orijinalinden^* ben diyeyim on kat, siz diyin kitkat güzellikte bir ertem eğilmez filmi. the big lebowski gibi canım sıkıldıkça izlediğim, 800 kez daha izleyebileceğim bir başyapıt, en sevdiğim türk filmi. 98 yaşıma geldim, şener şen'in^* küvette gitmiyceeeeeem diye yırtındığı sahneden daha komik, daha tatlı bir sahne görmedim. gitmiyorum. gitmiycem. ben bu geceyi karımla geçiricem. gitmiyceeeeem!

aynı anda hem şaşkın hem de çapkın^* olmanın sonuçları üzerine tez konusu olabilecek şakir bostancı, stres bileziğiyle baş döndüren cazibe inci'yi^* görünce bar taburesinde^* 360 derece döndükten sonra kaçarak arabasının arka koltuğuna saklanan, sibel'e^* kur yapayım derken attan düştüğü sırada "aslında centilmenden ziyade romantiğimdir" diyen, ata "evladım yolun dışından gidiyorsun, çocum ben buraları bilmiyorum" diyerek binen, genç görünücem diye "ralli gözlüğü" alan, sevgilisine karısını fino köpeği olarak anlatan, ilk kaçamağında almanya'dan gelen sülalesi tarafından basılan yaban inciri, yalı çapkını, örtbas etme şaşkını.

her sahnede kalede şenleşen şener şen bir yana, filmdeki her karakter ayrı başarılı, her replik ayrı bir olay.

"ben o mukaddes yatakta hiçbir zaman şey yapmadım, her zaman salondaki divanda yaptım" ^*

"ben ne feyza gibi eşyaları toplayarak, ne selma gibi tokadı basıp giderim. ben sadece giderim!" güziş^*

"bir zamanlar bir t ile bir macit varmış. bendeniz macit… macit t'ye ilk görüşte aşık olmuş" macit^* (macit sabit, t değişken)

"sibel hanım? bana dedi? baksın dedi? e bi bakiim bakiim" şakir bostancı

"canım karım ben sensiz yapayalnız ne yaparım. benim ilk ve sonbaharım sensin karıcım. yeşil gözlüm sensiz hayat zindan olur bana. senden başka gül koklamadım koklamam da. bi daha senden başka dişi sineğe bakarsam iki gözüm çıksın." (koro)

eşsiz bir komedi olması bir yana, aşık olunca yapılan salaklıklara örnek teşkil etmesi açısında harika bir aşk filmi olduğunu düşünüyorum. nitekim aşkın gözü kördür, insanın haluuuuk haluuk diye bağırası gelir.

(magicflute - 18 Mart 2007 17:08)

orjinalinden kat ve kat güzel olmasındaki en büyük pay ertem eğilmez ve büyük bir ihtimalle onun seçmiş olduğu cast sayesindedir. şener şen'i nevra serezli'yi, erdal özyağcılar, savaş dinçel, necati bilgiç'i bile bir yana bırakacak olursak, tuncay akça'nın en yarmış performansını da bu filmde izleyebiliriz.
şener şen ve tuncay akça arasındaki atışmalar tüm film boyu giderek komikleşir. bu atışmalar, tuncay akça'nın kendi evlerindeki tuvaletin alaturka olması nedeniyle, şener şen'in evinde tuvalete girmesinden, kapıda onu tanımamasına kadar sürer gider. benim en aklımda kalan diyalog ise şöyledir;
tuncay akça, şener şen'in evine gelir, şener şen ise kapıdan çıkmaktadır;

şş: "oğlum, cihan yok, almanya'ya gönderdim, hadi sen de evine."
ta: "yalan söylemek gibi kötü şey yoktur der babam."
şş: "aaa, senin baban da mı var?"
ta: "ne yani, ben onun bunun çocuğu muyum?"

(gioberg - 3 Nisan 2007 04:46)

100 defa üst-üste izlense bıkılmayacak bir film!

özellikle, şener şen'in ayşen gruda'dan kaçarken arabada yaptığı kalp krizi taklidi görülmeye değerdir. bir de;

--- spoiler ---
ayşen gruda ile şener şen restaurantta masada karşılıklı konuşmaktadırlar, şener şen, aslında ondan hoşlanmadığını, karışıklık olduğunu açıklar ve ayşen gruda'dan kendi yardımcısının hoşlandığını anlatır. bunun üzerine ayşen gruda;

-o koca kafalı şey mi^*...ay ben ona bayılırım!^*
--- spoiler ---

(endless bliss - 15 Ocak 2008 15:29)

filmin en komik karakteri evin oğlu cihan'ın arkadaşı caner'dir. sonra o filmdeki caner büyüyüp recep ivedik olarak karşımıza çıkmıştır.

