yukarıdaki aşşağıdaki gibidir, aşşağıdaki de yukarıdaki gibi. diyalektikdir. evrenin işleyişinin özetidir. şaman inancında da, tasavvufta da, bektaşilikte de, erenlerin sözlüğünde de tanımlıdır.

(manzikert - 14 Ağustos 2009 14:43)

aşağıdaki yukarıdakine, yukarıdaki de aşağıdakine benzer anlamına gelen kuraldır. buna göre evrendeki benzeşme yasası gereğince bütün parçaya, parça bütüne benzer. ayrıca bunlar birbirlerinden etkilenir.

(xeyn - 9 Şubat 2003 16:36)

nerede görürsem göreyim, daima maynard james keenan'ın sesiyle okuduğum bir adet deyiş, bir adet özdeyiş, bir adet küçücük-fıçıcık-içi-dolu-turşucuk, bir adet pazardan-aldım-bir-tane-eve-geldim-bin-tane hadisesi...

doğrudan adı anılarak referans verildiğini söylemek imkansız olsa da george carlin'in varoluş yaklaşımında da izleri görülebilir bu az ama öz bilgece deyişin;

«eğer hepimiz bir yıldızın merkezinden geldiysek, her birimizin atomları da o yıldızın merkezinden gelmiş demektir... o halde hepimiz aynı şeyiz. bir kola makinası veya bir izmarit de, o yıldızın atomlarından yapılmıştır. hepsi de sizin ve benim gibi binlerce kez dönüşüme uğramıştır. bu yüzden, o dışarıdaki şey benim. peki o zaman bunda korkulacak ne var? aradığımız teselli nedir? hiçbir şey... korkacak bir şey yok, çünkü her şey biziz.»

bu sebeple, ister fiziksel evren normlarında konuşuluyor olsun, isterse varoluş metafizik boyuta dayandırılıyor olsun, "as above, so below" varılacak ortak bir çıkarım halini alıyor.

mesela ben, «evren ben'dedir, ben ise evren'deyim.» diyorum. allah'ın ruhunu bir nefes gibi taşıdığına inanan bir tasavvuf ehli ise "allah ben'dedir, ben ise allah'tayım.» diyor. ve en kutsal olanın "evrensel erdemlere bağlılık" olduğuna kanaat getirebilmişsek eğer, olanca farklılıklarımıza rağmen hepimiz, ortak bir zeminde rahatlıkla anlaşabiliyoruz.

(siyah giysili adam - 14 Ekim 2013 05:00)

imdb'de ortalamasi 5.5-6'da sabitlenir diye tahmin ettigim korku filmi.

--- spoiler ---

girisi konusu altyapisi her seyi saglam ama korku filmi kanunlarina karsi cikma curetinde bulunmus bir film bu. simdi kahramanlarimiz philosopher's stone'un bulundugu koridora cebren ve hileyle giriyolar ya, hani o orulu duvarin ardindaki gecide girmeye korkuyolar binbir belayla kemiklerin arasindan karsiya gecip kendilerine yine orulu duvarin onunde buluyolar ya; iste boyle baslayan bi filmde bence kahramanlarin kurtulamamasi lazimdi. yanlis anlasilmasin kurtulduklarina sevinmedim degil ama cehenneme girip, dunyanin karsi boyutuna gecip her seyin ters dondugu bi gerceklikten normal paris'e cikamamalari gerekirdi bence. bi de o karsi boyutta ise yaramadigi icin tasi yerine koymasini gerektigini kesfederken ablanin onune cikan demonlari yumrukla yere devirmesi hos muydu? oyle cehennem mi olur? o heyula gibi karsilarina dikilen kukuletali abi nereye gitti birakti peslerini? bi de tasi yerine koyduktan sonra kendi elleriyle esas oglani (ve opucuguyle!) iyilestirdi ya daha dicek bi seyim yok. esas oglan dedim de, abim nasi yuzlerce yillik aramaic tekstleri kafiyesiyle falan sakir sakir ceviriyo ama? anasini satiyim bi biz olamadik oyle cevirmen.

neyse konudan sapmayalim. ben beklerdim ki cehennemde baslarina daha korkunc seyler gelsin ve yeryuzune ciktiklarinda carpik seytani bi paris falan bulsunlar karsilarinda. onun disinda izlenilmeye degerdi yine de.

he bi de, demek ki neymis? cehenneme giden kapilar notre dame katedraline uzaniyomus meahahah

--- spoiler ---

(twodimensionprism - 8 Eylül 2014 05:16)

found footagegillerin son temsilcisi.

