Breakfast with Curtis ' Filminin Konusu : Breakfast with Curtis is a movie starring Jonah Parker, Theo Green, and David A. Parker. Syd is an eccentric bookseller with delusions of grandeur fueled by red wine. He caused a rift 5 years ago between his bohemian housemates and...
Ödüller :
The Inevitable Defeat of Mister & Pete(2013)(7,5-4724)
I Am Not a Hipster(2013)(6,7-1405)
Stay Until Tomorrow(2004)(6,5-117)
Go for Sisters(2013)(6,4-455)
Independent Spirit Awards : "FIND Your Audience Award"
h.e hinton'un guzel kitabi. ponyboy curtis adli bi gencin agzindan yazilmistir ve 60larin sonlarina dogru olan donemdeki genclik cetelerini vesaireyi anlatir. soyle ki tulsa kasabasinda iki grup vardir, zengin soc(social*)lar ve fakir, karizma takilan greaserlar, ki bu gruba ponyboy da dahildir. iki kardesiyle yasayan kahramanimizin adini sikilan babasi vermistir, zaten abilerinden birinin adi da sodapop'tur(digeri de darry). ana tema bu cetelerin bitmez kavgalari ve yobazlik derecesine varmis nefretleridir. guzel quotelar vardir, west side story ve gone with the wind ile benzerlikleri bulunur.
(anakha - 28 Mart 2002 20:08)
briyantinli, kaküllü saçlar...kötü oyunculuk...sığ karakterler! baba'yı çeken bir yönetmenden beklenmeyecek film!
(endless bliss - 10 Haziran 2008 16:55)
yönetmeni francis ford coppola olan film. filminen büyük özelliği filmde oynayan hemen herkesin sonra ünlü olmasıdır. bir söylentiye göre filmi seyredenler arasında bile önemli sayıda insan ünlü olabilmiştir. bu ünlü olma fırtınası arasında gözden kaçan ilginç bir olay vardır filmle ilgili olarak; o da şudur ki, nicholas cage (ki f.f. coppola'nın yeğenidir öz be öz) amcasına gider der ki 'ben bu filmde oynamak istiyom amca, oynat beni oynat, oynat!' ancak coppola oynatmaz nicholas cage'i. bunun üzerine pek sinirlenen nicholas gurur yapar ve gider coppola olan soyadını cage ile değiştirir. ve meydan okur amcasına, senin soyadının avantajını kullanmadan ünlü olacam diye. velakin hemen sonraki yıl çevrilen rumble fish/siyam balığı filminde amcası rol verir de nicholas adam olur. olur mu, o da tartışılır ya başka entry'ye inşallah.
(dikakana bey - 16 Temmuz 2002 01:29)
bu filmde oynayan herkesin daha sonra ünlü olmasının ötesinde, kariyerleri boyunca soyle ters bir denklem vardir: filmdeki onem siralarina ters orantili ilerler kariyerleri. mesela en goze carpan c. thomas howell yok olmustur, neredeyse hic gorunmeyen, bir-iki saniye beliren tom cruise ise iclerinden isleri en genisleten, en cok un kazanan ve para yapan kisi olmustur. garip bir durumdur.
(sleepwalker - 16 Temmuz 2002 01:32)
1980 yapımı bir francis ford coppola filmidir. --- spoiler ---küçük bir kasabadaki oklahomalı gençler ikiye bölünmüştür. hayatın kendilerine pek bir gelecek sunmadığı greasers ve genellikle zengin ailelerin çocuklarından oluşan socs (socials) iki ayrı çetedir. greasers'lı iki delikanlı ponnyboy ve johnny socs'lu iki güzel olan cherry ve marcia ile flört ettiklerinde, sonuç kaçınılmaz olur: çıkan kavgada johnny, socs'un ileri gelenlerinden bob sheldon'ı istemeden öldürür. iki genç hem intikam alacakları korkusuyla socs'lardan hem de polisten saklanmak için kaçak hayatına başlarlar. yaşayacakları şeyler, hem ponnyboy'u hem de johnny'yi tahmin edemeyecekleri kadar olgunlaştıracaktır.--- spoiler ---
(panumbra - 14 Ocak 2010 23:48)
2005 yılında special edition olaraktan uzun versiyonu da piyasa sürülmüştür.