- bu faul mü şakir amca?
- oğlum bırak, kolumu kıracaksın! ayı...

(spirit - 4 Mart 2008 18:27)

iki haftada bir belki daha da az aralıkla cine5'te verilen türk filmi.ama ne hikmetse ne zaman rastlasam izlemekteyim kapatamıyorum. havuz başında çalan bir ''big in japan,self control'', yada otel lobisindeki ''i just called to say i love you'' etkilidir bilmiyorum..play'e basıp evde dinlemekle filmle bütünleşmiş olarak dinlemek gerçekten çok farklı oluyor iyor içimdeki 80ler manyağı..neyse uzatmadan şarkılarla ve her şeyiyle güzel, her defasında izlenesi filmdir evet.

(benimleoynarmisin - 13 Aralık 2008 19:02)

şener şen'in klasikleşmiş ve milyonlarca defa tv.de gösterilmiş komedi filmi.arkadaslarını güldürmek için barda kör taklidi yapan erdal özyağcılar oscarlık^* bir performans sergilemektedir.

(daysleeper - 9 Ağustos 2002 03:24)

bu filmle ilgili ilginç bir detay da şudur. filmde karı kocayı canlandıran savaş dinçel ile ayşe kökçü, filmden 12 sene sonra bizimkiler dizisinde tekrar karı kocayı canlandırmışlardır. savaş dinçel koca rolünü, yine bu filmdeki rol arkadaşı erdal özyağcılar'dan devralmıştır.

bu film aynı zamanda, ertem eğilmez'in sondan bir önceki filmidir. bu filmden 4 sene sonra, yine şener şen, necati bilgiç ve uğur yücel ile son filmi arabesk'i çekecektir.

(gioberg - 12 Nisan 2009 13:28)

1985 yapimi film. yonetmeni ertem egilmez. oyuncu kadrosu cok geni$tir. $oyle ki:
(bkz: $ener $en)
(bkz: nevra serezli)
(bkz: ugur yucel)
(bkz: erdal ozyagcilar)
(bkz: $ehnaz dilan)
(bkz: ay$en gruda)
(bkz: sava$ dincel)
(bkz: ay$e kokcu)
(bkz: tuncay akca)
(bkz: sumer tilmac)

(delikan76 - 18 Eylül 2002 09:58)

şener şen in en komik filmlerinden biridir.

(otisabi - 15 Mayıs 2000 23:43)

şu tip insanı güldüren dialogları barındıran filmdir:

selma: ve bu rezaletin sahibi, o rezil hala utanmadan bu masada oturuyor...
sedat: teessüf ederim selma, insan bunca yıllık eşine rezil der mi...
selma: ve bu rezilliği benim 12 yıllık arkadaşım tülay’la yapıyor...
sedat: bir kere 12 yıllık diil, 10 yıllık arkadaşı...
selma: aynı apartmanda aynı katta oturduğumuz…
sedat: aynı katta diiliz, üst katta oturuyor...
selma: sabah buluşuyorlar, öğleden sonraları da mektup yazıyorlarmış birbirlerine...
sedat: abartıyorsun, abartıyor... buluştuğumuz günlerde değil, buluşmadığımız günlerde mektuplaşıyorduk.
selma: hem de benim odamda, benim yatağımın üzerinde şaapıyorlarmış!
sedat: ben o mukaddes yatakta hiçbir zaman şey yapmadım! her zaman salondaki divanda yaptım aaa!!!