çoğu korku filminde olduğu gibi bazı saçmalıklar içerse de, atmosfer-gerilim açısından gayet başarılı bulduğum film. yalnız mekanlar fazlaca dar, tabutta uyuyabilecek olan beni bile klostrofobik yapacaktı az daha.

ayrıca paris'in yeraltı mezarlarından haberdar olmamı sağlamıştır. şanzelize, eyfel de bi yere kadar kuzum..

(space cadet - 15 Eylül 2014 10:19)

tutarsızlıkları ve havada kalan noktaları görmezden gelirseniz iyi bir gerilim atmosferi sunan john erick dowdle filmi. zamanında el kamerasıyla çekilen filmlerin bana göre en üst mertebesi olan rec'in sikko yeniden çevrimi quarantine'i çektiği düşünülürse yönetmen olayı baya ilerletmiş diyebiliriz. özellikle klostrofobisi olanların dayanamayacağı türden bir film olmuş. el kamerasını da bu kez tek bir kişi sallaya sallaya taşımıyor. tüm karakterlerin kafasında iğne kamera içeren fenerler var böylece bizim de görüş açımız artıyor sallanmaktan başımız dönmüyor. çok rahatsız edici sahneler barındırmayan ama genel olarak vasat üstü, yaratılan atmosfer ise ciddi derecede başarılı bir film.

(plagueis - 17 Eylül 2014 17:16)

gerçekten geren film.

--- spoiler ---

film bittikten sonra etkisinde uzun süre kaldım, mekanlar iyi seçilmiş kapalı alan korkusu olanlar için daha da sıkıntılı bir film olduğu açıkça ortada. ancak nefret ettiğim şey ani çığlıklar olmasıydı acayip yürek hoplatıyor. ana kahramanımız çok cesur, düzeltme taşı için çabası hoştu ama hiç mi korkmaz lan bu karı dedirtiyor. filmin başlarında papillion isimli şahsı ararken girdikleri night club'ın kapısındaki zenci bodyguard nasıl birşeydi lan öyle. filmde ülkemizden bahsedilmesi de güzel olmuş. tipik bir sona sahip olması yani ana kahramanların kurtulduğu, amaca ulaşıldığı bir film olsa da vizyonda izlenecek adam gibi tek korku filmi şuan bu var kaçırmayın.
--- spoiler ---

(faraton - 17 Eylül 2014 23:30)

pek az salonda gösterime girmiş bence başarılı klostrofobik gerilim filmi.uzun zamandır birinin koluna sarılarak film izlemek isteyen bünyemi gerim gerim gerdi.cinle periyle korkma yaşlarını geçtiğim için gerilmek,irkilmek vb tepkiler benim için yeterli diyorsanız kaçırmayınız.

(kiz degil cekirge afeti - 20 Eylül 2014 18:33)

öncelikle ;

klostrofobik bir yapım... ve bu konuda fena da sayılmaz...

the descent tarzı geçitler, bölümler,bölmelerle karşılaşılıyor...

--- spoiler ---

felsefe taşını bulmaya kendini adamış scarlett ve peşine taktığı arkadaş grubu,parisin yeraltı mezarlarından indikçe,aşağı iniyorlar...

film bildiğin the mummy tarzı ilerlerken, nerede ulan şu bilmem ne taşı derken, doğaüstü olaylar start alıyor ve ruhani bir yapıma bürünüyor, germekten korkuya çalıyor...ya da çalmaya çalışıyor...