(aklima nick gelmedi - 4 Nisan 2010 17:23)
şöyle uzanıp çocukluğumuza dönelim diyenler için bir dönüm noktasıdır the outsidersdiğerleri için:(bkz: the breakfast club)(bkz: weird scince)(bkz: men at work)(bkz: now and then)(bkz: stand by me)(bkz: lucas)
(jael - 26 Nisan 2010 17:47)
bu filmde oynayan (başlangıçta hiç tanınmayan kişilerin) sonrasında dünyanın gündemine oturan benzeri yapımlarda yer alması ve birden bire hızlıca ünlü olma serüvenlerini bazıları sadece bir tesadüf olarak algılasa da, aslında filmin çekildiği zaman (ve resmedilen dönem) göz önüne alınınca bu patlamalarının altında bir çok neden sayılabilir; filmde sınıfsal kutuplaşmaların etkisiyle zengin fakir ayırımının fazlasıyla hissedildiği 60'lı yıllar resmedilmektedir. filmin ortaya çıktığı 80'li yıllar günümüzdeki popüler kültürün küresel çapta yankı yapmasının miladı olarak kabul edilebilir. 80'li yıllar liberal argümanlarla kapitalist söylemlerin hem ekonomik, hem de sosyal açıdan (küresel boyutta) ilk çıkış yaptığı dönemdir. aşk, para, dostluk ve entrikaları, gençlik öykülerini yakalayarak sunmanın (o zamanın şartları içerisinde) çıkış yapacak yegane "sosyal" enstrümanlar olmasının farkındalığıyla ciddi bir avantaj yakalanmıştır. günümüzde etkisi tavan yapan bir ergen trendinin, ortaya çıkış serüvenin ilk örneği olması bakımından kullanılan bu avantaj, prodüksiyon ve kadro kalitesinin zenginliğiyle çok iyi bir şekilde değerlendirilmiştir.80'li yıllarda bir filmin yaklaşık 10 milyon dolarlık bir bütçeyle hazırlanması çok iddialı bir rakamdır. ki neticesinde yaklaşık 26 milyon dolarlık bir geri dönüşümüyle karşılığını fazlasıyla aldıklarında, böyle bir projenin altında imzası olan kişilerin (gençlik üzerinde kurgulanan "popüler kültür" olgusunun geleceğine yön veren) bu iddialarında ne kadar haklı olduklarını ortaya çıkarmıştır.
(pompeu fabra - 18 Mart 2013 19:18)
bana pal sokağı cocuklari'ni hatirlatan coppola filmi. pal sokagi cocuklari'ni cok kucukken okumustum ama su filmle hissettirdigi duygular benzer gibi. ama oyunculuklar zayif. yani o yangin sahnesi faciaydi resmen. coppola elin cocugu oynayacagina bizim mahallenin cocugu oynasin diyerek sumuklu veletleri toplayip getirmis sanirim.
(signore - 22 Mart 2013 23:18)
coppola'nın birkaç liselinin lafına uyup çektiği film. olay şöyle gelişiyor...
(saridari - 25 Mart 2013 15:48)
esasinda filmi kitaptan yapilmadir.bir de ponyboy ile johnny arasinda stay gold efsanesi de kitabin onemli bir parcasidir.socs ve greasers,yani zenginlerle garibanlar catisip dururlar kitapta.
(turcopolis - 23 Eylül 2003 16:12)
yönetmen coppola'nın, baba 3 filminde olduğu gibi yine yakınlarına filmin yapımında önemli görevler verdiği, bu sebeple filmin müziklerinin gayet dandik olduğu, toplu kavga sahnesi ile şiir okuma bölümü dışında bir numarası olmayan son derece sıkıcı film.
