hot yerine fit kelimesini literatürümüze sokan 6'şar bölümden oluşan 2 sezonluk bir e4 dizisi.

(efendiyev - 5 Haziran 2009 09:58)

en popüler komedi dizilerinin^*** güldürmediği, eğlendirdiği bünyeleri yerlere yatıran sahnelere sahip dizi. komedide larry david ya da ricky gervais tarzı hoşunuza gidiyorsa kesinlikle deneyin.

(liliyartz - 29 Eylül 2009 15:44)

ingilizler yapınca oluyor efendim. daha önce izleyip hastası olduğumuz ingiliz komedilerinden biraz farklı bir çizgisi olabilir, ama başrollerde yetişkinlerin yerine ergenlerin olması dizinin kalitesini hiçbir şekilde düşürmüyor. extras, black books ve spaced seven bünye buna da çabuk ısınacaktır. şimdilik topu topu 12 bölüm var ve 4-5 saat içerisinde bütün diziyi izlemek mümkün. lise-üniversite gençliğine cuk oturan bir senaryosu var bence. hele lisans hayatı boyunca mühendislik okuyanlar ayrı bir bağ kuracaktır ana karakterlerimizle.^*

dizide çalan parçalar için de ayrı bir parantez açmak gerekiyor kanımca:
http://www.e4.com/inbetweeners/music-series1.html
http://www.theinbetweenersmusic.co.uk/

(lingo - 27 Kasım 2009 00:28)

favorileri uzun diye müdür yardımcısı tarafından kör makasla saçları yolunan bireyin izlerken lise yıllarına dönmekte zorlandığı dizi. arka sıradakiler ve hayat bilgisi türkiyedeki liseleri ne kadar temsil ediyorsa britanyadaki liseleri o derecede temsil etmesi umulmaktadır.

(aero dynamik - 30 Eylül 2010 11:59)

jay, will, simon, neil karakterlerinin sırasıyla southparktaki cartman, kyle, stan ve kenny'yi çağrıştırdığı eğlenceli ingiliz dizisi.

(gandalfiye the purple - 6 Şubat 2011 02:11)

the office izlerken "daha fazla gergin sahnelerin olduğu bir dizi daha olabilir mi?" sorusuna cevap olan dizi. bazı sahneleri eller ile gözleri kapatma suretiyle parmak aralıklardan izlettiren, karakter ile izleyici utandırmayı başarabilen, bayılarak izlediğim ingiliz prodüksiyonu.

(vesuvius - 13 Şubat 2011 15:26)

jay in fütursuzca salladığı dizi, bi haftasonunda bitirilebilir, ben öyle yaptım. neil ın dansı ve jay in terkedildikten sonra " no i dumped her... my cock was too big for her" dediği sahneler gerçekten iyiydi. tabii daha cok sahne var gercekten komik olan.

(xavier - 15 Mayıs 2011 19:13)

2. sezonluk mini seriden seçme yaran diyaloglar ve karakterlerin ağzına pelesenk olmuş sözler:
are you mental?,she's so fit, omg he's got a boner!, what a bell-end,

will: you seem to be an intelligent man.
mr. gilbert^*: i've long since been insecure about my capacity for learning, so it's nice to have it ratified by you, a child!

neil: oh, my god...check out the jugasaurus rex!

will: you really are one of the most disgusting humans i've ever met.
jay: oh, look out. prince harry's had a few drinks and now he thinks he's hard!

simon: life is about these moments. it's the things you don't do you regret.
will: its the cavalier philosophy that caused my father to leave my mother. you go for it.

neil: it's all locked away up here in the visual wank bank.

mark: check out the bendermobile! it looks like a paedo's car!
will: he's just jealous cos his family haven't discovered fire yet.

jay: i can't believe you lost the muff wagon.

(stephen dedalus - 13 Haziran 2011 15:36)

cok terbiyesiz, cok komik dizi.

(maria magdalena - 3 Ağustos 2011 15:07)

premier league maçları arasında, sky sports reklamlarında tanıtımları dönünce gördüm ilk kendisini. sinema filmi tanıtımları dönüyordu. merak edip indirdim ve kısa sürede bitirirken epey eğlendim. her ergen grubunda bulunan tiplemeler ama özellikle jay'in işkembeden atmanın sınırlarını zorladığı her an yarıyor. bir bölümde championship manager'ı bitirdiğini söylediğinde, neil kendisine "ama cm yi bitirmezsin ki o bitişi olan bir oyun değil" der bunun üzerine jay "evet ama cm de woking'i 6 yılda conference league den şampiyonlar ligine sokunca fa direkt olarka bana iş teklif etti. böyle şeyler farkediliyor oğlum" sözüyle yardırmıştır.

filmi türkiye ye ne zaman gelir, malum yerlere ne zaman düşer bilemem ama merakla bekliyorum.

