilişkilerde aramış bu çirkin ve çekingen ihtiyar,90. yaşgününde kendine hiç alışılmamış bir armağan vermeye kalkışır. eskiden tanıdığı bir genelev patroniçesini arar, el değmemiş bir genç kızla birlikte olmak istediğini söyler.patroniçe onun bu isteğini yerine getirece, ama yaşlı adam her ziyaretinde 'uyuyan güzel' delgadina'yı seyretmekle yetinmek zorunda kalacak, yaşamının güzünde kendisine böyle bir oyun oynayan yazgısına boyun eğecek; ne ki bu ayrıksı ilişkiden o güne değin hiç tatmadığı bir aşk doğacaktır.
    garcia marquez, bu romanında, yaşlılığın hüznünü olağandışı bir aşkın coşkusuna dönüştürüyor. belki de ölümü güzelleştirmek için...
    ustanın bu yeni romanı yaşlılığa, cinselliğe,aşka ve ölüme bir güzelleme.

    ---
    spoiler ---


    (zskal - 27 Eylül 2010 03:21)

  • comment image

    hayatımın bir döneminde, kitapçı bir abiye -şehir dışına çıktığı için- 2-3 günlüğüne yardım etmiştim.
    bir adam gelip, 100 fırço dorbesiüüüeeh (100 fırça darbesi) ve benim üzünlü uruspularum (benim hüzünlü orospularım) arıyorum demesiyle, sırf adından dolayı erotik bir kitap olarak algınlandığını anlayıp hüzünlememe yol açan kitap.
    kendi dükkanım olsa adamı çoktan kovardım kafasına kitapla vurup ama mecbur satmıştım kitapları ve diyememiştim ki (bkz: google search)


    (edebiyat sever kimyager - 5 Mart 2011 16:30)

  • comment image

    erol kösenin eşine yöneltilen bir soruda laf sokma amaçlı kullanılmış kitaptır.

    (bir şarkının geyiği dönmektedir o sıralar. hangi şarkı hatırlamıyorum. erol köse-gülşen ilişkisi yeni bitmiştir.)

    muhabir: (erol köse'ye)gülşen hanımı hangi kitaba benzetiyorsunuz?
    erol köse: mmm şey...
    e.kösenin eşi: ben söyleyebilir miyim?
    (muhabir mikrofonu uzatır, kadın pür neşe): benim hüzünlü...!!! ( jetonun düşme sesini orda duymayan yoktur eminim) aaa.. ııı.. aklıma gelmedi.. pardon pardon.. unuttum şimdi..


    (dengesizimsanirim - 5 Mart 2011 17:23)

  • comment image

    benim hüzünlü orospularım. ismi çok güzel bu kitabın. yazarı desen, yüzyıllık yalnızlık'ı yazmış, daha ne yapsın? o da böyle düşünüyor olmalı ki, fazla abanmamış kitaba. oturmuş 3 gecede yazmış sanki. böyle bir havası var. 90 yaşındaki bi adam ülkemiz standartlarında çoktan ölmüştür. bu yüzden sıkı bir empati ile okuyamadım, kaldı ki bu adam 14 yaşında bir tazeye aşık olacak... tahayyül sınırlarımı aştı dolayısıyla. ben bu kitapta aşkı değil ama, çaresizliği, yaşlılığı, ölümü gördüm. ki bunlar da az şeyler değil. okunası. aşk, eşitler arasında sanki biraz, dengini bulmakta. zaten olmazdı hacı amca senin o iş diyesim geldi sürekli. bi yerinde, kıza birden orospu diye bağırması güzeldi, masumiyet'i hatırlattı. tam havaya girdik kitap bitti. ah bu yaşlılar! sadece canları istedikçe konuşuyor.


    (keyfekederolsun - 20 Eylül 2011 23:17)

  • comment image

    daha piyasaya verilmeden korsanı çıktığı için marquez tarafından son bölümü yeniden yazılan roman. ve fakat önceki sonun üzerinde yıllar yıllar harcanmışken yenisi ise sadece 1 haftalık uğraşın sonucu. ben kolombiyalı olsam korsanını okurdum.


    (sulakalan - 27 Ekim 2004 10:25)

  • comment image

    orjinal adı "üzgün fahişelerimin anıları" olan okurken süper keyif veren gabriel garcia marquez eseri. kitabın daha en başlarında yazar "yaşlılığı" nası keşfettiğini anlatır.
    "50'li yaslarımda bazı şeyleri unuttuğumu farkettiğimde yaşlılığın nası bir şey olduğunu düşünmeye başladım. gözlüklerimin burnumda durduğunu anlayana kadar evin içinde dolanıyor, onlarla banyoya giriyor ve uzak gözlüklerim gözümdeyken okumak için yakın gözlüklerimi diğerinin üstüne takıyordum. bir gün 2 kere kahvaltı ettim çünkü yaptığım ilk kahvaltıyı unuttum. başka bir gün ise bir hafta önce anlattığım hikayeyi tekrar anlatmakta olduğumu bunu bana söylemeye cesaret edemeyen arkadaşlarımın yüzlerine yansımış sinir harplerinden anladım.