(aegeus - 27 Ekim 2003 10:40)
coppola nin kralindan arabesk attirdigi seksenler filmi. kayda deger kadin karakter icermez, cherry isimli kizil sacli bir hatun harici, ancak bu nasil casttir dedirtir. patrick swayze, rob lowe, ve thomas howell uc kardes olup kankalari matt dillon emilio estevez tom cruise ralph macchiodur, bu gencler kendilerine greaser derler ve white trash olarak takilirlar, kas gosterirler, saclarini uzatip yikamazlar. karsi tarafta ise iyi aile cocugu, baklavali kazak giyen ve hiyarca gezen bir takim abuk subuk gencler vardir israrla birbirleriyle itisirler kakisirlar. sustali tasimanin ne kadar fena oldugunu biz de bu film sayesinde gormus olur, zenginlerden nefret eder white trash ten yana cikariz, ponyboy, sodapop ve dallas seklinde isimlenmis olan efsanevi karakterlere icimizden stay gold deriz. didaktik ve dramatik yapisi rob lowe un matt dillon in ve dirty dancing den enistemiz olan patrick swayzenin varligiyla mazur gorulur.
(szap - 31 Mart 2004 23:39)
güzelim kitabı aynı to kill a mockingbirde yaptıkları gibi amerikan özentisi pardon ekollü özel okullarımız içine sıçarak ve bokunu çıkartarak ödüllendirir.
(renkliatki - 25 Mart 2014 22:08)
2009, ağustos çıkışlı needtobreathe albümü.1. the outsiders2. valley of tomorrow3. through smoke4. lay 'em down5. what you've done to me6. hurricane7. these hard times8. stones under rushing water9. prisoner10. won't turn back11. girl named tennessee12. something beautiful13. garden14. let us love
(shieldmaiden of rohan - 10 Mayıs 2014 14:42)
hem çok sıkıldığım hem de beğendiğim film. yeşil sokak holiganları havasında, hafızaya kazınan sahneleri olan, anca tvde karşılaşılırsa izlenecek bir film. bu arada dazed and confused'a tercih edip izlememe vesile olan arkadaşa da selamlar.
(serifdogukaneksi - 26 Temmuz 2014 18:23)
önceki entrilerde belirtilmiş. filmin başrolü ponyboy'u canlandıran c. thomas howell. aktör bu filmde iyi bir performans ortaya koyar; ponyboy'un kırılganlığını, asiliğini, efendiliğini, korkularını vs başarıyla yansıtır bizlere. bu filmden sonra da sıkça filmler çeker. hâlâ da filmlerde rol almaktadır; ama adını söylesen hatırlayacak kişi sayısı azdır. filmde en az görünen ve çok az repliği olan tom cruise ise başarılı bir kariyer planlamasıyla mega star oluverir. dolayısıyla gerçekten şaşırtıcı bir durum bu. bu şaşırtıcı durumu geçersek... kadrosu şahane. evet, cruise'u ve her filminde müthiş vücudunu sergilemekten imtina etmeyen rahmetli patrick swayze'yi pek göremiyoruz filmde. gene de göründükleri az sahnede filme tat katmayı başarıyorlar. cruise çılgın atıp duruyor bulunduğu sahnelerde. öte yandan filmde matt dillon (gus van sant'ın drougstore cowboys'unda olduğu gibi gene serseri rolünde), emilio estevez, gençliğinde pek güzelmiş dedirten diane lane, rob lowe, godfather 3'ü katleden (?) sofia coppola (küçük bir rolde), tom waits (ama sorsan, hangi sahnede göründüğünü söyleyemem, hiç dikkat etmemişim kendisine) oyuncular da rol alıyorlar. kadro şahane. öykü fena değil. sıkılmadım desem yalan olur. birbirleriyle kavga edip duran iki çete üzerinden mendilleri ıslatmayan bir öykü anlatıyor coppola. mendilleri ıslatmaması takdire şayan. duygu sömürüsüne gerek yok. west side story gibi iki çetenin eften püften nedenlerle (eften püften de değil, salakça nedenlerle) kavga edip durmaları bir süre sonra trajedilere de yol açar. filmin en önemli tarafı çetelerden birini zenginlerden, diğerini fakirlerden oluşturup sınıf çatışmasına odaklanması... sınıf çatışmasına fakirlerin tarafından odaklanıyor odaklanmasına da bunu da mükemmel bir şekilde icra ettiğini söylemek biraz zor. bu arada iki çeteden iki kişinin bir arabada konuştukları o sahne, bütün kavgaların anlamsızlığının altını iyice çizer. zenginlerin lideri, fakirlerden ponyboy'a anlattığı şeyleri kendi çetesine anlatamadığını, anlatsa bile anlaşılamayacağını söyler. iki kişi de aslında iyi anlaşırlar o sekansta. nitekim hep kötü taraf olarak resmedilen zenginlerden rahmetli olanı (bob) için cherry (diane lane) "çok eğlenceli birisiydi aslında," der. yönetmen de bazı hamlelerle bu zenginleri % 100 kötü olmaktan kurtarır. aslında geçmişte sıkça anlatılmıştı gençlerin asiliği, aileleriyle iletişimsizliği vs. mesela aklıma hemen "rebel without cause" geliyor. james dean'li, natalie wood'lu bu film de çetelerin kapışmasına odaklanır. keza yukarıda belirttiğim, müzikal türdeki, natalie wood'lu west side story de aynı öyküye sahiptir. the outsiders'ın bunlar kadar güçlü olduğunu düşünmüyorum ama kötü bir film de değil.