(teletabi - 22 Ağustos 2011 12:59)

iğrenç olduğu kadar komik, komik olduğu kadar saçma ama süper dizi. ingiliz komedi anlayışıyla tam bir ergen erkek dizisi işte. ama erkeklerin ergenlikten hiç çıkamadığını düşünürsek her yaşa hitap ediyor işte ehashd.

(sambalici - 3 Eylül 2011 01:36)

sözlükte hakkında bu kadar az entry yazılmasına şaşırdığım kaliteli dizi. açık saçık sahneleri belden aşağı esprileri var ve fakat güldürüyor mu?

güldürüyor arkadaş.. hele hele müdür yardımcısı ve sübyancı öğretmenin sahnelerinde kahkaha krizine girmemek elde değil.

(siyahbeyazgriiiii - 29 Eylül 2011 13:12)

ingilizce argo kelime haznemin gelişmesine acayip katkıları olan dizi. severek izliyoruz.

(birak bu rock n roll u geceleri kizlari - 17 Ekim 2011 22:53)

"must see" demiyorum ama gerçekten çevrenizde dönenlerden farklı bir tarzı olan ve yenilik hissi veren bir komedi dizisine bağlanmak, bunu yaparken tüm kasıntı fikirlerden uzakta rahat rahat gevşeyebilmek ve bir yandan zeka ürünü olup bir yandan da abazanlığın dibine vurabilen esprilere ve olaylara ciddi anlamda içten gelen kahkahalarla gülmek istiyorsanız son dönemde benim şahit olduğum en doğru tercihtir the inbetweeners.

ilk sezon atmosfere alışma hususunda izleyici açısından da biraz sabır ister genelde. dizinin bölüm azlığı da bu sezonu diğer sezonlara oranla biraz daha zayıf kılıyor. bu demek değil ki gülünmeyecek. çokça kuvvetli sahne olduğunu düşünüyorum ama alışma kısmı olduğundan en başta biraz "basit bir komedi" izlenimi veriyor insana. ama sadeliği ve içtenliğiyle insanı kendine bağlıyor ve en samimi arkadaş grubuyla çevirilen sağlam geyiklerin tadını bırakıyor. hani kendinden ve çevrenden bir şeyler bulma konusunun ergenlik dönemine odaklı hazinesidir herhalde. elbette jay ve neil ayarında karakteristik özellikleri abartı yoluyla uçlara çekilmiş elemanlarla özdeşlik kurmak simon ve will'e oranla daha zor, ancak bu hem komediye muhteşem bir çeşitlilik katıyor hem de bu tarz insanları bilenlere onların karikatürize edilmişliklerini izleme şansı sağlayarak inanılmaz bir keyif yaşatıyor.

neyse. ikinci sezon tam anlamıyla dizinin patlamayı yaptığı sezondur. grubun dinamikleri bu kadar yerli yerine oturtulabilirdi herhalde. gülmekten diziyi durdurup bir süre ekran başından uzaklaşmam gerekti bazı sahnelerde. amerikan sitcom'larındaki her ne kadar derin çizilmeye uğraşılsa da artık klişeleşmiş durumda olan karakterlerin aksine fazlasıyla samimi bir karakter yaratısı içinde bulacaksınız kendinizi. ikinci sezon özellikle bunun en belirginleştiği ve güldürücü hal aldığı kısmı serinin.

üçüncü sezonda ise artık iyice sevmeye başladığınız karakterlerin olmaya son derece yaklaşıp, olamamazlıklarına şahit olacaksınız. karakterlerin aralarında kurulmuş olan müthiş başarılı kimya olayların da sivri ve daha sert bir mizah ile gelişmesiyle güçlenecek ve serpilecek, komik olmayan anlarda bile yüzde bir gülümseme ile izleme alışkanlığı verecek izleyiciye.

her karakterin kendi mizacına uygun düşen diyaloglar ve beklenmedik aksilikler dizinin iskeletinin en güçlü parçaları. bunların üstüne ortam olarak ne giydirirsen giydir sana malzeme sunuyor bu temel. oldukça güzel değerlendirilmiş.

bu diziyle ilgili sevdiğim ayrıntılardan biri de kızlı ortamda caka satmak isteyen ortam adamlarının değil, dağınık evde akşamdan kalma uyanıp birbirine bolca küfür ederek pes atan adamların muhabbetinin malzemesi olması. karizması çizilmesin diye sevgilisiyle içinden geldiği gibi konuşmayan, hayatını poz kesmekle harcayan dallamaların aksine sevdiceğine çekinmeden her türlü boku püsürü anlatan, içinden geçen her türlü düşünceyi olduğu gibi şeklini bozmadan söyleyebilen gönülden adamların mizahı olması. yani popüler edip de sosyal ortamlarda ismi üzerinden kasım kasım geyikler çevireceğiniz bir karakter bile yok. eşek şakası yaptıktan sonra omuz omuza yürüyeceğiniz karakterlerin dizisi.