    aklımda, tanıdığım tüm insanların yüzleri ve isimlerinin listesi varken, onlarla karşılaştığım anda o isimle o yüzü bir türlü denkleştiremediğimi farkettim. cinsel yaşım beni hiç bir zaman endişelendirmemiştir, çünkü benim sex gücüm kadınlara değil de bana bağlıdır ve kadınlar anlamak istedikleri zaman neyin neden ve nasıl oldugunu cok iyi çözebilirler. bugun, doktorun karşısında 90 yasında başlarına daha kötü şeylerin geleceğini bilmeden, şimdiden korkudan bacakları titreyen 80 yaşındaki*gençlere cok gülüyorum. eh yaşamanın riski de bu işte.. oysa ki yaşlıların gereksiz ve önemsiz şeyleri unutmasından öte, zihinlerinin kendilerini ilgilendiren şeylerde son derece açık olması hayatın zaferidir. işte ciceron da tam olarak bu konudan bahsederken şöyle demiş: 'hazinesinin yerini unutan hiç bir ihtiyar yoktur.' " *


    (psyche - 23 Şubat 2005 00:23)

  • comment image

    muhtemelen ahmet altan la cezmi ersöz ün adını duyunca “hasiktir, bu üç kelimeyi bir arada kullanmayi niye ben akil etmedim,” diye hayiflandigi roman. ama tabii kendileri bu üç kelimeden bir baslik türetecek olsa kitabin adi, “benim orospu hüzünlerim” seklinde olurdu.


    (roket ali - 17 Mayıs 2005 14:26)

  • comment image

    90 yasinda bana askla, seksle, yasamla, yaslanmakla ilgili dusunce ve duygularini bu kadar acik secik anlatacak bir ihtiyarla karsilasma olasiligini hesapladiktan sonra daha bir zevkle okudugum kitap.


    (boyle buyurdu berdus - 1 Haziran 2005 15:58)

  • comment image

    başyapıt diyenlerin kafasına kafasına geçirilmesi gereken kitaptır ancak kitap bittikten sonra insanın yaşlanma korkusunu azaltıyor. güzel hikaye, güzel kitap vesselam . ne de olsa marquez.


    (besinci goz - 27 Haziran 2005 18:11)

  • comment image

    hıcal uluç'un byük ihtimalle yazara dava açıp "hayatımı kaleme almadan önce iznimi almadı" diyerek tazminat istemesine sebep olacak güzel ve bir gecede bitirilen kitap.


    (seyuranto - 16 Temmuz 2005 15:40)

  • comment image

    bir solukta okunan son marquez romanı. cien anos de soledad 'ın üstüne ne yazılabilir ki'yi tartışabileceğimiz gibi, karmaşık, büyüleyici marquez anlatımından uzak bu kitabın yarım kalmışlığı hissine de değinebiliriz. ancak "üzgün fahişelerimin hatırası" olacakken tek bir aşkın anlatımına dönüşen bir yaşlılık öyküsü olarak tanımlayabiliriz bu öyküyü.
    saplantılı ve saçma bir aşkı anlatmakta olduğu için de, büyüleyici değil, sıradan ve gerçektir. klasik müzik, latince ve yaşlılık kelimeleri çerçevesinde olabileceği kadar hareket kazanır. uyuyan güzeli ve bir insanın kendisinin değil hayalinin "aşk" olmasını ise gayet yerinde anlatır.
    --- spoiler ---
    öykünün ağırlığı ya da kopuklukları bilerek tasarlanmış havası verdi şahsıma. özellikle kaplanla ilgili aynadaki rujla yazılan yazı, el falı, annenin sırları ve sonu..
    bir sene boyunca birisi sadece uyurken izlenir mi? izlenir. 90 yaşındayken ve o 14 yaşındaysa izlenir mi? izlenir. kıskançlıktan enfes senaryolar yazılır mı? yazılır. peki 14 yaşında bir kız kendisine sadece sarılıp uyuyan 90 yaşındaki bir adama aşık olabilir mi? olabilir. ve kitap biter. aşk var mı? var der ve biter kitap. mesajı nettir. "ben aramadığın kişiyim" diyen deliyi bırakır, "kıskançlık gerçeklerden daha fazlasını bilir" sözünü bırakır ve "yaşadığım kabusun verdiği zevki dünyada hiçbir şeye değişmezdim" cümlesiyle güzel bir aşk tanımını da yapar.
    marquez'in bütün belirsizliklerden keyif alan yoğun anlatımlarından sonra son mesaj olarak bunu söylemek istediğini düşünüyorum. sıkıcı derecede mümkündür aşk. 100 yıl yağmurun yağması mümkün değildir ve cien anos de soledad başyapıttır, büyüleyicidir evet, bu kitap -sıkıcı denemez bence yine de ancak- büyüleyici değildir ama mümkün bir şeyi anlatır.
    ---
    spoiler ---
    son bir cümle bıraktı bir de çizili: "seks, insanın aşkı bulamadığında elinde kalan bir tesellidir."
    buyurup burdan yakalım, yine de güzel bir kitap.


    (pati - 25 Temmuz 2005 01:18)

  • comment image

    bu kitabı elime aldığımda yanıma gülümseyerek gelen ve ne okuduğumu soranların, kitabın adını duyunca nasıl tepki verdiklerini görünce çok şaşırmıştım.keşke kitabın içindeki güzellikleri görebilselerdi, kitabın adını yargılamak yerine...


    (dana scully - 10 Ekim 2005 17:42)

Yorum Kaynak Link : memoria de mis putas tristes