• "33. istanbul film festivali'nde izlemeyi heyecanla beklediğim filmlerden biri.görkem şarkan'ın ilk uzun metrajlı film denemesindeki performansını oldukça merak ediyorum."
  • "uluslararası film festivalinde seyfi teoman en iyi ilk film ödülünü almıştır.."
  • "başka sinema kapsamında büyülü fener'deki programı kaldırılan film.1 haftalık bir gösterimmiş sanırım."
  • "yönetmenin izleyiciye "bir sandalye çekelim oturalım şu salona" dediği filmdir. bizi bana, beni bize, bizi bize anlatmıştır. bakış açısı, elleri dert görmesindir."




Facebook Yorumları
  • comment image

    dün akşam izleme fırsatı buldum.

    salonun yarısının şakır şakır ağladığı, hemen hemen tamamını derinden etkilediği bu film maalesef ülkemizde onlarca salonda gösterilmeyecek, yüzbinlerce insan haberdar olmayacak. zira temposuyla ve derdiyle bir gişe filmi değil; temposuyla tarzıyla bir ağırlık gibi çöken film.

    en iyi ilk filme dair altın lale almasını gönülden arzu ederim. deli bir performans çizen zerrin sümer ise altın lale kadın oyuncu ödülünü almazsa baya şaşırırım. uluslararası festivallerde de adından söz ettireceğini düşünüyorum.

    görkem'in yönetmenliği ise tek mekanda geçen ve belli planlarla çekilen bir film için "teknik" açıdan onu çok zorlamayan; ancak iki ustayla çalışması açısından oyuncu yönetimi ve hikaye anlatımı açısından "sınayıcı" bir çizgide bulunduğunu söyleyebilirim.

    bence çok temiz bir iş çıkmış. ben kendisinin bir tık daha popüler çizgiye kaymasını tercih ederdim derdinin kitlelerle buluşması açısından.


    (the vagrant - 19 Nisan 2014 17:00)

  • comment image

    başka sinema ile izlenebilen film.

    biraz daha büyük prodüksiyonla milyonluk gişe rakamlarına ulaşabilecekken kendi yatağında akmayı tercih etmiş, türkiye izleyicisinin seveceği tarzda dramatik, aile için duygusallığı sınırlarda gösteren hatta içerdiği duygusal şiddetin dozunu sakınmayan bir film nergis hanım.

    tek mekanda ve gerçek zamanlı olarak izliyoruz hikayeyi. zerrin sümer'in ve settar tanrıöğen'in olağanüstü performansları, mekandaki detayların gerçekçiliği ( dekor ve kostüm tasarımı müthişti bence; sanat yönetimi takdire şayan ), daha ötesinde konunun yalınlığı ve hemen herkesin aşina olduğu dramıyla etkileyici bir film.

    tabii sinema'dan ne beklendiği ile doğru orantılı bu görüş. her gün önünden geçtiğimiz bir evin içinde yaşananların, süslenmedeği ve kurgulanmadağı sürece sinema'nın konusu olmadığını düşünenlerin, karakterlerin işlenişinin, perspektifinin özgünlüğünün ve sürükleyiciliğin sinemanın olmazsa olmazları arasında sayanların oldukça anlamsız ve zaman kaybı olarak nitelendirebilecekleri bir yapım. dolayısıyla beklentileri doğru belirlemek gerek.

    içeriği ile ilgili konuşacak kadar iyi hissetmiyorum kendimi, izleyeli birkaç saat oldu ve kendime gelebilmiş değilim.

    içime uzun süre sıkıntı olacak sahneler var

    --- spoiler ---

    yeğeninden çaktırmadan para isteyen ekrem'i görmemek için neredeyse gözlerimi kapatacaktım. yeğenlerin davranışlarının sahiciliği ile annesiyle beraber yaşaya yaşaya kendi balatalarını da hafiften yakmaya başlayan; kendine acıyan ve başaramamışlığının gözlerinden okunması, nergis hanım'ın ekmeği ısırdıktan sonra alabildiğine doğal bir şekilde kalan ekmeği dolaba koyması ve dna'ma ihanet etmeyerek annesine vurduktan sonra çaresizliğin dibini gören ekrem.

    ---
    spoiler ---


    (zahmet - 26 Ekim 2014 00:20)

  • comment image

    manipülasyonun doğru amaçlar için kullanıldığında ne kadar işe yarar bir şey olduğunu gösteren film. taptaze bir üsluba sahip, izleyenin saatiyle birebir eş zamanlı işlemesiyle beğenimi kazanmış güzel bir film. anlatılan şey o kadar sade ve somut, aynı zamanda da insanın içine öyle yumruk gibi oturan bir konu ki, böyle bir öyküye bakınca bütün o abartılı kurgulara, gerçeküstü hikayelere, fantastik temalara "olm siz ne ayaksınız lan, ne gerek vardı bunca tantanaya" demek geliyor içinizden. bu kadar alt perdeden konuşup da insanı böyle vurması "bu film olmuş mu olmamış mı" tartışmalarını anlamsız kılıyor benim nazarımda. "afişi filmin kendisinden daha iyi olmuş" diyen saçma sapan sinema yazarları gitsinler transformers izlesinler, oyuncaklı filan.

    ayrıca filmin yönetmeni ve aynı zamanda senaristi olan genç adama saygımı ve sevgimi bildirmek isterim, bu kadar insancıl bir konuyu anlatma tercihinde bulunduğu için. bütün gün içip sıçan ve cinsel doyumsuzluk içinde kıvranan bir grup gencin esrar parası bulması gibi daha "sıkı" konularla da uğraşabilirdi, hem daha fazla para kazanır, belki hatırı sayılır bir hayran kitlesi bile yapardı daha ilk filminden. öyle bir şeyi tercih etmeyip böyle bir yola girmiş olması, böyle bir hikayeyi anlatma ihtiyacı duyması; buna vakit, emek, para vs ayırması takdire şayandır. bir izleyici olarak elimizden geldiğince destekçisi olacağız.


    (rasseneur - 31 Ekim 2014 20:26)

  • comment image

    başka sinema kapsamında büyülü fener'deki programı kaldırılan film.

    1 haftalık bir gösterimmiş sanırım.


    (budemu - 1 Kasım 2014 00:00)

  • comment image

    duygu sömürüsüyle uzaktan yakından alakası olmayan, hayat kadar gerçek bir film. ailesinde alzheimer hastası olmayan bilmez. başta zerrin sümer olmak üzere yapımında emeği geçen herkese selamlarımı ve saygılarımı sunuyorum.

    bu kadar durağan olması sebebiyle türk halkının ilgisine mazhar olması son derece zor olan bir filmi duygu sömürüsü yoluyla halkı etkilemeye çalışmakla suçlamak içinse ya kötü niyetli ya cahil ya da gerizekalı olmak lazım.


    (pink zeppelin - 7 Nisan 2015 18:56)

Yorum Kaynak Link : nergis hanım