(kiz ismet - 3 Haziran 2009 23:35)

ertem eğilmez ustanın arabesk öncesi yine komedinin kralını çektiği filmi. şener şen faktörü tep başına bile etkiliyken yan rollerdeki çok başarılı oyuncu seçimleriyle film defalarca izlenmeyi hakeden bir komedi klasiğine dönüyor. erdal özyağcılar, savaş dinçel ve necati bilgiç'ten kurulu çapkınlar triosu ise resmen şener şen'den rol kapmışlar. adamların her sahnesi ayrı bir güzellik. azgın kadın rolünde ayşen gruda mükemmelken, tuncay akça sinir edici gülüşü ve şakir'i deli eden performansıyla unutulmaz bir karakter çizmiş. gencecik uğur yücel de ercan rolünde sessiz sedasız sinemaya ilk girişini yapmış.

filmin hangi sahnesini düşünsen bir klasik, kahkaha tufanı^*

gelmişler almanya'dan gelmişler repliği eşliğinde şener şen'in mimikleri, haluk'un karısının aşk mektuplarını ortaya çıkardığında şakir'e sen ne diyorsun diye sorduğunda aldığı "böyle tedbirsizlik yapılır mı" cevabı, çapkın kafadarların kör taklidi, şakir'in "bi bakiiim bakiim derken" pencereye koşması, macit'in terkedilme krizleri, inci'nin sustalıyı çıkardığında şakir'in arabanın içinde panikle camı kapamaya çalışması, macit'in klasik aşk masalı, şakir'in apartman pencerelerinde insanlara hadi yürüyün devam edin tadındaki el kol işaretleri, şakir'in sibel'le konuşurken karısının küpesini geriye atıp sonrasında deliler gibi araması, küvetteki gitmiyceeeem performansı gibi unutulmuyacak bir çok sahneyi bizlere armağan eden herkesi selamlamak boynumuzun borcudur.

(crowley - 9 Ağustos 2009 20:49)

iki sukru'nun yer aldigi filmdir.

(bkz: erdal ozyagcilar)
(bkz: savas dincel)

(prdeay - 21 Mart 2010 19:36)

an itibarıyle cine5 yine yayınlıyor. bu film orijinalinin amına koyan tek yapım sanırım. birkaç yıl önce cnbc-e'de the woman in red'i izlemiştim. tempo, oyunculuk, komedi konusunda aşık oldum'un yanına yaklaşamaz. şu an kahkaha atıyorum ve entry giriyorum...

(yerli mal - 19 Kasım 2010 23:28)

türk sineması'nın en eğlenceli filmlerinden biridir bu. her daim izlenesi, her izlendiğinde gülünesi...

(filippo - 19 Kasım 2010 23:43)

(bkz: iyi bok yedin)

(mavi tebesir - 9 Ocak 2011 01:15)

türk versiyonu orjinalinden kat be kat iyi olan belki de tek film

(very irish person - 28 Şubat 2003 01:20)

ayşen gruda'nın oynadığı sekreter rolünde her daim kendimi buluyorum.

--- spoiler ---

-[küçümseyerek] ercan? şu koca kafalı herif? [iç geçirerek] ben ona bayılırım...

--- spoiler ---

(aminotriazoltiyon - 14 Nisan 2012 13:17)

ofis sahneleri feriköy'deki şetat iş merkezi'nde çekilmiştir.

(fair - 19 Mayıs 2013 10:32)

$ener $en'in muhte$em performansının yanında macit roluyle erdal özyagcılar'ın, haluk rolunde sava$ dincel'in doktorun karısının sevgilisi rolunde necati bilgic'in[karakteri hatırlayamadım affet necati abey] harika oynadıkları film.

$ener $en'in tarz degi$tirerek spor kıyafetlerle eve gelmesi akabinde tuncay akca tarafından tanınmayarak eve alınmadıgı sahne, ay$en gruda'nın otopark'ta silecek koparma sahneleri harikadır.
hepsinden ayrı tutmak istedigim barda kör taklidi yapılan sahne ise harika ötesidir, anlatılamaz. seyredilmesi lazımdır.

(ich - 29 Aralık 2004 10:38)

gene wilder'in yonetip basrolde oynadığı 1984 yapımı the woman in red filminin, cok daha basarili yerli versiyonu.

sener sen'in pencere pervazina gecelikle tünediği açılış sahnesindeki yüz ifadesi, aslında "aşık oldum" cümlesini çok güzel yansıtmaktadır. zaten film de bu cümlenin farklı insanlardaki değişik tezahürlerinin bir sıralanması gibidir.

diğer taraftan, insanın özellikle kendine yapabileceği en oturaklı itiraflardan biridir bu cümle. bunun kabul edilmesi, bir tür rahatlamayla birlikte, türlü türlü karın ağrılarını, zamansız nabız fırlamalarını, dünyadan kısa süreli kopuşları doğurur. hele bir de muhatabına iletilmeye görsün, şamata esas o zaman başlar.

(allegretto - 17 Temmuz 2006 11:56)