simon cooper^*
adam aksilikler için doğanlardan. her durumun sonunda mağdur olacak olan elemanı grubun. diğerlerine oranla çok daha sıradan ve normal bir karakteri olsa da karşı cins ile ilişkiler söz konusu olduğunda aşırı heyecanlanma, kontrolü kaybetme gibi sıkıntıları var. genellikle başına gelen aksiliklerin çıkış noktası ve doğrudan aracı cinsel organını merkez alıyor. yapılan bir espriyi aşağılamak adına "brilliant" diyen bu elemanın komediye katkısı genelde ani tepkileri, anlık ruh hali değişimleri oluyor.

jay cartwright^*
dizinin en kolay alışılan karakteridir, çünkü kendisinin daha kabullenebilir olanlarını hepimiz lise çağında tanıdık. iflah olmaz bir abazan, her an masa üzerinde seks esnasında yaptığını iddia ettiği haraketlerin gösterimini sergilemeye başlayabilir. yalan kesesinin asla dibi görünmeyen bir desteksiz sallama üstadı, yalancılık dininin son peygamberi. her tartışmada üste çıkabilme kabiliyeti, bunu yalnızca "anan" falan diyerek yapışı en önemli artısı. akla gelebilecek her konuda başarılı ya da yetkili biri ile bağlantısı olduğunu iddia edişi ve onun gazıyla olaya girildiğinde son dakikada bağlantısı ile alakalı sorun çıktığını söyleyişi şaşmaz özelliğidir. ve düşünülebilecek her çeşit kızla her çeşit ortamda yatmıştır ve bununla ilgili sağlam bir anısı vardır. genelde söylediği laflara yalnızca neil inanır. diğerleri "hayali", "uydurma" gibi sıfatları başına getirerek söz konusu nesneyle dalga geçerler.

will mckenzie^*
en yakın arkadaşı simon'ın anlık patlama komedisinin tam aksine, will'in komedisi tam anlamıyla sakin ve mantıklı bir şekilde yaptığı, daimi bir sorgulayıcılıktan ödün vermeyen durum yorumlarına dayalıdır. ve benim açımdan dizinin en büyük güldürü unsuru da tam olarak diyaloglarda will'in sağladığı bu frenleme hissiyatıdır. örneğin jay her zamanki gibi götünden skandal niteliğinde bir bomba sıkar. diğerleri bu bombanın gazıyla "uuufff", "oha lan ciddi misin?", "ben de duydum lan şöyle olmuş sonrasında hatta" gibi tepkilerle herkesin ilk cümleden kabulü ile kemikleşen yalanlara ortam hazırlarken, will yalnızca o komik ve ciddi surat ifadesiyle bekler. dümdüz bir bakış takınır ve olayın gerçekliğini sorgulamaya başlar. işin komedisi herkesin hayatının bir döneminde böyle yalanlarla iç içe yaşamış oluşu ve dışa vurmasa da will'in sorularını içten içe barındırmış oluşudur. geek tayfasının en entelektüel elemanı olsa da tip itibariyle en dipteki ismidir. okuldaki ünü pek özenilesi değildir. ekibin aşırı duyarlı ve düzgün çocuğu olsa da yeri geldiğinde diğerlerini korkutan aşırı tepkiler vermesi de unutulmaması gereken bir özelliğidir.

neil sutherland^*
ekibe "avarel" kontenjanından dahil olan saf elemanın ta kendisidir. ironiyi ve alaycılığı anlayamadığından tüm lafları gerçek anlamına yorup bön bön bakarak konuşması müthiş özelliklerindendir. hayatında olup biten anlatı değeri taşıyan büyük olaylardan alsa zamanında söz etmez. bahane olarak da "sormadınız ki" der. will elbette bu duruma "haklısın hayatında olup bitebilecek tüm olasılıkları düşünüp buna göre sana sormamız gerekirdi afedersin" der. bağırsakları ile ilgili ciddi problemleri vardır. bölüm boyunca durup durup sonlarında bombayı patlatmasıyla nam salmıştır. onun açısından her şey sıradanmış gibi giderken beklenmedik işlerin altından çıkar. pedofililerin gözdesidir.

mark donovan^*
okulun psikopatı. ancak üzerine fazla oynanmamış. genelde icraatları ile değil, ismiyle ve varlığıyla komedi unsuru oluşturur. pek fazla göz önünde bir karakter değildir. ancak neil ve jay'in kendisinden esrar temin etmek istediği sahne gibi bazı sayılı sahnelerde otoriter triplere girerek bizimkileri altına sıçtırır ve güldürür. esas komik yönü ailelerin yanında psikopat tavırlarından bir anda mülayim ve terbiyeli arkadaş tavırlarına geçişidir. ve bunu ışık hızında yapıyor oluşudur.