şimdi sözlük;

kahramanların yaşadığı doğaüstü durumlar, her birinin geçmişinde yaşadığı pişmanlıkları ve günahları temsil ediyor...

değil mi ?

scarlett : * babası ile yaşadıkları, ( babasının telefonuna cevap verememesi-vermemesi vs vs...zaten yerin bilmem kaç metre dibinde çalan telefonu açıyor ve babası olduğunu sandığım bir kişinin sesini duyuyor)

*babasının kendini asması olayı, etrafta asılı adam görmesi vs vs...

george: küçükken kardeşinin ölümünden kendini sorumlu tutuyor...kardeşine yardım getirmeye çalışırken mağarada kayboluyor,yardım getiremiyor kardeşi ölüyor... kardeşinin hayalini görmesi vs vs...

papillion: şimdi bu arkadaş sanırsam en günahkar arkadaş... bu herif ilk olarak tünellerde kaybolan la taupe isimli arkadaşını aramaya gitmiyor,en azından adamı bulma adına bir çaba göstermiyor... diğeri ise bir arabada yanarak ölen arkadaşı vb kişinin ölümünden sorumlu olması,sorumlu tutulması...

souxie: sanırım la taupe olayında papillion ile ortaklar... ordan faturası kesiliyor...

zed: bu şerefsizin ise kabullenmediği bir evladı varmış...

benji: işte bu abinin olayını çözemedim... bunun nesi vardı ? olayı neydi?

birde;

scarlett'ler papillionu ararken bar girişinde beyaz elbiseli bir abla dışarı çıkıyor,çıkarken de değişik değişik bizimkilere bakıyor...bu bahsettiğim süzüş barın dışından içeriye bakma şeklinde de devam ediyor... daha sonra ekip yeraltında indiği zaman, onca tüneli geride bıraktığında içeride ayin yapan bir topluluğa rastlıyorlar...

bu ayincilerden biri, bar girişinde gördüğümüz ve bizimkileri süzen abla...

bunun olayı nedir lan ?

--- spoiler ---

(blackbird21 - 24 Kasım 2014 02:41)

çok başarılı bir film. descent'ten bile daha iyi. 90 dakika nefesimi tutarak izledim. bana güzel bir tomb raider heyecanı yaşattı. mezarlar, tabletler, eski yazılar vs..9/10 veriyorum. finali yeterince güçlü olmamış.

(kumrengi - 25 Kasım 2014 00:40)

kendi içinde barındırdığı farklı kulvarlarda hem başarılı hem başarısız film.

klostrofobik sahneleri ve atmosfere çok başarılı. bende bir buried etkisi uyandırmadı açıkçası ama yine de buried'e göre çok daha farklı mekanlarla bu atmosferi yaratabilmeleri de başarılıydı. korkutucu öge bana kalırsa bu filmde yok. eğer öyle bir şeyi amaçlamış ise başarısız.

konunun genel finali kötü ancak son sahne gördüğüm en yaratıcı ve aynı zamanda saçma sahnelerden biriydi. gerçek olmaktan ne kadar uzak olsa da güzel bir yaratıcılıktı. ha ayrıca, perdita weeks bildiğin doğal ingiliz güzeli.

--- spoiler ---

sürekli yerin altına inildiği sanılsa da, yeraltı ve yerüstünün taban tabana zıt (ters yerçekimi) iki dünya olarak yansıtılması, aslında yerin altına inerken yerüstünün tabanına yaklaşmaları, yeraltının en aşağısına geldiklerinde ise yeryüzü ile tamamen taban tabana olmaları çok başarılıydı.
--- spoiler ---

(bir fidandim derildim - 25 Kasım 2014 14:13)

the goonies ile paranormal activity karışımı film. imdb'deki 6.1'den fazlasını hakediyor bence. özellikle atmosferi çok iyiydi. çekimleri ciddi ciddi yer altı mezarliklarinda izin alarak yapmışlar.

korku öğeleri bayagi bir klişeydi ama.

(milistroke - 30 Kasım 2014 02:53)

iyi başlamış ancak final sekansında sıçmış filmdir. vurucu bir sonla tür içinde saygın bir yer edinebilirdi.
bu tarz filmlerde final nasıl olur diyenleri ise şöyle alalım,
(bkz: malefique)

(bakgidiyormakine - 9 Aralık 2014 03:16)

ciddi anlamda çok beğendiğim film. son yarım saatine kadar aslında izleyiciyi korku anlamında germiyor. sonrasında sıçırtabiliyor ama. ben böyle akıcı film görmedim. her şey o kadar sadede gitme amaclı ilerliyor ki, tık tık tık bütün adımlar seri bir şekilde atılıyor ve seyirci izlerken bayılmıyor sıkıntıdan. değişik ama hoşuma giden görsel efektleri vardı. filmin başrolündeki kızın korkusuz tavırları işinde çok uzman ve kendini işine fazla adadığı için kabul edilebilir ama başka türlüsü asla affedilemez olurdu. kızın ciddi anlamda ömrünü bu işe adadığını çok güzel vermişler. başka türlü o kadar müsibete böylesine gözüpek dalamaz zaten.
güzel ya, güzel izleyin bu filmi, sevin onu.