(sherlock holmes 90 - 19 Eylül 2014 10:48)
1983 yapimi, francis ford coppola'nin yonettigi, ayni isimli kitaptan uyarlanmis, patrick swayze, tom cruise, matt dillon, emilio estevez, rob lowe gibi pek cok unlu aktorun tifil hallerini gorebileceginiz film. kendisi ayrica sodapop karakterinin en sevdigi seyin atlar, ponyboy'un da en sevdigi seyin gazoz oldugundan hareketle karakterler ve olaylar arasi enteresan baglantilarin bulunabildigi hos bir romandir.
(chanandler bong - 29 Temmuz 2004 14:39)
rem in around the sun albumunun en dikkat cekici sarkilarindan. 91 tarihli radio song'un devami niteliginde. onda da araya karisan zenci rapci rolunde krs one'i dinlemistik. vokal michael stipe'in, ''aha en sevdigim 10 sarki ulen'' diye acikladigi liste arasinda, bir q tip sarkisinin da yer aldiginin getirisi olmali ki, bu sefer de q tip konuk olmus albumlerine. bir duet yapmadigi bu kalmisti zaten. velhasil guzel sarki olmus. aradaki gitar rifflerine de dikkat. olur da rapci herif nerede girecek derken kacirmayin, olmaz sonra.sozlerini de yaziyorum tam oluyor.you took me to the restaurant where we first met.you knocked a future shock crowbar upside my head.i got caught with the stop of the tick tock, tick tock clockwhen you told me what you knew. lost in the moment, the day that the music stopped.and i do remember you. drawing patterns with a cork on the tablecloth.promising volcanic change of plot.where will this lead us? i'm scared of the storm.the outsiders are gathering. a new day is born.i tried to tell you i am not afraidyou looked up and saw it all across my faceso am i with you or am i against? i don't think it's that easy, we're lost in regret.now i'm trying to remember the feeling when the music stopped.when you told me what you knew.lost in the moment, the day that the music stopped.and i do remember you.drawing patterns with a cork on the tablecloth.promising volcanic change of plotwhere does this leave us, i'm scared of the storm.the outsiders are gathering, a new day is born.drawing patterns with a cork on the tablecloth.promising volcanic change of thoughtwhere does this leave us? i'm scared of the storm.the outsiders are gathering, a new day is born.the outsiders are gathering, a new day is born.the outsiders are gathering.a man walks away. when every muscle says to stay.how many yesterdays? they each weigh heavy. who says what changes may come. who says what we call home. i know you see right through me, my luminescence fades, the dusk provides an antidote, i am not afraid. i've been a million times, in my mind, and this is really just a technicality. frailty. reality.uh, it's time to breathe. time to believe. let it go and run towards the sea.they don't teach that, they don't know what you mean. they don't understand, they don't know what you mean. they don't get it, i want to scream. i want to breathe again, i want to dream. i want to float a quote from martin luther king i am not afraid i am not afraid i am not afraidi am not afraid i am not afraid i am not afraid i am not afraid
(lizardking - 15 Ekim 2004 02:57)
ponyboy icin (bkz: thomas howell)
(usak - 7 Kasım 2001 13:18)
Yorum Kaynak Link : the outsiders