mr. gilbert^*
efsanevi bir öğretmendir. "good morning and shut up" şeklinde söze girer. kendi itibarı dışında kimse tam anlamıyla sikinde değildir. öğrencilerinin zor durumlarından cartman'vari bir haz duyar. kimi zaman aşırı açık sözlüdür ve aşağılama konusunda hiçbir çekincesi yoktur. tüm bunlara ek olarak devasa bir cüssesi olduğundan öğrenciler arasında korkulma oranı bir hayli yüksektir.

polly mckenzie^*
will'in arkadaşlarının fantezilerini süsleyen annesi.

alan cooper^*
simon'ın kendisi önünde kasti olarak bolca cinsel hayatından konuşarak onu utandıran babası. gıcık etmekten aldığı zevkin yanında sevimli bir aile babasıdır.

terry cartwright^*
dizinin epik karakterlerinden biridir. jay'in babası olan bu eleman sonu gelmez bir laf sokma hali içindedir. özellikle oğluna soktuğu lafların haddi hesabı olmadığı gibi genelde fazla kötümser bir mizaca sahiptir. pis pis nasıl gülünür 1001 dersi hocasıdır.

kevin sutherland^*
neil'ın fazla hassas bir portre çizen babasıdır. arkadaşları arasında, hatta aileler arasında gay olduğu düşünülür. geyik muhabbetlerinde neil bir laf ettiğinde genelde bu konu üzerinden laf çarpılır.

serideki birkaç unutulmaz sahneyi spesifik olarak belirteyim istedim ama daha sonra vazgeçtim. çünkü cidden tek tek belirtildiğinde değil hikayenin akışında doğru şekilde hazmedilecek sahneler. siktir edip saçma sapan anılarımıza benzeyen öykülere gülmek isteyenlere tavsiye edilir.

dört epic fail adamın pek de epik sayılamayacak üç yılı.

(marley - 25 Aralık 2011 13:13)

22-23 dakikalık 18 bölüm, 90 dakikalık da film. uzun uzun anlatmaya gerek yok, dizisi de filmi de sıçırtan derecede komik. izleyin, izlettirin.

(bce - 7 Şubat 2012 01:55)

sanırım "sesli güldüm piç" mottosu bu diziyi izleyen incici bir arkadaşımızdan yadigardır.

(bktrus33xxx - 3 Mart 2012 16:58)

ingiltere'nin arka sıradakiler'i dkslfjlsdfkjdfs yok lan şaka yapıyorum. arctic monkeys stayla takılan dört gencin başından geçen bol küfürlü, hafif moral bozukluğu ve 31 tadında olan süper eğlenceli bir dizi. kardeşimle izlediğim için de aramızda geçen bir çok repliğin kaynağı.

--- s01e04 spoiler ---

özellikle evdeki telefondan herhangi birimiz arandığında;

+ seni arıyorlar?
- kimmiş?
+ a friend! o_o fuckin' west ham friend b^.^d
- sdkfjsdklfjskdjf

gibi diyaloglar bu diziden aparmadır. severiz ailecek.

--- spoiler ---

(huor elensar - 11 Eylül 2012 10:16)

spanking, shagging, bender gibi sözcükleri küfürlü sözcük dağarcığıma kazandırmış dizi. bazı kısımlarında bu dört elemanla hemcins olmaktan utandığım anlar oldu ama bir şekilde güldürdüğü kesinlikle doğru.

mesela şurada jay'in otobüs durağından geçerken "bus wankers" diye bağırması en fazla güldüğüm yerlerinden biri.

(norman stansfield - 23 Kasım 2012 12:32)

izlediğim ingiliz versiyonu çok eğlenceli olan komedi dizisi. lise yıllarını hatırlatmıştır ve geçen karı-kız ile 31 muhabbettin haddi hesabı yok. bir de kesinlikle yemek yerken izlemeyin. kişisel olarak en beğendiğim kız lauren'di.

--- spoiler ---

carli'den gelen mesajı göreydik iyiydi.

--- spoiler ---

(hayley williams ile evlenecek genc - 6 Haziran 2013 02:56)

4. sezonu onaylanmis muhtesem ingiliz dizisi.

ingiliz komedisi diye bir tarz var cidden. yoksa da hemen yaptim su an. civik amerikan komedilerinden cok daha derin ve ustun buluyorum. surekli nefes almaksizin kahkaha atmiyorsun ama yudumladigin su burnundan cikiyor ara ara. iste budur ingiliz komedisi. karanlik ve garip.

izleyin! sonra da gidin extras, misfits, it crowd, derek izleyin.

(sudana - 28 Temmuz 2013 09:27)