(shadow puppet - 11 Aralık 2014 10:33)

son zamanlarda izlediğim en iyi gerilim filmlerinden biri.

gerildik mi? gerildik. atmosfer bizi içine aldı mı? aldı. öyleyse tamam. film, türü bakımından daha fazlasını vadetmiyordu zaten. bu yüzden sevgili eleştirmen dostlarım, eleştiriyi filmin türü üzerinden yapmayı bir öğrenelim artık derim. bu tür filmlerin kendilerine özgü bir gerçeklik evreni yarattıklarını unutmayalım. zira saçma, "gerçek dışı" bulduğumuz detaylar, başka bir gerçekliğin sorunu olabilir.

(fuckleberry linn - 18 Aralık 2014 19:32)

insanı gayet geren bir film olmuş. felsefe taşı, cehennem gibi kavramlarla iç içe olan filmden mantık, gerçeklik bekleyecek değilim. çerez niyetine izleyeyim diye açmıştım, beklediğimden iyi çıktı. bu tarz klostrofobik ortamlarda geçen filmleri seviyorum ben. bir the descent olamaz, ama çok da fena film değildir, izlenebilir.

(xii - 7 Ocak 2015 00:50)

biraz önce izledim ve gayet beğendim ben bu filmi.

--- spoiler ---

her şeyden önce bir an bile olsun izleyiciyi düşürmemesi büyük bir başarı, ayrıca başlangıçta buluntu film gibi görünse de aslında çıktıkları olağanüstü yolculuğu belgeleme amacıyla kayıt yapıldığını anlıyorsunuz ve bu da gayet iyi bir anekdot filmle ilgili. yaşı 28-35 aralığında olanlar hem indiana jones dolayısıyla hem de eski bilgisayar oyunlarından mütevellit simyayı, bulmacaları severler genelde... film de buradan yakalıyor zaten bizleri, her ne kadar sınıflandırması korku filmi olsa da bana göre tam karşılığı macera-gizem-gerilim olur as above so below'un. saçmalıklar yok mu tabii var, fransızların aralarında ingilizce konuşması kadar absürt bir şey olamaz bana göre, bunun dışında çoğu kişi değinmiş ama ben de söylemeden geçemeyeceğim, ingiliz abla fazla korkusuz her anlamda.

''yaşarken cehennemi görmek'' temalı gayet başarılı bir film olmuş bana göre... devamı gelir mi bilinmez ama ikinci defa seyrederim ben bu filmi, bunu hak ediyor bence.
--- spoiler ---

(theogonia - 14 Ocak 2015 18:37)

bolca sacma sapan korku filmi oldugunu dusunursek korku severleri hayal kirikligina ugratmayacak bir film oldugunu soyleyebilirim.

--- spoiler ---

yalniz kafama feci takilan bir konu var. simdi bizim indiana jones abla buldugu philosopher stone ile souxie denen ablamizin kolunu iyilestirdi ancak daha sonra bu philosopher stone un gercek olmadigini ve eski yerine koyarsa gercek philosopher stone u elde edecegini ogrendik. e bu philosopher stone gercek degildiyse souxie nin kolu nasil iyilesti?

--- spoiler ---

(eggplant - 19 Ocak 2015 23:08)

--- spoiler ---

dante ve cehennemin katları temalı korku/gerilim filmi. sonunda çıktıkları (indikleri) yer de cehennemin dibi oluyor bence. uzun yıllar akıllarda kalabilecek bir film olabilirdi, eğer üzerine biraz daha düşünülüp yapılsaydı.

"içeri girenler, dışarıda bırakın her umudu"

--- spoiler ---

(piglet - 24 Ocak 2015 18:39)

bu hermetik aksiyom davudun yıldızı,süleymanın mührü ve adalet yıldızı olarak bilinen içiçe geçmiş iki üçgenin ana konusunu oluşturur ama kimseler bilmezler.neden.çünkü okülttür.artık diil.

(bubez laab - 16 Ekim 2005 07:08)